~15 BÖLÜM~

Kaan şok olmuş gözlerle bana bakarken,ben sakindim.İfadesizce ona bakıyordum.Onun beni böyle görmesini istemezdim.Kendine gelip"Rüzgar bu sen olamazsın"dedi.Sakin bir sesle"Hayır.Benim"dedim.Derin bir nefes alıp"İnanamıyorum ya.Sen nasıl böyle biri ola bilirsin.Sen o katiller gibi değildin.Sen saf,masum biriydin"dedi.Ben saf ve masum.Hayır ben öyle değilim.O dedikleri aylar önce gitti.Ben sadece bir katilim.Kimsenin bilmediği bir katilim.Bir çok kişinin katili.

"Ben buyum"dedim.Maskeni elime alıp,yüzüme taktım"Ben Maskeyim Kaan.Ben buyum.Böyleyim.Saf,masum biri değilim.Ben bir katilim!"sona doğru bağırmışdım.

Kaan yanıma gelip,omuzlarımdan tutdu."Kendine gel Rüzgar!Senin daha 15 yaşın var.Ben inanmıyorum şaka değilmi.?Maske sen değilsin."dedi."Hayır benim.Doğru 15 yaşım var.Ama bu benim.Hayatım,yaşadıklarım beni bu hale soktu.Bir katile döndüm en sonunda.Bir katille sevgili olmak nasıl bir duygu?Şimdi ne hissediyorsun?Merak ediyorum Kaan.Çünki ben hiç bir şey hissetmiyorum"dedim.Yine bağırmışdım.

"Artık bende hiç birşey hissetmiyorum.Hoşçakal"diyip,beni bıraktı.Kapıya doğru gidip duraksadı.Kapını açıp arkasına bile bakmadan çarpıb gitdi ve bitti.İlk aşkım bitti.O kapı çarpıldığında,benimde içimde bir şeyler,kırıldı.Mesala artık onu sevmiyorum.Garip,bu duygumu da kaybettim.Şimdi ben neyim?.Şimdi ben kuklamıyım?Yoksa bir heykel.Yok ben bir Maskeyim.

Neden ağlamıyorum?Sevgilisi,onları bırakan kızlar ağlarlar.Ben de ağlamak istiyorum,bende acını hissetmek istiyorum.Neden benim göz yaşlarım kurumuş.Aynadan kendime baktığım da yüzümde bir maske vardı.Maskeni,yüzümün yarısın da tutdum.Benim maskeye ihtiyacım yok.Çünki ben zaten bir maskeyim.Canlı kuklayım.Kuklanı,başkaları idare eder.Onun bir duygusu yok.Ama ben bir kukla olmak istemiyorum.Ben,ben olmak istiyorum.Kendimi,kendim idare etmek istiyorum.

Üstümü değişmeden dışarı çıktım.İçim içime sığmıyordu.Bir oyuncak olduğumu düşündüğümde.Küçükken bir oyuncağım olmadığı için,hep ablalarımı kıskanırdım.Ama büyüdüm kendim bir oyuncak oldum.Ne kadar iyi değilmi,ama ablalarımın oyuncaklarından farklıyım.Benim bir kalbim var.Atıyor ama içinde bir şey yok.Bom boş.Al sana büyük bir oyuncak Rüzgar.Her zaman istediğin oyuncak.

Bunları düşünürken o lanet yerden çıkmışdım.Kimseye bir şey söylemeden.Çünki söyleme gereği duymuyordum.Kime ne benden.Ya onlardan bana ne.Artık sevdiğim ve umursadığım bir kalmamışdı hayatımda.

Bu lanet dünyada kendimi yapa yalnız hissediyordum.Yalnızlık ve karanlığın içindeydim.Aynı rüyalarım gibi.Gördüğüm kabuslar tek tek gercek oluyordu.Bu da hayatın bana bir oyunuydu.

Peki hayat,benim gibi duygusuz biriyle başa çıka bilecekmisin?Çünki ben kaybetmekden korkmuyorum.Çünki...sen bana kaybedecek bir şey bırakmadım.Kaybedeceklerimi çoktandır kaybettim.Tamam oynayalım.Ama başdan söyleyim,sen şimdiden kaybetdin.Kaybetmenin karşılığın da bana duygularımı ver.Hisslerimi ver.Acını hissetmeme izin ver.

Lambanın aydınlatdığı sokakda gezerken,önümde iki plakasız araba durdu.İçinden siyah giyinen,10 a yakın kişi çıkıp,silahlarını bana doğrultdu.Biri garip bir silah çıkarıp bana ateş etdi.Silahdan çıkan şey elime yapışdı.Ucu iğne gibiydi.Galiba uyku ilacı vardı içinde,bu beni uyutmazdı.O şeyi elimden çıkarıp,yere atarak onların üstüne koşdum.Ama karnımı delik deşik eden kurşunlar,bana pekde fırsat vermiyordu.Neden sadece karnıma,ellerime ve bacaklarıma vuruyorlar?Bunları düşünürken,yer ayağımın altından gidiyordu.Ve sokak lambasının ışığı,yerini karartılara bırakıyordu.

Denizden...

