" Ne? Ev-evlenmek mi? Ben? Sizinle? Biz? "

     " Evet Sera. Sen evlenmek benimle. "

     " Yok. Hayır.  Olmaz. Ben, ben evlenemem. Evlenmem sizinle. Unutun bunu. Paranızıda  istemiyorum. "

   " Sen düşünmek Sera. Parayi bulamamak sen başka yerden. Düşün. Ben şimdi gidiyor. Ama sen karar ver. "

   Olmaz. Olamaz böyle birşey. Vereceği borca karşılık onunla evlenmek mi? Bunu yapamam. Yapmam. Kendini ne sanıyor bu adam? Bir yol vardır.  Thomas tan geçmeyen bir yol.

   Kapımin çalinmasiyla odada bir ileri bir geri volta atmayı bırakıp gelen Burcuya döndüm.

   " Sera hanim. Sizi görmek isteyen bir beyefendi geldi. "

   " Kimmiş? "

    O sırada içeriye Semih isimli odun girdi. Pis ve alaycı gülüşüyle   bana bakarak " Beni özlemişsindir sevgili Sera. " dedi.

    Sizi bana özel olarak mı gönderiyorlar? Az önce Thomas şimdi de bu. Bir de özlemişsindir demez mi. Çok özledim çoooookkk. Gözlerim yollarda  kaldı Semih denen uyuz gelse de iki çift laf etsek diye.

    " Yaaaa uzun zaman oldu. Ben de artık görüşmeyiz sanıyordum. "

   " Ah Seracik. Hep böyle şakacisindir. " diyerek az önce Thomas'in oturduğu koltuğa geçip rahatça kuruldu.

    " Eeee. Böyle ayakta mi dikileceksin? Hadi sen de otur. "

    Sanki sen izin vermesen oturmayacaktim. Lütfettin.  Aslında seninle oturmak isteyen yok ama derdin neymiş öğrenelim bakalım.

   " Sizi dinliyorum. "

   " Yani kısa kes ve git diyorsun. "

   " Bakın Semih bey. Siz de iyi biliyorsunuz ki biz arkadaş değiliz.  Birbirimizi sevmeyiz bile. Doğrusu ziyaretiniz beni hayli şaşırttı. Ve nedenini merak ediyorum. "

   " Biliyormusun Sera. Ali Ömer varken kedi gibiydin. Birazcık üzerine gelsem hemen Ali Ömer'in arkasına saklanır korumasını isterdin. "

     " Bence yaniliyorsunuz. Sinirlarinizi aşmasaydiniz Ali Ömer karişmazdi. "

    " Hahahahhhhh . Sinirlarimi aşmak mi? Doğrusu hiç güleceğim yoktu. Ama ne var biliyor musun sevgili Sera?  Artık seni koruyacak bir Ali Ömer yok. Öldü. Hahaaaaaaaa.  "

    " Böyle konuşmayın. Benim kimsenin korumasına ihtiyacım yok. Artık neden burada olduğunuzu söyleyin ve gidin. "

    " Sadece dostane bir ziyaret diyelim. Ali Ömer'in şirketini o hayattayken ortadan kaldırmak isterdim. Ama olsun. Ve sen Sera. Senin ne halde olduğunu görmek istedim. Ali Ömer den sonra. Ve görüyorumki tam da düşündüğüm gibi yıkılmışsin. Dışarıya karşı öyle gözükmesen bile için hâlâ Ali Ömer için yanıyor. Ve bu beni oldukça mutlu etti. "

   " Yaniyirsunuz. Biz Ali Ömer ile ayrilmiştik. Herkes kendi yoluna gitti. Ali Ömer tekrar nisanlanmişti ölmeden önce. Ve evet onun ölümüne ben de üzüldüm fakat dediğiniz gibi içim felan yanmiyir. "

    " Peki Sera. Senin dediğin gibi olsun. Ben çok iyi sır tutarım. Hahahahhhhh. "

    " Bakın size söylediklerin doğru. Üstelik ben size açıklama yapmak zorunda değilim. Lütfen artık gidin. Ve bir daha da karşıma çıkmayın. "

    " Yoksa ne yaparsın Seracik?  Ali Ömer'in mezarına gidip beni mi şikayet edersin ha?  Hahahahhhhh "

    " Gidin buradan. Hemen. Defolun "

   Semih pisliği ağır adımlarla yerinden kalkarak yanıma geldi. Yüzüme dokunmak isterken kendimi geri çektim. Bu onu daha da keyiflendirmışe benziyordu.

     " Sera  Seraaa. Seninle çok güzel anlasabilirdik.  Ama sirketin batisini ve senin halini görmekte bana yeter. Hahahahhhhh. "

   " Defol dedim sana git burdan. Gitttttt. "

    Bağirmam üzerine Ceren, Thomas ce birkaç çalışan odama gelmişti. Bu beni rahatlatmişti çünkü ironiktirki onun da dediği gibi Ali Ömer'in korumasına ihtiyacım vardı. 

     " Sera neler oluyor ?  İyi misin sen canim ? "  diyerek Ceren yanıma koştu. Aglamama engel olamiyordum.  Bu adamın karşısında kendimi böylesi güçsüz duruma düşürmek isteyeceğim son şeydi fakat sinirlerim çok bozulmuştu.

