AMAÇ

"Arkadaşlar sonunda sizinle tanıştık.Şimdi beni dikkatlice dinlemenizi istiyorum.Anlatacaklarım önemli.Sizlerde bunca zaman ne olduğunu merak ediyorsunuz.Öncelikle sizi kötü niyetle kaçırmadık.Aslında bizler sizin hayatınızı kurtardık.Sizi öldürmeyeceğiz, bu konuda rahat edebilirsiniz.Peki dünyanın sonu nasıl geldi?yanıt şu: insanlar kendileri dünyanın sonunu getirdiler.Nesilleri sona erdi.Artık dünya diye bir yer yok. İnsanlar da yok, tabi siz seçilmişler hariç.İnsanlar aşırı tükettiler,ve artan teknolojiyle birlikte kendi nesillerini kuruttular.Sosyal medyayı yanlış kullandılar.Ve birbirlerini böylece yok ettiler.Nesilleri kurudu.Fakat gelecek nesiller ve yeni canlıların oluşumu, ve yaşamaları için bazı insanlar fakat bunu özellikle üstünde durarak söylüyorum,ki iyi insanlar dünyadan alınıp,bambaşka bir yerde yaşamaya çağrılmalıydı.İşte onlarda seçilmiş kişiler,yani sizsiniz.Sizin göreviniz bizimle beraber gittiğimiz yerde orada beraberce huzurlu bir biçimde yaşamak.Uzaylılar,eşyalar,biliyorsunuz ki, artık cansız eşyalar da canlı hale geldiler.Robotlar,ve diğerleri.Yaratıklar tabir ettiğimiz yeni canlı oluşumları.Kısacası hayat yeni başlıyor.Artık dünya yok.Bu yeni gezegenin ismini bilmiyoruz.Fakat oraya varınca sizlerde anlayacaksınız ki,her şey dünyadan çok daha güzel olacak.Bir kere gittiğimiz yerde saygı olacak,gereksiz hiç bir şey yok.Herkes üretecek.Artık egemen olan tek şey sanat ve de bilim.Eşitlik ve de özgürlük.Huzur ve sevgi.Vicdan ve de iyilik.Artık kaos,gürültü,trafik,düşmanlık,kötülük,kıskançlık,bencillik,başkasının hayatına müdahale,hiçbiri yok.Onlar dünyada kaldı.Bu gittiğimiz yer, hepimize çok iyi gelecek.Artık egemen olma zamanı geldi.Özgür olmanın,doyasıya yaşamanın vakti geldi.Gerçekten yaşamanın ne demek olduğunu orada anlayacaksınız dostlarım.Artık mutlu olma zamanı.Gittiğimiz yerde ırk yok,devlet yok. Ülke yok.Kavga yok.Savaş yok.Savaşların hepsi dünyada kaldı.Kanun da yok.Artık özgürüz dostlarım.Ben Lion,çok memnun oldum, seçilmiş kişiler.Sizler özelsiniz,zaten özel ve farklı olmasaydınız , burada olmazdınız,boşuna seçilmediniz.Siz özelsiniz,farklısınız işte bu yüzden diğerleri gibi yok olup gitmediniz.Bizi artık yeni bir hayat bekliyor.Adını bile bilmediğimiz yepyeni bir gezegende.Hepiniz hoş geldiniz,canım dostlarım.Sorunuz varsa sorabilirsiniz.Bunun için yeterince zamanımız var.Oraya varıncaya dek burada istediğiniz kadar özgürce eğlenebilirsiniz.İçecek,yiyecek kısmıyla zaten robotlar ilgileniyorlar.Onlar her zaman hizmetinizde olacak.Bu arada anlattıklarım her ne kadar kötü şeyler olmasa da buna alışmanız biraz zaman alacak.Bunu biliyorum.Hiç bir şey kolay değil.Dünya her ne kadar kötü olsa da,orada anılarınız,sevdikleriniz ve bir geçmişiniz var.Bizler insan olmadığımız için bu konuda sizden daha şanslıyız.Biz sizler gibi daha önce dünyada yaşamadık.Nasıl bir yer olduğunu bile bilmiyoruz,ama,teknolojik kodlar aracılığıyla bize pek de iyi olmadığı iletildi.Elbette iyi insanlar var.İşte sizler,dostlarım benim iyi insanlar yani seçilmiş kişiler ve biz artık yeni bir hayata başlıyoruz.Onları şuanda göremiyorsunuz,çünkü onlarda diğer gezegenlerde seyahat etmekteler.Fazlada değiller,ama,azda değiller.Onlarla o çok iyi insanlarla orada ileride buluşacaksınız.Bu arada içki burada sınırsız,ücretsiz istediğiniz kadar içebilirsiniz.Yiyeceklerde öyle.Gittiğiniz yerde de öyle olacak.Dünya pahalıydı.Fakirlik,perişanlık bir hayli fazlaydı.Gittiğimiz yerde herkes eşit.Herkes hür.İşte ütopya denilen olay sonunda gerçek oldu.Bu beklenmiyordu.Bu arada boşuna saatinize bakmayın.Çünkü artık zaman kavramı yok.Ne burada var,ne de sonunda varacağımız yerde var.Mevsimler de yok.Siz insanlar bir robotla evlenebilirsiniz,çünkü artık sizin gibiler.Sizin gibi hissedip,düşünebiliyorlar.Ayrıca görünüş açısından da, pek bir farkınız yok.Tabi sadece robot görünümlü robotlarda var.Onlar hizmet edecekler.Robot görünümlü robotlarda birbirleriyle ayrıca evleniyorlar.Her şey sizce de, biraz kusursuz değil mi?oysa dünya kusursuz değildi.İşte nihayet kötüler temizlendi.Artık baş başayız.Burada siz-biz kavramı,ayrımcılık yok.Sadece biz varız,hepimiz.Buna alışacaksınız dostlarım.Kolay olmayacak,ama,bunu hep birlikte başaracağız.Bir kere dünyaya alıştıysanız,çok daha kolay huzurlu bir yere alışmanız çok daha kolay olacak bana inanın.Oradaki kötülüğe alışmıştınız,oysa artık varacağımız yerde kötülük yok.Sadece iyilik var.Orada ölüm de yok.Sonsuzluk var.Gidiyoruz dostlarım,özgürlüğe,sevgiye ve de sonsuzluğa doğru.Az kaldı,sadece bekleyin,görün,alışın,ve de yaşayın.Lion,konuşmasını bitirdiğinde hepsi son derece şaşkındı.Duyduklarına inanmakta güçlük çekiyorlardı.Hatta içlerinden bazısı halen daha bunun bir rüya olduğunu ve birazdan uyanacaklarını dile getiriyorlardı.Fakat diğer bir azınlıksa bu fikri oldukça sevmişlerdi.Sonunda özgürlük diyerek bağıranlarda vardı."

