Fırat gelen telefon ile ayaklandığında, Selim Zeynep ile kalmasının gerektiğini söyledi. Fırat bir şey demeden kafası ile onayladı ve telaşla terastan kendi evine geçerek ayrıldı.

Zeynep, İlayda kendisine dönüş yapmadığı için onun hâlâ iş üzerinde olduğunu biliyordu. Evde de yalnız kalmak istemediği için Selim'in bu hareketine minnet duydu.

Fırat ayrıldıktan sonra Zeynep mutfağa giderek rahatlamak için kendisine ve Selim'e kahve hazırladı. Elinde iki kupa ile içeriye girdiğinde Selim'i takım elbisesi içinde her an bir tehlike olabilecekmiş gibi tetikte oturduğunu gördü.

Yanına otururken elindeki kupayı önündeki sehpaya koydu. "Yaptığınız her şey için minettarım. Sizin bu işe karışmanızı istemezdim. Benimle de kalmak zorunda değildiniz." dedi mahçup bir şekilde kafasını önüne eğerek.

Selim eline aldığı kahveden bir yudum aldıktan sonra kafasını yanındaki genç kadına çevirerek "Öncelikle rica ederim. Sizin gibi bir kadına arka çıkmak onurdur. Bu arada kendinizi üzmeyin konun tamamı sizinle ilgili değil." dedi rahatlatmaya çalışarak.

Zeynep tam soru soracağı anda çalan kapı zili ile durakladı. Kupasını ortadaki sehpaya koyarak ayaklandı. Kapının deliğinden baktığında altmışlı yaşlardında bir adam gördü.

Kapıyı açtı ve merakla kaşlarını çattı "Buyrun?" "Pardon, beni Selim Bay ça-" bu sırada sesi duyan selim ayaklanarak yanlarına geldi ve "Ah Ragıp Bey buyrun lütfen." dedi. Zeynep Ragıp Beyin çağrılan doktor olduğunu anladı.

Doktor bir kaç dakika yatan adamı muayene ettikten sonra bir iğne yaparak kendisini merakla izleyen ikiliye döndü.

"Hayati bir risk yok. Kaburgalarda iki çatlak var ve heryerinde darbeye bağlı çürükler söz konusu. Kafa tramvası ile ilgili bir bulgu yok. Ben bir ağrı kesici verdim sabaha kadar uyanamaz. Ama her şeye rağmen bir hastaneye götürmenizi öneririm. Burada başka bir şey elimden gelmez." diye açıkladı.

"Maalesef hastaneye gitmek istemediğini söylüyor. Bizim de elimizde değil. Teşekkürler doktor bey." dedi Zeynep elini sıkarken gülümseyerek.

Ragıp Bey de elini sıkarken samimiyetle gülümsedi ve "Rica ederim hanımefendi. İyi geceler diliyorum." dedi. Selim doktoru kapıdan geçirirken aralarında biraz fısıldaştılar.

Selim eski yerine yerleşirken, Zeynep elindeki kahvesini içerken dalgın dalgın önüne bakıyordu. Zeynep Selim'e kafasını çevirdi.

"İsterseniz dairenize dönebilirsiniz."

"Orası aslında Fırat'ın dairesi."

Zeynep anladım manasında kafasıyla onayladı bir süre sonra "Bence Fırat Beyin kıyafetlerinden rahat bir şeyler çalabilirsiniz." dedi.

Selim onun bu cümlesine kıkırdadı. "Onun giydikleri benim için biraz küçük oluyor. Bilirsin biraz daha kaslıyım ben." dedi şaka yollu.

Zeynep de dediğine güldü. "Kaslı olduğunuz için yani." dedi imayla hafif çıkmış göbeğine bakarak. Selim alınmış gibi yaparak "Tabi ki o yüzden." dedi.

"Pekala Selim Bey. Siz rahat edin diye öneriydi." dedi ellerini teslim olurcasına kaldırarak. Selim ayağa kalkara üzerindeki ceketi çıkardı ve koltuğun yanına koydu düzgünce. Yakasındaki ve kolundaki düğmeleri de çözdü. Yerine oturarak "Şimdi oldukça rahatım." dedi.

Sonra aklına gelen şey ile Zeynep'e elini uzatarak "Ben Selim." dedi. Zeynep kaşlarını çattı. "Arkadaş olarak tanışmaya çalışıyorum. İzninizle." dedi. Zeynep ne yaptığını anlayarak gülümsedi. "Ben de Zeynep. Tanıştığıma memnun oldum Selim."

Selim de gülümserken "Ben de çok memnun oldum Zeynep." dedi.

-

Birbirini tanıma ile geçen iki saatlik sohbetin ardından bir sessizlik oluştu. Bu sırada Zeynep Fırat'ın alelacele ayrıldığını hatırlayarak nedenini merak etti.

