2.9

Multi: Barkii💕

Geveze yani reha ile ormanda ki yürüşümüzden sonra aptal aptal sırıttarak orman eve gelmiştim. Salak gibi gülüp kafamı eğip değişik haretler sergiliyordum. Koskoca alev korkmazı ne hallere düşürmüştü bu reha..

İçeriye girdiğim de kayrayı salondaki koltukta uyuyor bulduğum da üzerine masadaki pikeyi örtüm. Sırmanın odasına girdiğim de uyuduğun görmem ile gülümsedim. Üzerini örtüp kapısını kapayarak odadan çıktım. Lan kapıya bakınca bile sırıtasım geliyordu. Normal miydi? Bence değildi.

Odama gelip üzerimdekilerden kurtulup pijama takımımı giydim. Yatağıma girip pikeyi üzerime çektim. Tavana bakarak sırıttığım da masanın üzerindeki telefonum titremişti. Gülümseyip elime aldım.

Geveze'den gelmişti.

Geveze: Hep özlü sözler ile giriş yapardım ama şimdi bodosloma dalacağım.

Geveze: Alev çok teşşekür ederim. Seni sevmeme izin verdiğin için,benim sevdiğim olduğun için, gevezen olmama izin verdiğin için,hayallerimi gerçek yapan olduğun için.

Geveze: Lan çok güzelsin sen.

Geveze: Seni çok seviyorum.

Mesajları yüzümdeki büyük gülümseme ile okudum. Asıl benim ona teşşekür etmem gerekiyordu. Bana kalbimin varlığını hatırlatmıştı, bana yeni duygular tatırmıştı. Ne olursa olsun reha hayatımın önemli bir konumunda olacaktı.

Tıklanan pencere ile gözlerimi yumup tekrar açtım. Saate baktığım da gecenin 4'ydü. Paytak adımlar ile yataktan kalkıp pencerenin perdesini çektim. Karşımda sırıttan 3 şebeği gördüğüm de gülümsedim. Pencereyi açtığım da barkın kendini aşağıya bırakmıştı. Haliyle baya bir gürültü çıkmıştı. Ateş ve uraz daha normal giriş yapınca pencereyi tekrar kapayıp perdeyi çektim. Uraz saçlarımı karıştırıp anlımı öptü. Odanın kapısı açıldığın da önde kayra arkada tabiri caizse şaftı kaymış bir sırma içeriye girdi.

Kayra gözlerini açmadan, " Kim geldi. Hangi şerefsiz hırsızlık yapıyor söyle alev kelesini uçurayım. " barkın kafasını sağa sola sarsıp, "Kayro bebem önce bi gözlerini aç istersen." kayra gözlerini açıp bizimkileri gördüğün de kafasını salayıp odadaki koltuğa yöneldi bu kez. Sırma kendine gelince barkiye bakarak gülüp el çırpmıştılar. Hiçbirini takmadan kafamı urazın bacağına koydum. Urazın eli saçlarım daki yerini alınca gözlerimi yumdum. Ateşte kafasını karnımın üstüne koyup gözlerini yumdu. Sırma ile barkın odayı terk ettiğin de bok çıkacağını hissediyordum ama kılımı kıpırtacak halim yoktu.

Salondan gelen sesler ile ağlamaklı sesler çıkardım. Ne demiştim bok çıkacak. Barkın ve sırmanın çığlık çığlığa bağıran sesleri kulaklarımıza dolduğun da başta ben ve uraz olmak üzere hepimiz kalkmıştık." Sonunda o sarmayı boğup,ses telerini bıçak ile keseceğim. Yarabbim bu nasıl bir eziyettir? " kayranın isyan dolu sesine hak verdim. Bir gün olsun formundan düşmüyordu. Ve rahat uyanmamızı asla sağlamıyordu.

Hepimiz ayılmış bir şekilde kalktığımız da ateşler geldiği yerden çıkamaya çalışmaları ile güldüm.
" Yemin ederim berkay hoca bizi görürse basket topunu götümüze monteler. " urazın haklı konuşması ile sırıttım. Nihayet kendi orman evlerine girdiklerinde ateş kapıdan öpücük atınca kahkaha attım. Pencereyi kapatarak içeriye girip pijamalarım dan kurtuldum. Üzerime pembe alt üst takım geçirip saçlarımı bağladım. Beyaz spor ayakabılarımı da ayağıma geçirip kendimi aynadan süzdüm.

