~18 BÖLÜM FİNAL~
Keyifli okumalar...
O gücü sadece bir kaç saniye hissettim ve kayboldu. Benim gibi biri miydi acaba? Kaç tane bizim gibi insan var? Bilmiyorum.
Fransa'da bankaya gidip dosyaların hepsini aldım. Ayrıca bir çanta para da vardı, kendi özel uçağımla geri döndüm. Tabi o polis de evine döndü.
Şimdi ne yapacaktım ben. Gidecektim ama nereye? Çok düşündüm ve dosyadaki evlere baktım. Uzak bir yerde olan bir ev vardı. Burada yaşayıp işlerimi halledebilirdim.
Uçak giderken ben de dosyalara bakıyordum, ayrıca ailemin katillerini bulacaktım. Elbet cezalarını benim elimden çekecekler.
Bir kaç saat sonra uçak durdu. Uçaktan inip bi taksi çevirdim, dağ başındaki eve gitmeden önce markete girip alışveriş yaptım.
Sonra bir kaç parça kıyafet alıp taksiye evin adresini verdim.
Gözlerimi kapayıp, yolun bitmesini bekledim. Araba durduğunda aşağı indim ve taksicinin parasını verdim.Poşetlerimi de alıp eve doğru yürüdüm.
Bu evin anahtarı bendeydi ve bunun gibi bir kaç evin de. Hepsi bankadaydı, kapıyı açıp eve girdim. Etrafı gezerken bir şeyi fark ettim. Sanki burada birileri yaşıyordu.
Mutfağa girdim ama ocakta çay vardı. Poşetleri bırakıp mutfaktan bir tane bıçak aldım.İkinci kata çıkıp, odalara baktım ama kimse yoktu. Üçüncü kata çıktığımda odadan sesler geliyordu. Kapıyı hızla açtığımda görüdüğüm kişilerle şok oldum.
Deniz ve Leyla, onların öldüğünü sanmıştım. Ama yaşıyorlar, Deniz'in gözleri dolmuştu bile. Güçsüz çıkan sesiyle "Yaşıyorsun"dedi.
Ona bakarken benimde gözlerimin önü bulanıklaşmıştı. Ağlıyasım vardı.
"Sen de yaşıyorsun." diyip bıçağı yere attım ve koşup ona sarıldım.
Ağlıyordu sürekli, bende ağlıyordum. Hiç bu kadar sevinmemiştim, yine bulduk bir birimizi.
Böyle konuşurken bana ne olduğunu onlara anlattım. Onlarda başlarına gelenleri anlattılar.
Deniz'den...
Bir hafta önce...
Gizli odada saklanırken korkuyorduk. Birileri odaya girmişti, etrafı dağıtıp bizi arıyorlardı galiba. Sessizce ağlıyorduk ikimizde.
"Burada kimse yok" dedi bir adam. Ve çıkıp giderken kapıyı çarptılar, sonra diger odalardan sesler geliyordu. En sonunda da aşağıdan araba sesleri geldi.Gitmişlerdi ama belkide hala oradaydılar.
Korkuyorduk, annem ve babam herkes ölmüşmüydü. Dışarı çıkmaya gerçekten çok korkuyorduk.
Bir kaç saat sonra, polis arabalarının sesleri geldi. Gizli odadan hala çıkmamıştık, acaba aşağıda neler oluyordu.Annemler hala yaşıyor mu?
"Dışarı çıkmalı mıyız?" dedim Leyla'ya. Başını olumsuz anlamda salladı.
"Hayır çıkmayalım. Onların adamları da olabilir içlerinde.Bizi de öldürmeye kalkarlar." dedi.
Doğru söylüyordu. Kimseye güvenemezdik, gizli odaya bakarken, Rüzgar'ın telefonunu buldum. Hala çalışıyordu, Okan'ın numarasını görmemle çok sevindim. Aradık ama aranmıyordu. Yurt dışındaydı çünki, hala Rüzgar'ı arıyordu.Ama ondan bir haber yoktu.
Ben de mesaj yazmak kararı aldım.
