ESKİ AŞKLAR
Yoksa bu bir gerçek miydi?peki neye göre? kime göre gerçek?Ersin, bazen kendisinin de düşünceleri yüzünden bir uzaylı olduğunu düşünüyordu.Normal değil diyorlardı,ona.İyi de be kardeşim kim normal ki?birde bu vardı.Kendisini bu dünyaya ait hissetmiyordu.Onun ne vatanı vardı,ne de ülkesi.Evet belki bir ırka sahipti,ama, bununla asla övünmezdi.O olaylara bir tek bulunduğu çerçeveden,ülkeden değil,evrensel tüm dünya genelinde bakıyordu.Kime göre doğru?neye göre yanlış?kime göre yanlış?kime göre yanlış değil?bunlar göreceliydi.Tabi ki burada kast ettiği hırsızlık yapmak,birini öldürmek,ya da tecavüz etmek değildi.Bunlar herkes tarafından kötü olmalıydı.Onun kast ettiği gelenekler,görenekler ve de ilişkilerdi.Mesela şu anda Filiz'in,evli olması gibi.Onunla birlikte olmuştu.Bu yanlış olabilirdi,ama, yanlışsa bile Ersin'in,yanlışıydı.Kimseyi de alakadar edip,ilgilendirmezdi.Bu tamamen onun bedeni ve de onun hayatıydı.Filiz,onun için sadece aşk değildi.Büyük bir tutku ve de sevgiydi.Hem onu yıllardır unutamamıştı, hem de düşündüğü tek kadındı.Başkalarıyla sevişirken bile, sadece onu hayal etmişti.Kendini çok aldatmıştı.İnsan bilerek niçin yapardı bunu?gene de emin olduğu bir şey vardı,oda şuydu:hayatta bazı tutkuların önüne geçilemediğiydi.Filiz,aynı zamanda Ersin,için İstanbul, demekti.Onun için geçmişte,mazide kalan bir aşk demekti,eski sevgilisi demekti.Unutamadığı bir yaraydı.Kalbinden bir türlü atamadığı ve asla atamayacak olandı.Bazı şeyler göreceliydi.Tanımlamalar da,tıpkı hayat gibi göreceliydi.Onu son bir kez daha görmek için neler vermezken,şimdi kollarında ve de yanındaydı.Mucizelere inanmama konusunda bir kez daha düşünecekti.Çünkü hayatında ilk kez mucizelere inanır gibi olmuştu.Filiz,yanındaydı.Ve onunla yıllar sonra tutkulu bir biçimde sevişiyordu.
Sonunda.
Eskiden Ali,adında bir arkadaşı vardı.Ona ileride belki de dünyayı robotlar,uzaylılar ve teknoloji yönetecek.İnsanlığın sonu gelecek demişti.Bu ona başta şaka gibi gelmişti.İnsanın kulağına asla gerçek olamayacak ütopik söylemlerde bulunulurdu, ya tıpkı bunun gibi.İşte bir zamanlar şaka olduğunu düşündüğü şey şimdi gerçeğe dönüşmüştü.Bir tek o hayattaydı.
Şimdilik.Çünkü o seçilmişlerdendi.Seçilmişler ne?kendilerine ne olacak?bir görev için mi oradalar?yanıtı henüz kimse bilmiyordu.Çünkü uzaylılar daha onlara neler olup bittiğini anlatmamışlardı.Gizemli takılıyorlardı.Ve bu gizem onları zaman geçtikçe korkutuyordu.Hem merak ediyorlardı,hem de gerçeği öğrenmenin bedelinin ne denli ağır olabileceği korkudan titremelerine neden oluyordu.
Ah teknoloji diye düşündü.Teknoloji sadece sevgiyi bitirmekle kalmamış,dünyanın da sonunu getirmişti.
İnsanlığın sonu gelmişti.Kötü insanlar buna sebep olmuşlardı.Peki,ama,ya iyiler?gerçekten iyi olan insanların suçu neydi?
Biz bu cezayı hak edecek ne yaptık?diye düşündü.İnsan olmaktan başka ne yapmışlardı?
"Biliyor musun?sana olan aşkım platonikken sana içimden şiirler yazardım."
"Öyle mi?"
