Mucize Doktor - Bölüm 45 - "Biz."
- "Duydum ki yeni komşularınız varmış..." - dedi Eylül temkinli bir şekilde.
- "Ne??" - diye sordu Beliz.
- "Ne??" - diye sordu Ferman.
- "Biz." - dedi Eylül temkinli bir şekilde.
- "Eylül! Ya anlayabiliriz deseydin..." - Ferman sesini yükseltti.
- "Şey... Doruk ve ben... Yanımızdaki evi satın alıyoruz."
- "Neeee??" - Beliz sevinçle sordu.
- "Doruk ve ben taşınmak istiyoruz. Birkaç ay içinde evli olduğumuzan, Demir ve Açelya ile yaşıyor, ben de yanınızdayım."
- "Ama bizimle yaşaman sorun değil! Bizimle yaşamanı gerçekten seviyorum!" - dedi Ferman.
- "Ben de... O yüzden başta istemedim ama Doruk yan evin satılık olduğunu gördü..."
- "Ahha, demek Doruk gördü..." - dedi Ferman.
- "Sevgilim yanına taşınmanın en iyi yolu bu ama yine de sana yakın ol..." - dedi Eylül.
- "Harika bir fikir!!" - Beliz hala mutluydu.
- "Bu... Tabii ki "harika"... Ama gitmeni istemiyorum..." - dedi Ferman.
- "Ferman. Ben artık çocuk değilim. Ama Doruk gece hastaneye gittiyse mesela, ben yine burada uyurum... Nasılsa burada olacağım, ne zaman istersen gelirim. ..." - dedi Eylül ve Ferman'a teselli etmeye çalıştı.
- "Peki bunu bana ne zaman söylemek istedin? Belki bir gece eve gelmeyince...?!" - Ferman homurdandı.
- "Saka yapma, dün gece karar verdik. Ani bir fikir oldu. Öğleden sonra kağıtları imzalayacağız... Ferman, Fermaaan, bana bak... İnanın bana, olacak, gerçekten iyi ol..."
- "Eylül, ağabeyini dinleme bile, bu harika bir şey!" - dedi Beliz.
- "Bir dakika, bir dakika... - dedi Ferman, Eylül'ün elini bırakarak - Dün gece buna nasıl karar verdin? Doruk bizimleydi, sonra eve gitti..."
- "Vay be... Buradan eve gitmemiş. Ona yazdım ve dün kaldığım otele geldi..."
- "Onu öldüreceğim. Ciddiyim Doruk'u öldüreceğim..." - dedi Ferman yüzünde tamamen huzurlu bir gülümsemeyle.
- "Fermaaan..."
- "Aile dürüstlüğü için çok fazla!" - Ferman devam etti.
- "Yaaa... Bir daha yapma... Doruk'a sana söylememesini söyledim çünkü seninle bizzat konuşmak istedim. Ve diyorum ki..." - dedi Eylül.
Eylül, Ferman'ın yüzünü öperek:
- "Ama yine de ilklerdensin... Ama bir sonraki sırrı ilk öğrenen sen olacaksın söz veriyorum, ne olursa olsun :)" - dedi Eylül - Ahhh, kızgın mısın?"
- "Hayır. Sana kızgın değilim çünkü sana kızamıyorum... Ama bu Doruk için geçerli değil. Konuşacağım ona."
- "Ama yanlış bir şey yok. Sadece yetişkin hayatımı yaşamak istiyorum ve seni kendi hayatını yaşaman için bırakacağım. Bebek doğarsa seni rahatsız ederdim. Ama ihtiyacsin olursa her zaman burada olacağım öyle." - dedi Eylül.
- "Üffff... Tamam tamam kabul ediyorum ama biraz haklısın diye..." - dedi Ferman.
- "Biraz??" - diye sordu Eylül.
- "Eylül!"
- "İyi, iyi, tamam, biraz haklıyım... Ferman, çok teşekkür ederim." - dedi Eylül gülümseyerek ve kardeşine sarıldı.
- "Peki evin fiyatını ödeyecek kadar paran var mı?" - diye sordu Beliz.
Ferman:
- "Gerekirse para eklemekten memnuniyet duyarız..." - dedi.
- "Neden herkes basketbolun bu kadar az maliyetli olduğunu düşünüyor? – Eylül öfkeyle sordu - Zaten çok iyisin ama Doruk evin parasını ödemek istiyor ve ben de eksikleri ödeyeceğim çünkü gerçekten birlikte bir evimiz olsun istiyoruz..."
- "Çok güzel..." - dedi Beliz.
- "Ah, küçük kız kardeşim, o gerçekten bir yetişkin oldu!"
Sonra kapıyı çaldılar. Ferman masadan kalkıp kapıyı açmaya gitti. Kapıyı açtı ve Doruk gülümseyerek önünde durdu.
- "Kızgınım." - Ferman merhaba demeden hemen dedi.
- "Ahh... Düşündüm ki... İçeri girebilir miyim?" - diye sordu Doruk.
- "Gel, ama kızgınım..." - dedi Ferman, Doruk'u içeri alarak.
- "Aşkım, günaydın!" - dedi Eylül, koşarak Doruk'a sarılarak.
- "Kızgın..." - diye fısıldadı Doruk kucaklayarak.
- "Evet, biliyorum..." - dedi Eylül yumuşak bir sesle.
- "Gel, otur!" - dedi Beliz.
Doruk oturdu ve şöyle dedi:
- "Ferman, bana kızgın olduğunu biliyorum ama lütfen kızma..."
- "Eylül'ün nerede olduğunu biliyordun ama bana söylemedin!"
- "Haklısın ve üzgünüm!"
- "Bir şekilde bunu sana geri vereceğim!"
- "Ver onu!!"
- "Belki... O zaman bile, BELKI beni affedersim..."
Dördü de buna güldü.
- "Yeni başlayanlar için... Bu gece hastanedeki işimi devralıyorsun..." - dedi Ferman.
- "Tamam! Sorun değil, alıyorum!" - dedi Doruk heyecanla.
- "Ve ben kızları yemeğe götüreceğim..." - dedi Ferman.
- "Ciddi anlamda canım?" - diye sordu Beliz.
- "Evet. Küçük oğlum yakında doğacak, bundan sonra birlikte hiçbir yere gidemeyeceğimiz. O yüzden bu akşam yemeğe çıkacağız."
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top