0.1
Günlük koşusun dan eve dönerken her zaman ki gibi mahallesin de olan küçük bakkala girdi. Bir paket hazır kahve, iki çilekli süt ve top kek alıp ücreti de ödeyerek bakkaldan çıktı. İlk olarak kekini açıp yiyecek iken sol tarafından gelen ağlama sesi ile elindeki keki tekrar koluna asılı olan poşete koymuş ve başını kaldırıp sesin sahibini aradı. Çocuk parkın kaldırımın da oturmuş ağlayan küçük çocuğu görünce yanına gitmeye karar verdi.
Küçük kız gibi o'da kaldırıma oturmuş ve küçük kıza yan bir bakış attı. Elindeki poşeti yere koymuş ve küçük kız gibi ellerini dizlerine sardı.
"Park güzel mi sence?"Küçük kız, yanına oturan omega'yı yeni fark etmiş olacak ki başını ağladığı kollardan kaldırmış ve yanına oturan omega'ya baktı. Omega'nın sorduğu soruya kaşlarını çatmış ve anlamaya çalıştı.
"Yabancılar ile konuşmam yasak ama senin, benim niye ağladığımı sorman gerekiyordu sanki."
Omega, küçük kızın onunla konuşması ile küçük bir tebessüm etti. "Evet yabancılar ile konuşmamalısın. Eh diğer dediğine gelirsek... Eğer sana direk niye ağlıyorsun diye sorsaydım emin ol yabancı olduğum için cevaplamazdın. Haksız mıyım?"
"Zekisin."
Omega, küçük kızın cevabına gülümsemiş ve sadece başını sallayarak onaylamıştı.
Sen de fazla zekisin. Hatta şimdi benle konuşmayı kesecek kadar.
"Peki o zaman şimdi sorayım. Neden ağlıyorsun?"Küçük kız cevap olarak sadece omuzlarını silkmiş ve bakışlarını çocuk parkına çevirdi.
Omega ise tahmin ettiği şeyin olması ile kıkırdadı. Bir süre ikisi de sessizce boş çocuk parkını izlemiş, ikisi de konuşmak için adım atmamıştı.
Omega'nın duyduğu sevinç dolu çığlık ile bu sessizlik nihayetinde bozuldu.
"Seunmin ögyetmenim!"
Sesin sahibini çok iyi tanıyan omega, oturduğu kaldırımda arkasını dönmüş ve ona koşarak gelen çocuk için kollarını iki yana açtı. Küçük çocuk onun için açılan kolların arasına girmiş ve kendi küçük kollarını da genç omega'ya sardı. Küçük sarılmanın ardından ilk ayrılan küçük çocuk olmuş dizin de oturduğu öğretmenine dönerek yanlarında ki kızı göstermişti.
"Seunmin ögyetmenim, bu kim ki?" Seungmin dizinde oturan küçük çocuğun sessiz konuşmasına gülmüştü.
"Ben de tanımıyor ki kai."
Aynı küçük öğrencisi gibi fısıldayarak konuşmuş ve kai'nin gözlerinin şaşkınlıkla açılmasına neden oldu. Seungmin, küçük çocuğun şaşkınlığını anlamış ve gülmemek için dudaklarını birbirine bastırtı.
"Ögyetmenim yabancılayın yanına gitmemeliyiz."
Genç omega kucağın da ki çocuk düşmesin diye elleri ile belini sıkıca tutmuş ve küçük çocuğu cevapladı.
"Evet ufaklık yabancılar ile gitmemeliyiz ama..."
Kai'nin kulağına yaklaşmış ve sır verirmiş gibi kısık sesle, "Bu küçük kız ağlıyordu. Ağlayan birine her zaman yardım etmeliyiz biliyorsun ki." dedi.
Kai, öğretmenine hak vermiş olacak ki başını aşağı yukarı salladı. Omega tekrar kucağın da ki çocuğun kulağına yaklaşmış ve fısıldamıştı.
"Benle yabancı olduğum için konuşmuyor ama belki seninle konuşur."
Kai, parıldayan gözler ile omega'ya dönmüş ve sesini kısık tutmaya çalıştı.
"Konuşuy mu ki?"
Omega, başını heyecanla sallamış ve küçük çocuğu onayladı. Kai, öğretmenin den de aldığı onayla kaldırım da oturan küçük kıza bakmış, omega'nın kucağından inmiş ve küçük boşluğa da kendi oturtu.
"Tanışalım mı?"
Küçük kız, ikilinin konuşmasını bittiğini anlayınca bakışlarını boş çocuk parkın dan çekmiş ve omega ile arasında ki boşluğa oturan çocuğa baktı.
"Yabancılar ile konuşmam yasak."
Kai den küçük olduğu yüzün den belli iken çok iyi telaffuz ediyordu kelimeleri. Kai, küçük kızdan aldığı cevap ile başını yana eğdi.
"Ama biz yaşıt sayılıyız. Bence benimle konuşup neden ağladığını söyleye biliysin."
