~8 BÖLÜM~

Keyifli okumalar....

Karşımızdakı masaya oturdular.Onunla yüz yüze oturmuşduk sanki.Ona bakmamaya dikkat etdim.Birileriyle göz teması kurmayı pek sevmem.Yüzümü kızlara çevirdim.Onu görmezlikden geldim.Ama bana baktığını hiss ediyordum.Kızlarla konuşub güldük.Nihayet zil çalmışdı.Kalkıb sınıfımıza gittik.

Son dersde bitmişdi.Eve gitmeye hazırlanıyorduk.Lavaboya gidib elimi yüzümü yıkamak istiyordum.

"Deniz ben bir lavaboya gidib gelicem"dedim.

"Tamam abla"dedi.Bende sınıfdan çıktım.Zil daha çalmamışdı.Kolidorda kimse yoktu.Lavaboya doğru yürürken biri kolumdan tutdu.Yüzümü çevirib kolumu tutan ele sonrada sahibine baktım.Yinemi o.Gözlerimi dikmiş ona bakarken konuşmaya başladı cüzdanını düşüren erkek.

"Merhaba beni tanıdınmı"?dedi hafif gülümsüyerek.Eline baktım hemen kolumu bıraktı.Sonrada yüzüne baktım gercekdende yakışıklıydı.Kahve rengi gözleriyle bana bakıyordu.

"Evet"dedim ifadesiz bir sesle.Bana şaşırmış baktı.Galiba bu cevapmı beklemiyordu.Elini uzatdı"O zaman tanışalım ben Kaan"dedi.Elini sıkmamak şimdi ayıp olur diye düşündüm.Elini sıkıp "Rüzgar"dedim.

Elimi sıkıb "Memnun oldum"dedi."Bende"dedim.

Arkadan bir kız "Kaan gelsene geç kalıcaz"dedi."Gitmem gerekiyor sonra görüşürüz"dedi.

Elimi ondan kurtarıb lavaboya doğru gittim.Elimi yüzümü yıkadım.Dışarı çıkıb sınıfa doğru yürüdüm.

Zil çalmışdı.Her kes sınıfdan çıkıyordu.Bende çantamı alıb Denizle birlikde liseden dışarı çıktık.

Her kes arabasına binip gidiyordu.Etrafı aradım Okanın arabasıda ordaydı.Denize söyledim.Kızlarla sağollaşıb,arabaya doğru irelledik.

Arabanın arka kapıların açıb arabaya bindik.Eve geldik.Annemizle görüşüb ben odaya çıkdım.Uyumak istiyordum.Uyumak,zihnimi boşaltmak.Göz kapaklarımla savaşmayı bırakıb kendimi uykuya teslim etdim.

Denizin 'abla uyan yemek vakti'diye beni uyandırmasına hayla alışamamışdım.Korkarak uyanıyordum.Tüm bedenim titriyordu.Deniz beni uyandırıb aşağı indi.Bende banyoya gidib elimi yüzümü yıkadım.Banyodan çıkıb aşağı indim.Gülümsüyerek hepsiyle selamlaşıb sofraya oturdum.Yemekde babam konuşmaya başladı."Yarın akşam bir maç var Londonda sizi oraya götürmek istiyorum"dedi.Bende heyecanla "Oleyy"dedim.Gerçekdende birilerin dövmeyi seviyordum.Deniz "Ben gelmek istemiyorum okula gidicem baba.Hem uçakdan korkuyorum"dedi.Babam"tamam kızım sen bilirsin.Nasıl geçdi ilk gününüz"dedi.

Deniz heyecanla anlatmaya başladı.Belliki okulu çok sevmişdi.Bana sorduğundaysa 'sıradan'diye cevab vermişdim.Gerçekdende sıradandı.Okulda sevilecek ne varki.Böyle sohbetler etdikden sonra gece olmuşdu.Ne kadar uyursam uyuyayım yine uykum geliyordu.

Hepsinin yanağından öpüb uyumaya odaya çıktım.Yarınçın çok heyecanlıydım.Yarın yapacaklarımı düşünerek uykuya daldım.

Çalar saatin sesiyle yerimden kalktım.Banyoya girib rutin işlerimi halletdim.Okul kıyafetlerimi giyib,aşağı indim.

