0.9

Multi: Reha kara 😍

Geveze: Alev...

Geveze: Sen cidden beni görmek istiyor musun?

   Alev: Çok düşündüm ben geveze,

  Alev: Ama seni merak ediyorum hatta daha fazlası,

  Alev: Ben seni görmek istiyorum.

Geveze: Olmaz alev olmaz,

Geveze:  Düşündüm kaç kez karşına çıkmayı düşündüm. Her defasında kendimi dizginledim,

Geveze: Neden biliyor musun?

Geveze: Benim tek hayalim var,

Geveze: Benim için atan kalbini birgün olsun hissetmek,

Geveze: Benim için heycanlandığını görmek,

Geveze: Bir kez olsun kokun üzerime sinsin diyr sarılmak,

Geveze: Seni bana sorduklarında, benim diyebilmek.

Geveze: Alev, şuan karşına çıkarsam bile bunların hiçbirini gerçekleştirmek gibi bir şeçeneğim olmayacak.

Geveze: Birgün seni seviyorum dediğim de bende seni diyebilmen için bana alışman gerekiyor.

  Alev: Ben sana zaten alışıyorum.

  Alev: Ama, Duygularına saygım var geveze, ne zaman istersen o zaman karşıma çıkabilirsin.

Alev: Sen beni 3 yıl gibi bir süre beklemişsin,bende seni istediğin kadar beklerim.

Alev: Umarım birgün istediğin şeyleri sana verebilirim.

Geveze: Çok güzel konuşuyorsun öpim mi bir kez?

Geveze: Fotoğraflarını görünce hızlanan kalbim seni görünce ne etsin ey yar...

  Alev: Geveze alxjnajxkahxlqjxk

Geveze: Varya iki gün öncesinde aleve yazacaksın, alev sana cevap verecek üstüne üstlük seni merak edecek deselerdi inanmazdım.

Geveze: Sen benim mucizemsin.

Görüldü |

Son mesajına sadece görüldü atıp bizimkilere döndüm. Hepsi kendi kafasında takılırken bilinmeyenin dedikleri zihnimde dönüp dolaşıyordu. Geveze, birden hayatıma dahil olmuştu. İlk zamanlar hiç takmamıştım umursamamıştım. Ama sonra konuştukça alıştığımı hissetmiştim. Ondan Gelen bildirimleri garipsemiyordum. Sanki 10 yıldır tanışıyormuş gibi rahat davranabiliyordum yanında. Beni sevdiğini hissetiriyordu. Ve, ona değer veriyordum. Kırmamak veya üzmemek için elimden gelenin fazlasını yapıyordum. Umarım buna değecek birisindir geveze. 

 
Dersimiz bedendi. Atletik hayriye olan dersimiz her zaman eğlenceli geçerdi. Hem çok kafa adamdı hem de azıcık fıtırmıştı. Zaten biz burda psikolojisi düzgün insan sevmeyiz. Soyunma odasına kızlarla girememizle kabinlere yöneldik. Üzerime siyah tişörtümü giyip altıma sporcu şortunu geçirdim. Spor ayakabılarımı ayağıma geçirirken bi yandan saçlarımı topluyordum. Kızlarında üstünü giymesi ile odadan çıktık. Kızlar ve erkekler olarak ayrılan sıralara yerleşirken takla ata ata gelen atletik hayri ile güldüm. Her defasında bir yerini kırmadan spor salonundan ayrılmazdı.

  Atletik hayrinin anlattığı saçma detayları dinlerken bir kısımdan sonra otomatikmen uykunuz geliyordu. Atletik hayri bağırarak,
" Bakın çocuklar, sağlam vücüt sağlam kafada bulunur."  anıl kafasını kaşıyıp teredüttle hocaya baktı, " Hocam, o sağlam kafa sağlam vücütta bulunur değil miydi?" atletik hayri kafasını salayıp bağırmaya devam ederek, " Hayır evladım hayır. Milyonlarca yılldır kandırılıyoruz. Bu bir soğuk savaş hala anlamadınız mı? Bizi kandırıp yanlış sporla ölüme göndermek istiyorlar.   " dediğin de yeniden açttığı en sevdiği konu olan siyasetle sınıftaki çocukların ilgisini çekerken kafamı yanımdaki sırmanın omuzuna koydum.

