Bölüm 14

    Bazen durup düşünüyor insan bu yalnizligin benden başka gidecek kimsesi yok mu? Tam güzel şeyler olacak derken hayat o güzel şeylerin sadece masallarda, romanlarda ya da filmlerde olduğunu gösteriyor. İronik aslında. Kimsesizlik gibi biraz da.  Ama sıkıcı değil.  Evet sıkıcı değil çünkü belki de hemen her gün yeni çareler arayarak değişik versiyonlarda bir hayal dünyası kurdurtuyor insana. Tek  çekincesi gerçek olmayışı olan.

      Bu günlerde yaşadığım tam olarak da bu aslında.  Aşık olmanın dayanılmaz hafifliginde aşık olmanın zorlugunu yaşamak. Neden bu kadar kolay olmak zorundaydi ki?  Yani bu kadar kolay sevmek, bu denli kolayca sevebilmek çok büyük bir zayiflik göstergesiyse ve ben çoktan aşık olmussam kendime ne kadar kizsamda sonuç aynı sanırım. Umarım sonunda çok uzulmem.

      Bu aralar kendimle çok konuşuyorum. Bunu herkes yapar mı acaba? Yapsa bile sorular sorup üzerine bir de cevaplar veriyorum. Acaba klinik bir vaka olmama kalan süre ne kadar? Fakat en iyi kendi kendimle konusabiliyorum. Bir de Ceren ' le. Ve bir de Ali Ömer'le. Ona kafamdaki  herseyi söylesem ya da kalbimdeki, işte o zaman ne olur hiç bilmiyorum. Şimdilik sadece yanımda olması bana yetiyor. Bir de arada bir gözlerini gözlerime dikip yeşil yeşil bakması. ... Bir gün başkasına da bakar mi öyle?

     " Bakıyorum yine kuş moduna gecmissin?  "
     " Kuş mu? Ben mi?  A Günaydın Ali Ömer bey. Geldiginizi farketmemisim. "
     " Evet. Bu aralar çok dusuncelisin. Bir sorun yok değil mi? "
      " Hayır.  Hayır.  Ben sadece öylesine yani bir sorun yok Ali Ömer bey. "
      "Peki....... Bak Sera toparlanacagiz. Sen de toparla kendini. Hepsi geçecek tamam mı? "
     "Ta tamam Ali Ömer bey. Ben teşekkür ederim. "

  Bana gülümseyerek bakan gözlerine mi takılı kalsam yoksa gülümsemenin çok yakiştığı yüzüne mi bilemedim. İçimden gidip sımsıkı sarılmak geliyordu. Bir an bunu yapsam ne olur diye düşündüm. Herhalde  o an elimde ne varsa kaybederdim. Elimde hiçbir şey olmadığı ortadayken bunun düşüncesi bile kötü geliyordu.

    " Ben odama geçiyorum. Ozan  Bey Otel inşaatı yla ilgili gelecekti. Gelince  içeri alırsın. "
     " Peki."

Ozan beymis.  Bu Ozan beyi hiç sevmiyorum. Adamda gereksiz bir özgüven var. Sanki karşıda duran o denize paralel dik dağlar var ya hah işte o dağlar benim, en tepesine  ben çıktım der gibi davranıyor. Bir de her geldiğinde bana kendini begendirmek için türlü numaraları yok mu?  Aslinda benim değil de Ali Ömer'in yanına yaklaşıp yerini almak istediginin farkındayım. Hatta Semih sarlataninin adamı olduğundan bile supheleniyorum. Bu durumu Ali Ömer'e anlatsam mi diye dusunsem de şimdilik anlatmamak en iyisi galiba, çünkü bilirse bir de bunu düşünecek ve su an icin yeteri kadar sorunu var. Fakat anlatmasazsam da, offf ne yapmam gerekiyor ben de bilmiyorum. Hayat bazen gerçekten çok zor.