Masanın üzerinde yanıp sönen telefonumu elime aldım. Geveze'den gelen bildirimlere tıklarken sırıttıyordum.

Geveze: Tanzimat sanatçılarına göre, güzel olan herşey şiirin konusu olabilirmiş. Benim şiirimin tek konusu sensin.

Alev: Sabah sabah yine elendik.

Geveze: Günaydın gün ışığım.

Alev: Günaydın geveze.

Geveze: Bugün neler yapacağız biliyor musun kız?

Alev: Yooo

Geveze: Evet bunu tahmin ettiğim için senin için gereksiz okul grubuna girdim.

Geveze: Sonra anladım ki, bize bizden başkasının yaraı yok yavrum..

Alev: Niye, ne oldu ki?

Geveze: Ne bilim kızım, sanki okulumuz kapısına şey yazmış'gereksiz insan topluyoruz.' O kadar saçma konular dönüyor. Kimin be olduğu neden insanların bu kadar umrunda ki?

Alev: Amaan, boşversene.

Alev: Bu aralar senden başka konu ile ilgilenmiyorum :')

Geveze: Kalbime geldi bi sn.

Geveze: Kız sen çok güzelsin be, seni alıp ketçap ve mayoneze batırıp batırıp yiyesim geliyor.

Alev: Geveze aşsljquxşqhdlwjdl

Geveze: Dur kız sana bayılıp kalmadan sana azıcık dedikodu vereyim.

Alev: Ver ayol, durduğun kabahat.

Geveze: Şu karşı okulda iki sevgili varmış, kavga etmişler gece baya böyle yeri göğü inletmiş kızın bağırışları.

Geveze: Söylentilere göre çocuk kamptaki başka kıza yürümüş ve kız da karşılık vermiş. Sevgilisi ise bunları basmasın mı?

Alev: Basın mı?

Geveze: Basmış ayol basmış. Sonra kız bu diğer kızı bir benzetmiş bir benzetmiş.. bu kızda kim haydi tahmin et?

Geveze: Elanur bela akzşjqşxjwşxı

Alev: Hadi canım sjskdjwldjmwdjlss

Geveze: Evet canım :*

Alev: Gevşeme hemen. Devam et.

Geveze: Elanuru hocalar filan zor almış kızın elinden.Neyse sonra bugün voleybol maçı varmış kızlara.

Alev: Cidden mi?

Alev: Berkay hoca dün söyledi. Ama bu kadar çabuk başlayacağımızı düşünmemiştim.

Geveze: Zaten kızılım bu ön rövanş gibi. Kazanan okul avantajlı olacak ilk müsakabanın neye olacağını onlar seçecekmiş.

Geveze: O yüzden allah ne verdiyse yağıdır yavrum, sana güveniyorum :)

Alev: Geveze sende olmasan,

Alev: Vay halime :)

Geveze: Ay kalbime inecek...

Geveze: İyi şanslar meleğim. Çok gerek kalmaz ama.

Alev: Alacağım ilk sayı senin için.

Son mesajı attıp sohbetten çıktım. Demek bugün maçımız vardı. Hızla salona indim. Bizimkileri hazır bir şekilde bulduğum da derin bir nefes verdim." Kızlar bugün voleybol maçı varmış." ikisi de şaşırınca kafamı saladım." Evet, bu bir ön sayı gibi birşey kazanan takıma bir şans tanılıyor ve ne maçı yapılacağına onlar karar verebiliyormuş. " ikisi de kafasını saladığın da orman evden çıktık ve kahvaltı için hazırlanmış yerlere adımladık. Bizimkilerin yanına kurulduğumuz da dolu kahvaltı tabaklarını mideye indirme ye başladık.

" Güzel kızlarım benim, size güvenim tam. İdmansız çıktık ama sizin iyi olduğunuzu biliyorum. Olmasa da canınız sağ olsun. Haydi bakalım, yağdırın." berkay hocanın motivasyon konuşması ile hepimiz yumruk tokuşturduk. Kumluk bir alandaydık. Ortamızda konulmuş şerit ile ikiye ayrılmıştık. Bizim takıma döndüm. Ben, kayra, sırma, sena, mira ve melisadan oluşan bir takımımız vardı artı olarak üç kişilik bir yedeğimiz bulunuyordu.
"Defansımız baya iyi. Topun yeri görmesini istemiyorum. Yeri geldiği yerde güzel kurtarmalar yaparsak maçı alırız." hepsi başını salayarak beni onayladığın da tribün tarafına çevirdim bakışlarımı baya doluydu. En önde gördüğüm ateş ve uraz ile gülümsedim. Ateş ağzını oynatarak' Şans senden yana olsun bitanem. ' dediğin de gülümsemem büyümüştü.

