- 24 -

Diğerlerinin şaşkın bakışlarını umursamadan yanlarına adımlayan Fırat şaşkın gözlerini sarışın adama dikmiş Zeynep'in sağında durdu. "Zeynep bu adam kim?" diye sordu merakla sevgilisine Fırat.

İlayda söze atılarak "Sana ne oluyor da soruyorsun?" diye karşılık verirken Zeynep fısıltıdan biraz yüksek bir sesle "Abim." dedi Fırat'a. Fırat şaşkınlıkla bakışlarını Zeynep'ten karşısındaki adam çevirdi.

"Beni yıllar önce tek başıma bırakan abim." dedi Zeynep yanağından bir damla yaş süzülürken.

▪▪▪

Fırat şokla yanındaki kadına döndü. "Zeynep, bak seni bırakıp gitme-" diye söze başlayan abisini görmezden gelerek İlayda'ya döndü, gözleri yaşlarla dolan kadın. "Ne zamandan berri haberin vardı?"

İlayda cevabı vermekte pek gönüllü olmayarak gözlerini kaçırdı. "Ne kadar oldu?" diye sordu Zeynep daha gür çıkan bir sesle. "Hemen hemen iki ay." diye mırıldandı İlayda.

"İki ay mı? Koskoca iki ay..." diye sesini yükseltti Zeynep. "Zeynep bir dinl-" Zeynep yine konuşmaya başlayan abisini duymazdan gelerek arkadaşının gözlerine dikti yaşların durmadan aktığı gözlerini ve "Ben, sana dün gece Fırat'ın bana açıldığını anlatmak için sabahtan berri kıvranırken; sen beni çocukken terk eden, yalnız bırakan adamın döndüğünü haftalardır benden gizliyorsun." dedi.

"Bu adamla çıkıyor musun? Böyle bir şey olma-" abisini sabahtan berri görmezden gelen Zeynep bu sözleri ile ona baktı. Abisinin üzerine yürüyecek olan Fırat'ın elinden tutarak durdurdu.

"Sen kim olduğunu zannediyorsun!" diye çıkıştı sinirli kadın, sarışın adama. "Sen kimsin de benim hayatıma karışabileceğini zannediyorsun? Sen benim hayatımdan 13 yıl önce çıkıp gittin! Şimdi de git ve bir daha karşıma çıkma!" diye sesini yükseltti.

Gözlerinden akan yaşları durdurmaya çalışmadan masaya bıraktığı çantasını da alarak hızlı adımlarla restaurantın çıkışına yöneldi. Fırat Zeynep'in arkasından koşmadan önce abisine dişlerini sıkarak sert bir bakış attı.

Fırat koşarak kapıya yöneldiğinde, merdivenlerden inmekte olan Zeynep'i yakalayabildi. Ağlayan kadını nazikçe bileğinden yakalayarak durdurdu. Birkaç dakika bir şey söylemeden sıkıca kadına sarıldıktan sonra kendisine sıkıca sarılmış kadının kulağına eğilerek "Hadi eve gidelim." dedi nazikçe.

Zeynep onu sadece kafasını sallayarak onayladı. Fırat kadının çenesinden tutarak kendisine bakmasını sağladı. Yanaklarından süzülen gözyaşlarını baş parmakları ile sildikten sonra elini tuttuğu kadını arabasına yönlendirdi.

Ön sağ koltuğa oturttuğu kadının kemerini de taktı. Kapıyı kapatmadan önce ağlamayı bırakmış duygusuz bir şekilde önüne bakan kadının kafasına bir öpücük kondurdu Fırat.

Hızla kendi tarafına dolanarak arabaya bindi. Zeynep'in yüzüne attığı bir bakışın ardından hızla evine sürdü. Yol boyunca Zeynep'in durgun ve ağlamaktan kızarmış gözlerine bakan Fırat endişelenmeden yapamadı.

Aylardır tanıdığı kadını ilk defa bu kadar donuk görüyordu. Onu mutluyken, üzgünken, heyecanlıyken hatta öfkeliyken bile görmüştü ama ilk defa kırgınken görüyordu. Bu duygudan arındırılmış gibi duran kadın Zeynep değildi.

