3.3

Multi: Alev kızçem❤

Berkay ve gül hocanın anonsu ile ateş başında tekrardan toplanmıştık. Berkay hoca sevinçten yerinde duramıyordu. Sürekli karşı takıma bakıp bizimkileri sarılıp öpüyordu.

İki de bir saate bakıyordum. Akşınlar maç sonrası onlara saldırmadığımız için birşey yapamayacağımızı sanıp rahat rahat oturuyolar. Ama, bilmiyorlar ki asıl maç şimdi başlıyor.

Tam kafamı eğmiş saate bakıyordum ki bir harlanan ateş üzerimize doğru gelmişti. Yanımda ki reha kendini üstüme doğru atınca yere düşmüş ve onun da üstüme düşmesini sağlamıştım. Dudakları dudaklarıma temas etmişti. Şaşkınlıktan açılan gözlerim ile rehaya bakıyordum. Onun da benden bi farkı yoktu. Kaanın sırıtan yüzü kafamızın üstünde belirince reha kendini toparlayıp kalkmıştı. Hala yerde uzanmış şekilde duruyordum. Ateş elimi tutup beni doğrultunca sirkelendim. Öksürüp saçlarımı arkaya attım, rehaya baktığım da kaanı yumrukluyordu.

Resmen az önce dudaklarımız birleşmişti.

Berkay hoca tekrardan herkesi toparken kimsenin görmemesi benim açımdan iyi olmuştu."Alev kızım iyi misin? " berkay hocanın yönelltiği soru ile kafamı saladım. Konuşsam heycandan kelimeleri yutacaktım. O yüzden susuyordum. Gül hocanın anlatıma geçmesi ile reha parmağını kaldırdı."Hocam sanırım benim kafama güneş geçti, biraz dinlene bilir miyim? " gül hoca kafasını salayınca göz kırptık bir birimize. Rehanın gitmesi ile kaanın bakışları üzerime kitlenmiş ve sürekli sırıtmaya başlamıştı. Kaynana gibi bana bakmaya devam ediyordu.

Rehanın ardından gül hocayanın yanına gittip lavabo için izin istedim. Gül hoca hemen izni verirken bizimkilere baktım. Hepsi kafasını salayınca sırma izin isteyerek ayağıya kalkmış ve herkesi oyalamaya başlamıştı. Hızlı adımlar ile yürürken aynı zamanda etrafıma bakıyordum. Rehayı hiçbir yere bulamayınca evine doğru yürümeye başladım.

Kolumun çekilmesi ile kafamı kaldırdım. Reha beni büyük ağacın arkasına çekmişti. Kafam göğsüne çarparken derin bir nefes alıp kafasını eğmiş ve saçlarımı koklamıştı. Gelen adım sesleri ile ayrıldık. Akşın odasından çıkmıştı. Direk bu ağacın arkasına sakladığımız çephaneyi çıkardık. Elime aldığım kavanozu rehaya gösterdim."Tövbe yarabbim, kızım onlar ne öyle? " kahkaha atarak rehanın gözünün önünden çektim böcek dolu kavanozu."Bunlar barkinin, oyuncak hepsi merak etme. Bunlardan koleksiyon yapmıştı yanında taşıması da işimize yaradı." kafasını salayıp elini yumruk yaptı. Elimi gülerek eline vurduğum da gülümsedi.

Akşının evinin önüne geldiğimiz de reha kapıda bekleyeceğini söylemişti. Ben de oyalanmadan tek tek odaları dolaştım. Son odanın kapısını açtığım da gördüğüm akşının elbise yığnı ile bu odada olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Yatağın üstündeki pikeyi açıp sırıttım. Elimdeki böcekleri yatağa yerleştirmeye başladım. Ardıdan yere birazcık da duvara yerleştirmiştim. Pilii oldukları için hafif hafif hareket ediyolardı. Her yerde dolaşan böcekler ile sırıttıp kapıyı kapattım. Hızlıca aşağıya inmeye başladım. Tam kapıyı açacekken reha açmış ve elimi tutarak beni girişte ki dolabın içine tıkmıştı. Kendi de yanıma girmişti.