Küçük kız kaşlarını çatmış ve kai'ye sert olduğunu düşündüğü bakışlar attı.
"Ağlamıyordum ben bi'kere."
Kai ise karşısında ki kaşları çatık kızın yüz ifadesine gülmemek için genç omega dan öğrendiğini yapıp dudaklarını birbirine bastırtı. Gözleri ile küçük kızın ıslanmış sweat'ini göstermiş, "Ama kıyafetin ıslanmış ve gözleyin de yaşlı"dedi gülümseyerek.
Küçük kız, yüzünü gömümüp ağladığı sweat'ine bakmış ve küçük dudaklarını büzdü. Tekrar kai'ye baktığın da ise onu şirin bir gülümseme kendisini karşıladı.
"Ben de mia."
Kai, büyüklerinden öğrendiği gibi yapıp küçük elini karşısında ki kıza uzattı. Küçük kız onun yaptığı şeyi anlayarak ona uzatılan eli tuttu.
"Ben de kai, tanıştığıma memnun oldum. Peki bana neden ağladığını anlatıy mısın? Sana seunmin ögyetmenim ile yardım edebiliyiz."
Küçük elini, kızın elinden çekerek yanın da ki omega'yı gösterdi. Seungmin yüzünde ki tebessüm ile kai'yi onayladı. Küçük kız sweat'inin kenarları ile oynarken gözleri tekrar dolmuştu.
"Ben kayboldum."
Kai, gözleri dolu kıza bakmış ve endişeyle yanın da ki öğretmenine döndü. Seungmin, oturduğu kaldırım dan kalkmış ve küçük çocukların önünde diz çöktü tekrar dan. Bir elini kai'nin omzuna koymuş ve hafifçe okşadı. Endişesini birazcık da olsa almak istiyordu. Diğer elini de kıza uzatmış ama dokunmamıştı. Küçük kızın rahatsız hissetmesini istemezdi. Küçük kız ise bunu anlamış olacak ki ona uzatılan eli iki eliyle sımsıkı tuttu. İçinden geleni yapmak onu rahatlatmıştı. İçin de ki ses her zaman doğruyu söylerdi mia'ya ve o'da için de ki sese uyayarak karşısında ki omega'ya güvenmeyi seçti.
"Mia, bu mahallede mi yaşıyorsun?"
Küçük kız kendisine yöneltilen soruyla bir elini omega'nın elinden çekmiş ve yukarı mahalleye giden yokuşu gösterti. "Evim o tarafta ama yolun üstü hep büyük köpekler ile dolu. Korkup gidemedim."
Kai, mia'nın gösterdiği yokuşa bakmış ve karşısında ki öğretmenine döndü. Öğretmeninin ne yapacağını bekliyordu. Seungmin, ona meraklı gözler ile bakan iki küçüğe gülümsemiş ve ellerin den tutarak ayağa kaldırdı.
"O zaman polis amcalara gidelim ve onlar yardım etsin bize olur mu?"
Kai hızlı hızlı başını sallar iken mia biraz tedirgindi. İçin de ki sese ne kadar güveniyor olsa da tam emin değildi. Seungmin bunu anlamış olacak ki dizlerini eğerek küçük çocuklarının boyuna geldi. Kai den izin isteyerek elini çekmiş ve telefonun dan bir numarayı aradı. Bir kaç çalıştan sonra telefonu cevaplandı.
"Seungmin ne oldu? İyi misin?"
Seungmin arkadaşının endişeli sesine gülmüş ve telefonu kulağın dan çekip hoparlöre aldı.
"İyiyim taehyun. Acaba sana atacağım konuma gelir misin?"
"Gelirim tabi. Hatta yola çıktım bile." diye Taehyun, aramayı sonlandırmış, telefonuna gelen mesaj ile emniyetten çıkmış ve kendi mahallesine doğru ilerlemeye başladı.
Seungmin de arkadaşını beklerken yerde gördüğü poşeti ile iki çocuğun elini tutup ayağa kalktı.
"Bak miacığım, şurada bir bakkal var. Oraya gidelim mi? Sabah evden kahvaltı yapmayı unutarak çıktım bir kaç şey almam gerekiyor."
Mia başını sakince salladı. Kai de küçük kıza eşlik etti. Seungmin, onu onaylayan iki küçük çocuk ile bakkala doğru ilerlemeye başladı. Kendi için değil bu iki küçük cocuk için gidiyordu tekrar dan bakkala. Eğer kendi aldıklarını verseydi mia kabul etmezdi ve gözlemdiği kadarıyla da küçük kız acıkmış gibi duruyordu.
Onlar bakkala girerken de küçük kızı arayan iki kişi den habersizdi genç omega.
🖤🤍
(Küçük mia'yı bu şekil düşüne bilirsiniz.)
Nasıl olmuş, beğendiniz mi ki?
Kendinize çoook iyi bakın 🧡🧚🏻
Umarım gününüz bu iki tatlı çocuk gibi çoooook şeker geçer 💚🧚🏻♂️
Öpüldünüz 😽😽😽
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top