Bu kez gözlerim en arkadaki yeşiller ile kavuştuğun da büyük bir gülümseme göndermişti bana. Aynı karşılığı verdiğim de ağzını oynattıp,
' Maçı boşver, sen benim gönlüm de şampiyonsun. ' diyip kafasını eğdiğin de sırıttarak önüme döndüm. Acaip sarj olmuştum. Karşımdaki akşın ile tokalaştım. Aramız iyiydi ama bu rakibim olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Kayra topu güzelce paslayıp bana attığında topu karşıya gönderdim. Aynı şekil paslaşarak bize göndermişlerdi. Smaç ile senaya gönderdiğim de güzelce karşılayıp karşıya gönderdi karşılayıp topu yere düşürdüklerinde tribünlerimiz çoşmuştu. Gözlerim ile direk rehaya baktım. Ayağıya kalkmış heycanla alkışlıyordu. Bu sayıyı onun için almıştım. Gözlerimiz kesiştiğin de ağzımı oynatarak,'Senin için.' dedim. Kaanın üzerine doğru düştüğün de gülüp bizimkilere kısaca sarıldım.

Akşın topu sert bir smaçla bize gönderdiğin de arkaya doğru koşup karşılamış ve pas olarak sırmaya atmıştım, topu elinde bir güzel evirip çevirmiş ve karşı takıma göndermişti tekrardan sert bi smaç gönderdiklerin de bu kez karşılayamamış ve sayıyı almalarını sağlamıştık. Kızlara döndüm." Sert yapıyolar. Bizde sert karşılık vereceğiz ilk seti almalıyız." kısa konuşup topu elime aldım önce kendi aramızda paslaştık ardından arkaya gidip sert bir smaç onlara gönderdim karşılayayıp yere düşürdüklerin de sayıyı almıştık.

Maç iyice kızışmaya başlamıştı. Bu sayıyı alan ilk seti kazanacaktı. Akşın topu kendi aralarında paslaşıp bize göndermişlerdi. Kayra karşılayıp miraya atmıştı. Mira smaç olarak karşıya göndermişti. Karşı takım file dibine attığın da hızla dizlerimi kırmış ve yere düşerek topu havalandırmıştım. Sırma ise smaç olarak karşıya gönderdiğinde sayıyı almıştık. Tribünler çoşarken ilk ara düdüğü çalmıştı. Kayra elimden tutarak beni kaldırdığın da ayağıya kalktım. Sert düştüğüm için dizim acımıştı. Kızarmıştı ama fazla önemli değildi. Ateş hızla yanıma geldiğin de endişesi gözlerinden okunuyordu. Urazın su takviyesi ile içimiz serinlirken ateş eğilmiş dizime bakıyordu." Önemli birşey yok ateş sadece sert düştüm ve kızardı." Ateş saçlarımı öpüp kafasını saladı. Karşı takımın taktiği sert yapmaktı aynı karşılığı verdiğimiz için haliyle oyun kızışmıştı. Diğer setide almalıyız.

Tekrar başlama düdüğü çaldığın da yerlerimizi aldık. Topu karşı takım başlayacaktı. Akşının arkasındaki kız hiç paslaşmadan topu sert bir smaç ile arkaya doğru gönderirken geri geri koşmuş ve düşerek topu karşılamıştım. Kayra ve sırma paslaşarak karşı takıma attığın da karşılayamamış ve sayıyı biz almıştık. Bu kez topu aldığımız da sena göz kırparak aynı onların yaptığı gibi file dibine göndermiş ve sayıyı almamızı sağlamıştı.

Smaçör olduğum için topları kurtarma işi benimdi. Ve karşı takım sert yaptığı için maç boyunca yerler de sürünmüştüm. Son sayoya geldiğimiz de akşın topu sert bir şekil de bize göndermişti top hızla kafama çatptığın da sayı aldıkları için sevinmişlerdi. Kafam sızlarken topu yerden aldım. Sinirle karşı akşının suratına fırlattıp, " Bu kadarı da fazla ama maç ayağına ağzımıza sıçtınız." Akşının üzerine yürümem ile sırıttarak karşılık vermişti. Hırs bürümüş gözleri ile saçıma atak yaptığın da dizlerimi kaldırıp karnına geçirmiştim. Yere çökerken elini saçlarıma atması ile elini büküp büyük bir kavganın fitilini ateşlemiştim.