Dairelerinin bulunduğu rezidansın kapalı otoparkına arabasını parkettikten sonra Fırat kendisi indi. Zeynep de kendisi inerek hiç arkasına bakmadan asansöre doğru adımlamaya başladığında Fırat sessizce takip etti onu.

Asansöre bindiklerinde Fırat sevgilisinin yanında sessizce beklemeye başladı. Bu sırada Zeynep beklenmedik bir şekilde tekrar Fırat'ın gövdesine doladı kollarını. Fırat hiç beklemeden kollarını kadına koruyucu bir şekilde sardı.

Asansör kendi katlarına gelene kadar hiç harket etmeden duran çift asansörden indiğinde Zeynep sevgilisinin elinden tutarak kendi dairesine doğru çekti. Dairesine giren Zeynep sevgilisine dönerek "Ben birazdan geleceğim." diye mırıldandı yorgun bir sesle. Fırat sessizce kafasıyla onayladı onu.

Zeynep üzerindeki gömlek ve kumaş pantalondan kurtularak büyük boy bir tişört ve spor şortlarından birisini giydi. Lavabosuna giderek elini yüzünü yıkadıktan sonra saçlarını da dağınık bir ev topuzunda topladı.

Banyodan çıkarak kendisini bekleyen Fırat'ın yanına adımladı. Oturduğu yerde öne doğru gelen Fırat, Zeynep'in mutfağa girdiğini görünce kaşlarını çattı. Zeynep etrafta bir şey arıyormuş gibi mutfakta dolanırken "Ne arıyorsun?" diye merakla sordu yanına gelmiş olan Fırat.

"Alkollü herhangi bir şey ama sanırım stoğu yenilemeyi unutmuşum." diye cevap verdi Zeynep, umursamaz bir şekilde omuz silktikten sonra. "Dışarda mı içsek-" "Zeynep!" diye durdurdu Fırat onu.

"İyi misin?" Zeynep sabahtan berri ilk defa Fırat'ın gözlerine baktı. Gözlerini kaçırırken kafasıyla onayladı adamı. "Sadece biraz kafamı dağıtmaya ihtiyacım var."

"O zaman bana gidebiliriz. İstemediğin kadar çeşit var. Hem başka kimseyle de muhattap olmaya gerek yok." diye önerdi Fırat nazikçe. Zeynep yüzünde küçük isteksiz bir yan gülümseme oluşurken onayladı adamı.

Fırat küçücük de olsa gülümsemiş olan sevgilisine karşılık olarak gülümsemeden edemedi. Bu sefer kendisi kadının elinden tutarak onu kendi dairesine yönlendirdi.

-

Fırat bir kez daha karşısındaki kadının elindeki bardağı almak için başarısız bir girişiminde bulundu. Bardağı alamayan Fırat bu sefer bıkkınlıkla, kadının uzandığı şişeye ondan önce davranarak almasına engel oldu.

Geldiklerinden berridir tek kelime etmeyen Zeynep, ardı ardına doldurduğu bardakları devirmiş ve hızla sarhoş olmuştu. "Fıraaat." dedi sarhoş bir şekilde geveleyerek kadın. Fırat sabırlı ve gayet ayık bir şekilde "Efendim güzelim?" diye cevap verdi.

"Yiaağ... Güzelin miyim gerçekten?" dedi Zeynep biraz ciyaklayan bir sesle. Fırat onun bu haline kıkırdadı. Biraz da bu yüzden istememişti dışarda içmeyi.

Onu daha önce sarhoşken bir kere görmüştü ve evinde bile o kadar olay çıkaran kadının dışarda neler yapabileceğini kestiremediği için riske girmeyerek evde kalmaya karar vermişti.

"Evet güzelimsin." diye cevap verdi Fırat sevgilisine baktıktan sonra. Bir süre sessizce sevgilisinin omzuna yaslanarak düşünen Zeynep "Fıraat." dedi, yine adamın ismini uzatarak. Fırat yine aynı sabırla "Efendim güzelim." diye cevap verdi.

Fırat neden bu kadar çok içmesine izin verdiğini düşünerek kendisine kızıyorken kendi bardağından bir yudum daha aldı, "Beni seviyor musun?" diye sordu sarhoş kadın adamı şaşırtarak.

