A New Job

Jane'in Gözünden:
Neşe içinde yeni işyerime giderken neredeyse mutluluktan uçacaktım. Küçük bir kız gibi sekerek gidiyordum.
Hop
Hop
Hop
Uzun -nerdeyse 1 yıl gibi geçen ama aslında 3 ay olan- bir zamandan sonra yine bir işe girebilmiştim. En son işimiz kapandığı için oradan ayrılmak zorunda kalmıştık, ben ve arkadaşım Tom.Bir sürü iş görüşmesine gittik ama hepsi başarısızlıkla sonuçlanmıştı.
Ben artık umudun kalmadığını düşündüğüm zaman Tom ikimizi de bir iş çekilişine yazdırdığını söyledi. Zaten çıkmayacağımıza neredeyse emin olduğum için çok takmadım onu ama sonra çekilişte adımı duyuncaki şaşkın yüzüm görülmeye değerdi. Ve şimdi oraya gidiyordum işte, yani Dünyanın en nazik milyonerinin yanında çalışmaya daha açık olursak sekreterlik yapmaya. İyi de bir para alacaktım ve orada kalmama da izin vermişlerdi. Annesi ve babası olmayan 18 yaşındaki bir kız için mükemmel iş. Eklememe gerek yok ama milyonerin çok yakışıklı olduğunu söylemeliyim. Sonunda düşüncelerimi dağıtım ve adresi tarif eden nazik beyefendinin söylediği malikaneye vardım. Malikane demek aslında hakaret olurdu çünkü bu tamamen bir saraydı hatta şato! Kocamandı kaç katlı olduğunu tahmin bile edemem, kaç oda olduğu ise..... herhalde sayılamayacak kadar çok. Kocaman ve muhtemelen hiçbir hırsızın geçemeyeceği kadar uzun ve dayanıklı kapının önüne geldim ve durdum. Şimdi ne yapacaktım. Bunu hiç düşünmemiştin. Kapının yanındaki zil olduğunu varsaydığım şeye bastım ve tam yanlış şeye bastım demeye başlarken sıkılmış bir ses "Ne için gelmiştiniz" diye sordu. "Iııı şeyyyyy ben iş kurasında çıkan kızım. Jane, Jane Hopper" " Ah evet Jane gel Max seni bekliyor." Ve o kocaman kapı açıldı ve ben bahçeye adımımı attım.Bahçesi müthiş kokulu gül, menekşe, lale, papatya, leylak.... ve daha bir sürü adını sayamayacağım çiçeklerle doluydu ortasında kocaman harika bir fıskiye vardı bunların hepsi uzun bir yolun sonundaydı. Yol yaklaşık 500m'idi ve yanında ki ağaçlar kiraz ağacıydı, pembe yapraklarıyla yola nefis bir hava veriyordu. Ağızım açık bir şekilde o yoldan yürürken aklıma kadının dediği şey geldi Max demişti bu Max kimdi Milyonerin adı Max miydi acaba? Herkese onu Maxin olarak tanıyo- Ah tabi kısaltma... Zaten hep adının garip olduğunu düşünürdüm. Tabiki bunu hiç söylemedim. Ceviz ağacından yapılmış kocaman bir kapıya vardığımda düşüncelerimden sıyrıldım. Yeni hayatım başlıyor.
                                            342 kelime
Merhaba arkadaşlar, öhüm bu ana karakteri kedi olmayan ilk hikayem. ;) Her neyse bu fikir  KiRafunE 'nin That Would Be Enough hikayesinden aklıma geldi. Umarım beğenirsiniz! Bu bir başlangıçtı daha hikayeye girmedik bekleyin daha ;)

Şu an uçaktayım ve uçak rötar yapıp duruyor... ~_~

Her neyse Bye!!

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top

Tags: