- 31 -
Fırat başka hiçbir şey söylemeden ve dinlemeden hızla çalışır halde kendisini bekleyen arabasına bindi. Zeynep'in eve gittiğini umut ederek hız sınırlarını göz ardı ederek arabayı kullanırken arabaya bağlı olan telefonundan hızlı aramalardaki ilk isme tıkladı.
Birkaç çalmanın ardından açılan telefondaki kişiyi beklemeden hızla konuştu Fırat.
"Sıçtım Selim. İlayda her şeyi anlatmış."
▪▪▪
Birkaç dakikalık sessizliğin ardından telefona bağlı araba hoparlörlerinden Selim'in sesi duyuldu. "Şimdi neredesiniz?" diye sordu, Fırat'ın söylediği cümleyi yeni idrak eden adam.
"Bilmiyorum a*ınak*yayım." diye bağırdı Fırat çaresizlikle. "İlayda partide lavaboya gittiğinde yalnız yakalamış Zeynep'i. Ne anlattı bilmiyorum, birden dışarı fırladı. Peşinden gittim, o... O çok sinirli Selim. İlayda beni oyalarken bir taksiye bindi gitti. Nereye gitti bilmiyorum. Eve gitmiş olabileceği aklıma geldi ben de oraya gidiyorum."
"Tamam, o zaman senin dairende buluşalım. Zeynep'i bulduğunda ikna edemezsen bile ben gelene kadar oyala, belki beni dinlemeyi kabul eder. Sakın durumu daha da berbat edecek bir şey yapayım deme ve ben gelmeden de başka bir yere ayrılma." diye uyardı Selim arkadaşını katî bir sesle ve aceleyle telefonu kapattı.
-
Fırat son hızla otoparka girdiğinde Zeynep'in arabasını eski yerinde gördüğünde eve gelmiş olsa bile henüz gitmediğini anladı. Hızla asansöre koşarak en üst katın düğmesine bastı.
Koşarak -kadının kendisine kapıyı açmayacağını tahmin ederek- dairesine girdi ve terasın öteki tarafına yöneldi.
Kapalı tül perdelerin arasından süzülen ışığı gördüğünde derin, rahat bir nefes verdi. İnce perdelerin ardından kadının yürüdüğünü farkettiğinde cam kapıya vurarak seslendi ama sanki kadın onu duymuyormuş gibiydi.
Fırat birkaç denemeden sonra görmezden gelineceğini anladı. Omuzları düştü, çaresizlik duygusu bütün vücudunu kaplarken tek yapabildiği kapıya dönük olarak çıplak yere çökmekti.
Arkasında kalan koltuğa yaslanarak ne kadar süre oturduğumu bilmiyordu transından kendisine seslenerek terasa çıkan Selim'in bağırışları ile çıktı.
Kendisini farkettiğinde yanına koşan arkadaşına baktıktan sonra tekrar bakışlarını önündeki cama çevirdi Fırat. Selim onun baktığı yöne baktığında neler olduğunu anladı. Derin bir nefes alıp verdikten sonra o da Fırat gibi şansını denemek için cam kapının önüne dikildi.
"Gi-gidiyor." dedi Fırat hızla ayaklanarak geldiği yoldan dışarıya koşarken. Kendisi Selim'den geride baktığı için tül perdelerin arkası ona daha net görünüyordu.
Selim diyeceklerini düşünmek için kapattığı gözlerini açtığında dairenin ışıkları kapandı, o da koşan arkadaşının peşine takıldı hızla.
-
"Zeynep beni dinlemek zorundasın." Fırat koridorun ortasında kimlerin kendilerini duyduğunu umursamadan bağırarak konuşuyordu, daha doğrusu yalvarıyordu.
Selim aradaşının ilk kez gördüğü bu haline şaşırsa da onun hırsla kadının bileğini yakalaması ile hızını arttırarak ikilinin arasına girmeye çalıştı.
Zeynep kolunu öfke ile çekmeye çalıştı adamdan ama başarılı olamadı. "Bırak kolumu!" diye kükredi adeta. "Bırakmayacağım!" diye aynı şiddetle bağırdı Fırat. "Beni dinleyene kadar olmaz."
Fırat Selim'in sesini duyana kadar gözlerine inen perde yüzünden yaptıklarının farkında değildi "Fırat kızın canı acıyor bırak." diye uyardı arkadaşı kuvvetle kolunu tutarak.
Fırat birden Zeynep'in yüzünü gördüğünde kendine geldi. Kaybetme korkusu ile gözlerinin döndüğünü anladığında bu sefer kendisinden korkarak bir adım çekildi.
Bileğindeki kızarıklığı umursamadan yanındaki tekerlekli valizini tekrar sürüklemeye başlayan kadının arkasından öylece bakmaya başladı.
Selim kadın ile konuşmaya çalışmak için peşinden koşturuken; Fırat sevdiğinde, korumaya çalıştığında, gitmesine engel olduğunda sevdiği kadına verdiği zararları düşünüyordu. Az önce gözü döndüğü için fiziksel olarak bile canını yakmıştı.