Sabah alarmın lanet sesiyle uyandım.Bir günde sesi çıkmasa olmazdı.Ayağa kalkıp banyoya gitdim.Rutin işlerimi halledip,üniformamı giyindim.Yüzüme gülümseme yerleşdırıp aşağı indim.Çünki gülmem lazımdı.Annem ve babam acılarını daha yeni unutuyordular.Ama ben unutamıyordum.Yine de gülümsemeliydim.Rüzgar gittiğinden beri annem ve babamı neşelendirmek için yaptığım tek şey buydu.

İkisinide yanaklarından öpüb,sofraya oturum.Babam"Bu akşam bir yere gitme misafirler gelecek"dedi.Sırıtarak başımı salladım.Bu gün babamın ortakları gelecekdi.Leyla da gelecekdi.Rüzgar gittiğinden beri tek arkadaşım oydu.Kahvaltı yaptıkdan sonra annem ve babamı öptüm.Üstümü giyinip,dışarı çıktım.Okula yürüyerek gidecektim.Ama ondan önce gideceğim tek yer mezarlıktı.Bunu alışkanlık haline getirmişdim artık.

2 yıl önce,Rüzgarı kaybetdik.Ama ben ve babam öldüğüne inanmıyoruz.Elimizde sadece kamera görüntüleri vardı.Bir ceset yokdu.O ölemezdi.O güclü biriydi.Babamın adamları onu her tarafda aradı ama yoktu.Okan bile,hala başka şehirleri arıyordu.

Şimdi kim bilir nerdedir.Ne yapıyordur.Umarım ölmemişdir...

O görüntülerde,çok fazla kurşun vardı.Onu bir kaç silahla vurdular.Sürekli vuruyorlardı.Kan.Her tarafı kandı.Ölmüş olamaz değilmi.Ölmedi o.Hala yaşıyor ve bir gün geri dönecek.Lütfen çabuk geri dön Rüzgar.Seni çok özledim.Seni yeni bulmuşken,kaybetmek çok kötü.

Her zamanki ağlama rütielimi bitirdikden sonra,mezarlıktan çıktım.Neden onun bir mezar taşı vardı ki?O ölmemişdi.Yaşıyordu.

Ben hep bunlarla yaşadım.Bu umutla.Bunları düşünürken okula gelmişdim.Leyla ile aynı sınıfa geçmişdim.Bu gün sınav vardı ve iyi geçmeliydi.Onunla selamlaşıp yanıma oturdum.Hoca gelip sınavı başlatmışdı.Leyla yine ders çalışmadığından,benden kopya çekiyordu.

Sınav bitdiğinde ikimizde derin bir nefes aldık.Konuşarak,kantine indik.Kaan ve arkadaşları gelip yanımıza oturdu.Her zaman ki gibi yine bir şey konuşmuyordu,gülmüyordu.Onun suçu olduğunu söylüyordu.Ama sadece o kelimeleri söylemişdi.Ondan başka bir şey söylememişdi.Bu yüzden o olan yerde Rüzgar hakkında hiç bir şey konuşmuyoruz.Tabii o da hiç konuşmuyor.Neden onun yüzünden olduğunu da hiç söylemiyor.Konuşunca da soğuk cevaplar veriyor her kese.

Saatler böyle geçerken,okul bitmişdi.Bu akşam misafirlerimiz vardı.Eve gidip,odama çıktım.Üstümü değişip,aşağı indim.Annemle konuşup,sofra hazırlıyorduk.4 aile gelecekti.Aslında babam toplantıyı evde yapacaktı.Çünki en güvenli yer burası.Kaanın ailesi.Erenin ailesi.Onu hala seviyordum ama sevgili olamamışdık.Başka birini seviyordu çünki.Bende açılamamışdım ona.Sonra diger 2 aile.İkizlerin ailesi ve diger aile.

Misafirler gelmeye başlamışdı.Tabii ben Leylanı bulmamla,odama çıkardım.O kadar misafire biz ne yapak.Kaanlar falan aşağıdaydı.Sadece Leyla ve ben,benim odamdaydık.Kaan bu odaya sadece bir kere girmişdi.Onda da ağlayarak çıkmışdı.Eren ve ablası bizimle pek takılmaz.Her kes aşağıda sohbet ederken,biz burada sohbet ediyorduk.Kapını kapatıp oturmuşduk ama yinede aşağıdakilerin neşeli sesleri geliyordu.Yine iyi annem ve babam gülüyordu.Onları çok seviyorum ve mutlulukların istiyordum.

Zilin sesiyle,ikimizde sesimizi kesdik.Başka kim gelecekdiki.Bizde merakla,dışarı çıkacakdık ki,aşağşdan silah sesleri geldi.Neler oluyordu orada.Odanın kapısın açmakdan vaz geçmişdik.Korkuyla bir birimize bakıyorduk.Hala silah sesleri geliyordu.

Leylanın kolundan tutduğum gibi,peşimden sürüklemeye başladım.Giyinme odasına geçip,gizli odanın kapısın açdım.İkimizde oraya girip,kapını kapadık.Korkuyordum.Leyla ağlamaya başlamışdı.Benimde gözlerimin önü bulanlaklaşıyordu.Ailem aşağıdaydı ya onlara da bir şey olursa.

Beynimde yankılanan tek sesler,silah ve aşağldaki kadınların bağlrışmalarıydı ve sonra sessizlik.Korkuyordum onlarıda Rüzgar gibi kaybedemezdim.

Oy ve Yorum istiyorum.)keyifli okumalar...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top