Sevgidir ihtiyacımız olan...

İnsanın hayatında hani bazı özel günler olurdu, arkadaşlarıyla ya da sevgilisiyle eğlenip,hoşça vakit geçirdiği gizli-saklı bazense şoka uğradığı,şaşırdığı ve mucizelerle karşılaştığı zamanlar olurdu.İşte onlar şimdi ikinci kategoriyi yaşıyorlardı.

Mucizeydi görüp,duydukları,ama,gerçekti.

"Duyduklarıma inanamıyorum,dedi,"Asu.

"Halen daha rüyada olduğumuzu düşünüyorum,diyen" Kerem'e,o anda kimse aldırmadı.

"Hey dostlarım, yeni bir maceraya hazır mısınız?ha hep birlikte ne dersiniz?yeni bir yere gidiyoruz, ve bu kötü olmayabilir.Dünyadan sıkılmıştık.Ve Lion,haklı dünya acı ve kötülüklerle dolu.Oysa gideceğimiz yerde bizim adımız hiç kimse.Kulağa hiç de fena bir fikir gibi gelmiyor.Orada varacağımız o yerde mutlu olabiliriz.Orası dünya gibi değilmiş.Sonsuzluk hissi şimdiden içime yerleşmeye başladı,dedi,"Cihangir.

"Evet arkadaşlar orası sonsuz güzellikte.Ayrıca orada ölüm de yok.Sonsuza dek beraber hiç yaşlanmadan olduğumuz gibi kalarak yaşayacağız,dedi",Lion.

"Kulağa çok da kötü gelmiyor dedi" "bu sefer Kadir.