Deniz benden sonra indi.Ailecek kahvaltı yapdık.Okan bizi liseye götürdü.Arabadan inib sınıfa doğru irelledik.Kolidorda Kaanı gördüm.Arkadaşlarıyla konuşuyordu.Kaanın yanında Kızıl saçlı erkek vardı.Tıpkı kantinde gördüğüm sinir bozucu kızıl saçlı kıza benziyordu.

Abisiydi herhalde yakışıklı bir erkekti.Onun yanında siyah saçlı ve iki kahverengi saçlı erkek vardı.Bir birlerinden daha yakışıklıydılar.

Onları incelerken Kaanla göz-göze geldik.Bana uzaylıya bakıyormuş gibi baktı.Bu neydi şimdi.Gözlermi ondan kaçırıb yoluma devam etdim.

Sinifa girdik.Kızlarla selamlaşıb yerimize oturduk.Hoca gelib derslerini geçdi.Zil çaldı.Her kes kantine iniyordu.Denizde gitmişdi bense sınıfda oturub telefonumla oynuyordum.

Canım sıkılıyordu.İnternetde Maske yazdım.Maske resmlerne bakınırken,maske dövmelerini gördüm.Bende dövme yapdırmak istiyordum.Acaba babam izin verirmi.

Aklıma not etdim.Babamı görünce sorucakdım.Maske dövmelerne bakmaya devam etdim.

Kapı açıldı sınıfa biri girmişdi ama kafamı çevirib bakma zahmetinde bulunmadım.Şu dövmelere kafam karışıkdı.Biri bana seslendi"Rüzgar hanım müdürün odasına çağrılıyorsunuz".Başımı kaldırıb bana seslenen tarafa baktım.Bu danışman kadındı."Tamam"dedim.

Ayağa kalkmışdım.Zil çalmış her kes sınıflarına gidiyordu.Bense danışman kadını takib ediyordum.Öğrenciler bir bana bir danışman kadına bakıyordular.Her kesin merak etdiği belliydi,müdürün neden beni çağırdığı.Aslında bende merak etmiyor değildim.

Danışmandaki kadın bana müdürün odasına kadar eşlik etdi ve beni kapıda yalnız bırakıb gitti.Kapıyı tıklatdım.'Gir'sesini duyunca odaya girdim.Yusuf bey hemen söze başladı.
"Kızım,baban aradı yola çıkmakçın seni bekliyorlar Okan dışarda git hazırlan."dedi."Tamam iyi günler efendim"deyib çıkdım.

Sınıfıma yaklaşdım belliki öğretmen hayla gelmemişdi.Sınıfa girib Denize gideceğimi söyledim.Oda tamam dikkatli ol.Bol şans deyib beni uğurladı.Çantamı ve montumu alıb dışarı çıktım.

Liseden çıkarken Kaan kapının önündeydi.Yanından geçerken"Nereye bu saatde?"dedi."Gitmem gereken yer var"deyib kapıdan çıktım.

Dışarını tarayıb Okanın arabasını aradım.Sonunda bulmuşdum.Hızlı addımlarla arabaya irelledim.Arabanın kapısını açıb oturdum.Okan arabanı sürmeye başladı.

Liseden biraz uzaklaşmışdık.Lisenin iki sokak yukarısında bir ara sokak vardı.Ordan geçerken bir kızın bağırmasını duydum.Hemen"Okan arabayı durdur"dedim.Gözüm Okanın belindeki silaha ilişdi.Silahı Okanın belinden aldım.

Aşağı inib ara sokağa koşdum.Bizim üniformamızı giyinen bir kızı zorla 3 kişi arabaya bindiriyordu.

Yanlarına koşub 1 adamı yere sermişdim.Diger ikiside yanıma geliyordular.Silahla ikisininde ayaklarına sıktım.Kız korkan gözlerle bana bakıyordu."İyimisin"dedim.

Kız korkarak "E..evet öldülermi?"dedi.Adamlara bakarak"Hayır bacaklarından vurdum ama kan kaybından ölme ihtimalleri yüksek.Artık burdan gitsen iyi olur."

"Be..ben teşekkür ederim.Hayatımı kurtardın."

"Bi şey değil.Git artık."

Kız başına onaylayıb sokakdan koşar adımlarla çıktı.Bense adamlara döndüm.Onları yaralı olarak bırakamazdım.Öldürmem gerekirdi.