Berkay hocanın düdüğü ortama bomba gibi düşerken altımda kalmış akşından ayırdılar. Diğer kızları da birbirinden ayrırken arkamdaki bedene karşı tepki olarak kendimi sarsmış ve beni bırakmasını sağlamıştım. Sinirle arkamı döndüğüm de rehayı görmem ile gözlerimi yumdum. Aşırı bir sinir içimdeydi ve konuşursam onu kırardım. Hocaların bizi ayırması ile karşı takımın haline baktım. Berbat haldeydiler ama hak etmişlerdi. Bacaklarımın hali içler acısıydı maç boyunca sakatlığım için uğraşmış gibilerdi. Kendimi kumlara attığım da ateş dibimde berilmişti. Suyu uzatınca derin bir nefes verip suyu içmiştim. Terden yüzüme yapışmış saçlarımı çekerken beli belirsiz güldüm. " Ama varya çok güzel vurduk. Ne güzeldi dimi? Of varya içimdeki bütün negatifliği attım." Sırmanın konuşması ile sırıttım. Akşının yüzünde kalıcı izler bırakmıştım. Maç bittiği için trübünler dağılmıştı. Kalkmak için hamle yaptığım da rehanın önümde uzatmış olduğu eli tutum. Ayağımın acısı yüzünden yüzümü ekşirken bir çırpıda kucağına almıştı beni.

Şaşkınca ona baktığım da kimseyi umursamdan kucağındaki ben ile yürümeye başlamıştı. Hızlı adımları yüzünden kafam göğsüne çarpıyodu ve her seferinde daha da hızlanan rehanın kalbini hissediyordum.Deniz kenarına geldiğimiz de yavaşça beni yere indirip gözlerime baktı. Elini saçlarına attığın da utandığını anlamıştım. Yavaşça elini ellerime attıp tutuğun da ona baktım. İtina ile gözlerini benden kaçırıyordu. Tek elini elimden ayırıp elini cebine attı. Cebindeki sargı malzemelerini çıkardığın da gülümsedim. Gözlerime baktığın da gözlerimi kapattıp açtım.

Gülümseyerek acıtmadan itina ile kaçınarak ellerimi sargılamaya başladı. Tendiryot sürdüğü pamuğu kızarmış bileğime sürünce yüzümü ekşittim. Dudaklarına yaklaştırarak hafif hafif üflemeye başladığın da gözlerim ile tek bir anını kaçırmadan izlemeye başladım. Çok naif davranıyordu, ve bu ona hayranlık ile bakmamı sağlıyordu.

Bileklerimi sardıktan sonra dizlerime geçmişti. Orası daha berbattı. Yavaşça üfleye üfleye tendiryot sürdüğü bezi sararken takındığı tavır ile güldüm. Sanki bacaklarımı sarmıyor yeninden çıkarıp takıyormuş gibi dikkatliydi. Gözlerini kaldırdığın da gözlerim ile buluşturdu gözlerini gülümseyince aynı şekil gülümsedi. Anlımdaki akşının bıraktığı ize yara bandı yapıştırmak için yaklaşmış ve kokusunu daha yakından solumama izin vermişti. Yarabandını yaraya yerleştirmeden önce dudaklarını anlıma bastırmıştı.

Hissedemeyeceğim kadar naif bir öpücüktü. Tekrar yüzüme baktığın da gülümseyip elimi yüzüne çıkardım. Titrek bir nefes verip, gözlerini kapattıp açtı. Parmaklarımı yeni çıkan saklarında gezidirip fısıltı ile karşık bir ses ile,"Sen çok güzel bir adamsın." dedim. Ellerimin arasında kayan yüz ve arkaya doğru savrulan benden ile ağzım açılmıştı.

Ee yani birde bayıl istersen reha.

A L L A H I M F E L L S!

Düşe düşe yazdığım bölümün de sonunda rehayı beyaz ışığına kavuşturdum sjxlsjdksk nasıldı ama?

Bölümler nasıl devam etsin?

Hepinizi kocaman öpüyorum❤

HyRnZa oY atRsNz :*

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top