"Üzgünüm,ama,ben bu fikirden hiç hoşlanmadım.Kötü bile olsa dünyayı tercih ederim,ne yani şimdi bu?diyerek bağırdı,Kerem.Duydukları hiç hoşuna gitmemişti.Çok da sinirlenmişti."

"Bakın onlar bizim düşmanımız filan değilmiş.Hep biliyordum,zaten uzaylıların bize asla zarar vermeyeceklerini.Yaratılmış olan en kötü varlık İnsanoğlu bence dedi genç bir adam."

"Katılıyorum aşkım, diyerek karşılık verdi, genç adamın sevgilisi.Onlarda bu yolculukta kendilerine eşlik edenlerdendi."

"Fantastik kitaplarda okuduğumuz şeytan,canavar,ve yaratıklar aslında kalbi kötü olan,başkalarına kötülük eden dışarıdaki bazı insanlardan başkası değil,diye düşündü,"Ersin.

"Daldın diyen Filiz,ile o anda aklından geçenleri paylaştı."

"Sana her zamanki gibi katılıyorum,Ersin dedi "Filiz.

Arada da, katılma canım diyerek karşılık verdi,Ersin'de.Filiz'de,bunun üzerine gülümsedi.Şuanda oldukça mutluydular.Birbirleriyle de çok iyi anlaşıyorlardı.Geceleri herkes uyurken onlar bazen oturup birbirlerine sarılmış, bir vaziyette sohbet ederlerdi.Bu şekilde anın tadını da çıkarırlardı.

Geceler bir başka aynı şekilde onu anlamlandırmakta diye düşündü,Ersin.Geceleri Filiz,ile anlamlandırmak çok başkaydı.Her şey onunla güzeldi.Ona ne zaman baksa adeta gözlerinin içinde eriyordu.Onunla saatler su gibi akıp,geçiyordu.Ersin,onun yanından hiç ayrılmak istemiyordu.Hep onunla olmak istiyordu.Kalbi onunla çarpıyordu.Filiz,çoğu erkeğe göre çekici bir kadın değildi.Fakat Ersin'in,gözünde ondan daha güzeli yoktu.Ayrıca Filiz,kültürlü bir kadındı.Zeka ve kültürde başka diye düşündü içinden.O çekicilik de başkaydı.Zekayla gelen karizma,seksilik de bir ayrı oluyordu.İşte bu Filiz'de,fazlasıyla vardı.Herkesin bir özelliği,huyu vardı.Onu özel kılanda buydu.Farklıydılar,farklıydı.

Ve özeldi.Tıpkı zıtlıklar çifti olmaları gibi.Bu aşkı özel kılanda zaten buydu.

İmkansız olmasıydı.

Gene de her şeye rağmen birbirlerini çok seviyorlardı.

Delicesine.

Ayrılmayacakmışçasına...

Başta o sadece bir hayaldi, gerçekleşmesi asla mümkün olmayan.Oysa şimdi yanındaydı.Bir zamanlar hayaller ile yaşanmaz derdi.İçinden sürekli gerçeklere dön derdi.Hayaller güzel olabilirdi,ama,gerçek hayatta da, mutlu olmalı,yolumuzu çizmeli,ve acı gerçeklerle yüzleşmeliydik.

Hayat acımasız,sıkıcı,ve adil olmayabilirdi.Fakat en azından gerçekti.Oysa filmler,ve kitaplar asla gerçeği yansıtmıyordu.

Hiçbir şey göründüğü gibi değildir.

Mucize dedikleri buydu.

Tutkuluydular.Bu tutkulu,güçlü bir aşktı.

Çok zor bir aşktı,bu,ama,özeldi.Ve her ikisi de, bu durumun farkındaydılar.Filiz,Ersin için dinlemekten asla bıkmayacağı aşk şarkıları gibiydi.Hani defalarca kez dinlemiş olsanız bile, asla bıkmazsınız,ya.Tıpkı bunun gibi.Hayatta iki türden aşk vardı.Birincisi karşılıklı olanlar.Bu hayatın en büyük mutluluğuydu.Aşk,sevgi güzeldi.İkincisi ise maalesef karşılıksız olanlardı ki,bunun acısı tarif edilemez,ancak yaşanarak öğrenilebilirdi.Hayatta her istediğimizi elde edemiyorduk.Buna bize değer vermeyen,istemeyen bazı insanlar örnek olarak gösterilebilirdi.

