BÖLÜM 2: "ÖLÜ DELİL"
"Kamera görüntülerini buldum." Toplantı odasına girerken direk konuya girdi Demir. Merkeze gelmeden önce Hakanı arayıp bir şeyler bulduğunu, Selim Amire haber vermesini ve toplantı odasına herkesi toplamasını istemişti.
"Ne buldun?" Kendisine soru yönelten Amirine, bir yandan kamera görüntülerinin bulunduğu flashbelleki bilgisayara takarken "Murat Zafer'in hastaneden kaçırılırken ki görüntüleri." Diyerek cevap verdi. "Görüntüler silinmişti. Nasıl buldun bunları?" şaşkın bir şekilde bakan Hakan'a " Silinen görüntüler aslında tamamen silinmez. Bilgisayardan anlayan biri kolayca bu görüntülere ulaşabilir. Görüntülerin tamamen silinebilmesi için güvenlik sistemine EDRX uygulaması eklenmesi gerekiyor. Bu uygulama güvenlik görüntülerine sızmak isteyenlere hata verip engelleyen bir uygulama. Morfinin yaptığı bu küçük hata sayesinde bizi kendilerine birazcık daha yaklaştırdılar." Diyerek cevap verdi.
"Benim anlamadığım burada çalışan bilişim polisleri nasıl bulamadı bu görüntüleri" herkesi düşüncelere boğan Demir fazla uzatmadan görüntüleri projeksiyon yardımı ile perdeye yansıtıp konuya girdi."Semih Aydın.Murat Zafer'in doktoru. Morfin için çalışıyor." Bu sırada görüntülerde doktor, Murat'ı koridor boyunca sürüklüyordu."Pendik'te ki bir hastaneden görüntüler bunlar. Doktor, Murat'tan sonra Bahçelievler'de ki bir özel hastanede çalışmaya başlamış." Soluklanmadan arkadaşlarını bilgilendiriyordu Demir "Gördüğünüz gibi Murat'ı iki adama teslim ediyor. Adamların yüzleri pek görünmüyor bu yüzden yüz taraması yapamadım. Eminim Semih'i sorguladığımızda o adamların kimliklerini kendisi söyleyecektir."
Arkadaşlarını bilgilendiren Demir, Selim Amirin isteği üzerine görev dağılımlarını yaptı. Kendisi Hakan ile birlikte Doktor Semih'i suça iştiraktan tutuklayacaklardı. Vakit kaybetmeden herkes işe koyulmak için teker teker odadan çıktı. Demir çıkmadan önce Selim Amiri'nin yanına gidip aralarında bir köstebeğin olduğundan şüphelendiğini aksi taktirde bir bilişim polisinin kolayca kamera görüntülerini bulabileceğini söyledi. Selim Amir bununla ilgileneceğini söyleyip yanından ayrıldı.
Demir yaklaşık olarak bir buçuk senedir olay yeri inceleme polisi. Birkaç aydır da cinayet masasında kendi isteği üzerine yardım etmeye çalışıyordu. Bu birkaç aydır denilen sürede Hakan ile tanıştı arkadaş oldu. Birbirlerinin pek bir şeylerini bilmezler, öğrenmek için de ayrı bir çaba sarf etmezlerdi. Buna rağmen daima birbirlerinin yanındaydılar.
Doktorun çalıştığı hastaneye geldiklerinde nerede bulabileceklerini öğrenmek için danışmanın olduğu bölüme ilerlediler. "Merhaba. Nasıl yardımcı olabilirim?" diyen güler yüzlü bir kadındı. Demir, amirinden daha dün aldığı kimliğini kadına göstermek için eli arka cebine gitti. Cebine uzanırkenki hissettiği boşluk tuhafına gitti. Alışkanlık haline gelmeye başlayan unutkanlığı sinirini bozmaya başlamıştı. Silahını yine evde unutmuştu. Oyalanmadan kimliği kadına gösterip konuştu " Ben polis Demir.Doktor Semih Aydın'ın odası ne tarafta?" yüzünden gülümsemesi hiç eksilmeyen kadın suratını asarak cevap verdi. "Semih Bey dün gece evinde ölü bulunmuş. Sanırım biri tarafından vurulmuş"
*
"Bu nasıl olur" Hastane bahçesinde bir o yana bir bu yana sert adımlar atarak söyleniyordu Demir. "Daha dün araştırdım. Adam yaşıyordu"
"Adamın, Morfin ile bağlantısının olduğunu öğrendiğimiz için büyük ihtimal Morfin, arkada delil bırakmak istemedi." Diyen Hakan'a cevap vermek için duraksayıp ona doğru döndü. "İyi de adam dün gece öldürülmüş. Ben size bu sabah gösterdim görüntüleri. Aramızda bir köstebek olsa adamın bugün öldürülmesi gerekir." Ellerini kafasına koyup gökyüzüne doğru koca bir nefes verdi Demir. Daha sonra "Ben gidiyorum. Doktorun evinin yakınlarındaki kamera görüntülerine falan bakacağım." Hakan'ın cevabını beklemeden arkasını dönüp yürümeye başladı. "Ben de gidip merkeze eli boş gelmemin sebebini açıklayayım bari" diyerek Demir'in arkasından bağırdı. Tepki göstermeden yürüyen Demir'e göz devirip arabasına doğru yürümeye başladı.