İçeriye giren akşın ile nefesimi tutum. Reha ile dipdibeydik. Nefeslerimiz birbirine karışıyordu adeta. Karanlıkta parlayan güneş gibi gözlerine bakıp iç çektim. Elini yanımda ki boşluğa dayayıp üzerime eğildi. Kafasını saçlarıma gömerek derin bir nefes alması ile gözlerimi kapattım. Kalp atışlarını hissediyordum,aynı benimki gibi çok ama çok hızlı atıyordu.

Kapanan dış kapı ile akşının odasına gitmediğini anlamıştık. Reha derin bir nefes alıp kendini toparlayarak ayağıya kalkmış ve elimş tekrar tutmuştu."Yakalanmadan çıkarsak çok iyi olacak." kafamı salayıp onu onayladım. Tutuğu elimle elini sıkıca kavrayıp öne çektim ve onu da ardımdan sürüklemeye başladım.

İlk ateş başına ben gelmiştim. Reha ise ardımdan 3,4 dakika sonra gelecekti. Bizimkilere bakıp elimi kaldırıp okey işareti çektim. Hepsi kafasını salarken sırma kendini birden yere atınca enidşeyle ayaklandım. Bizimkilere bakınca rahat tavırları ile bunun oyunun bi parçası olduğunu anlamam uzun sürmemişti. Gül hoca endişe ile sırmanın yanına çökünce kaan yüksek sesi ile dikkatleri üzerine çekmişti."Açılın! Ben doktorum. " herkes ona değişik bakışlar atarken dikleştirdiği omuzlarını indirdi."Aman, yani demek istedim ki açılın da hastama bakayım. Doktor olmayabilirim hocam ama hastam çok." havalı havalı konuşup ellerini saçına atıyordu. Kayra ve uraz kalabalıktan yararlanıp görevlerini halletmeye gidince gül hoca kaana bağırdı."Kaan oğlum, sen salak mısın? Hastam çokmuymuş arkadaşın burda bayılmış." kaan dilini dudaklarının arasına alıp şıklattı."Hocam ayıp oluyor ama, sırma benimle arkadaş olabilir ama ben onunla arkadaş filan değilim." herkesin bakışları tekrar ona odaklanınca çaktırmadan arkama baktım. Kayralar hala gelmemişti. Kaana bakıp elimi saladım. Devam et manasında.

Kaan kafasını salayarak sırmanın yanına çöktü. Kafasını eğip sırmaya baktı. Farkında bile değildi ama kaan aptal gibi sırıtıyordu. Elini sırmanın yeri boyamış olduğu siyah saçlarına atıp okşadı. Herkes pür dikkat onları izlerken gül hoca gülümsedi. Kaan sırmaya bakarak iç çekti."Hem bu kadar güzel, hem bu kadar çok güzel olmayı nasıl beceriyorsun ey zalim." herkes gülerken kafamı sağa sola saladım.

Kaan malı artık mecnun olmuştu.

Kayra ve uraz tekrar kalabalığa karışınca kaanı bacağım ile sarstım. Öksürerek kendine gelmişti."Hocam sırma bugün çok yoruldu. Malum maç,tezavurat ve bu kadar güzel olmak yorar her insanı. Ben onu odasına bırakıp başında beklerim hocam. Merak etmeyin." hocanın cevabını beklemeden bir elini sırmanın bacağını  altından diğerini de zayıf belinden kavrayarak kucağına almış ve arkasını dönerek yürümeye başlamıştı. Herkes gülüp işine devam etmişti. Kayra ve uraz bize bakıp kafasını salayınca sırıtarak akşınlara bakmaya devam ettim.

Zavallı akşın gazi olarak ayrılacaktı kamptan.