Fırat aldığı soru ile kadına döndü tekrar. "Evet." diye cevap verirken ikinci defa düşünmesi bile gerekmedi. Zeynep daha öncekinin aksine ciddi bir sesle "Neden?" diye sordu hala sarhoş olduğu için biraz geveliyordu. Fırat onu izlemeye devam ederken o da kafasını adamın omzundan kaldırarak gözlerine baktı.

Fırat bir süre kadının gözlerine bakarak düşündü cevabı "Bilmem." dedi en sonunda dudak büzerek. Zeynep anlamayan bir ifade ile kaşlarını çattıktan bir süre sonra yüzü düştü. "Sebepsiz sevmektir aşk." dedi Fırat yüzünde aşık bir gülümseme oluşurken.

"Şimdi sana bir sürü sebep sayabilirim seni sevmem için ama onların biri de olmadan ben yine severdim seni." Zeynep duyduğu cevaptan memnun bir şekilde sırıtmaya başladı. Elindeki bardağı önündeki orta sehpeya bıraktıktan sonra yanındaki adamın iki yanağına koyduğu elleriyle kendisine çekti dudaklarından öpmek için.

Fırat gözleri kapalı öpücüğe karşılık verirken kadının dudaklarına karşı sırıttığını hissetti. Öpücükten ayrılan Zeynep, hâlâ dudakları birbirine bir nefes kadar yakında sırıtarak durdu.

"Sen neye sırıtıyorsun?" diye sordu Fırat merakla. "Senin böyle bir adam olacağın hiç aklıma gelmezdi." dedi Zeynep biraz geveleyerek.

"Neyle bir adam?" dedi Fırat, kaşlarını kaldırarak. "Seni ilk gördüğümde buz gibi duruyordun. Sert bir duvar gibi... Hiç bir şeye gülümsemiyordun bile. Kim düşünürdü ki şiir gibi konuşan, yemek hazırlayan ve temas bağımlısı bir sevgili olacağını."

Fırat açıklamayı duyduğunda sinsice sırıttı. "Sadece sevdiğine özel." diye mırıldandı boğuk bir sesle. Zeynep gözlerini adamın gözlerine dikerek baktı. Zeynep, tekrar dudaklarını buluşturmadan önce bir süre adamın koyulaşmış gözlerine baktı.

Zeynep tutku ile adamın dudaklarına saldırdığında Fırat da elindeki bardağı onun gibi orta sehpaya bıraktı. Zeynep, dudaklarını ayırmadan Fırat'ın üzerine tırmanarak bacakları adamın iki yanına gelecek şekilde kucağına oturdu.

Fırat'ın kolları kadının beline dolanırken kadın ellerini adamın ensesindeki saçlarla oynamak için boynuna doladı. Zeynep kanında dolaşan alkolün etkisi ile cesur bir şekilde Fırat'ı boynundan daha da kendisinin yakınına çekerken vücudunu adamın kucağında daha da yakınına götürdü.

Fırat ani hareketle bir inleme bastırmak zorunda kalırken gözlerini açtı ve öpücükten ayrıldı. "Hayır." dedi nefes nefese kalmış bir halde. Zeynep'in hayal kırıklığına uğramış bakışlarını görünce "Sarhoşken olmaz. Senden faydalanmış gibi olmak istemiyorum." dedi.

"Benden faydalanmıyorsun Fırat. Bunu ben de istiyorum." dedi Zeynep bir kez daha dudaklarını birleştirmeden önce. Fırat onu bir kez daha durdurduktan sonra "Üstelik sarhoşsun ve senin böyle bir şeyi unutmanı istemiyorum." diye açıkladı, bu sefer sesi boğuk çıkıyordu.

Zeynep hüsrana uğramış bir şekilde adamın kucağında kıpırdanarak ikna etmeye çalıştığında Fırat zorlandığı için dişlerini sıktı. Kadının ciyaklayarak beline bacaklarını dolamasına sebep olarak onunla birlikte ayaklandı. Düşmemesi için kadını sıkıca tutarak odasına ilerledi.

Yarı uykulu, sarhoş Zeynep'i yatağa bıraktığında kadının gözleri kapanmakla tehdit ediyordu. Fırat onun bu haline gülümsedi az önce hiçbir şey yapmamış gibi şimdi sızmak üzereydi. Kendisi kadınla aynı durumda olmayacağı için kendisine birkaç rahat kuyafet alarak duş almak için banyosuna yöneldi.