*
Yaklaşık altı saattir bilgisayar başındaydı Demir. Doktor Semih'in evinin yakınlarında ki kamera görüntülerine tek tek bakmıştı. Bakması boşunaydı aslında çünkü sabah 3.00'da ki görüntüler silinmişti ve bu sefer hiçbir şekilde ulaşamıyordu. Hiçbir şey yapmamaktan iyidir diyerekten bütün görüntülere bakmıştı ama artık gözleri ağrımıştı ve uyumak istiyordu. Daha fazla dayanamadı. Kafasını bilgisayar masasına koyduğu gibi uyudu.
*
Yine anlamlandıramadığı bir şekilde yatağında uyandı. En son bilgisayarın başında uyuyakaldığını hatırlıyordu. Ne zaman yatağına yattığını düşünmeyecekti çünkü artık alışmıştı.
Banyoya gidip rutin işlerini halletti. Üzerini giyindi ve kahvaltısını yapıp işe gitmek üzere dışarı çıkacakken iki gündür evde unuttuğu silahı aklına geldi. Odasına gidip her zaman ki koyduğu yere baktı. Yerinde bulamayınca odasını köşe bucak aradı. Daha sonra diğer odaları da aradı. Ama yoktu. En son merkezde unutmuş olabileceğini düşünüp aramaktan vazgeçti ve işe gitmek için yola koyuldu.
Merkeze giriş yapacak iken Hakan ile karşılaştı. "Yorgun görünüyorsun" diyen Hakan' a " dün gece biraz geç yattım" diye cevap verdi Demir. "Kardeşinle doya doya özlem gidermişsindir." İçeri girecekken Demir Hakan'ın lafı ile duraksayıp ona döndü. "Ne?"
"Bir ikizin olduğunu söylememiştin" Hakan'a şaşkınlık ile "ikizim mi?" diyerek soru sorarcasına baktı. "Evet ikizin Emir. Dün akşam belki yardımım dokunur diyerek sana geldim. Kapıyı Emir açtı. İlk sen sandım. Demir dediğimde kendisinin ikizin Emir olduğunu söyledi. Cidden çok benziyorsunuz." Diyen Hakan'a bir şey demeden şaşkınlığını devam ettirerek kaşları çatık bir şekilde baktı. Demirin bakışlarından şüphelenen Hakan "İkizin yok mu yoksa?" diye sordu. "Hayır var. Yani vardı. Dört sene önce öldü" bu sefer kaşlarını çatma sırası Hakanda idi. Kısa bir süre sonra Demir kendine gelip Hakana bir açıklama yaptı." Dün çok yoruldum. Bilgisayar başında uyuya kaldım. Büyük ihtimal Uyku sersemliğinden saçmalamışımdır sana. Sabahta yatağımda uyandığımda şaşırmıştım. Senden sonra yatağıma yattım demek ki." Hakan anlarcasına başını salladı. "Ha bu arada sen silahımı buralarda gördün mü iki gündür bula-" Demir lafını bitiremeden bir polis tarafından elleri arkasından kelepçelendi. Ne olduğunu anlamaya çalışan Demir duydukları karşısında şok oldu.
" Semih Aydın'ın cinayetinden sizi tutukluyorum. Sessiz kalma hakkına sahipsiniz, söyleyeceğiniz her şey mahkemede aleyhinizde delil olarak kullanılabilir."
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top