"Fırat Bey alelacele ayrıldı. Çok önemli değildir umarım." dedi daha çok meraklı bir şekilde. "Aslında önemli. Ailevi bir mesele. Eminim bir şekilde çözer. Merak etme." diye açıkladı. Zeynep anladığını belirten bir şekilde kafası ile onayladı.

"Bir şey daha sorabilir miyim?" "Elbette. Cevaplayabileceğim bir şeyse." diye cesaretlendirdi Selim Zeynep'i.

"Ali Aslanoğlu ile nereden tanışıyorsunuz?" Cevabı verme konusunda bir süre düşünen Selim "Bu konu çok eski bir mevzu. İlerde belki öğrenirsin." diye cevapladı. "Asıl Ali senden ne istiyor?" diye ekledi merakla.

Zeynep "Karısına uyguladı şiddeti kanıtlamaya çalışıyorum. Ayrılmak için bir çok avukata başvurmuş ama hepsi sırtını dönmüş kadıncağıza." dedi omuz silkerken.

Selim duydukları ile biraz gerildi. Zeynep'in farkettiğini anlayınca ayaklanarak "Gece yarısı oldu sayılır. Ben yan daireye geçiyorum. Sabah görüşürüz. Bu arada bu da numaram kaydet. Herhangi bir şey olduğunda arayabilirsin." dedi cebinden bir kart çıkartarak uzattı.

Zeynep anladığını belirterek kafasını salladı "İyi geceler Selim. Tekrar teşekkür ederim." "Rica ederim. İyi geceler." dedi Selim de gülümseyerek.

Terastan yan daireye dolanan adam yüzündeki gülümseme kayboldu. Duyduklarını Fırat'a söylemesi gerekip gerekmediğini düşünüyordu. Telefonunu çıkartarak Fırat'ı aradı.

-

Sabah olduğunda Zeynep telefonunu açarak İlayda'dan herhangi bir bildirim olup olmadığına baktı. Olmadığını görünce hayal kırıklığına uğrayarak derin bir nefes verdi.

Yattığı yerden kalkarak hemen salona yöneldi. Adam hâlâ uyuyordu. Onun yattığını görünce mutfakta çay koydu ve elini yüzünü yıkamak için lavaboya yöneldi.

İşlerini hallettikten sonra kıyafetlerini giyerek tekrar mutfağına girdi. Hızlıca omletini hazırlarken ada tezgahına kahvaltı sofrasını da kurmaya başladı. O sofrayı kurarken terasın camındaki tıklama sesi duydu.

Terası açmayı unuttuğunu farkederek kapısını açtı hemen. Selim içeri girerken birkaç dakika izin isteyerek terastaki tüm çiçekleri suladı.

İçeriye girdiğinde koltukta oturarak gözlerini adama dikmiş olan Selim'i gördü. Oldukça düşünceli görünüyordu. "Günaydın." dedi Zeynep kendisine gelmesi için.

"Günaydın." dedi Selim de kendine gelirken gülümsemeye çalışarak. Zeynep mutfağı işaret ederek "Hadi gel kahvaltı edelim. Eminim etmemişsindir." dedi.

Selim kafası ile onaylayarak Zeynep'in arkasından mutfağa yöneldi. Kahvaltılarını tamamladıktan sonra Zeynep yatan adam için bir not kağıdı bırakarak Selim'in ardından evinden ayrıldı.

Selim kendi arabasına yönelerek Zeynep'den ayrıldı. Zeynep de ofisine doğru yol aldı.

-

Öğleden öncesini evrak işleri ile geçiren Zeynep öğleden sonra Çiçek ve Ali Aslanoğlu'nun davasına birkaç hafta kaldığını hatırlayınca, Cumartesi gün gittiği restaurantın sahibi ile görüşme ayarlaması gerektiğini hatırlayarak sekreterenin numarasını çevirdi.

İkinci çalıştan sonra açılan telefondan "Fırat Durmaz'ın sekereteri Fatma ben buyurun." dedi nazik bir kadın. Zeynep duyduğu isimle şaşırdı. Ama yanlış anlaşılmamak için aynı nezaketle "Merhaba Fatma Hanım. Ben avukat Zeynep Gümüş. Bir şey sormak istiyorum." dedi.

"Buyurun Zeynep Hanım." "Fırat Bey'in Selim adında çok yakın bir arkadaşı var mı? Biliyorum çok tuhaf bir soru gibi geliyor ama önemli bir mesele." diye ikna etmeye çalıştı kararsız kadını.

Hattın diğer ucundaki kadın bir süre kararsız kaldıktan sonra "Evet Selim Bey sağ kolu olur." diye cevapladı. Zeynep duyduğu cümle ile umutlanırken "Çok çok teşekkür ederim. İyi günler." dedi.

