- 16 -
Fırat, Aras'ı kucağından indirince Zeynep çocuğa tutması için elini uzattı. Aras gülümseyerek elini tutunca da mutfağın bar tegahına götürdü ve kucağına alarak mutfağa dönük olan sandalyelerden birine oturttu çocuğu.
"Şimdi sen burada otur, ben bir arkadaşıma bakıp geleyim. Öğlen oldu hâlâ uyuyor." dedi Aras'a, son cümleyi daha çok kendi kendine söyledi.
Daha sonra Fırat'a dönerek "İki dakikaya gelirim ben. Siz keyfinize bakın." dedi ve İlayda'nın kaldığı misafir odasına yürümeye başladı.
▪▪▪
Zeynep misafir odasına girdi, yatağına deniz yıldızı gibi yatan arkadaşını görünce ona kıkırdadı ve fon perdeleri açmak için büyük camlara doğru yürüdü. Sırf İlayda uykucu birisi olduğu ve kalmaya çok geliyor diye almıştı Zeynep fon perdeleri.
Kalın fon perdeleri açarken "Haydi uykucu, öğlen oldu neredeyse. Uayn artık." diye seslendi arkadaşına. İlayda'nın hiç hareket etmediğini görünce de yatağa yürüdü ve kızıl kadını sarsarak "Hadi İlayda." dedi bıkkınlıkla. "Sanki uyumamış da ölmüş gibi." diye Merve teyzesinin taklidini yaparken ve kendi şakasına kıkırdadı.
Hâlâ arkadaşında bir hareketlilik görmeyince de "Eğer şimdi uyanmazsan bi kova suyla gelirim seni uyandırmaya." diye tehdit etti. Bu sefer İlayda mırıldanarak birazdan uyanırım gibi bir şey söyledi ve onu odadan gönderdi.
Zeynep söylenerek tekrar salona yönelirken bir anda ne kadar Merve teyzesine benzemeye başladığını farketti. Farkındalığın yüzünde oluşturduğu gülümsemeyle girdi salona.
Mutfağa doğru yürürken kafasını kaldırdı. Fırat tezgahta arkası dönük bir şeylerle uğraşırken, Aras bıraktığı sandalyede uslu uslu oturarak babasını seyrediyordu. Zeynep'in gülümsemesi karşısındaki görüntü ile genişledi. Bir an orada durarak onları izlemeyi çok istese de o halde yakalanmamak için yanlarına gitmeye karar verdi.
Fırat'ın yanına adımlamadan önce Aras'ın yanından geçerken küçük çocuğun saçlarını karıştırdı, Aras gelen kadını gülümsemeyle izlemeye başlayınca Zeynep tezgahtaki adama "Kolay gelsin Fırat Bey, yardım lazım mı?" diye sordu.
Fırat yüzünde yan bir sırıtma ile yeni gelen kadına döndü, "Kahvaltılıkları masaya koyabilirsin?" dedi. Zeynep anlamayan bir yüz ifadesi ile "Sadece şaka yapıyordum. Burası benim mutfağım, siz misafirsiniz. İyi alıştın sen de mutfağıma. Git otur ben hazırlayacağım." dedi.
-
Küçük bir atılşmadan sonra, ikili arada bir Aras'ın ilginç sorularını yanıtlayarak ve çocukla birlikte gülüşerek birlikte kahvaltıyı hazırlardı. Üçü bar tezgahına kurdukları kahvaltıya otururken Zeynep koridordan İlayda'ya "İlayda, şimdi buraya gelmezsen eve aç döneceksin." diye bağırarak uyarıda bulundu.
Zeynep oğlanlara sofrada katılırken, arka odadan gelen bir patırtı İlayda'nın yataktan kalktığının işaretiydi. Zeynep tam karşısında oturan Aras'ın tabağına yemesi için kahvaltılıklardan azar azar koyarken, çocuğun yanındaki adam da gülümsemeyle onları izliyordu.
Tam bu sırada mutfağa giren ve tam olarak ayılmamış olan İlayda gördüğü sahne ile durakladı. Elleri ile bir süre gözlerini ovuşturduktan sonra "Ben kaç yıldır uyuyorum da siz çocuk yaptınız da büyüttünüz bile." dedi fısıltıdan biraz yüksek bir sesle.
İlayda'nın yorumuyla Fırat kıkırdarken, Zeynep gözlerini büyüterek tabağındaki zeytinin bir tanesini arkadaşının tam kafasına attı. Aras İlayda'nın kafasına çarpan zeytin ile elini ağzına kapatarak güldü.
