Bölüm 40
Ali Ömer'in gitmesinin üzerinden bir ay geçti. Bir aydır ne bir haber ne bir ipucu var. Sadece mantı istedi ve gitti. Yaptım mi diye bile sormaya gelmedi. Öylece. Sessizce. Sadece gitti.
Rifatin söylediğine göre yurt dışına çıkmış. Adına bir uçak bileti alınmış. Fakat daha fazlası yok. Zaten bu da kendi isteğiyle gittiğini gösteriyor. Bir haber bile vermeden. Seram beni merak eder bile demeden. Belki de umurunda bile olmadan. Elbette bu onu ozlememe de neler olduğunu bilmek istememede engel değil. Onu hâlâ çok seviyorum ve bu sevgim tuhaf bir şekilde onun iyi olduğunu hissetmeme neden oluyor. Yine de dönüp donmeyeceginden emin değilim. Bir türlü bir bildiği var ki böyle yapıyor da diyemiyorum. Neden beni habersiz, merak içinde ve endişeli bıraktı onu da bilmiyorum. Tek bildiğim onun iyi olduğu ve beni sevdiği. Tek hissettiğim bu. Belki de sadece teselli ediyorum kendimi. Belki de hiç sevmedi beni. Sadece...... offfffff. Bilmiyorum. Ben aslında hiçbir şey bilmiyorum. Ve bu canımı acıtıyor. Hem de çok.
Şirin, Rıfat, Ceren herkes. Herkes Ali Ömer'i arıyor. Ben sadece bekliyorum. Kapıdan içeriye girip Seram demesini bekliyorum. Ya da salona indigimde pencereden dışarıyi izleyip düşünen Ali Ömer'i bulmayı bekliyorum. Bana bakıp hatun ben sana ağlamayi yasaklamadim mi? diye kizmasini bekliyorum. Ama bir gelsin. Bir dönsün. O istediği mantiyi soğuk soğuk kaşık kaşık yedirmez miyim ben ona? Yedirmem. Yenisini yaparım ben ona. Sesimi bile çıkarmam. Nerdeydin diye bile sormam. Nasılsa anlatır bana. Nasılsa saklamaz benden. Ama bir dönse.....
" Abla yine doğru düzgün bir şey yememişsin. Abim kızacak gelince. Çok zayifladin. "
" Abin dönecek değil mi Zeliş? "
" O nasıl soru abla ? Elbette dönecek. Seni de bizi de bırakmaz o. Gelecek. "
" Gelecek. "
Zeliş bana aciyan gözlerle bakıp kafasını sallarken belki de ikimizin de kendimizi kandiriyor olabileceği aklıma geldi ki bu ne ilk ne de sondu. Daha önce kaç kere bunu düşünmüş, sonrasindaysa Ali Ömer'e güvenmeyi seçmistim.
Kapıdan içeriye giren Rıfat önce bana sonra tepsiye daha sonra ise Zeliş e bakıp içini çekerken Ali Omer gittikten sonra Rifati her gördüğümde içimde oluşan güzel bir haber vereceğine dair inanç da giderek yok oluyordu. Günler değil saatler geçtikçe umudum da tükeniyordu.
" Hâlâ bir haber yok mu Rıfat? "
" Yok yenge. Hâlâ yok. Nerede? Ne yapar ne eder? Neden bir haber vermez? Ya da bir alamıyoruz bilmiyorum. Çok üzgünüm ama yok yok. Sanki yer yarildi içine girdi. "
Ne diyebilirim ki? Belki de bikti benden. Kurtulmak istedi. Ama niye soykeyemesin? Kimi zaman da acaba başına bir şey mi geldi diye düşünüyorum. Belki Thomas ya da Semih ya da başka biri başka bişey. Artık hiçbir şey bilmiyorum. Ne doğru ne yanlış ne mantıklı ne mantıksız. Aradaki ayrımı yapamıyorum. İyi olduğunu bir duysam. Bir görsem.
"Yenge sen iyi misin? Bir ihtiyacın var mı ?"
