Seungmin duyduğu isim ile kaşlarını hafifçe çatmış ve düşünmeye başlamıştı. İsim tanıdık geliyordu ama tanıdığı söylenemezdi. Kucağında duran mia'ya dönüp "umm, hayır miacığım. Babanı tanımıyorum. Hmm peki... Şey annen veya diğer baban yok mu?"diyerek mia'ya bakmayı sürdürmüştü.

Mia, duyduğu soru ile aklına babasının dedikleri gelmiş, "annem varmış ama ben küçükken melek olmuş."ve babasının kendisine söylediği cümleyi seungmin'e söylemişti. Seungmin böyle bir şey beklemediği için ilk başta şaşırsa da sonrasında kucağın da ki kıza kocaman bir sarılma vermişti.

Mia kendisine sarılan omega'ya aynı şekilde karşılık vermiş ve başını yasladığı göğüsten kaldırıp meraklı bakışlarını omega'ya çevirmişti. Anlaşılan mia için oyun hâlâ devam ediyordu. Seungmin de mia'ya ayak uydurup az önce sorduğu soruyu telafi etmek amacıyla kendisine bakan küçük kıza bakmış, "sor bakalım tatlı şey. Sonuçta oyun hâlâ devam ediyor"diyerek kızın konuşmasına fırsat tanışmıştı.

Mia, omega'nın kendisini anlamsıyla sevinerek aklında ki soruyu sormuştu.

"Seungmin oppa, ben taehyun oppa ile konuşurken senin yanına böyle çoook yakışıklı bir oppa gelmişti, o kim ki?"

Seungmin, kucağın da ki kızın sorusunu sessiz sormasıyla karşısında kai ile uğraşan abisine kısa bir bakış atıp tekrar mia'ya dönmüş "o çok yakışıklı oppa, benim abim miacığım. Kendisi de bir polis ve buraya neden geldiğimi sordu."diyerek kızın sorusunu yanıtlamıştı.

Mia anladığını belirtir şekilde kafasını sallamış, "soru sorma sırası sen de oppa" ve seungmin den gelecek soruya odaklanmıştı.

Seungmin bir süre soracağı soruyu düşünmüş ve aklına gelen soruyla heyacanlı şekilde dile getirmişti.

"Büyüyünce ne olmak istiyorsun tatlı şey?"mia duyduğu soruyla aynı kucağın da oturduğu omega gibi heyecanlı şekilde konuşmuş "ben, aynı babamın çizdiği resimler den çizmek istiyorum oppa ama bu mesleğin adını bilmiyorum"diyerek dudaklarını büzmüştü.

Seungmin, mia'nın bu tatlı hareketi ile sıcacık bir gülümseme sunmuş"ben biliyorum bu mesleğin adını, sana söylememi ister misin?"demişti. Mia hızlı hızlı başını sallamış"evet, çok isterim oppa"demişti heyacanlı çıkan sesiyle.

"Bu mesleğe ressam deniliyor. Bence, sen de çok güzel ve yetenekli bir ressam olursun"

"Olur muyum ki oppa?"

Seungmin de az önce mia'nın yaptığı gibi yapmış ve başını hızlıca onaylar şekilde sallamıştı.

"Olursun tabi ki. Peki sıra ben de o zaman hmm"diyerek başka bir soru sormuş ve mia'nın babası gelene kadar oyunlarına devam etmişlerdi. Aradan geçen yirmi dakika gibi bir süreden sonra içeri yüzlerin den bile endişeli oldukları belli olan iki kişi girmişti.

Bir kaç bakış içeri giren iki kişiyi bulurken taehyun da mia'nın babasını görmesi ile masasın dan kalkmış ve ikilinin yanına adımlamıştı. Mia hâlâ kucağın da oturduğu omega'yla oyun oynadığı için içeri giren babasını fark etmişti ki zaten arkasın da kalıyordu ikili de.

