Multimedya: Arzu

Bir anda duruduğumu fark eden Arzu ne olduğunu sordu. Cevap veremedim. Bu sefer beni dürtmeye ve başladı. Bir yandan da nereye baktığımı anlamaya çalışıyordu. Sanırım beşinci kere Melek deyişinde falan cevap verebilmiştim. O cevap da " hııı " olmuştu zaten.

" Melek ne oldu? Nereye bakıyorsun?"

" Bir şey olmadı. "

" Nasıl bir şey olmadı? Donup kaldın ya! "

" Arzu, bak şu öğrenci işlerindeki kayıt yaptıran çocuk var ya, hani şu mavi gözlü olan."

" Heee evet gördüm. Hani şu bize doğru gelen değil mi? "

" Hı hı evet. Dur, ne! Bize doğru mu geliyor? "

Neden geliyordu şimdi buraya doğru? İyice panik olmuştum. Arzu konuşmaya devam etti:

" Evet. Hatta yaklaşıyor... yaklaşıyor... yaklaşıyor... veee... İşte geldi. "

" Selam Melek. Naber? " Bu Ayaz'ın sesiydi. Şaşkınlığımı ve karmakarışık duygularımı belli etmemeye çalışırken cevap verdim:

" İyi, sen? "

Neden burada olduğunu sorsam daha iyi olacaktı.

" Ben de iyiyim. Aaa, sen de mi bu okula geliyorsun? "

Burası benim okulum, asıl sen de mi bu okula geliyorsun...

" Evet, ne tesadüf. Sen, geçen sene yoktun ama, bu sene niye buradasın?"

Sonunda asıl merak ettiğim şeyi sorabilmiştim. Üzerime eğilerek cevap verdi.

" Eee, bunları daha tenha bir yerde konuşalım. Herkesin bilmesini istemem. " Bu nasıl bir cevaptı böyle? Belli ki Ayaz eski yılışık haline geri dönmüştü. Ama ben bu sorunun cevabını kesinlikle merak etmiştim. Neden bu okula gelmişti? Bunu daha sonra sormak için beynimin bir tarafına not ettim. Birden Ayaz Arzu' ya dönüp, ona da asılıyormuş gibi bir soru sordu:

" Eeee Melek, beni bu güzel arkadaşınla tanıştırmayacak mısın? " bir dakika, bu çocuk önüne gelen her kıza asılıyor muydu? Annem yine her zamanki gibi haklıydı.

" Onun adı Arzu. Arzu, bu da Ayaz. " Ayaz ona elini uzattı.

" Memnun oldum, güzel hanimefendi." Neyin kafasını yaşıyordu bu? Arzu da ona elini uzattı. Tokalaşılar.

" Ben de. " o an Ayaz Arzu' nun elini kendine doğru çekti. Arzu dengesini kaybedip Ayaz'a doğru yıkıldı. Ayaz da Arzu'nun kulağına bir şeyler fısıldadı. Arzu güldü.

Ben bir anda aralarına girdim. Bunu neden yaptığımı bilmiyorum ama, onları ayırdım işte. Sonra Ayaz kızdı:

" Heeey, ne yapıyorsun? "

" Asıl sen ne yapıyorsun? Sen böyle önüne gelen her kıza asılırsan tabi ki başın beladan kurtulmaz. Peşini it de kovalar silahlı adam da! "

Bence güzel bir çıkış olmuştu. Ama Ayaz hiç etkilenmişe benzemiyordu.

" Ha ben seni anladııııım, sen biz öpüştük diye beni kıskandın... " İnanamıyorum! Bunu bu kalabalığın içinde nasıl utanmadan söyleyebiliyordu? Ayrıca, onun bana yaptığı şey öpüşmek sayılmazdı. Hemen bir elimle ağzını kapadım. Çevreyi kolaçan ettim. Allah'tan kimse duymamıştı. Tabi Arzu dışında. O da çok meraklıdır tabiki böyle şeylere. Özellikle benim aşk hayatıma. Her kız grubunda onun gibi biri vardır değil mi? Bir de o bağırdı:

" Aaa, siz öpüştünüz mü? " Hemen diğer elimle de onun ağzını kapadım. Allah'tan yine kimse duymamıştı.

Bu insanlar ne kadar sağırdı.

İkisinin de ağzının benim tarafımdan kapatılmış olması sebebiyle konuşacak kimse kalmadığı için ben konuştum:

" Ya siz delirdiniz mi? Benim okul otoritemi mahvetmeye mi çalışıyorsunuz siz?"

Sanki çok otoritem vardı da...

"Bakın şimdi ağzınızı açacağım ama kimse bir şey demeyecek tamam mı?"

İkisinden de bir kafa sallama aldıktan sonra ağızlarını açtım. İlk önce Ayaz konuşmaya başladı:

" Ya ne bu tavırlar? Alt tarafı bir öpücük. Yoksa ben senin ilk öpücüğünü falan mı çaldım? "

Sarkıntı herif!

" Ya bak hala öpücük diyor! Sus Ayaz sus, kullanma o kelimeyi ya sus! Hem ayrıca tabi ki daha önce öpüştüm. İlk öpücüğümü falan çalmadın yani. Ayrıca bu seni ne ilgilendirir ya?"

Gerçi o ilk öpücüğü de, Serdar gibi gereksiz birinde feda etmiştim ama o an o konulara hiç girmedim tabi ki.

" Heee iyi tamam. Çünkü kızların ilk öpücüğünü çalarsan bir ömür boyu senden nefret ediyorlar da ondan dedim. "

" Sen nereden biliyorsun bunu? Hem bir kızın senden nefret etmesi için ilk öpücüğünü çalmana hiç gerek yok hiç merak etme yani. "

"Birincisi sen öyle san. Bütün kızlar benim için deli oluyor. Sorun onların ilk öpücüğünü çalıp terk edince başlıyor. Ve ikincisi maalesef tam beş tane kızın ilk öpücüğünü çalmış bulunmaktayım. Hepsi de beden nefret ediyor." Biz Arzu ile aynı anda:

" Ne! Beş mi? Oha! "

Söylediklerinde şaşırılacak çok şey vardı ama biz buna takmıştık.

" Ya siz kızlar neden bu öpüşme olayını bu kadar büyültüyorsunuz? "

" Asıl siz erkekler neden bu kadar küçümsüyorsunuz? "

" Ya ne var bunda, herkes duyarsa duysun ne olacak? Aha duyuruyorum mesela: HEEEY, MİLLET! BEN BU KIZLA ÖP... " tam o anda ağzını kapadım ve ona korkunç bir bakış attım. Ama bu sefer herkes duymuştu ve başımıza meraklı öğrencilerden oluşan koca bir kalabalık toplandı. Herkes ne ne ne diye bağırıyordu. Ayaz elimi ağzından çekti ve tekrar bağırdı.

" BEN BU KIZLA ÖPÜŞTÜM!!! "

Asıl kötü olan öpüşmememizdi.