Kadından da iyi günler dileklerini duyduktan sonra telefonu kapattı. Hiç beklemediği bir umut ışığı bulduğu için olduğu yerde çığlık atarak dans etmek istiyordu.

Hemen dün Selim'den aldığı karttan kaydettiği numarayı rehberinden buldu. Şu an meşgul olmamasını umarak arama tuşuna bastı.

Uzun uzun çalan telefon tam kapanacağı sırada açıldı. "Alo." dedi Selim güçlü sesi ile. "Alo. Merhaba Selim Zeynep ben. Müsait misin?" dedi Zeynep sevecenlikle.

"Merhaba Zeynep." dedi Selim de gülümseyerek ayaklandı, yanında oturan Fırat'ın tuhaf bakışlarını kazanırken. "Müsaitim dinliyorum seni."

Fırat karşısındaki arkadaşının konuşmasını dinlerken kaşlarını çattı. 'İki günde ne bu samimiyet?' bakışları ile masasında arkadaşının konuşmasını izlerken kendisini bakarak karşısındaki kadını onayladı.

Telefonu kapatan Selim tekrar yerine oturdu. Fırat "Kim o?" diye sordu. "Zeynep." dedi. "Seninle görüşmek istiyormuş." "Ben mi? Ne konuşacakmış benimle?" Selim biraz gerilirken gözlerini kaçırdı ve "Sanırım Çiçek ve Ali Aslanoğlu davası ile ilgiliymiş." dedi.

"Bu akşam seninle görüşüp görüşemeyeceğini sordu. Ben de uygun olduğunu söyledim." Fırat kafası ile onu onayladı. Kapının tıklatılması ile ikilinin kafası aynı anda o yöne döndü. "Fırat Bey, Osman Bey geldiler efendim."

"Gelsin." dedi Fırat. Kadın gözden kaybolduktan hemen sonra Osman yüzündeki o sevimsiz sırıtması ile göründü kapıda.

Ne Fırat ne de Selim nezaketen ayağa kalkmadığında Osman'ın ifadesi biraz düşse de Selimin karşısındaki tekli koltuğa yerleşirken belli etmemeye çalıştı.

"Ee Osman Bey artık ne istediğinizi sorabilir miyim?" dedi Fırat. Osman yüzünü ona çevirirken "Şu yeni komşunuz hakkında konuşmak istiyordum? Zeynep tanıştığınızı umuyorum?"

Hem Fırat hem Selim Zeynep'in ismini duyunca biraz kaşlarını çattı ve söyleyecekleri daha dikkatli dinlemeye başladı.

İkilinin merakını arttırdığını farkeden Osman halinden memnun bir şekilde sırıtırken sözlerine devam etti. "Zeynep benim kızım." Bu sırada Selim ve Fırat birbiri ile kısa bir bakışma yaşadı. Tekrar ilgilerini Osman'a çevirdiler.

"Ali Aslanoğlu ile bir davada karşı karşıya gelmiş. Geri de çekilmiyor. İnatçıdır. Hele böyle bir konuda asla geri adım atmaz zaten. Senden istediğim onu koruman. Ali onunla çok uğraşacak." dedi.

Tepkisini ölçmek için bir an bile gözlerini Fırat'tan ayırmayarak. Onun tavrından şüphelenen Fırat "Pek de umrunda gibi durmuyor. Hem neden bunu yapayım. Benim kârım ne bu işte?" dedi.

Osman onun dediklerine gülerken "Aslında doğruyu söylemek gerekirse pek umrumda değil. Onunla bir işim var. Bu yüzden hayatta kalmalı. Senin kârına gelecek olursak elbette para olarak karşılığını alacaksın. Üstelik ikimiz de Ali ile aranda sorun olduğunu biliyoruz. Hem Ali'de boşanmış olacak ne güzel." dedi.

Fırat son cümle ile kaşlarını çattığında "Sedece bir kaç hafta sonrasında Zeynep Ali'yi içeri tıkacak bir şey bulur. İşinde oldukça iyi. Ne diyorsun? Yapacak mısın?" dedi merakla. Selim de cevabını bekleyerek Fırat'a çevirdi kafasını.

<▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪>

Kelime Sayısı: 1343
Yayımlanma Tarihi: 1 Şubat 2022

Merhaba.

Bu bölüm aceleye geldi ama umarım beğenirsiniz.

Bu bölümden sonra işler daha da sarpa saracak.

Gidişat hakkında en çok merak ettiğiniz soru hangisi?

Oy kullanmayı, yorum yapmayı ve diğer kitaplarıma göz atmayı unutmayın.

Bu arada ciddi manada çok seviliyorsunuz.

_Binsan_