- 23 -

"Siz anne ve baba mı oldunuz?" dedi Aras.

Üçü de ne cevap vereceğini bilemez halde birbirine bakartıktan sonra Zeynep artık konuşması gerektiğini bilerek "Fırat senin baban zaten ama ben annen değilim." dedi. "Yani senin annen Emily. Ben senin hep Zeynep ablanım." dedi gülümseyerek.

Aras'ın surat ifadesi duyduğu cevap ile biraz düştü. "Keşke sen annem olsaydın."

▪▪▪

Zeynep'in yüzü ciddi bir ifade alırken Fırat ve Selim ne diyeceklerini bilemediler. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra Selim konuyu değiştirmek "Zeynep ablanın sana aldığı yeni oyuncağı burada unutmuştun ya, hadi gel sen bana onu göster." dedi çocuğa.

Çocuk az önceki söylediği cümlenin bıraktığı ağırlıktan habersiz yüzüne yerleşen küçük gülümsemeyle amcasını onayladı ve koşarak mutfaktan çıktı. Selim çifte garip bir bakış attıktan somra sessizce Aras'ı takip etti.

Fırat hâlâ Aras'ın az önce durduğu yere odaklanmış halde duran kadın ile arasındaki boşluğu kapattı. Kadını nazikçe kendisine çevirdi. Zeynep arkasına döndürüldükten sonra kafasını sevgilisinin göğsüne yaslayarak gövdesine sardı kollarını.

Fırat, bir anda duraksayan kadından gelen sarılma ile şaşırsa da hiç düşünmeden geri karşılık verdi. "İyi misin?" diye sordu Fırat bir süre sonra, hâlâ kolları kadının etrafında sarılıyken.

Zeynep kafası ile onayladı adamı. "Ben özür dilerim." diye mırıldandı kadın Fırat'ın şaşırmasına sebep olarak. Fırat kadını omuzlarından tutarak kendisinden ayırdı yüzüne bakmak için. "O neydi?" diye sordu eli ile çenesinden yüzünü kaldırarak gözlerine bakarken diğer kolu hâlâ beline dolanmış bir şekilde kadını kendisine yakın tutuyordu.

"Aras'a cevap vermediğim için, özür dilerim. Ne demem gerektiğini bilmiyord-" "Bir şey söylemek zorunda değildin." diye sözünü kesti Fırat. "Böyle bir sorumluluğun yok güzelim. Önemli olan senin rahat olman."

"Ama Aras üzüldü gibi." Fırat'ın yüzünde bir gülümseme filizlendi ve söylediği "Keşke Aras'ın annesi sen olsaydın." sözleri Zeynep'in afallamasına neden oldu. Zeynep'in ifadesine kıkırdayan Fırat yüzündeki gülümseme sinsi bir hal alırken dudaklarını kadının kulağına yaklaştırarak "Belki Aras'ın kardeeşinin annesi olursun." diye fısıldadı.

Zeynep sırtından bir ürperti geçtiğini hissetti. Kızarmaya başlayacağını bildiği için hızla adamın kollarının arasından sıyrılarak mutfağın çıkışına doğru adımladı.

"Be-ben İlayda'yı arayayım. Ona bugün söylemem gerekiyor." diye kekeleyerek açıklama yapatı mutfaktan çıkarken. Fırat onun arkasından küçük bir kahkaha patlatmadan edemedi.

-

Zeynep telefon çalarken heyecanla terasta adımlıyordu. Selim Aras ile ilgilenirken, Fırat yanındaki koltuklardan birine oturmuş sigarasının dumanını derin derin içine çekerken stresli bir şekilde ayakta dolanan kadını izliyordu.

Zeynep numarayı tuşlarken, ona neden bu kadar gergin olduğunu sordu Fırat ama o İlayda'nın koruyucu tavrını anlattığında tam olarak anlayamadı.

Bu kadar gergin bir olaysa erteleyebileceğini bir süre söylemeden gizleyebileceklerini teklif etti ama Zeynep geç söylerse İlayda'nın kırılabileceğini söyleyerek ertelemek istemedi.

Üçüncü çalıştan sonra telefon açıldığında derin bir nefes alarak "Günaydın." dedi Zeynep, gergin bir ses tonuyla. "Günaydın, Zeynep." diye karşılık verdi İlayda. "Sen iyi misin? Gergin gibisin biraz."

Zeynep hafif gözleri büyümüş bir şekilde Fırat'a döndü şaşkınlıkla. Fırat onun bu haline gülümserken "Yok. Yok ne gerginliği. Ben sadece sana bir şey söylemek istiyordum. Öğle yemeğinde müsait olur musun diye merak ettim. Bir yerde buluşabiliriz." diye sordu Zeynep hemen.

"Ta-tamam öyle olsun. Zaten benim de sana söylemek istediğim bir şey vardı küçük bir restaurant vardı geçen yaz gittiğimiz, orada buluşalım." Zeynep onu onayladıktan sonra işi olduğunu söyleyerek telefonu kapattı İlayda.

Zeynep ne olduğuna anlam verme çalışarak Fırat'ın yanına oturdu. Ne olduğunu soran Fırat'a omuzlarını silktikten sonra "Bilmiyorum... Sadece son zamanlarda oldukça tuhaf davranıyor." diye cevap verdi.

-

Zeynep Fırat ile adliyedeki işlerini hallettikten sonra, İlayda ile sözleştikleri restauranta öğlen saati gelmeden önce geldi. Fırat onun gerginliğini görünce yanında gelmeyi teklif etse de Zeynep tek balına konuşmanın daha iyi olacağına karar vererek teklifini reddetti.

