- 25 -
"Siz çiftlikte misiniz?" diye sordu aklına gelen fikirle Fırat. Selim, Fırat'ın sorusunu garip bulsa da cevap verdi. "Evet Özlem Hanım Aras'ı yatırıyordu. Görüşmek mi istiyorsun?"
"Hayır, şimdi değil. Yarın geleceğiz. Hazırlık yaptırırsın." diye cevap verdi Fırat. "Geleceğiz?" "Evet Zeynep ile geleceğiz."
▪▪▪
Zeynep yüzüne konan kelebek öpücüklerle uyanmaya başladı. Daha gözlerini açmadan kafasının içinde hissettiği ağrı ile yüzünü buruşturdu. Kadının uyanmaya başladığını farkeden Fırat gülümseyerek "Günaydın." diye mırıldandı.
Zeynep de kafasındaki ağrıya rağmen hafifçe gülümsedi. Yavaşça gözlerini aralamaya başladığında gözlerinin ışığa olan hassasiyetinden dolayı hemen geri kapatma ihtiyacı duydu.
"Hadi uyaaan." dedi adam, cümlenin sonunu uzatarak. Zeynep gözlerini kısarak açtı, hemen karşısında kollarından destek alarak tepesinde dikilmiş adamı görünce kaşlarını çattı.
Siyah gömlek ve askılı siyah pantalon giymiş olan sevgilisi gayet hazır bir şekilde kendisine bakıyordu. "Ama kafam ağrıyor." diye mızmızlandı küçük bir çeocuk gibi.
"Dün akşam o kadar içmemen konusunda uyarmıştım seni." dedi Fırat, kıkırdadıktan sonra. Zeynep yorgana sarılarak daha rahat bir pozisyona geçtiğinde Fırat dizlerinin üzerinde doğrularak kadının üzerindeki yorganı çekti.
İtiraz etmeye başlayacak olan kadına "Seni bir yere götüreceğim ama..." dedi kaşlarını kaldırarak. "Gitmek istemiyorum." diye dudak büktü kadın yorgan için bir kavgaya tutuşmadan önce.
"Ama Aras'ın yanına götüreceğim." dedi Fırat Zeynep'in ilgisini çekerek. Kendisini dikkatle dinleyen kadına planını açıkladı. "Çiftliğe gidiyoruz, Aras'ın yanına. Çiftlik şehrin dışında birkaç gün kafa dinlemek istersin diye düşündüm."
"Tamam." diyen Zeynep'in yüzüne bir gülümseme yayıldığında Fırat gözlerini kıstı. "Bakıyorum Aras'ın adını duyunca ayıldın hemen." Zeynep adamın şakasına kıkırdamaya başladı ama zonklayan başı ile hemen yüzünü buruşturdu.
Fırat onun dudaklarını gagaladıktan sonra "Sen şimdi git giyin ve küçük bir çanta hazırla. Gideceğimiz yerde kahvaltı yaparız ama ilaç içebilmen için sana atıştırmalık bir şeyler hazırlayayım." dedi.
Zeynep adamın düşünceli tavrına içten bir gülümseme gönderdi. "Hadi kalk. Yolumuz uzun. Kahvaltıya yetişeceğimizi söyledim." dedi Fırat hızla ayaklanarak. Zeynep'i elinden tuttu va kalkmasına yardım etti.
Salona kadar el ele geldiler Fırat Zeynep'in kafasına bir öpücük kondurduktan sonra "Hızlı ol." diye mırıldandı. Zeynep kendisine denildiği gibi küçük boy bir valize ihtiyacı olduğunu düşündüğü her şeyi koydu.
Kafası ağrıdığından henüz ayılmamış olan Zeynep gardrobunun önüne geçerek ilk aklına yatan kıyafetleri çıkardı dolaptan. Siyah ince askılı bir crop ve yine siyah olan papatyalı bir etek.
Zeynep çıkardığı kıyafetleri üzerine geçirdikten sonra saçlarını tarayarak açık bıraktı, boynunun iki yanına en sevdiği parfümden birer fıs sıktı.
Genelde özel zamanların dışında etek veya elbise giymeyen kadın, Fırat'ın yanında ilk defa etek giyeceği gerçeğini baş ağrısından dolayı unuttu. Gözlerinin ışığa olan hassasiyetini bildiği için güneş gözlüğünü de yanına alarak hazırlığını tamamladı.
Kol çantasını ve küçük valizini alarak evden çıkmadan önce yaptığı bütün hazırlıkları yaptı. İçerden daire kapısını da kilitledikten sonra terastan çıkış yaparak elindeki eşyaları ile diğer daireye geçti.