O acıyı da zamanla kabullenmek gerekiyordu.Hele ki söz edilen kişinin hayatında eğer birisi varsa onu unutmak verilebilecek en doğru karardı.Bir insan eğer sizi istemiyorsa, bunun iki tane nedeni olabilirdi.Ya hayatında birisi vardır,ya da sizi fiziken beğenmemiştir,çekici bulmamıştır.Çünkü güzellik göreceliydi.

Yalnızlığı da ,seçmiş olabilirdi.Yalnızlık da, bir tercihti,nede olsa.

Oda bir seçimdi.Hayatımızı belirleyenlerde yaptığımız seçimlerdi.

Bazen de, hayat insanları ayırıyordu.Bazen çok sevdiğin,değer verdiğin dostlarınla da, anlaşamayıp,yolun ayrılabilirdi.Bu sevgili durumları içinde geçerliydi.Anlaşamadığın anda geriye yolları ayırmak kalırdı.Zorlamanın anlamı yoktu.Zorla güzellik olmazdı.Güçlü olmalı, ve geçmişi unutup,önüne geleceğe bakmalıydın.Zaman her şeyin ilacıydı.Ve zaman unutmak içinde bir ilaçtı.En büyük acı ise hayal kırıklığıydı.Çok sevdiğin bir dost tarafından yediğin kazık,çok sevdiğin bir sevgili tarafından kullanılman bunlar insanın hayatta acına gelen,yaşadığı acı deneyimlerdi.Ve yıllar bile geçse bazen o içindeki acıyı,ve hüznü derinden hissedebiliyordun.Ersin'in,yakın bir arkadaşı vardı.İsmi Cenk.O bir kıza sırılsıklam aşıktı.Öyle,böyle değil,ama.O kızı anlatmadan duramıyordu.Sürekli ondan bahsediyordu.Ersin'de,dinliyordu.Kız Cenk'in,Üniversite'den,arkadaşıydı.Cenk,onu çok seviyordu.Fakat onu kaybetmek de, istemiyordu.Cenk,Ersin'e, kızla sekiz senedir dost olduklarını söyledi.Onu kaybetmek istemeyeceğinden kıza açılmak istemiyordu.Onu kaybetmektense onunla ömür boyu dost kalmayı tercih ederim,derdi hep.Hem sevgili olup,ayrılsak da onu kaybedeceğim,bari arkadaş olalım,ama,o hep benim hayatımda olsun.Arkadaş olalım,onunla dertleşebileyim,ve asla kaybetmeyeyim.Ersin,Cenk'e,saygı duyuyordu,ama,bazen eğer Cenk,kıza açılsaydı,ve olumlu yanıt alsaydı,mutlu olmaz mıydı?diye düşünmeden de duramıyordu.Fakat ret edilme ihtimali de vardı.Ve bu ihtimal Cenk'in,de dediği gibi kız ile dostluklarının arasına bir sınır koyabilirdi.Ve bu daha da, kötü olurdu.İşleri daha da bozabilirdi.O yüzden herhangi birisine açılmadan önce onu kaybetme riskini de, göz önünde bulundurmalıydın.Aynı şeyi oda Üniversidetey'ken,hocasına yapmıştı.Ona mesajla hoşlandığını söylemişti.Hocası ondan bunu beklememiş, olacaktı ki,kendisine olumlu ya da olumsuz bir yanıt vermediği gibi,onu direk bir daha mesaj atmaması için engellemişti.Ersin,onu kınadığından ve ondan utandığından adı kadar emindi.Oda onun kötü bir anısıydı.Yani bunlar hayatta olan şeylerdi.Yaşanması gerekiyordu, bütün ayrılıkların,birlikteliklerin,yasak aşkların,aldatmaların,karşılıksız aşkların,ret edilmelerin,mutlu birlikteliklerin,evliliklerin, tek gecelik cinselliğe dayalı kısa süreli ilişkilerin,tutkuların,özlemlerin,nefretlerin,tutkuların...

Ve sonunda yaşanması gerekiyordu, gerçek aşkın.Sevgidir ihtiyacımız olan.O doğru,kafa dengi,anlaştığın insanı bulup,aşkın da bir gün yaşanması gerekiyordu.

Bir Gün.

Belki.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top