Banyosundan içeriye girmek üzere iken kendisine bağıran kadın ile duraksadı. "Kenetlenmişsin kalbime ilmek ilmek. İşlenmiş gibisin yüreğime hasretinle. Nereye böyle bileyim söyle!" Zeynep'in yarı uykulu sarhoş bir şekilde söylediği saçma şeyle kahkaha atarak girdi banyoya.

Serin bir duşun ardından odasına döndüğünde Zeynep'in yatağındaki yastığa sarılarak uyuyakaldığını görünce gülümsedi Fırat. Kendisi de yanına uzanacağı sırada komodinin üzerindeki telefonu çaldı.

Fırat, Selim'in kendisini aradığını görmek için telefonu eline aldı. Telefonu hızla açarak kulağına dayadı. "Fırat." dedi Selim hızla. Selim'in sesinden bir şeyler olduğunu anlayabilecek kadar onu tanıyan Fırat "Ne oldu Selim?" diye direkt konuya girdi.

"Osman hastaneye kaldırılmış." "Ne? Neden?" diye sordu Fırat hemen. Sesinin yüksek çıktığını farkederek Zeynep'in uyuduğunu kontrol etti. Uyuduğundan emin olduktan sonra odasından terasa çıkarak Selim'i dinlemeye devam etti.

"Osman böbrek hastasıymış Fırat. İki yıldır organ yetmezliği çekiyormuş bu yüzden de organ nakli beklemeye başlamış. Sanırım... sanırım Zeynep'in hayatta kalmasını bu yüzden istiyordu."  dedi Selim sıkıntıyla bir nefes vererek.

"Şerefsiz... Kendi kızını..." dedi Fırat dişlerini sıkarak. Derin bir nefes alan adam sinirle "Orospu çocuğu." diye mırıldandı telefona. "Sen Zeynep'e söyledin mi? Osmanla anlaşma yaptığınızı yani." diye sordu Selim, merakla.

Fırat sıkıntı ile gözlerini kapattı. Birkaç kez derin nefes alıp vererek sakinleşmeye çalıştı. "Hayır." diye mırıldanarak cevap verdi arkadaşına.

"Fırat, söylemen gerekiyor. Para için anlaştığını." "Para için yapmadım!" diye hafifçe sesini yükseltti Fırat. "Sen de biliyorsun. O gün onu terasta Ali'ye kafa tutarken gördüğüm anda korumam gerektiğini biliyordum zaten. Bunun için Osman itinin bana para vermesine gerek yoktu. Almadım da parayı. Sen biliyorsun, çek hala duruyor, bozdurmadım bile."

"Fırat, bunları ben biliyorum ama Zeynep bilmiyor. Başkası anlatırsa bu konuyu herhangi bir yere çekebilir. Ona söylemelisin." diye akıl verdi Selim.

"Bugün olmaz Selim. Bugün İlayda ile abisi yüzünden yeterince kırıldı zaten." "Asıl şimdi söylemezsen çıkılmaz bir yola girebilirsin. Hızlı olmalısın." Derin bir nefes ver Fırat. Bir süre düşündükten sonra arkadaşının görmeyeceğini bilse de kafasıyla onayladı onu.

"Siz çiftlikte misiniz?" diye sordu aklına gelen fikirle Fırat. Selim, Fırat'ın sorusunu garip bulsa da cevap verdi. "Evet Özlem Hanım Aras'ı yatırıyordu. Görüşmek mi istiyorsun?"

"Hayır, şimdi değil. Yarın geleceğiz. Hazırlık yaptırırsın." diye cevap verdi Fırat. "Geleceğiz?" "Evet Zeynep ile geleceğiz."

<▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪>

Kelime Sayısı: 1621
Yayımlanma Tarihi: 10 Mayıs 2022

Merhabaaa.
Ben valla adam olmam. Kolaylık olsun, hazır olsun diye yazdığım bölümü birkaç kişi istediği için atıyorum.
Bakalım yb nasıl yazacağım fjslkclckgşg

Umarım hoşunuza gider.

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın

Sevgilerle...

_Binsan_

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top