Koltukta telefonda konuşan Fırat, Zeynep'i gördüğünde yüzündeki gülümsemeyle kadını süzdü. "Tamam biz de şimdi yola çıkıyoruz." dedi ve ayaklanırken telefonu kapattı.
Zeynep yanına adımladığında kadını belinden tutarak kendisine çekti. Açıkta kalan belinde hissettiği büyük elle heyecanlanan kadının kalbi hızlanmaya başladı. Fırat kadının vücudunu kendisininkine yasladı.
Diğer eli eteğinin açıkta bıraktığı uyluğunda gezdirirken, burnuna dolan parfüm kokusunu daha fazla almak için eğildi. Güzel kokuyu içine çekerken burnunu kadının boynunda kaydırdı. Zeynep gerginlikle kaskatı kesildi. "İyi misin?" diye fısıldadı Fırat, konumunu bozmadan.
Zeynep kafası ile yavaşça onayladı adamı. Fırat kafasını kaldırdı ve kadının gözlerine baktı. Zeynep adamın kararmış gözlerine baktıktan sonra gözleri dudaklarına kaydı. Bir eli adamın kafasının arkasına giderken diğerini yanağına koydu ve kendisinr doğru çekti.
Birkaç dakikadan sonra öpücükten ilk ayrılan Fırat oldu. "Şimdi durmazsak bir daha duramayacağız." dedi adam boğuk bir sesle. Zeynep adamı serbest bırakmadan önce ikisi de birbirine gülümsedi.
Fırat mutfağın bar tezgahında duran kağıt çantayı aldıktan sonra onu Zeynep'in elindeki küçük valizi ile değiştirdi. Boşta olan eli ile Zeynep'in elini tutarak çıktı evinden.
-
Zeynep Fırat'ın arabası ile yola çıktıklarında uyandığından berri ilk defa saate baktığında ne kadar erken olduğunu görünce şaşkınlıkla gözleri büyüdü. Fırat kadının kendisine söylenerek surat asmasına gülümsedi.
Arabasını kullanmaya devam ederken sağ elini kadının uyluğuna koydu. "Gideceğimiz yer biraz uzak güzelim." diye özür diledi. Kırmızı ışıkta durduğunda hemen arkaya koyduğu kahverengi kağıt poşete uzandı.
Huysuz bir şekilde oturan kadının kucağına koydu kağıt poşeti. Yeşil ışık yandığı için arabayı tekrar çalıştırdığında "İçindeki sandviçi ve meyve suyunu bitir sonra ilaç içebilirsin." dedi.
Zeynep'in yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken kağıt çantayı açtı. İçinden atıştırmalıklarını çıkartırken "Teşekkürler." dedi samimiyetle adama gülümseyerek. "Ama erken kaldırdığın için senden intikamımı alacağım."
Fırat yoldan gözünü ayırarsk bir an kadına baktı. Tatlı tatlı sandviçi yediğini gördüğünde gülümsedi. Radyoda kısık ses ile çalan şarkının sesini yükseltti.
Şarkının sözlerini dinlerken sözlerine gülümsedi Fırat. Sözlerini mırıldanarak söylemeye başladığında Zeynep'in yemeğe olan ilgisi kırılarak kendisine döndü.
"Senin sesin de mi güzel?" dedi şaşkınlıkla kadın. Fırat kadının sorusuna kıkırdadı. "Sanırım... Biraz." diye omuz silkerek cevap verdi. "Biraz daha yüksek sesli söyler misin?" dedi Zeynep çocuk gibi gözlerini kocaman açarak Fırat'ı ikna etmeye çalıştı.
Fırat bu sefer biraz daha yüksek sesle eşlik etti şarkıya. (Medyaya ekliyorum şarkıyı)
Toprak yağmura, ben sana
Âşık olduk yeniden
İmkânsız gibi görünen
Bu mesele
Girdi aklıma her gece
Tanıdık bi' melodi
Sen miydin sebebi?
Söylesene
Bir kadın gelir değiştirir seni
Alıştığın o sert, kararlı şeklini
Yüz binlerce yıldır böyledir gider
Suyun kumsala vurması gibi
Vurması gibi
Zeynep elindeki sandviçi unutmuş yüzündeki kocaman gülümsemeyle adamı izliyordu. Son dizeleri kadının gözlerinin içine bakarak söyleyen adama daldı kadın. Kalbinden sızan bir sıcaklık hissetti Zeynep.
Fırat kadının etkilenmiş halde kendisini izlediğini bilerek yüzünde yan bir sırıtmayla şarkıyı tamamladı. Son sözleri de söyleyerek Zeynep'e döndüğünde elindeki telefonla kendisini çektiğini görünce kaşlarını çattı.