"Saçmalama İlayda, git elini yüzünü yıka da bir ayıl." diye azarladı Zeynep arkadaşını. İlayda söylenerek banyoya doğru yürürken, Aras merakla babasına döndü, "Baba ben de küçükken bebek miydim?" diye sordu. Zeynep sorusuna gülümsedi, Fırat kıkırdayarak "Evet oğlum, sen de küçükken bebektin, hatta brn bile küçükken bebektim." diye cevap verdi.
Aras bir süre düşündükten sonra "Herkes küççükken bebekse, bebekler nasıl oluyor o zaman?" diye sordu. Çocuk tarafından yöneltilen soru ile Zeynep'in içemekte olduğu çay boğazına kaçtı. Zeynep elini ağzına kapatarak öksürürken, Aras elinde patates batırılmış çatalla babasına merakla bakıyordu. Fırat ise bir an korkuyla Zeynep'e baktıktan sonra "Şey oğlum... Bebekleri doktorlar hastanede yapıyor." dedi en mantıklı açıklama olarak bu gelmişti bir anda aklına.
Aras babasının cevabından tatmin olmuş olacak ki tabağındakileri yemeye geri döndü. Zeynep ve Fırat bir bakış paylaştıktan sonra içeriye giren İlayda ile kendi tabaklarına döndüler.
İlayda Zeynep'in yanındaki sandalyeye yerleştikten sonra masadaki üçlüye bakarak "Ee, biri bana küçük beyi tanıtacak mı?" diye sordu. Aras utangaç bir şekilde yeni gelen kadına bakarken Zeynep çocuğa gülümsedi ve arkadaşına "Bu küçük beyimiz Aras. Fırat'ın oğlu." diye tanıttı, İlayda'nın karşısındaki adama gözlerini dikmesine sebep olarak.
İlayda bir süre Fırat'a baktıktan sonra gülümseyerek çocuğa döndü "Merhaba yakışıklı, ben İlayda." dedi, göz kırparak. "Memnun oldum." dedi küçük çocuk utangaç bir şekilde gülümseyerek.
Herkes bir süre sessizce kahvaltısını ettikten sonra Aras tabağındakileri bitirdi. Babasından izin aldıktan sonra arabası ile oynamak için salondaki orta sehpanın yanına gitti. Çocuk gittikten sonra İlayda "Demek bir oğlun var. Peki ya annesi? O nerde?" diye sordu karşısındaki adama.
Fırat gerginleşirken Zeynep yanındaki arkadaşını koluyla dürttü. İlayda arkadaşına dönerek 'banane' manasında omuz silktikten sonra cevap bekleyerek Fırat'a döndü.
"Annesi hayatta, eğer merak ettiğin buysa." "Hayır merak ettiğim birlikte olup olmadığınız." dedi İlayda. Arkadaşının tuhaf sorularına şaşıran Zeyep uyarı amaçlı "İlayda?!" diye fısıldadı.
"Sorun değil Zeynep." dedi Fırat. "Hayır, birlikte değiliz. Aslında hiçbir zaman birlikte olmadık tam olarak. Yıllar önce, sadece birkaç hafta takıldık. Uzun süredir görüşmemiştik Emily ile, altı ay önce öğrendim Aras'ı. Yıllarca benden saklamış Emily. En başta inanmadım tabi ki... Kabullenemedim... Ama DNA testinden sonra onu daha fazla babasız bırakamazdım. O günden berri sık sık görmeye çalışıyorum oğlumu." diye açıkladı.
Zeynep her geçen gün Fırat hakkında öğrendiği şeylerle daha da şaşırıyordu ve istemese de hergün onun hakkında bilgi almaktan heyecan duyuyordu. Bundan dolayı çok korkuyordu Zeynep, her olayda biraz daha çekiliyordu adama. İstese de istemese de...
Fırat konuşması sırasında her ne kadar İlayda'nın sorusuna cevap vermiş olsa da, Zeynep'e bakarak anlatmıştı her şeyi. Zeynep'in kendisini yanlış anlamasından korkuyordu, kendinden uzaklaşmasından. Ondan uzak kaldığı bir haftada çok farklı hissetti Fırat. Hayatta hiç hissetmediği kadar yarım...
Ne Zeynep ne de Fırat birbirine nasıl baktıklarını fatketmese de İlayda ikisni de gördü ve buna gülümsedi. En başından berri arkadaşının Fırat'a ilgisi olduğunu bildiği için üzülmesinden korkuyordu ama ilk defa, sorusuna açıklama yaparken Zeynep'in gözüne bakarak anlatan adama güvendiğini hissetti.