     " Merhaba güzel kız. Bakıyorum da çok dusuncelisin. "
    " Ci- Cihan bey. Siz ?"
    " Neden bu kadar sasirdin?  Yoksa seni korkuttum mu? Eger öyleyse böyle güzel bir bayani urkuttugum için kendimi affetmem. "
    " Hayır beni korkutmadiniz.  Ben sadece sizi burada gorunce şaşırdım. "
    " Neden? Yegenimi görmeye gelemez miyim?"
    " Elbette gelebilirsiniz. Ben sadece nasıl desem...."
    " Tamam tamam seni daha fazla zorlamayalim. Ali Ömer içeride mi? "
    " Evet ben haber vereyim geldiginizi. "

Ahizeyi kaldıran elim havada asılı kalınca kolumu tutan Cihan beye baktım. Ve birden çok tuhaf  bir  şey hissettim. Bu adamda garip birseyler vardı.  Ne olduğunu aciklayamadigim ama düşününce o kadar da garip gelmeyen bir histi bu.

   " Neden bu kadar acele ediyorsun güzel kiz. Önce biraz sohbet edelim seninle. Ali Ömer nasıl?  Bu aralar çok yoğun değil mi?"
    " Yani işler biraz fazla bu ara. Normal değil mi?"
    " Elbette. Elbette. Ama bak ne diyeceğim. Ona yardimci olabiliriz. Neden Ali Ömer bu kadar işi yuklensin değil mi? Belki sen bana biraz işleri konusunda bilgi verirsen yoğunluğu azalır ne dersin?"

Bu adam beni ya çok saf ya da çok aptal olarak görüyor olmalıydı. Ama ben ikisi de değildim. İnsanların görüldükleri gibi olmadıklarını ogreneli epey bir zaman geçmişti ve bu süreç benim için oldukça acikliydi. Ali Ömer'i bu şekilde oyun dışı birakmalarina yardım edebilecegimi dusunebilmelerine gülerken aklıma aniden gelen fikirle kendimi tebrik ettim.

    " Bence de çok iyi olur Cihan bey. Size nasıl yardımcı olabilirim?"
     " Zeki bir kizsin Sera. Seninle çok iyi anlasacagiz."

Cihan bey gider gitmez koşar adım Ali Ömer'in yanına gittim. Kapıyı vurmadan girdigimi bana saskinca bakan yüzünden anlamistim, ancak şu an bu önemli değildi. Cihan beyle olanları ona anlattığım zaman  değişen ifadesi pek doğru birsey yaptığımı hissettirmese de ona zarar gelmemesi için buna raziydim. Odayı sinirle arsinlarken sürekli saclarinda ve yüzünde gezinen  ellerini kiskanmistim.

    "Sera böyle bir şeye nasıl dahil olursun? Bir türlü anlayamıyorum. "
    " Bakın bu önümüze çıkan bir şans. En azından Cihan beyin de onlardan olduğunu öğrendik.  Ve eğer benimde onlara bilgi verdigimi dusunurlerse, yani biz onlardan bir adım önde olabiliriz. Planlarını ogrenebilirsem belki....."
    " Sera bu çok tehlikeli."
    " Belki ama sizin için değer.  "

Ben az önce ne dedim?  Aferin Sera. Bir de ilan-i aşk et tamam olsun. Sonra bir de yüzük alıp evlenme teklif edersin. Ama zaten Ali Ömer bunu yapacakti değil mi? Her ne kadar sahte de olsa, hadi ama kimi kandiriyorumki?  Belki bir yüzük evet ama bir teklif hayir.

      " Sera bunu yapmana izin veremem. Eğer anlarlarsa.  Hayır böyle bir şey yapmayacaksin. "
      " Merak etmeyin bana birsey olmayacak. Hem nerden bilecekler. Bu en iyisi emin olun."
      " Sera ama....."
      " Lütfen rahat olun. Hem siz varken bana kötü ne olabilirki? Bakın bir deneyelim Söz veriyorum eğer işler kötüye giderse bırakırım. :"
     " Sera sen ......"
     " Biliyorum ben çok akilliyim. Bu arada Ozan Bey bugün Otel inşaatınında olacakmis, o yüzden yarın gelebilecek. Bu arada eğer başka bir isteğiniz yoksa ben akşamki davete hazırlanmak icin çıkıyorum."
    " Sera neden sözümü dinlemiyorsun? "
    " Çünkü en iyisi bu olacak."
    "Lütfen dikkatli ol bana en azindan bunun için söz ver."
    "Söz veriyorum Ali Ömer bey. Merak etmeyin."