"Evet.Seni çok seviyorum,Filiz.Seni başkasıyla düşünürken ,kalbimin içine bıçaklar saplanıyordu.İçim öyle acıyordu ki ,sana anlatamam.Seni delicesine kıskanıyordum."
Yan yana çıplak bir vaziyette oturmuş,birbirlerine sarılmış sohbet ediyorlardı.Birbirlerini bulduklarından beri sanki tehlikede değillerdi, ve bir uzaygemisinde değil de evlerindeydiler.Ve tekrar bir aradaydılar.Mutluydular.
Dünyanın dışında bir yerlerde olsalar da.Bir uzay gemisi tarafından kaçırılıyor olsalar da ,hatta ve hatta gizemli yaratıkların içerisinde olsalar dahi mutluydular.
"Gözlerinin içine saatlerce bakarak erimek istiyorum."
"Ciddi misin?"
"Sevdiğim ne zaman seninleyken ciddi olmadım?"
"Arada anlaşamazdık ama birbirimizi sevdik Ersin,hala da seviyoruz."
Elbette her ilişkide olur bunlar.Bazen ayrılır tekrar bir araya gelirsin hayat böyle.Hem hangi ilişki dört dörtlük?her çift arada birbirleriyle tartışır.Ve her insanın birbirleriyle anlaşamadığı noktaları vardır.
Keşke sende beni sevsen biraz dedi konuşmakta olan dişi çiçek erkeğe.Erkek de ona baktı ve gülümseyerek seni seviyorum dedi.Onlarda barıştılar.Uzay gemisinin içinde şu anda güzel,mutlu bir tablo vardı.Ersin,başlarına gelenlere şaşırıyordu da şunu da düşünmeden edemiyordu.Belki de uzaylıyım.Kim bilir?başka bir gezegene ait olan.İnsan olmayan bir türüm.Cinsiyeti olmayan.Irkı olmayan.Sadece yaşayan.Bu denli tutku dolu bir birliktelik ilişkilerine zarar verir mi?bilmiyordu.Bildiği şey her şeyin normalinin iyi olduğu fazlasınınsa zararlı olduğu gerçeğiydi.Bunu merak ediyordu ama fazla da üstelemiyordu.Çünkü fazla merak da iyi değildi.Dengede tutmak gerekiyordu.Filiz,henüz boşanmamıştı,ama, kocası ölmüştü.Artık aralarında bir engel değildi.İnsanlığın ölmesiyle birlikte oda yok olmuştu.Ayrıca en nefret ettiği şey başkalarının hayatına karışan hakkında yorum yapan insanlardı.O tarz insanlar gelişmemeye mahkumdular. Başkalarını kötü bir biçimde eleştirmekten, beğenmemekten, küfür etmekten, alay etmekten, aşağılamaktan , keyif alan toplumlar ona göre asla gelişemezlerdi.Kendinizi başka insanlarla kıyaslamak size öz güvensizlikten başka bir şey kazandırmaz diye düşündü,Ersin.Özgüveninizi zedeleyecek kıyaslamalardan uzak durmakta fayda vardı.Bu herkes için geçerliydi.İnsan kendini sevmeliydi.Ersin'in,Filiz'de sevdiği özelliklerden biri onun özgür olan ruhuydu.Çünkü kendisi de özgürlüğüne son derece düşkündü.Bu ortak özellik onları birbirlerine daha da çok bağlıyordu.Çünkü birbirlerinin hayatına hiçbir şekilde müdahale etmiyorlardı.Arada Filiz, ile birlikteydi,arada kendi yalnızlığıyla baş başa.Yalnızlıkta mutluluktu, çünkü aynı zamanda özgürdü , de.Kalabalıkların arasında yalnız olacağına evinde yalnız olmayı tercih ederdi.Bence arada her insan kendisini yalnız hissederdi.Kalabalık bir ortamdayken bile.Çekemeyenlerin de canı cehenneme dedi içinden.Oh be diye düşündü daha sonra.Arada küfür etmekte rahatlatıyordu.Ye,iç,sıç,seviş.Filiz'le,tanışmadan önce sadece penisiyle düşünüyordu,ama artık kalbiyle düşünüyordu.Çünkü Filiz'i, seviyordu.