Taehyun, endişeli iki adamın yanına giderek ilk sakin olmalarını istemiş sonra da onlara eşlik ederk mia'nın yanına getirmişti. Siyah saçlı alfa, kızını başka bir adamın kucağında görmesiyle kaşlarını çatarak mia'ya seslenmişti. Mia, duyduğu sesle arkasını dönmüş ve görüş açısına giren babasını görmesi ile sevinçle kucağın da oturduğu omega'nın kucağından inmiş ve hemen babasına koşmuştu.

Hyunjin, kızına sarılmak için dizlerinin üzerine eğilmiş, ona doğru gelen kızının beline kollarını sararak kucağına almıştı. Kızının yanaklarını öpmüş, kokusunu derince içine çekmiş sonra da kucağın da ki kızın dan biraz geri çekilerek yüzüne bakmıştı çatık kaslarıyla.

Mia, babasının diyeceğini anlamış ve hemen kollarını tekrar babasının boynuna sararak sessizce kulağına fısıldamıştı ya da kendi sessiz olduğunu düşünüyordu.

"Babacığım, evde yaparsın uyarını şimdi sadece sarılalım"diyerek hyunjin'in yanağına öpücük koymuş ve geri çekilerek babasına bakmıştı. Hyunjin de küçük bir baş sallama ile kızını onaylamıştı.

Seungmin, karşısında sarılan baba, kıza bakarken dudakların da küçük bir tebessüm yer edindiğinin farkın da değildi ki dikkatini alfa'nın gözleri çekince bu tebessüm gülümsemeye dönüşmüştü. Alfa'nın mor gözleri kızına ne kadar değer verdiğini gösteriyordu.

Bacağın da hissettiği dokunuş ile başını aşağı eğmiş ve kai'ye bakmıştı. Kai öğretmenin dikkatini çekmeyi başarınca hemen kollarını genç omega'ya uzatmıştı. Seungmin, kai'nin hareketine kıkırdamış ve eğilerek kucağına almıştı.

Bu sırada onun kıkırdamasını duyan hyunjin ise gözlerini duyduğu hoş tınının sahibine çevirmişti. Kucağında ki küçük çocuğu ve hemen yanların da gülümseyerek ikisini izleyen alfa'yı görmesiyle istemsizce yüzü düşmüştü. Başını iki yana sallayarak eski moduna geri dönmüş ve kızının sesiyle de bakışları kucağın da ki mia'yı bulmuştu.

"Babacığım, beni..."sözünü kai'nin şikayetini dinleyen omega'yı işaret parmağıyla göstermiş ve devam etmişti.

"Seungmin oppa ve kai buldu, buraya da taehyun oppa ile geldik. Gitmeden önce dördü ile de vedalaşa bilir miyim?"

Hyunjin, kızının üç kişiyi sayıp dört kişi demesine kaşlarını çatarak anlamadığını belirtmiş mia ise babasının dikkatsizliğe göz devirmeye çalışmıştı.

"Seungmin oppa'nın abisi, diğer kişi. Kendisi çoook yakışıklı o yüzden onunla da vedalaşmak istiyorum"

Hyunjin az önce omega'ya o şekil bakan abisinin olduğunu anlaması ile gereksiz bir huzursuzluğunun kayıp olduğunu hissetmiş ve kucağın da ki kızını başını sallayarak onaylamıştı.

Mia, babasın dan aldığı onayla sevinmiş "o zaman beni indir babiş de yanlarına gidelim"demişti. Hyunjin, kızının burnuna küçük bir fiske atmış ve mia'nın söylenmesini duymamazlıktan gelerek indirmişti kucağın da ki kızını.

Mia yere inince küçük adımları ile omega'nın yanına gidip aynı bir kaç dakika önce kai'nin yaptığı gibi bacağına dokunmuştu. Seungmin bacağın da hissettiği dokunuş ile yine başını aşağı eğmiş ve mia'yı görmesiyle yüzün de ki gülümse büyümüştü kucağın da ki kai ile birlikte az önce oturduğu sandalyeye geri oturmuş, bir bacağına kai'yi diğer bacağına da mia'yı oturtmuştu.

