ÇÖLDEKİ ŞÖHRET SEVDASI
Kumlardaki yazılı çeklere şahid olanın yamacında
Senedi kesinleşmiş bir aşığın
Parasız,siyahi tırnaklarındandır tırmanışım.
Sevgilinin kakülünden ise durmaksızın haraç kesmektedir
Ölüm arkadaşım.
Ölümsüzüm.
Şimdi ise
Paralı şöhretin yırtık ayakkabısının gölgesi
İzini silmeksizin çölümde ilerler...
Yabani kalmış bir huzurla fırtınalı kumlarda
Kulaç atarken boğulur,sendelerim.
Sesindeki enkaz kalıntılarını hatırlatırsın,
Hatrım kirlenir...
Mecnunlanmış yanıklarından,
kum fırtınalarının uğultusu duyulur.
Mutlak yanış ve yakış dalgaların,
Harf selimde boğulmaya utanır.
Gökde ay dedenin asası,
Suyun üzerinde yansıyan sevdayı karıştırır.
Tüm tükenişlerim
Çöllere yar
Yolunu kaybetmişlere ise
Büsbütün gebe kalmıştır...
Doğumu ölümüm olan bir canavarın savaşı
Kucağımda nakış ipliğini sallar,
dikişsiz...
Kılıcın ucundaki başını yeller çöl akşamların
Korkarsın ve ölüm sarsılır
Sen korkma diye
Ölümsüzlüğünü ilan eder mısralarım.
Aya karşı olan bir dokunuşu
Kılıcını kuşandırır yaz mevsimine.
Ayak seslerini sessizlikle karıştırdım,
Gidişinin adımları duyulmadan sensiz kalmayayım diye.
Yollarda yolsuz kaldım
alçakça bir eşkiya oldum bu defa.
Yıkılışımı ise yangın yerine dönen defterlerde kaleme aldım
Tozlu raflara kazınmış defterlerden silinirken veda ettim sana
sıcaklandım sadece
Kışım geldi
Çölde yanarken dondu ruhum
Bunun adı,
çölde çadırını kurmuş bir buz sancağı
Ben ise o sancağın altında demirli bir kum fırtınası....
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top