Asansör kapıları kapandığında Zeynep'i son gördüğü noktaya bakmaya devam eden Fırat, kendisini dairesine sürükleyen arkadaşına hiçbir direnç göstermeden izin verdi.
Selim Fırat'ı koltuklardan birine otturttu. "Bana bir şeyler ver." diye mırıldanarak emir verdi Fırat, Selim'in ne demek istediğini anlayacağını biliyordu.
Selim bir süreli kararsızlığın ardından dolaba giderek istenilen içkiyi bardağa doldurdu ve arkadaşına uzattı.
-
O akşamdan sonra ne Selim ne de Fırat Zeynep'i görmedi. Birgün Zeynep'in evinin kapısını açık görerek heyecanla içeriye dalan Fırat, ürkmüş ve temizlik yaptığı anlaşılan orta yaşlı kadını görünce durumu anladı.
Kadından Zeynep'in gelmeyeceğini de öğrendiğinde yenilenmiş bir yenilmişlik hissi ile dairesine döndü ve son zamanlarda tek tükettiği şey olan alkole sarıldı.
Arkadaşının durumunun vahim olduğunu bilen Selim ise aklına gelen her yerde Zeynep'i arıyordu. O geceden iki gün sonra Osman'ın ölüm haberi geldiğinde kadını bulmak umuduyla oraya bile gitmişti ama oradan da eli boş döndü.
İş yerine gelirse haber vermesi için para vererek tembihlediği kapıcısından kadını soruşturan adamlar hakkında konuşmayı duyduğunda o akşamın üzerinden iki haftadan fazla zaman geçmişti.
Selim bu konuyu Fırat'a söylemeden önce kendisi araştırmak istediği için birkaç kişiyi ondan habersiz araştırma için gönderdi.
-
Selim öğleden sonra dairesindeki arkadaşını görmek için geldiğinde, Fırat gün ortasında akşamdan kalma bir şekilde uyanmış ve yine sessiz bir şekilde koltukta demlenmeye başlamıştı bile. Gelenin kim olduğunu zaten bilen adam tepki bile vermedi.
Selim içerdeki ağır kokudan yüzünü buruşturdu. Temiz ve serin sonbahar havasının içeriyi daha yaşanılabilir kılması için ilk olarak teras kapısına adımladı. Kalın fon perdeleri çekerek içeriye gün ışığının girmesini sağladıktan sonra kendisine isyan edercesine homurdanan adamı görmezden gelerek kapıyı da açtı.
Tam kendisini toparlaması için arkadaşına azar atacağı sırada çalan telefonu ile başlamadan durdu. Konuşurken kaşlarını çatmış olması ve telefondaki adama sinirle emirler yağdırması Fırat'ın da dikkatini çekmiş olacak ki elinde ağzına götürmek için kaldırdığı içki dolu bardak ile kendisini izlemeye daldı.
"Ne olmuş?" diye sordu Fırat, telefonunu kapatan adama. Selim sıkıntılı bir nefes verdikten sonra konuyu kısaca özetleyebilmek adına. "Ali cezaevinden çıkmış." dedi. "Ve Zeynep'in peşine adamlarını takmış."
Fırat duydukları ile birden ayağa fırladı. Sinirle söylenerek kapıya doğru gideceği sırada kendisini önüne geçerek durduran Selim'e kaşlarını çatarak baktı.
"Çekil önümden." diye emir verdi Fırat sinirle. "Bu halinle nereye gideceksin?"
"O itin mekanına." Selim'in etrafından dolanarak tekrar kapıya yöneldiğinde adam onu tekrar durdurdu. "Orada yokmuş, bakmışlar. Otur şuraya önce bir ayıl, sonra salim kafayla düşünelim."
Fırat onu dinlemiyor gibi boğuşarak önünde durmaya çalışan adamı önünden çekti ve kapıya yöneldi. Selim yenilgiyle peşine takılmadan önce bıkkınlıkla bir nefes verdi.
Kapıyı hızla açan Fırat'ın duraksadığını gördüğünde şaşkınlıkla baktığı ve kapıyı çalmak üzere elini kaldırmış olan kişi dikkatini çekti.
"Zeynep!" diye mırıldandı Selim kadının gözgöze geldiği Fırat'tan bakışlarını çekip, kendisine bakmasına sebep olarak.
<▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪>
Kelime Sayısı: 937
Yayınlanma Tarihi: 16 Aralık 2022
Hello. Hepinize merabalar arkadaşlar nvldnvlgkglh
Ceyda gibi giriş yaptım hee vnldmvşfkgöv
Bölüm umarım hoşunuza gider
İşlerimiz biraz karışacak... sizce nasıl
Jfldjclmföhöh
İki Adam'a bölüm atmamak için kendimi zor tutuyorum ya inanılır gibi değil.
Neyse tekrardan umarım hoşunuza gider.
Fikirlerinizi belirtmekten lütfen çekinmeyin
Ve lütfen okuyup beğeniyorsanız oy verin
Sevgi ve sağlıkla kalın
_Binsan_
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top