Gül hoca herkesi kendi haline bırakırken barkın ayaklanmış ve bize göz kırpıp gözden uzaklaşmıştı. Herkes birbirine bakarken gelen sırma ve kaan ile herkesin ilgi odağı onlar olmuştu. Herkes sırmanın nasıl olduğunu sorunca sırıttıp kaana bakmıştı."Arkiler biliyorsunuz ki, kaan beni aşk sarhoşu yapmıştı ve benim bünyem ona karşı zayıf olduğu için ona dayanamayıp bayıldım." kaan sırıttarak kalbini tuttu. Bizim okulun hepsi gülerek sırmaya bakarken alıştıkları için artık sırmanın hiçbir hali onlara garip gelmiyordu.

Sıkıcı oturmamızın ardından sırma ayaklanıp bakışları üzerine topladı.
"Boş boş oturmaya devam etmeyelim lütfen, kim öldü kimi gömüyoruz aga?" bi kaç kişi onu onaylayınca ellerini birbirine sürütüp sırıttı."Size bu ormanın gizemli yüzünü anlatayım mı?" herkes heycanla onu onaylarken yere oturup bağdaş kurdu ve sessizce konuşmaya başladı."Bize çok kızgınlar..  " herkes değişik bakışlarını sırmaya fırlatırken önlerdeki şeyma konuştu."Kim bize kızgın sırma? " sırma kafasını sağa sola salayıo umutsuz fakaymışız gibi baktı hepimize."Kimler olacak şeyo, tabiki buranın asıl sahipleri. Onlardan izin almadığımız için bizi en ağır şekilde cezalandıracaklarını söylemişlerdi." bi kaç kızdan çığlık sesi gelmişti. Barkında çığlık attıp kendini urazın kucağına atarken sırma sırıttıp birden bağırınca hepsi yerinden sıçramıştı."Özür dileriz ey yüce koruyucu." Ormandan gelen ses ile bu kez bende korkmuştum. Sırma bile şaşırırken herkes çığlık atıp birbirine sarılmıştı.

"Buranın sahibi yüce koruyucu, bizi cezalandırcak onu kızdırmamak için elimizden geleni yapmalıyız." herkes sırmanın ağzına bakıyordu. Korku her yüzde barizdi. Sırma birden telefonun ışığını açıp yüzüne tutunca herkes tekrar çığlık atmıştı.
"Yüce koruyucu aşırı sesten nefret eder. Ve onu kızdıramak için hep ajdar şarkısı söylememiz gerekiyor." gözlerimi devirip tam sırmaya saydıracaktım ki birden yankılanan uğuldama sesi ile yerimden sıçradım.

"Çikita muz muz muz, çikita muz muz muz..  " herkes bir ağzından ajdarın muz şarkısını söylemeye başlamıştı. Sırma memnuniyet ile gülümseyip tekrar ışığı yüzüne tuttu."Eğer onu dinlemezsek sonumuz onlara benzeyecek..  " melis sırmaya bakıp korkulu gözler ile içine girmek istercesine yaklaştı."Kimler gibi sırma? Ölecek miyiz yoksa?" Sırma kafasını sağa sola salayıp kafasını kaldırıp ışığı üzerimize tuttu."Daha beteri, bizi cezalandıracak derken tek ayak üzerinde durdurmasından bahs etmedim heralde melis. " melis korku ile kafasını salarken sırma tekrar konuştu."Musalat olacaklar bize, nereye gitsek gelecekler her yerde ajdar söylemek zorunda kalacağız. " ateş birden harlayınca kendimi yanımda ki rehanın kolarına attım. Sıkıca sarılıp gözlerimi yumduğum da,"Yüce koruyuca ihtiyacımız yok sırmacım. Benim ölümümü bir kızıl gerçekleştiriyor zaten. " sırıttıp biraz daha yaklaştım rehaya.

Ne yani korkuyor olamaz mıyım?