Şirketten çıktıktan sonra direkt Cerenin yanına gittim. Ona olanları anlattigimda verdiği tepki Ali Ömer'in ki kadar sert olmasa da yaptigimin tehlikeli olduğu konusunda uyarı almaktanda kurtulamadim elbette. Neyse ki davet hazirligim boyunca bu konu bir daha acilmadi.

    Saat yediye yaklaşırken aynada uzun süredir karsilasmadigim   bir ben vardı. Cerene elbisemin fazla kaçıp kacmadigini soracakken  vazgectim, çünkü bu soruyu ogleden beri on kereye yakın sormuş ve hep aynı, tek  kelimelik cevap olan hayir i almıştım. Güzel bir elbiseydi ve   ben bir an için eskilere gitmiştim. Beyaz elbise,  kayık yakasi  ve kollarindaki danteller ile belime sıkıca oturuyor,  daha sonrasında ise etegindeki minik çiçekler  eşliğinde   ucus ucus bir hava veriyordu. Saçlarım topuz yapılmış,  aralarına biraz küçük yıldızlar eklenmisti. Makyajimsa oldukça hafif ama  bu elbiseye yaraşır bir sekildeydi. 

     " Cok güzel oldun canim arkadaşım. Ali Ömer'in seni görünce dili  tutulacak."
     " Abartma Ceren. Onun çevresinde bir sürü güzel kadın var. Bana mı bakacak."
     " Off Sera neden bu kadar olumsuzsun? Öyle güzel oldunki. Haaa bana bak bu hafta sonu günlük kıyafetlerini yenilemek için alışverişe çıkalım tamam mı? "
     " Bakariz Ceren. Hele şu daveti bir atlatalimda. Elim ayağım titriyor."

Cerenin cevap vermesini çalan kapı engellemisti. Ona benim bakacağımi söylesem de benden önce davranıp kapıyı açmıştı bile. Ve o an dünya dursa umurumda bile olmazdı. Siyah smokini ile bu adam.benim kalbime indirmeye niyetliydi. İnsana sevdiği hep mi guzel ya da yakışıklı görünürdu?  Bu kadar yakışıklı olacak ne vardı be zalim.

     " Merhaba ben Ceren. Seranin arkadasiyim.  Siz de Ali Ömer bey olmalısınız "
    " Tanistigimiza memnun oldum Ceren. Sera senden çok bahsetti."
    " Yaaaa gerçekten mi? Canim ya. Ne dedi?"
    " Cok konuştuğunu ve herseye karistigini anlattım canım arkadaşım."
    " Hayır ama ben oyle biri miyim?"
   
    " Ali Ömer bey. İçeri gelin lütfen. "
     " Ay evet ya. Lütfen kusura bakmayın. Ben sizi öyle görünce unuttum birden. Sera da sizden çok söz ediyor. Ama siz de soz edilmeyecek gibi degilsiniz ki. Ayyyy Sera neden kolumu cimdikliyorsun, yalan mı?  Ali Ömer bey birsey söyleyin şu kıza. Ali Ömer bey?."

Bir adet donmus ve bana bakakalmis patroncugumu görünce ister istemez elbiseme   baktım. Ben söylemiştim işte,  olmamıştı.

    " Ali Ömer bey. Şey efendim. Olmamış mi? Ben degisebilirim yani uzerimi yani elbisemi. Birkaç tane daha var hangisini isterseniz ben onu giyeyim. Ben hemen getireyim."
   " Sera."
   " Efendim?"
   " Cok..... çok güzel olmuşsun. "
   " Gerçekten mi? Uzulmeyeyim diye soylemiyorsunuz  değil mi? Ben hemen başka birşey giyebilirim. "
    " Sera sen hayatım boyunca gördüğüm en güzel kadinsin. Ve ben çok sansliyim.  "

***************************
Merhabaaa,

   Nasıl gidiyor? Yavaş yavaş olayların içine giriyoruz.

  Dilerim begeniyorsunuzdur.

  Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

  Görüşmek üzere.

******************************
  

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top