Epik şiir, dizelerine destansı bir tat katan savaş, yiğitlik, kahramanlık, tarihi olaylar gibi temaları konu alan bir şiir türüdür. Coşkulu bir anlatım dikkat çeker. İki alt türe ayrılır:

Doğal Epik : Bir halkın tümünü etkileyen tarihi bir olayın manzum hikaye şeklinde anlatılışıdır. Çoğunun yazarı unutulmuş ve kendisi nesilden nesile söylenerek anlatılmıştır. Doğal epiğin en büyük örnekleri destanlardır. 

Yapay Epik : Bir şairin toplumu etkileyen bir olayı, destanlara benzeterek anlattığı şiirlerdir. Günümüzde yazılmış tüm epik şiirler, aslında yapay epiktir ve edebiyatımızdaki en büyük örneği kuşkusuz İstiklal Marşı'dır.

Örnek:

"Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü,

Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,Işık ışık, dalga dalga bayrağım!Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım."

-Arif Nihat Asya

Örnek:

"Kalktı göç eyledi Avşar elleri,
Ağır ağır giden eller bizimdir.
Arap atlar yakın eder ırağı,
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir."

-Dadaloğlu

Örnek:

"Neydi damarlarımızda çoğalan, çoğalan?
Neydi bu tepenin ardı?
İçimizde sadece vatan değil,
Yeryüzü kadar bir şey vardı."

-Faruk Nafiz Çamlıbel