Silahı onlara doğrultub üçününde kafasına sıktım.Arkamı döndüğümde Okan şok olmuş gözlerle beni izliyordu."Efendim arabaya binin.Ben burayı temizletirim"dedi.Başımla onaylayıb arabaya doğru irelledim.

Okanın yanından geçerken silahını ona uzatdım.Silahın aldı ve birilerin aramaya başladı.Bende arabaya geçib oturdum.

Okan ikidakka sonra geldi.Arabanı çalışdırdı.Yolumuza devam etdik.

Geldiğimiz yerde bir çok özel jet vardı.Okan arabayı durdurdu.Ben yüzüme maskemi taktım.Başka bir koruma gelib kapını açdı.

Jete irelleyib,merdivenlerle jete çıktım.İçeride 20ye yakın koruma kılıklı adam vardı.İrelleyerek babamı aradım.Babam arkada oturmuş bana bakıyordu.Gülümsüyerek ona yaklaşdım.

Ama bu bakışlarda bi şey vardı.Hepsi şok gözlerle bana bakıyordu.Babam endişeyle ayağa kalktı

"Kızım bu ne hal?

"Ne varki halimde?"deyib üstümü inceledim.Lanet üstümde kan vardı.Bi işide temiz yapamıyorum.

"Yaralandınmı sen ?"

"Hayır..hayır endişelenmeyin benim kanım değil.Yolda gelirken bir kaç pislik temizledimde"dedim.

"Git içerde temizlen sonra gel konuşalım"

Tamam deyib kücük banyoya girdim.Montumu çıkardım.Temizleye bileceğim bir şey değildi.Üstüm kandı.Montumu banyoya bırakıb maskemi çıkardım.

Aynadan kendime bakıb gülümsedim.O adamları öldürdüğümde bir şey hissetmedim.Haketmişdiler.Yapdığıma pişman değilim.Aslada pişman olmuycam.

Elimi yüzümü yıkayıb maskemi taktım.Küçük banyodan dışarı çıktım.Babam Okanla bi şey konuşuyordu.Yanlarına yaklaşdım.Okan benim kemerimi bağladı.Sonrada yanıma kendisi oturub kemerini bağladı.

"Okan burdaysa Denizi kim alacak okuldan?"diye sordum babama.

"Merak etme kızın Oğuz alacak"dedi.İçim rahatdı.Ne kadar kendini beyenmiş herifin teki olsada Denizi koruya bilirdi.

Jet havalandıkdan sonra her kes havadan sudan konuşmaya başlamışdı."Okan anlatdı bu gün olanları.Aferin sana seninle gurur duyuyorum"dedi babam.Ben ona gülümsemekle yetindim.

İlk kez bir uçağa biniyordum.Biraz heyecanlıydım.Camdan dışarı baktığımda sadece bulutlar gözüküyordu.

Babamın sesiyle gözlerimi bulutlaran çevirib ona baktım.
"Kızım sana bir hediyyem var"dedi.Ve korumalardan birine eliyle işaret verdi.Bir koruma yanımıza yaklaşdı.Elinde bir kırmızı kutu vardı.Kutuyu aramızdaki masaya koydu ve gitdi.Merakla kutuya bakıyordum.Babam "Aça bilirsin"dedi.

Merakla kutunun kapağın kaldırdım.Vay canına bu bir silahdı.Çok sevinmişdim.Babama baktım oda silahı sevdiğimi anlamışdı.

Okan "Beretta F 92 Özel yapımış bir tabanca"dedi.Babama bakarak"Teşekkür ederim çok mutlu oldum"

"Aslında bunu sana daha sonra vereçekdim ama bu gün yapdıklarından sonra hakketdin"dedi.

Gülümseyerek silahı elime alıb inceledim.Çok güzeldi.Artık benimde bir silahım vardı.

Havadan sudan konuşurken.Artık Londona ulaşmışdık.Anons yapılarak ineceğimizi bildirildi.Sevincle olacakları bekliyordum.Bu gece birilerini fena benzetecekdim.

Jet durduğunda Her kes kemerlerin çıkardı.Bende kemerimden kurtulub kırmızı kutuyu elime aldım.Jetden indikden sonra siyah bir arabanın kapılarını açdılar korumalar.Babamda bende arka koltuğa oturduk.

Okan her zamanki gibi şöför koltuğuna oturdu.Arabayı çalışdırdı.Araba haraket ederken ben etrafı izliyordum.Etraf ışıklı güzel bir yerdi.Yaklaşık yarım saat gitdikden sonra büyük bir deponun önünde durduk.Deponun sınmış camlarından içerisinin karanlık olduğu belliydi.Etrafda çok fazla araç vardı.

