Melancholy Astronautic Man
"Luka bunu Juleka için yapman çok tatlı"
"Teşekkürler marinette"
Luka elindeki son süsleri asarken marinette'e gülümsedi. Bu gün Juleka'nın doğumgünü olmasına karşılık Luka onun için ufak bir kutlama düzenliyordu.
"Şimdi Juleka ile konuştum buraya 10 dakika içinde varacakmış"
"Teşekkürler Rose bizim de zaten süsleme işimiz bitti sadece onu beklememiz lazım değil mi Luka?"
"Evet Marinette, herkes geliyor değil mi?"
"Çağırdığımız herkes burada sadece şey yok"
"Adrien" diyerek sözünü tamamladım. Adrien'ın gelme olasılığı düşüktü ama bir umut ile onu bekliyordum.
Her neyse diyerek Rose ve Marinette ile öbürsünlerin bulunduğu alana doğru yürümeye başladık. Süpriz partiyi gemide düzenliyorduk bu sayede Juleka birşey anlamayacaktı.
"Juleka birazdan burada olur, herkes saklanacağı yerlere" dedim yüksek sesle. Öbürsünler gibi arkamı dönmüş saklanacağım yere doğru yürürken tekneye basan bir çift ayak sesiyle arkamı döndüm. Bu Adrien'dı.
"Buraya gelebilmene sevindim dostum" dedi Nino Adrien'ın yanına doğru yürürken. Herkes onun gelebilmesine mutluydu ama belkide herkesden çok ben mutlu idim.
Gözüm Adrien'a bakarken Marinette kaydı mutlu bir yüz ifadesiyle Adrien'a bakıyordu, burda Adrien'ı seven tek ben değildim.
"Iyi misin Luka?"
"Ne?"
Bu anda dalgınlığıma gelen Adrien'ın sorusuyla kendime gelmiştim. Adrien tek elini arkadaşça omzuma koyup devam etti.
"Yüzün sanki biraz asıldı bi sorun mu var?"
"Ne, hayır sadece biraz dalmışım sorun yok. Buraya gelebilmene çok sevindim, gelemezsin sanıyordum."
"Evet ilk başlarda bende öyle sanıyordum."
Adrien ile bu güzel muhabbetimiz Juleka'yı gemiye yaklaşırken görmemle son bulmuştu.
Etrafa baktığımda bir kaç kişi haricinde herkesin yerlerini aldığını gördüm. Kısık bir sesle Juleka'nın geldiğini söyleyip tam yerime doğru koşucakken Adrien'a baktım. O daha yeni gelmişti nereye saklanması gerektiğini bilmiyordu.
Onu elinden kavrayıp geminin üst güvertesinde bulunan karton kutuların arkasına götürdüm ve yere eğilmesini söyledim.
Şimdi ikimiz karton kutulara sırtımızı dayayıp oturur bir pozisyondaydık. Onunla bu kadar yakın olmak kalbimin hızlı atmasına sebep olmuştu ama bana bakmayacağı düşüncesi bunu sonlandırmıştı. Gerçekten Adrien Agreste beni sevmiyordu, sevmeyecekti böyle duygular neden hissetmek zorundaydım ki bu sadece acı vericiydi.
Hala el ele olduğumuzu fark edip elimi ayırdım. Oda kafasını biraz dışarı çıkartıp Juleka'ya baktı.
"Etrafına bakınıyor, ne zaman çıkacağız?"
"Kaptan köşkünde Kim var, o bize işaret verdiğinde çıkacağız"
Adrien anladım diyip oturur pozüsyona geri döndü.
"Kagami gelmeyecek mi?"
"Hayır, onun işi varmış daha sonra eskrim dersimde görüşeceğiz"
"Peki"
"Luka bak, Kim parmaklarıyla üçten geriye doğru sayıyor.
3
2
1
DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN JULEKA
...[/////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////]...
"Hepinize geldiğiniz için teşekkürler"
"Herzaman luka"
Gemi artık boştu. Pasta kesilmiş, hediyeler verilmiş, eğlenilmişti ve şimdi dağılma zamanıydı. Luka gerçekten eğlenmişti.
"Luka, Adrien cüzdanını burada unutmuş" dedi Juleka elinde kahverengi bir erkek cüzdanıyla. Luka, Juleka'nın elinden cüzdanı alıp baktı. Cüzdanın içindeki kimlikte Adrien Agreste yazmaktaydı.
"Ona yarın okulda veririm artık"
"Gerek yok ben şimdi koşar götürürüm ona"
"Emin misin?"
"Evet hem bana spor olmuş olur"
"Sen bilirsin ben odamdayım" Juleka omuz silkip odasına doğru yürürken Luka cüzdanı karıştırmaya devam ediyordu. Evet bu ayıp birşeydi ama luka merak ediyordu.
Luka cüzdanın içinde sarı saçlı, güzel bir kadının fotoğrafı duruyordu. Bu kişinin Adrien'in annesi, Bayan Agreste olduğunu anlamak için zeki olmaya gerek yoktu Adrien ve kadının arasındaki benzerlik apaçık ortadaydı.
Luka kadının gözlerindeki güzelliğe bakarken fotoğrafı cüzdana geri koydu. Ve gemiden ayrıldı.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top