Yıllar sonra döndüğüm tek kişi oldun.Bende özel bir yerin var.Bu bir gerçek diğerlerinden farkın bu.Hep buydu,diye düşündü,Ersin.Filiz,onun için özeldi.
Filiz, birdenbire çığlık atarak kucağına atladı.Tıpkı çocuklar gibi neşeliydiler.İçimizdeki çocuğu yitirmeyelim,diye düşündü,Ersin.Bu esnada 90lar çalıyordu.Eski şarkıların da keyfi başkaydı.Belki de dünyanın sonunun gelmesi düşündüğü kadar kötü değildi.Gerçi o ölmemişti,ama,gene de köle sistemindeydiler.Dünyada yaşayan herkes kurallarla,diktatör rejimlerle yönetiliyorlardı.İşte nereye kadar?onlarında sonu gelmişti.Bitmişti.
"Korkuyor musun?diye sordu,"Filiz.
"Neyden?"
"Başımıza geleceklerden."
"Öleceksek de birlikte öleceğiz ya,diyerek sevdiğinin elini tuttu,Ersin.Bu esnada şarap içiyorlardı.Sevişmekten sonra ikisine de iyi gelmişti.Artık giyiniktiler."
"Mutluyum ,dedi "Filiz.
"Buna sevindim.Peki ya sen mutlu musun?"
"Hem de nasıl çok dedi "Ersin.
"Yıllar sonra bile, iyi olduğunu bilmek, güzel sevdiğim her şeye rağmen dedi "Filiz.
Her şeye rağmen, tüm olanlara,engellere,insanlara rağmen birlikteyiz.Filiz,evlenmeden önce iki tarafında ailesi bu birlikteliğe karşıydılar.İki taraf da birbiriyle anlaşamamıştı.Ve iki taraf da birbirlerini sevmemişti.Ersin'de, ailelerimiz evlenmiyor , biz evleniyoruz ve birbirimizi seviyoruz.Anlaşıyoruz da, önemli olanda bu diyerek son noktayı koymuştu.Her ikisinin de, ailesiyle arasına biraz mesafe,soğukluk girmişti.Fakat bunu ,sonradan fazla dert etmemişlerdi.Çünkü her ikisi de, bu duruma alışmışlardı.Fakat gene de ,onlar onun ailesiydi.İkisi de onlara sırtını çeviremezlerdi.Ailesi onlara çevirse bile.Ah bu aileler dedi içinden.
Sevgidir ihtiyacımız olan.Ersin,daha düne kadar Filiz'e,dünyanın bir ucunda bir yerlerdesin belki,ama, ben seni düşünüyorum,aklımda hep yanımdasın şeklinde yazılar yazarken şimdi onun kollarının arasındaydı.Üstelik tüm dünya yok olurken onlar bir araya gelenlerdendi.Sanırım aşkımız çok güçlü dedi içinden.Tüm insanlık sona ererken, insanlığın nesli tükenmişken, o ikisi bilinmeyen bir diyara doğru yolculuğa çıkmışlardı.Aslında buna pek de yolculuk denemezdi,kaçırılmışlardı ve zorla götürülüyorlardı,ama,bunun kötü de olsa bir macera olduğunu kimse inkar edemezdi.Bu bir gerçekti.
Mucize de olsa.
"Ulan eski sevgili bir eskimedin be ya öyle mi?diyerek "attığı son tweeti okudu,Filiz.
"O zaman ayrıydık unutuyorsun ve sen evliydin.Her şey bitmişti.O söz onun üzerine yazılmış bir söz.O sözü yazdığım esnada sen çok uzaklardaydın,Amerika'daydın,ve evliydin.Seni hala seviyor ve bir daha göremeyeceğimi biliyordum.Karşılıksız bir tutkuydu.O söz işte kısaca bu ruh hali içerisindeyken sana yazdığım bir sözdü bebeğim ve sevdiğim.Sen benim her şeyimsin."