Arabadan indiğimizde babam benim elimdeki kutuyu aldı.Bana ringde lazım olursa vereçeğini söyledi.Depoya doğru ilerlerken bizim 20ye yakın olan korumamız babamı ve benim etrafımızı sarmışlardı.

Depodan girerken korumalar bize ışık tutarak yolu gösterdiler.Karanlık depoda irellerken bir ses bile yoktu.Biraz irelledikden sonra bir kapı vardı.Korumanın biri kapını açdı.Hepimiz içeri girdikden sonra kapıyı kapatdılar.Burada loş bir ışık vardı ama şimdi azda olsa sesler geliyordu.Bu uzun odada irellerken önümüze aşağıya doğru uzanan merdivenler çıktı.Yaklaşık beş koruma bizim önümüzden gidib merdivenlerin sonundaki kapıyı açdılar.İşde şimdi etrafı alkış sesleri falan doldurmuşdu.

Babam ve ben aşağı indik.Vaay canına çok fazla insan vardı burda.Nerdeyse 500e yakın belkide çoktu.Babam Okanın beni götürmesini söyledi.Bende Okanı takib etdim.

Kolidorda irellerken odalardan adamlar çıkıyordu.Bana garip bakışlar atıyorlardı.Haa bu bakışları bildim.Bana alayla bakıyordular.Merak ediyorum birazdan olacaklara tepkilerin.Bana alayla bakan adama bende alayla bakıb pis-pis sırıtdım.Sonra gözlerimi ondan çekib yoluma devam etdim.

Bir odanın yanında durduğumuzda,Okan odanı açıb taradı.Sonra bende içeri girdim.Bana siyah şort ve tşortü verib dışarı çıktı.

Üstümü değişib bende dışarı çıktım.Perdenin arkasından ringe bakıyordum.İki tane kaslı uzun boy adam vardı.Dövüşmeğe hazırlanıyordular.Okan bana yaklaşıb"Hangisi kazanırsa onunla dövüşeceksin"dedi.

Gülümseyerek adamları izledim.Ne kadar güclü olurlarsa olsunlar,benden güclü olamazlar.Önüme kim çıkarsa çıksın hepsini ezerim.

Bunları düşünürken bir adam diger adamı altına almış pataklıyordu.Adam yerde halsiz vaziyette yatarken izleyenler"Kill! Kill!"diye bağırıyordular."Ne diyorlar"dedim Okana bana yaklaşıb "Öldür!diyorlar"dedi.Bu sözüne gülümsemişdim.Demek bu günün dördüncü öldüreceğim kiçi bu oyunun galibiydi.

Adamın eline bir silah verdiler adam silahi alıb tüm mermilerini yerde yatan adamın kafasına boşaltdı.

Her kes "Brandon..Brandon"diye bağırmaya başladılar.Hakem gelib Brandonun elini kaldırıb bi şeyler zırvaladı.Yine etrafı alkış sesleri bürüdü.

Yerdeki cesedi bir kaç adam geçib götürdü.Cesedi bizim yanımızdan geçirirlerken adama bakıb'intikamını alıcam'dedim kendim duya bileceğim bir sesle.

Sonra hakem yine bi şeyler zırvaladı ve benim lakabımı söyledi"MASKE"dediğinde benim oraya çıkmam gerektiğini anladım.

Okan"Bol şans"dedi.Benim şansa ihtiyacım yokki.Brandonun elimden sağ kurtulması için şansa ihtiyacı var.

Brandonla yüz yüze durduğumuzda etrafdakiler sessizleşmişdi.Brandon bana alaycı gözlerle bakıyordu.Şu adamın gözlerini yerinden çıkarasım vardı.Maç bittiğindede bana bakaçak gözü olaçakmıydı merak ediyorum.

Hakim bi şeyler zırvalayıb aradan çekildi.Ringin başlamasını bildiren zil çalındığında,etrafda çıt yoktu.