Mia direk kollarını omega'nın boynuna sarmış bu da omega'nın şaşırmasını sağlamış, bir elini kendisine sarılan mia'nın sırtına koyarak sarılışına karşılık vermişti küçük kızın. Hyunjin ise kızını şaşkınlıkla izlemekten başka bir şey yapmıyordu. Sebebi ise kızı ne kolay temas eden biriydi ne de yeni tanıştığı birine bu kadar alışmış gözükmüyordu.

Mia, kollarını omega dan çekmiş "bir daha görüşe bilecek miyiz oppa" diyerek meraklı bakışlarını seungmin'e yollamıştı. Seungmin ise yüzün de ki gülümse ile başını sallamış "istediğin zaman sabah saat dokuz da bugünkü bakkalın oraya gelirsen görüşe biliriz"demişti.

Mia aldığı cevapla heyecanla yine arkasın da kalan babasına dönmüş "babacığım, seungmin oppa ile dediği yerde görüşe bilir miyim ki?"diye sormuştu şirince. Hyunjin ise bugün kızına daha ne kadar şaşıracağını bilemez halde yanın da geldiklerin den beri sesi çıkmayan arkadaşına bakmış beomgyu ise görüşsün der şekilde omuz silkip masa başında çalışan polise bakmayı sürdürmüştü.

Hyunjin, beomgyu'un nereye baktığını görünce göz devirmişti, kesinlikle arkadaşını büyük oynamak tan çekinmeyen biriydi.

Sonra da merakla kendisine bakan kızına başını sallayarak onaylamıştı. Mia aldığı onayla yaşasın diyerek kollarını tekrar omega'ya sarmıştı. Geri çekildiğin de ise omega'nın kulağına yaklaşmış ve bir kaç şey fısıldamıştı. Seungmin, mia'nın dediğine kıkırdamış ve bu da orada ki kişilerin bakışlarını üzerin de toplanmasını sağlamıştı. Mia ise hâlâ meraklı bakışlarını sunuyordu genç omega'ya. Seungmin başını sallayarak mia'yı onaylamış ve karşısında kaşlarını çatmış bir ona bir de ayakta ki mia'nın babasına bakan abisine seslenmişti.

"Minho hyung, yanıma gelsene"diyerek abisinin bakışlarının kendisin de durmasını sağlamış minho da hâlâ çatık kaşları ile oturduğu sandalye den ayağa kalkıp kardeşinin yanına gelmişti. Diğer sandelyeye oturduğu gibi bu sefer seungmin masa başında bir kaç evrakla uğraşan arkadaşına dönmüş ve kısık sesiyle "taehyun, mia'nın babasının imzalayacağı evrak falan yok mu? İki dakikalığına uzaklaştırsan buradan"diyerek sevimli olduğunu düşündüğü bakışlar ile bakmıştı taehyun'a.

Taehyun, seungmin'in yapacağı şeyi anlamış ve küçük bir baş sallama ile ayağa kalkarak karşısın da ki ikilinin yanına gitmişti.

"Bay hwang, imzalamanız gereken bir kaç evrak var. Lütfen benimle gelin"diyerek önden ilerlemiş, hyunjin yanın da ki arkadaşına burada kalmasını söylemiş ama beomgyu, taehyun'u daha yakın dan göreceği için arkadaşın dan önce peşinden gitmişti taehyun. Hyunjin, beomgyu'a göz devirip ikilinin peşinden ilerlemişti.

Seungmin ise mia'ya dönmüş ve göz kırpmış, mia da omega dan gelen işaret ile seungmin'in üzerin de oturduğu dizin den arkasına dönmüş ve dibin de oturan minho'ya bakmış "oppa, oğlun da senin kadar çoook yakışıklı mı?"diyerek söze girmişti.

🖤🤍

Nasıldı ki bölüm 🫣🧚🏻

Kendinize çoook iyi bakın 🧡🧚🏻

Öpüldünüz 😽😽😽😽