"Videoda olmadığını söyle." dedi Fırat, alacağı cevaptan korkarak. "Hayır öyleyim." dedi Zeynep kıkırdayarak. Videoyu durdurduktan sonra selfie kamerasını açarak birkaç tane de adamla birlikte fotoğraf çekti.
Fırat en başta rahatsız hissetse de kadının yanağını öperek ve kendisine yaklaşarak fotoğraf çekmeye başlaması ile gülümsedi. "Fırat bana bir döner misin?" diye rica etti Zeynep.
"Eğer sandviçini bitirerek ilacını içersen istediğin pozu veririm." dedi Fırat. Zeynep sinsi bir gülümseme gönderdikten sonra elindeki ekmeği bitirdi. Geçen süre zarfında şehrin dışına çıkmışlardı.
Zeynep kağıt poşette bulunan ilaçtan bir tane içtikten sonra gözlerine güneşin gelmeye başlamasıyla güneş gözlüklerini taktı. Kenarda Fırat'ınkini de gördüğünde onu da eline aldı ve hızlıca adamın gözlerine yerleştirdi.
Fırat'ın yüzündeki gülümsemeyi görerek o da gülümsedi. Tekrar selfi kamerasını açarak deoyu başlattı. "Fırat bana bir saniye bakar mısın?" diye seslendi tekrar. Fırat yoldan kafasını kendisine çevirdiğinde gülümsemeyle öptü adamı dudaklarından.
Hızla geri çekildiğinde şaşkın Fırat'ı görünce kıkırdadı. Her saniyesini kaydettiği anı görmek için telefonuna bakarken "Bunları bana da gönder." dedi Fırat. Zeynep çektiği her şeye tek tek baktıktan sonra Fırat'a da gönderdi.
Telefonunu çantasına koyacağı sırada gelen bildirim ile tekrar açtı ekranını. İlayda'dan gelen mesajlara bir yenisi eklendiğinde yüzünün düşmesine engel olamadı. Derin bir nefes alarak telefonunu uçak moduna aldı.
Gözlerine gelen yaşların akmasını engellemek için kafasını yukarı kaldırarak arabanın tavanına dikti gözlerini. Fırat ona döndüğünde gözlerindeki oluşan yaşları farketti. Bildirim sesini duyduğu için İlayda ya da abisi ilr ilgili bir mesele olduğunu anladı.
Hiçbir şey söylemeden kadının sol eline uzanarak sağ eli ile tuttu nazikçe. Kadın da kendisinin elini sıkıca tutarak karşılık verdiğinde ona döndü. "Yaklaştık. Annem her şeyi hazırlatmıştır." dedi konuyu değiştirmeye çalışarak.
Zeynep o an unuttuğu bir gerçekle kendisine geldi. "Annen!" diye mırıldandı kendi kendisine. Fırat'a dönerek "Fırat annenle tanışacağım." dedi kocaman gözlerle. Fırat kadının tepkisine kıkırdadı.
"Evet güzelim." diye onayladı, konunun bu kadar hızlı değişmesine sevinerek. "Fırat! Ben baş ağrımdan bunu farkedemedim. Neden sabahtan berri söylemiyorsun?" dedi şaşkınlıkla. "Güzelim sakin ol. Altı üstü annemle tanışacaksın." dedi Fırat.
"Fırat üstümdekilere bak! Saçıma bak! Makyaj bile yapmadım." dedi kadın panikle. "Ne var bunda?" "Ne mi var? Resmen yataktan kalktığım gibi geldim." diye açıkladı kadın. "Sen her halinle güzelsin." dedi Fırat göz kırparak.
Zeynep içinde bir şeylerin eridiğini hissetti ama karşılarında görünen yüksek duvarlarla çevrili lüks bina ile kendisine geldi. Kadın gerginlikle bacağını sektirmeye başladığında Fırat kadının uyluğuna koydu elini. "Merak etme annem seni çok sevecek."
Zeynep ağaçların arasındaki büyük çiftliğe giden yolun iki yanındaki çitlerin arkasında, yeşilliklerde koşuşturan atları görünce derin bir nefes aldı sakinleşmek için. Tam karşısına dönerek büyük eve bakarken "Umarım sever." diye mırıldandı Zeynep.
<▪▪▪▪▪▪▪▪ ▪▪>
Kelime Sayısı: 1305
Yayınlanma Tarihi: 19 Mayıs 2022
Merhabaaa.
Evet yazar çıldırdı. Bir günde iki kitaba da bölüm atıyorum.
En kısa zamanda yenilerini yazabilirim inşallah
Umarım hoşunuza giden bir bölüm olur
Oy vermeyi, yorum yapmayı ve diğer kitaplarıma göz atmayı unutmayın
Sevgilerle...
_Binsan_
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top