Ellerim bandajlıydı.Yumruk yaparak durmuşdum.Oda ellerini yumruk yapmışdı ve bana savuruyordu.Yapdığı her hamlenin karşısını almışdım.Ayağına çelme takıb onu yere serdim.Üstüne çıkıb oturub yumruklamaya başladım.Daha ilk yumruğunda burun sümüğünden bir ses geldi galiba kırılmışdı.Burnundan kanlar geliyordu.Bir kaç defa yumruk atdıkdan sonra ayağa kalkdım ve karnına tekmeyi geçirdim.Adam inleyerek karnını tutuyordu.

Etrafda alkışlar yükselmişdi.Her kes bağırarak 'Kill! Kill!'diyordular.Öldürmemi istiyorlardı tabii zevkle yaparım.Okanın yaklaşdığını görüyordum.Bana yaklaşıb kırmızı kutuyu açdı.Güzel silahımı şimdi kullanacakdım.

Silahımı elime alıb adama yaklaşdım.Bana korkan gözlerle bakıyordu.Demişdimya bu dövüş bitince onun bana bakaçak gözleri olmayacak.

Adamın iki gözünede sıkmışdım.Adam ölmüşdü.Elimde silahla etrafa bakınıyordum.Babamda bana gülümsüyerek bakıyordu.

Hakem elimden tutub elimi kaldırdı ve bi şeyler söyledi.Her kes alkışlıyorlardı.Ringden çıkıb kolidora yürürken bile alkışlayıb 'MASKE!MASKE!'diye bağırıyordular.Bana böyle seslenmelerini seviyordum.

Kalidorda Okanla birlikde irerlerken karşıma bana alayla bakan adam çıkmışdı ama şimdi gözlerinde sadece öfke ve nefret vardı.

Bir şeyler bağırdı ve üstüme gelmeye başladı.Etrafdakılar bizi izliyordu ve bir kaç koruma o adamı tutmuşdu.

Okan yanıma yaklaşıb"Öldürdüğün adamın kardeşi.Seni öldüreceğini söylüyor.dedi.Anlamışdım karnının ağrısını ama ne yapa bilirimki canı cehenneme.

Adam korumaları yere serib bana yaklaşdığında tüm gözler merakla bana bakıyordu.Silahımı ona doğrultduğumda adam bir adım geriledi.Adama alayla gülümseyib konuşmaya başladım."Karşıma öfkeyle,nefretle ve intikam için gelen sadece böcek gibi ezilir"dedim ve adamın kafasına sıktım.

Söyleyeceğimi anlayan anlamışdı ve biri digerlerine tercüme ediyordu söyledğiklerimi.Etrafdakıların gözlerinde korku,nefret,öfke,merak ve endişe vardı.

Cesedin üstünden geçerek soyunma odasına irelledim.Üstümü değişib dışarı çıktığımda her kes bana bakıyordu.Babamda gelmişdi."Aferin sana küçük hanım.Her kese ağzının payını vermissin"dediğinde ona güıümsemekle yetindim.Geldiğimiz yerden dışarı çıktık.

Arabaya bindik.3 araba korumada arkamızca geliyordu.Yaklaşık 1 saatdan sonra bir villaya yaklaşdık.Aşağı indim gerçekdende çok güzel bir yerdi.Havuzu bile vardı.

Villanın kapısı korumalar tarafından açıldı.İçeri girdiğimizde iki kişilik yemek masası hazırdı.Sarmalar,börekler eksik değildi.

"Hadi git üst katta ikinci oda odan.Elini yüzünü yıka in aşağı"dedi.Başımı sallayıb odama çıkdım.Odamda çok güzeldi.Kırmızı reng hakimdi odama.Sanki her taraf kandı.Gardırobu açıb içinden giyecek bi şeyler buldum.Banyoya girib elimi yüzümü yıkayıb aşağı indim.Babamda üstünü değişmişdi.

İştahla yemekleri yemeğe başladım.Yemekler çok lezzetlidi.Yemeklerimizi yedikden sonra sofrayı topladım.Bulaşıkları bulaşık makinesine koyub çay yapdım.Babam koltukda oturmuş bilgisayarda bi şeyler izliyordu.Çayları süzüb tepsiye koydum ve yanına buz dolabından bulduğum baklavalarıda yanına tepsiye koydum.

Koltukların yanında olan küçük masaya tepsidekileri koydum.Babam düşünceli bilgisayarda bir şey izliyordu.

"Baba ne izliyorsun?"

"Senin dövüşlerini"

"Öylemi bir şeymi olduki böyle düşüncelisin?"