Sırmanın gereksiz korku yaratmasının ardından herkes korku ile yavaş hareket etmeye başlamıştı. Özellikle barkın ve anıl adeta korkudan altına sıçıyolardı. Barkın ve anılın korkulu bakışlarından sıkılıp telefonumu elime aldım. Herkes dağılmıştı zaten. Biz de akşınların tepkisini görmek için hala ateş başındaydık. Ateşin dizine yattınca ateş ellerinş saçlarıma attıp oynamaya başlamıştı.

Uzun zamandır görmediğim bildirim ve gevezenin ismi panelde yer alırken sırıttım. Üst üste gelen mesajlar ile elimi teprettip gevzenin sohbetine girdim.

Geveze: Neden yazmıyorsun birtanem? Yoksa sen benim sıfır tanem misin?

Geveze: Yavrum senin bu kadar güzel olman yasa dışı olmalı...

  Alev: Formunuzu neye borçlusunuz geveze bey?

Geveze: Her sabah kalkıp seni seviyorum. Öğle yemeklerim de seni seviyorum, akşam yemeklerim ise seni sevmek ile geçiyorum..

Geveze: Fark ettim de yemek yemek yerine seni seviyormuşum ben.

  Alev: Geveze?

Geveze: Söyle, gülünce kısılan gözlerine ekmek bandığım.

  Alev: salak jwlxkqşxjlwkxls

  Alev: Sen iyiki varsın.

Geveze: Orda birşeyler yanıp sönüyor ney onlar?

  Alev: Beyaz ışık :)

Geveze: İki orta bir sade hadi gevezeye müsade...

  Alev: Gevezee wkzlkqkzöwlz

Alev: Girelim mi?

Geveze: PUGB mi?

  Alev: Hayır,dünya evine..

Geveze: êy zalımın kızı.. neden böyle yapirsen? Sen beni öldürmek istirsen?

Geveze: Aşkım bi an önce evlenmeliyiz bak altın fiyatları düşüşte.

Alev: Geveze abilerimin selamı varmış

Geveze: Sende selam söyle alev bacım, senin artık 2 değil 3 abin var. Ben de senin abimim bundan sonra.

Alev: Sen tam bir salaksın djjckecıle

Geveze: Sen tam bir meleksin.

Tam diğer mesajı yazaccaken gelen çığlık sesleri ile yerimden doğruldum. En başta gelen akşın son sürat koşuyor aynı zamanda ağlıyordu. Ormanın içine doğru koşup gözden kaybolunca bu kez hande geldi elleri ile kulaklarını kapatmış koşuyordu aynı zamanda ağlıyordu. Son olarak gelen kübra çığlık atarak koşuyordu. Kafamı salayarak bizimkilere bakıp sırıttım. Planın yarısı işe yaramıştı.

Karşı okulun hocası kemal hoca odadısından çıkmış endişe ile etrafına bakıyordu. Berkay hoca ve gül hoca da çıkarken bu kez koşarak kampı terk eden kişi doğu olmuştu. Gelen çığlık sesleri ise alperene aitii. Berkay hoca kemal hoca ile birlikte gidip ne olduğuna bakmak istemiş ama yolda onlara çarparak yalpalayan alperen gözden kaybolması ile kemal hoca kaşlarını çatmış bize ve berkay hocaya bakıyordu.  berkay hoca ellerini kaldırıp sırıttı, "Demek ki neymiş? Allahın sopası yokmuş. " kısa bir kahkaha attığımız da hepimiz el çırpıştırmıştık.

Plan başarılı.

Heyuu sjdksjdj BEN GELDİM!
bi an öldüm filan sanılmış, hayır ariler ben sadece açtım ve ilham kaynağım yemekler olduğu için bölüm geçikti jdkfldd

Siz bunu okuyup bol yorumlar attın ben gidip diğer bölümğ yazacağım :*

Sizleri seviyorr, Yankalarınızı sömürüp ayrılıyorım❤ öptüüm:*

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top