"Bazen geçmişi özlersin arada olur.Bana da oluyordu.Kocamlayken arada seni düşünüyor ve özlüyordum,Ersin.Düşüncede bile, olsa bu aldatmak sayılmaz mı?kocamı aldatıyordum.Aldatmak illa biriyleyken başkasıyla yatmak değildir bence.Düşünüyorsan da aldatıyorsundur.İşte ben bunu yapıyordum.Bundan gurur duymuyordum, elbet.Utanıyor kendime çok kızıyordum,ama,bu elimde olan bir şey değildi.Bazı tutkular vardır bilirsin istersin her kim olursa olsun.Ve bazen elinde olmadan seversin.Yıldızları seyreder gibi seyrediyordum,bazen seni hayalimde.Bu esnada kocam yanımda uyuyordu.İçimden diyordum ki,eğer yanımda olsaydın seni bol-bol severdim.Keşke yanımda olsan."
"Benim farklı mıydı sanıyorsun?Yeni biri olmayınca eskiyi düşünüyor ve de özlüyorsun.Hiç kimse yoksa da hayalinde birini yaratıp seviyorsun.Bu hep böyle olmuştur.Tıpkı bazı şarkılar gibi, hep aşkı anımsatan.Biliyor musun?hayalimde seninle dünyayı gezerdim.Hayalimde sadece sen ve ben olurduk.Ve Filiz,şimdi sana itiraf ediyorum bende başka kadınlarla sevişirken seni hayal ettim.Belki de bende utanmalıydım,ama, hiç utanmadım.Sana aşıktım.Keşke hayatım boyunca yattığım tek kadın olsaydın.Gülme.Ben gayet ciddiyim.Bunu ister ve de dilerdim."
"Yapma,ama,ciddi olamazsın.Sen erkeksin ve erkekler cinsellik için çok fazla kadın isterler.Fakat sonunda herkesin bir kişiyi ciddi anlamda sevdiği de bence bir gerçek diye düşünüyorum.Kadın ya da erkek fark etmez.Cins ayırımı yapmadan konuşuyorum."
"Belki de haklısındır.Fakat herkes sevgiden ve aşktan da anlamaz.Ancak senin gibi kalbi güzel olan bir kadın aşkı senin gibi derinden yaşayabilir."
"Aynısı senin içinde geçerli biliyorsun."
"Halen daha neden ayrıldık bilmiyorum?Sahi biz seninle neden ayrıldık?"
Çünkü ruh halin bazen değişiyordu.Bana her şeyi anlatmıyordun, Ersin.İsteklerin de değişkendi.Bana onları açmıyordun.Bir gün farklı diğer gün daha da farklı.Bir günümüz diğerini tutmuyordu.Büyük bir kavga ettik.Ve birbirimizi aramadık.Ne sen beni aradın, ne de ben seni aradım.Sonra hiç bir şey olmamış gibi kapıma geldin. Ve benden özür diledin.Hazır değildim.Neye mi?aynı şeyleri tekrardan yaşamaya.O gün arkamdan giderken ağlıyordun.O esnada bende ağlıyordum.Seni öyle görmek beni de çok üzmüştü.Ve seni çok seviyordum.Fakat seni terk ettim işte,pişman oldum,ama,bunu yaptım,Ersin.Sonra Veli ile tanıştım.Beraber Amerika'ya,taşınarak yeni bir hayata başladık.Ve evlendik.Amerika,başka bir dünya.Ve bence orası bir ülke değil, bir iş.Orada iyi bir kariyer,meslek edindim.Veliye aşık değildim,ama,ondan hoşlanıyor ve ona saygı duyuyordum.İşine ve de başarısına hayrandım.Fakat o bir sen değildi.Onu asla seni sevdiğim gibi sevmedim,Ersin.Filiz,duygulanmış olacaktı ki,tekrardan gözyaşlarına boğuldu.Ersin,ise bu esnada ona sarıldı.Bu sıcak ve de içten bir sarılıştı.Bir o kadar da, duygusal.İkisinin de, ilişkisinde yapılmaması gereken hatalar vardı.İkisi de o dönem hayattan henüz ne istediğini bilmiyorlardı.Kararsızlardı.Ve henüz çok gençlerdi.Geçen yıllar ikisini de olgunlaştırmıştı.Artık hayattan ne istediklerini iyi biliyorlardı.Zaman bunu onlara göstermişti.Zaman her şeyin ilacıdır diye boşa denmemişti.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top