"Evet aslında senin dövüşlerini ne kadar izlersem izleyim hep bir soru işareti var aklımda"

"Nedir?"diye sordum.

"Adamlar sana vuruyor sen kendini savunuyorsun,ama sen onlara vurduğunda yere düşüyorlar.Böyle bir güc nasıl olur.Kolların cılız.O cılız kollarla nasıl güclü vuruyorsun çok merak ediyorum"

Aslında çoktandı beklediğiam bir soruydu.Belkide babama her şeyi anlatmalıyım.Babama güveniyordum.

"Baba,bana söz vermelisin anlatacaklarım aramızda kalacak.Bir Deniz biliyor şimdide sen öğreneceksin."dediğimde bilgisayara kapatarak masaya bırakdı ve bana baktı."Hayatım üzerine yemin ederim kızım anlatacakların benimle mezara kadar gelicek"

Babama güvenerek konuşmaya başladım.

"Annem ve ablalarım beni hiç sevmiyorlar.Ben annemin dördüncü kızıyım.Erkek olmadığımdan babam annemden boşandı.Tüm suçu bana yüklediler.Beni sevmiyorlar,dövüyorlar,çalışdırıyorlardı.Bir gün ilk kez annem bana benide tatile götüreceklerini söylemişlerdi.İlk kez,ilk kez tatile gidiyordum.Sevincliydim...

Tatile bir dağa gitmişdik,kayak yapmağa.Ablalarım ilk kez bana iyi davranarak kayak yapmağı öğretdiler.Şimdi dağdan ilk kez kayak yapacakdım.Dağın başında yerimi aldığımda arkamdan bir kaç el ben daha hazır olmadan aşağı itildim.

Dengemi itirerek bir çok yara almışdım.Düşerken ablalarımın gülmeleri beynimde yankılanıyordu.Tamam beni sevmiyordular ama beni öldürmek istediklerini hiç düşünmemişdim.

Gözlerimi açdığımda dağda olan bir hastahanedeydim.Doktorla annem konuşunca öğrendiğim şeyse hayatımı karartmışdı.Bel sümüğümde çatlak vardı.Ve iyileşmeden haraket edersem bel sümüğüm kırıla bilirdi.Sakat kala bilirdim.Bir daha gezememek ne yapardım ben.

Beni ölüme terk ederlerdi.Annem doktoru dinlemeden beni arabasına oturtdu ve eve götürdü.Çok acılı bir yolculukdu.Arabanın her haraketinde sümüğümün kırıldığını hissediyordum.

Annem ve ablamlar bana gülüyorlardı sadece.Eve geldiğimizde kimse yardım etmedi odama çıkmama.Zorlada olsa odama yalnız başıma çıkmışdım.Yatağıma uzanıb kalmışdım.Akşama kadar yatağımda kaldım.Hiç biri odama gelib nasıl olduğuma bakmadı.

Ya yemek verdiler ya da su.Hatta annem bana 'çabuk öl sana bakamam ben'demişdi.Gece olduğunda yorgunluktan uyumuşdum.Gece keskin bir acıyla uyandım.Sanki her tarafıma,bedenimin her santimine hancer saplıyorlardı.Ellerime baktığımda damarlarım belirginleşmişdi.Ve derim kıp kırmızıydı.Derimin altında kanım kaynıyordu resmen.Öleceğiçi sanmışdım ama ölmedim.Sesimi çıkarmadan acıyla savaşdım.Ne zaman uykuya daldığımdan haberim yoktu.

Uyamdığımda dün gecenin aksine hiç bir şeyim yoktu.Rüya olduğunu sandım.Korkarak yataktan kalkmaya çalışdım ama gerçekdende hiç ağrı falan yoktu.Yataktan çıkıb bir kaç defa yerimde zıpladım ama gerçekdende kendimi olduğumdan daha canlı hissediyordum.

Banyoya girmişdim.Bedenime baktığımda şok oldum.Aldığım hiç bir yara izi falan yoktu.Hatta annem beni küçükken kemerle döverdi.Onların izleri kalmışdı ama artık onlarda yoktu.

Gerçekdende bana ne olduğuna dair en ufak bir fikrim yoktu.Aşağı indiğimde ablam bana 'sen daha ölmedinmi?'dedi.Gerçekdende ölmemi bu kadar istiyormuydular.