"Okan benim Deniz, yardımına ihtiyacımız var. Aşağıdan silah sesleri geldi biz gizli odada saklandık. Ve sonra polisler geldi. Aşağıda ne olduğunu bilmiyoruz korkuyoruz. Lütfen yardım et bize"
Bu mesajı atıp, duvara yaslanarak oturdum. Leyla hala ağlıyordu, güçlü durmaya çalışıyordum ama bende ağlıyordum. Önce Rüzgar'ı sonra da ailemi kaybettim. Hayır böyle düşünmemeliyim onlar ölmediler.Umutsuzluğa kapılmamalıyım.
Bir kaç dakika sonra tanımadığım bir numaradan arama geldi. Hemen açtım, Okan olabilirdi ve oydu.
"Alo Okan?"
"Evet benim, hemen yola çıkıyorum. Bir kaç saate orada olacağım lütfen dışarı çıkmayın"
"Ta..mam çabuk gel lütfen..."
"Geleceğim!" diyip kapattı.
Bir kaç saat daha dayanmalıyım.O bizi kurtaracak ve annemlerin yanına götürecek. Onlar yaşıyorlar, bunu biliyorum.
Bu düşüncelerle saatler geçiyordu. Evet bir gün onlara kavuşucam, 5 saatten sonra yine ayak sesleri geldi. Korkuyorduk yine, buraya yaklaşıyordu. Ve gizli odanın kapısı açıldı.
Gördüğüm kişiyle hızla ayağa kalktım ve koşup ona sarıldım.Okan gelmişti.
"Annemler iyi değil mi?" diye sordum.
Üzgün gözüküyordu. Ve başın olumsuz anlamda salladı."Başınız sağolsun." dediğinde tüm dünya başıma yıkılmıştı sanki.
Ölmüşlerdi, tamda bir aile buldum derken kaybetmiştim.Sürekli kaybediyordum, hiç mutlu olamıycak mıyım? Neden her şey beni buluyor? Neden?
Bizi dağ evine götürüyordu.Orada güvende olacağımızı söyledi, aşağı inerken yerde kan izlerini gördüm. O kadar kan vardı ki. Anlatamam, resmen her yer kan gölüne dönmüştü. Güçlü durayım derken yıkılmıştım.
Bu evdeki herkes ölmüştü, tüm sevdiklerimi kaybetmiştim.Sadece ben değil Leyla'da kaybetmişti.
Dağ evine geldiğimizde aşağı indik. Okan'da anahtar olmadığından mutfağın camını kırdı ve eve girip kapıyı açtı, işte bir haftadır burada yaşıyorduk ve Rüzgar geri dönmüştü. Hemde umudumu kaybettiğim anda....
Rüzgar'dan...
"Kimin yaptığını biliyor musun?" dedim Okan'a ama başın olumsuz anlamda salladı. Kim cürret edebilirdi ki onları öldürmeye.
"Rüzgar yapma artık." dedi Deniz.
"Neyi?" dedim.
"Artık bu işlere karışmanı istemiyorum."
"Ama onları öldürdüler onların intikamını almalıyım!"
"Lütfen Rüzgar lütfen. Bulaşma artık bu işlere, yine seni kaybedemem. Allah'tan bulsun cezalarını." dedi ağlayarak.
Ne yapmalıyım? Bilmiyorum.Ama ben intikamımı almak istiyorum. Ben bunu yapmalıyım. Yoksa kalbim rahat olmaz, kendimi asla affetmem.Ama ben bu yola girersem Deniz çok üzülecek. Zaten yeterince üzüldü, bir şeyler düşünmeliyim.
"Tamam ağlama artık, karışmıycam!" dediğimde gülümsedi. Akşam olurken uyumaya gitti ikiside, bende aşağıda bilgisayardan araştırma yapıyordum. Ben er ya da geç intikamımı alacağım. Yoluma kimse çıkamaz...
Tabi bundan Deniz'in haberi olmiycak.
"Gerçekten de intikamı almıycak mısınız?" diyen Okan'a baktım.Bu beni ne sanıyor, yerimde rahat duracağımı mı?
"Tabi intikamımı alıcam bir Rüzgar Ateş olarak değil. Maske olarak..." dediğimde rahatlarcasına gülümsedi.
Kimse bana yapılan yalnıştan sonra kendini kolay-kolay benim elimden kurtaramaz...
♢SON♢
Bildiğiniz gibi Final bölümdü.Bu kitapda bitti.Rüzgar neden öyle güclü olduğunu asla bilmiycek ama siz bileceksiniz.Bu sır Vampir ve Mafya kitapında saklı :)
Görüşmek üzere....
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top