Ayrılmadan önce Fırat istediği zaman kendisini arayabileceğini söyledikten sonra dudaklarına bir öpücük kondurmayı unutmadı.

Zeynep mekanın bahçesindeki masalardan birine oturdu, gelen garsona arkadaşını beklediğini söyleyerek sadece bir bardak su istedi. Gelen suyundan gergin bir şekilde birkaç yudum aldıktan sonra telefonuna gelen mesaj ile kaşaları çatıldı.

_______________

Fırat Durmaz:

Sakin ol.

Bu kadar gergin olmanı gerektirecek bir şey yok.

_______________

Zeynep şaşkınca mesajdan kafasını kaldırdıktan sonra restaurantın dışına göz gezdirmeye başladı. Tam bu sırada başka bir mesaj ile tekrar telefonuna döndü.

_______________

Fırat Durmaz:

Seni bu kadar gerginken tek başına bırakıp gidemedim.

Dışarda seni bekliyorum.

Ama sen böyle etrafını incelersen İlayda dahil herkes seni tuhaf bulacak. ;)

_______________

Zeynep mesaja gülümsedikten sonra kayıtlı olduğu ismi değiştirmek için uğraşırken "Selam." diye masaya oturan İlayda ile hızla ekranını kapatarak telefonunu masaya koydu.

"Selam." dedi Zeynep de gergin bir şekilde. İlayda üzerindeki deri ceketini çıkartarak karşısına oturdu. Zeynep gergin bir şekilde arkadaşını izlerken onun da hareketlerinin olağan dışı olduğunu farketmeden edemedi.

Kendisi hemen hemen her konuda gergin olabilse de bu durum arkadaşı için pek de böyle değildi. Onun tuhaf davranışları uzun zamandır ilgisini çeken bir konuydu ama ilk önce kendisi taşlatını dökmeye karar vererek söze başladı.

"İlayda sana bir şey söylemem gerekiyor." İlayda geldiği andan berri ilk degfa kafasını kaldırarak arkadaşının gözlerinin içine baktı. Dinlediğini gösterecek şekilde kafası ile onayladı Zeynep'i.

"Bir, bir şey oldu. Sana söyleyip söylrmeme konusunda çok kararsızım ama biliyorsun, biz birbirimizden bir şey saklamayız. Çocukken söz vermiştik bunun içi-" "Zeynep." diye sözünü kesti İlayda arkadaşının.

Zeynep böyle bir şey beklemediği için sorgulayan bakışlarla ona baktığında "Önce benim sana söylemem gereken bir şey var." diye açıkladı.

"İlayda cesaretimi zo-" "Zeynep izin ver önce ben bitireyim." Zeynep şaşkınlıkla onu onayladı. Kaşları hafif çatık bir şekilde arkadaşının açıklamasını beklerken masalarının başına dikilen bir adam dikkatlerini dağıttı.

Adama Zeynep'ten önce dönen İlayda'nın şaşkınlıkla çenesi düştü. Zeynep de hızla adama döndü. Sarışın iri yapılı adam, gözüne bir yerden tanıdık gelirken kaşları daha da çatıldı.

"Zeynep!" dedi başlarına dikilen adam iki kadını da şaşırtarak. Zeynep bu adamın vücur yapısından İlayda ile spor salonunda konuşan adam olduğunu hatırladı. Soru sorarcasına arkadaşına döndüğünde "Bana birkaç dakika izin vermeni söylemiştim. İşler şimdi daha da karışacak." diye çıkıştı ayağa kalkan İlayda karşısındaki iri adama.

Sarışın, iri adam üzerinde kaslarını gösterecek şekilde dar bir tişört giymişti. Üzerine de kahverengi deri bir ceket ve ten rengi bir pantalonla oldukça sportif ve rahat görünüyordu. Zeynep onun bu halini ve yüzünü başka bir yerden çıkaracağını düşündüğü için gözlerini ayırmadan adamı dikkatle incelemeye koyuldu.

"Neler oluyor burada?" diye sordu kafası tamamen karışmış olan Zeynep ayaktaki ikiliye bakarak. "Açıklamama izin ver Zeynep." diye söze başladı İlayda. Zeynep onu dinlerken hala ayaktaki adamı inceliyordu.

"Birkaç ay önce bir telefon aldı-" "Zeynep?" bu sefer duyulan Fırat'ın gür sesi ile herkes o yöne döndü, sarışın adamın kim olduğunu hatırlayan şaşkın Zeynep hariç.

Diğerlerinin şaşkın bakışlarını umursamadan yanlarına adımlayan Fırat şaşkın gözlerini sarışın adama dikmiş Zeynep'in sağında durdu. "Zeynep bu adam kim?" diye sordu merakla sevgilisine Fırat.

İlayd söze atılarak "Sana ne oluyor da soruyorsun?" diye karşılık verirken Zeynep fısıltıdan biraz yüksek bir sesle "Abim." dedi Fırat'a. Fırat şaşkınlıkla bakışlarını Zeynep'ten karşısındaki adam çevirdi.

"Beni yıllar önce tek başıma bırakan abim." dedi Zeynep yanağından bir damla yaş süzülürken.

<▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪>

Kelime Sayısı: 1094
Yayımlanma Tarihi: 7 Mayıs 2022

Helllööv
Öncelikle bu kadar geç bölüm attığım için özür dilerim.
Yeni yayınmlayacağım kitaba hazırlık yaptığım için ve bu aralar çok başım kalabalık olduğu için yazamadım affedin.

Umatım bölüm hoşunuza gider. Amin.
😂😂😂

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.

Sevgilerle...

_Binsan_

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top