    " Merak etme sevgili arkadaşın gaaayyyett iyi. Biraz eskilerden bahsettik. Fakat sinirleri iyice yıpranmış sanırım. Neden böyle oldu ben de anlamadım. Bir doktora götürseniz iyi olur. Hahaaaaaaaa. "

    " Hemen defol git buradan. Senin kim olduğunu biliyorum. Asıl sen hastasin Sera ya kimbilir neler söyledin de bu hale geldi.    Thomas lütfen bu adamı çıkar buradan. Sirkettende. "

     " Tabi Ceren. Ben halleder sen merak etme  " demesiyle Semihi kolundan tuttuğu gibi dışarı çıkardı. Semih giderken bile hâlâ gülüyirdu. 

   " Burcu canim bir bardak su getirebilir misin lütfen?  Arkadaşlar sizlerde dağilin  hadi. Herkes işinin başına. Hadi. Gel canim sen de otur söyle."

    " Ceren. Ceren o pislik Ali Ömer için çok kötü şeyler söyledi. "

    " Farkındayım canim. Ama lütfen sakin ol. Derin bir nefes al. "

    " Ceren neden neden Ali Ömer öldü artık. Hâlâ ne istiyor? "

    " O kötü biri Sera ve kötülere hiçbir şey yetmez. "

    "  Bir daha karşıma çıkmasın yeter. "

   "  Artık çıkmaz canim merak etme. Vereceği zararı verdi zaten."

    " Ceren hanim suyu getirdim. "

    " Sera hadi canim biraz şu iç.  " 

    Cerenin verdiği sudan zorlukla birkaç yudum aldım. Ceren haklıydı. Vereceği zararı vermişti. Bir insan nasıl bu kadar kötü olabilirdi aklım almiyordu. Ali Ömer'in ardından hâlâ şirketini batirmaya ugraşiyordu.  Ve benim üzuntüm, yikilmişliğim bu adamı mutlu  ediyordu. Bir dakika şirketin batişı mi dedi o?  Şirketin batişı. Şirketi kurtarmaliyim.

    Birden atağa kalkınca elimdeki şu üzerime döküldü. Ceren ve Burcu da bu halime saşirmısti.

     " Sera ne oluyor? "

     " Ceren para para bulmam lazım benim. "

    "  Ne parası? Hiçbir şey anlayamıyorum. "
    " Ceren Ali Ömer'in şirketinin % 35 hissesi satışa çıktı. Ama bu şirketi kurtarmaya yetmez. Ali Ömer'in % 15 ' lik hissesi hâlâ dedesinin üzerinde ama yönetimi Cihan beyde. Eğer onları alabilirsek ve Şirinin % 5 ' lik hissesi de olunca % 60 - 65  ediyor. "

   " Sera. İyi ama Şirin de bunu düşünmüştür. Hem biz o kadar parayi nasıl bulalım ? "

   "  Biliyorum ama Şirinin Semih beyin yeğeniyle sevgili olduğunu sanıyorlar. O yüzden satmaz. Şirin Rıfatla birlikte. "

   " Sen bunu nereden biliyorsun ? "

   " Duydum Ceren. Rifat Şirine önce sevgilim dedi ben soruncada ,inkar etti. "

   " Sera bak. Ne desem bilemedim. Ama bu parayı bulmamız imkansız. Cenk le konuşalım ama onların şirketin durumuda bu aralar iyi değil. Kredi ceksek?  "

  "  Vermiyorlar. Konuştum. "

  "  Yapabileceğimiz birsey aklıma gelmiyorki. Hani biraz birikmişm var . "

   " O hisseleri almaya yetecek kadar değildir ama yine de teşekkür ederim. "

    " Sera canim biliyorum zor ama elden gelen bir şey olsa. Yok. Yapabileceğimiz bir şey yok. Lütfen kendini daha fazla hirpalama.  Ali Ömer de böyle isterdi   "

   Ali Ömer böyle istemezdi. Ali Ömer şirketinin böyle yok olmasını istemezdi. Buna göz yummazdi. Cerene kafamı hafifçe salladim. Aksi konusunda onu ikna edebilecek gücüm yoktu. O sırada Cerenin asistanı Bahar odaya girdi.

     " Ceren hanim toplantı için sizi bekliyorlar."

     " Tamam sen git. Ben de birazdan geliyorum "

      Bahar çıktıktan sonra Ceren bana dönerek bir süre gözlerine baktı. İyi olduğumdan emin olmak istiyordu.

     " Ben iyiyim Ceren. Toplantina git sen. "

     " Bak birsey olursa hemen arıyorsun?  "

     " Tamam sen merak etme. Söz. "

     Odadan çıkarken iyi olduğuma hâlâ ikna olmamış gibiydi ama ben kararimi vermiştim bile. Ali Ömer'in, sevdiğimin isteğinin gerçek olmasi için kendimi feda etmem gerekiyorsa edecektim. Bu yüzden teklifini kabul ettiğimi söylemek için Thomas i bulmak üzere Cerenin ardından bende odadan çıktım. 

********************
Artık hiçbir şey söylemiyorum.

Çünkü çok söyledim.

Bu hikayeyi sevdiğim için yazıp sonunu getireceğim.

Hepsi bu.

Emeğe karşı biraz yorum istedim.

Olmamiş da yazabilirdiniz.

Beğenmedim de.

Ya da güzel, şöyle olsun, böyle ilerlesin. 

Ama hiçbiri yok.

Üzülüyor muyum?  Çoooookkk.

Ama umurunuzda değil.

😢😢😢🙇🙇

**********************