Hem sorduğu soruya bu kadar çabuk ve açık cevap vermesi hem de cevabı verirken Zeynep'e açıklar gibi anlatması İlayda'nın adama karşı tavrının yumuşamasına sebep oldu.
Kısa süreli rahat bir sessizlikten sonra bu sefer soru soran taraf Fırat oldu. "Dün gece çok eğlendiniz sanırım." İlayda kıkırdayarak arkadaşına baktıktan sonra "Çok." diye onayladı adamı. "Özellikle Zeynep Mert'le çok eğlendi." diye yorum yaptı.
Karşısındaki adamın istediği cevabı duyamadığı için yüzünün düştüğünü görünce "Görmen lazımdı, Zeynep Mert'in kasıklarına tekmeyi atınca koca adam iki büklüm oldu. Eminim asla çocuğu olmayacak." diye kıkırdadı.
Fırat şaşkınlıkla kafasını kaldırdı ve duyduğu cümleyi idrak ettikçe yüzünde yayılan sırıtmaya engel olamadı. İlayda o an adamın da en az arkadaşı kadar onu sevdiğini anladı.
-
Zeynep kahvaltı sofrasını kaldırmaya başlarken İlayda evine gitmesi gerektiği için odasına giyinmeye gitti. Fırat Aras'a doğru yürümeden önce mutfaktaki Zeynep'e "Biz gidelim artık. Yaptığın her şey için teşekkürler." dedi. Zeynep tezgaha yaslanırken yüzünde gülümsemeyle "Rica ederim ve bir daha beklerim." dedi.
Fırat da kadına gülümsedikten sonra salona doğru adımlamaya başladığı sırada çalan telefonu ile durdu. Cebindeki telefonu "Günaydın Selim." diye cevapladı. Zeynep Selim'in adını duyunca elindeki işi bırakarak tezgahın üzerinden Fırat'i izlemeye başladı. Telefonda arkadaşını dinledikçe gerilen Fırat ile Zeynep merak etmeden yapamadı.
Sonunda "Tamam geliyorum." diyerek telefonunu kapatarak Zeynep'e baktı. Zeynep adamın yanına adımladığında "Senden çok şey istediğimin farkındayım ama... Aras benim işim bitene kadar burada kalabilir mi?" diye sordu Fırat.
Zeynep gün içinde işi olmadığı için "Benim için sorun yok. Eğer Aras da isterse..." diyerek gülümesmeyle, aşağıda kendilerini dinleyen çocuğa döndü. Fırat da oğluna dönerek onun hizasına diz çöktü ve "Ben gelene kadar Zeynep ablanla kalır mısın oğlum?" diye sordu.
Aras'ın yüzünde gülümseme yayılırken "Evet." diye yerinde zıpladı heyecanla. İkili çocuğun heyecanına kıkırdadıktan sonra Fırat oğlunun saçlarının arasına bir öpücük kondurdu. "O zaman uslu dur ve Zeynep ablanı üzme, tamam mı?" diye sordu.
Çocuk onu kafasıyla onayladıktan sonra onu tekrar başından öperek kapıya yöneldi adam. Zeynep de onu yolcu etmek için kapıya kadar yürüdü. "Bir sorun yok değil mi?" diye sordu kadın endişeyle, telefondaki konuşmasını hatırlayarak.
"Aslında var hem de büyük bir sorun, gelince anlatırım. Size iyi eğlenceler ve her şey için tekrar teşekkürler." dedi Fırat, bir an Zeynep'in gözlerine baktıktan sonra kapıdan çıktı ve kendisini izleyen kadına gülümseme gönderdikten sonra ona arkasını döndü ve sıkıntıyla asansöre doğru adımladı.
<▪▪▪▪▪▪▪▪▪▪>
Kelime Sayısı: 1286
Yayımlanma Tarihi: 24 Mart 2022
Merhabaaa.
Biliyorum siz çok beklettim. Bunun için üzgünüm.
Bölüm çok kısa oldu ve çok olaysızdı, pek içime sinmedi ama umarım beğenirsiniz.
Hafta sonu daha güzel bir bölüm yayınlamaya çalışacağım
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Bir de eğer yapmadıysanız diğer bölümleri de oylar mısınız?
🙂🙂🙂
Teşekkürler...
Kucak dolusu sevgilerimle...
_Binsan_
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top