Dışarı çıkın çalışdığım markete gitdiğimde,işe gidemediğim için kovulduğumu öğrendim.Bir gazete alıb banka oturdum.Oluklarımsa olucak şeyler değildi.Yatdığım hastahanede insanların üstünde deneyler yapılıyordu.Hasta, öleçek olan insanların ama kimse deneylerde hayatta kalamamışdı.Deney yapılanların hepsi ölmüşdü.Gazetede deney yapılan insanların isimleri vardı ama benim ismim ne kadar arasamda yoktu.

Yalnışlıkla bana deney iğnesini vurmuşlardı.Bundan haberleri bile yoktu.Belkide o iğneyi bana vurmasaydılara.Şimdi mezardaydım.Geriside bildiğin gibi."

Konuşub kurtardığımda babamın gözlerinde bin bir duygu vardı.Merak,Öfke,Endişe,Nefret ve bir çok.

Gece boyunca babam anneme ve ablalarıma küfürler savurdu.Bana destek çıkıyordu.Sırrımın onda güvende olacağına yemin etdi.

*****

İki gün daha buradaydık.Her gece dövüşüyordum,bir kaç kişiyle ve hepsini öldürüyordum.Seyirciler bana Kraliçe diye sesleniyordu.Dövüşüm bittiğinde hepsi'QUEEN!QUEEN!'diye bağırıyordu.Hepsinin kalbini feth etmişdim.

Her gün Denizle konuşub olanları onada anlatıyordum.Annemlede konuşuyordum.Onları çok özlemişdim ve bu gün özlemim sona ericek.Çünki geri dönüyorduk.

Jet havalanırken babama aklımda olan soruyu sordum.

"Baba koluma dövme yapdırmama izin verirmisin"dedim.Bana şaşırarak baktı ve gülümsüyerek cevab verdi.

"Elbetde kızım istediğini yapmakda özgürsün.Ben kızlarımı asla kısıtlamam sizd güvenim sonsuz."

"Oley teşekkür ederim Babacım"dedim.

Gerçekdende sevinmişdim.İstediğimi yapmakda özgürdüm.

Eve geldiğimizde Deniz boynuma atladı.Beni kucaklayıb yanaklarımdan öpüyordu.Onunla görüşdükden sonra anneme sarılıb özlem giderdik.

Sabah olduğunda okula gitme vaktim gelmişdi.Üniformamı giyib okula gitdim.Tabii Denizde yanımdaydı.Gece boyunca ne yapdığımı ve lisede yeni arkadaşlar edindiğinden konuşarak beni uyutmamışdı.

Sınıfa girdiğimde masama oturdum.Kafamı masaya koyub uyudum.Deniz beni dürterek uyandırıb,okulun bittiğini söylemişdi.

Gerçekdende o kadar olmuşmuydu uyuduğum.Hemen üstümü başımı düzeltib eve gitmekçin hazırlandım.Kolidordan dış kapıya yaklaşarken,bir kızın cıyaklamasını duydum.

"Abi..abi işde o kızdı beni kurtaran"

Başımı kaldırıb sesin geldiği tarafa baktığımda.Kız Kaanl çekişdirerek benim yanıma getiriyordu.

Lanet olsun bir bu eksikdi.Kaan bana yaklaşıb başdan ayağa süzdü.

"Rüzgarın kurtardığına eminmisin.Çok cılız bir kızda"dedi.

"Evet abi neden bana inanmıyorsun"

Denizin çağırmasıyla hemen yanlarından sıyrıldım.Okan arabayı çalışdırırken denize sürmesini söyledim.Beni deniz kenarına bıraktıkdan sonra uzaklaşdılar.

Her zaman oturduğum banka oturub denizi izlemeğe başladım.Düşüncelere dalarken yanıma biri oturdu.

"Ablamı kurtardığın için teşekkürler"

"Bi şey değil.Senin burda ne işin var"

"Seni takib etdim Rüzgar.Kim olduğunu şimdi daha çok merak ediyorum.Söylesene Soyadın ne."

Kaana dönüb gözlerine baktım ne söylemeliydim.Ona bir şey söylememeliydim.Bi yalan bulmalıydım.Tam ağzımı açıb bi şey söyleyecekdimki,arkamdan bir cırlama duydum.

"Rüzgarr"Lanet olsun Ayşe ablamın burada ne işi vardı.

Lütfen hikayeye oy verin ve yorum yapın...

Fikirleriniz benim için çok önemli)))

Keyifli okumalar...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top