" Ben iyi miyim? İhtiyacım mi? Benim tek istediğim Ali Ömer'in dönmesi. Benim iyi olmamın başka bir yolu yok. "
" Biliyorum yenge. İnan biliyorum. Abim neden böyle yaptı onu bilmiyorum işte. "
" Abla umudumuzu kaybetmemeliyiz. Abim güçlüdür. Gelince açıklayacak neden böyle yaptığını. Elbet iyi bir açıklaması vardır. "
" Rıfat biliyorum defalarca sordum ama Semih ya da Thomas. Ali Ömer'in ortadan kaybolmasiyla ilgileri olabilir mi ? "
" Yok yenge. Zaten abimin yaşadığını henüz kimse bilmiyor. Ayrıca iyice araştırdım. İlgileri yok. "
" O zaman başka biri ya da başka bişey? "
" Yok yenge Abim kendi isteğiyle gitti. "
" Nasıl bu kadar emin olabilirsin ki? Ya öyle değilse? Ya şu an da başı dertteyse? "
" Yenge abim kendi gitti. Emin ol. Ve dönecek. Sadece nerede olduğunu bilmiyoruz. "
" Rıfat açık konuş. Bana söylemediğin birşey var. Evet Rıfat söyle. Hadi. "
" Yok ben ne saklayayim? Nerden çıkardın sen de? "
" Rifatttt. Soyle. Ali Ömer benden sıkıldı mi? O yüzden mi gitti? "
" Yok artık yenge. "
" O zaman başka bir..... bir kadın mi var? "
" Yenge nerden aklına geliyor böyle şeyler anlamıyorum. Abimin gözü senden başkasını görmüyor bilmiyor musun? "
" Bilmiyorum Rıfat. Artık hiçbir şey bilmiyorum. Ali Ömer neden, nasıl niye gitti? Ne zaman dönecek ya da dönecek mi bilmiyorum. Ve bu bilinmezlik artık beni bitiriyor. "
" Farkındayım yenge. Ama biraz daha sabret. Abim yakinda dönecek. "
" Yok..... Sen ..... sen benden sakliyorsun. Söyle Rıfat. Ne biliyorsun söyle. "
" Bak yenge ben....... "
" Rıfat bıktım artık. Yenge dönecek yenge iyidir yenge şöyle yenge böyle. Soyle. Bilmek istiyorum. Ve sakin kivirmaya kalkma. Sana yemin ederim başkasından öğrenirim. "
" Abim canıma okuyacak. "
" Eger hemen anlatmazsan ben oğrenirim Rıfat. "
" Yenge tek bildiğim abim giderken telefon edip bir süre buralarda olmayacağını ve sana iyi bakmamizi söyledi. Arada sıra da telefon edip senin nasıl olduğunu soruyor. En son aradığında da dönmesine az kaldığını söyledi. "
" İyi ama neden? Gitmesinin nedeni neymiş ? "
" İnan ben de bilmiyorum. Kaç kere sordum. Hatta yanına gitmeyi teklif ettim ama ne nerde olduğunu ne de ne yaptığını söylemedi. "
" Ve sen bunu benden sakladin öyle mi ? Neden anlamadım? Neden bir ay boyunca burda bu ev de merak ve endiseyle yaşamaya beni mecbur ettin Rıfat? "
" Yenge abim böyle istedi. Ben ne diyebilirdim? "
Ben de birşey diyemedim. Bunca zamandır bunları bilen ama susan Rıfata diyecek bir şey bulamadım. Kelimeler şimdi anlamını yitirmişti belki de.
" Yenge birsey soylemeyecek misin? "
" Abla abla. Susma ne olur. Bak abim iyiymiş Abla sen...... sen nereye bakıyorsun öyle? "
İnsan baktığı zaman gördüğünü sanirmiş. Gördüğünü anladığını. Oysa ben hiç bişey anlamıyorum şu an. Tam karşımda duruyor olmalarına rağmen ne Ali Ömer'i ne de onun yanında duran henüz birkaç aylık hamile kadını anlamadığım gibi.
***********************
Merhaba arkadaşlar,
Yeni bölüm nasıldı ?
Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.
Birazcık yorum yapın nolur.
Görüşmek üzere.
🙌 🙇
***********************
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top