" Serbestsiniz evlatlarım. " hayri hocanın sesini duymamla gözlerimi açtım. Sonunda konuşmaları bitmişti. Her ders olduğu gibi bu derste hayri hocamızın soğuk savaşlarını ve devletin sakladığı derin sırrlarını anlatmıştı. Anıl bize bakıp, " Gençler gelin bir basket maçı yapalım. " diyen anılı onaylamıştık. Hepimiz spor salonun içindeki basket sahasına akın ederken peşimizden bir kaç kişi daha gelmişti. " Bakın şimdi, biz bir takımız ateşler bir takım. Ateş, sırma, barkın, nazlı siz eşsiniz. Bizde ben, uraz, anıl,  " diyip etrafıma bakındım. " Bir kişi eksiğiniz var?  " diyen ateşin sesiyle arkadan gelen, " O zaman eksik eleman ben olabilirim ha? " rehanın sesiyle gözler ona dönmüştü gülüp,
" Tamamdır o zaman rehadan benden. Ama iddasına oynayalım kaybeden takım çıkışta bir kahve ısmarlasın. "herkesin kabul eden nidalarıyla ayrıdığımız takımlar ile  oynamaya başlamıştık.

  Ateş elindeki topla bizim potaya doğru ilerlerken urazın önünü kesmesi ile topu atamamıştı. Ateşin atamadığı topu tutan urazın bana pas atması ile yakalayıp onların potasına doğru koşmuştum tam atacakken belimi kavrayan ellerle yükselmiş ve topu tam potadan içeriye koydum. Belimi tutan eller beni kendine çevirmesi ile gördüğüm yeşillerle yutkundum. Ellerimi rehanın omuzuna katmam ile gözlerimiz birbirine kitlenmişti. Dayanılmaz kokusu buruma dolarken solduduğum en güzel koku olabileceğini düşündüm. Sırmanın basket atması ile bağıran sesi ile reha ile toparlanmıştık. Rehanın beni indirmesi ile etrafıma baktım, Kimsenin gözü bizden tarafta değildi. Heycandan ritmi değişen kalbimle derin derin nefesler alıp kendimi sakinleştirdim.

Neler yapıyorsun bana reha?


Sonunda basket maçımız bitmişti. Biz yenmiştik. Artık derman kalmayan bacaklarımla kendimi yere attım. Ateşten başlayarak hepsi kendi atınca anılın kantinden aldığı suları bize dağıtmıştı. Şişeyi açıp direk suyu kafama dikip bi dikişte yarısını bitirdim. Ateşe dönüp suyu verdiğim de diğer yarısını da o bitirmişti. Gülüp, " Güzel yendik yanii. Çıkışta bizi nereye götürüyorsunuz? " sorduğum soru ile  ateş beni cevaplamıştı." Bence şu okulun çaprazındaki kafe varya oraya gidelim. Ben ısmarlarım. Hayır aleve kıyamadığım için yenildim. Yoksa biliyorsunuz,  "  dediğin de reha gülüp, " Yanlız kardeşim, alevin kıyılacak bir tarafı yoktu pat pat yapıştırıyordu basketleri. " uraz bu kez gülüp ateşe bakarak," Kıvır ateşcim kıvır. Asena görse önünde eğilir abicim. " demesi ile güldüm. Hayatımın en güzel günlerindeydim.

Son dersimizin beden olmasından soyunma odasında yer alan çantamda ki telefonumun aklıma gelmesi ile ayaklandım. Ateş bana bakınca,
" Telefonumu çantada unutmuşum bi alıp geliyim. Siz bahçede bekleyin direk kafeye geçeriz ateşim. " ateş kafasını salamıştı. Soyunma odasına girip çantamdaki telefonumu elime aldım.

Gevezeden gelen mesajları arayan gözlerim hayal kırıklığıyla düşerken telefonu çantama atacakken gelen bildirmle güldüm.

Geveze: Alev, rehayla aranızda bir şey mi var?

  Alev: Kıskanmak mı? Asla.

Geveze: Alev, onu seviyor musun yoksa?

Alev: Reha benim için değerli geveze.

Geveze: Ben cevabımı aldım alev.

Geveze: Sonra görüşürüz.

Geveze çevrimdışı.

Görüldü|

Attığı mesaja bakakalmıştım. Ama yaptığı saçmaydı. Reha değerliydi ama o da benim için değerliydi. Ben onu kırmamak için uğraşırken takındığı muamele kırıcıydı. Sarjı biten telefonumun kapanması ile sinirle çantama attım. Çantamı koluma takıp geldiğim spor odasından çıkmak için kapalı kapıyı açmaya çalıştım. Açılmayan kapıyı zorlarken giden elektiriklerle nefesim de gidiyordu. Kapılı alanda durmam ki ben." Kimse var mı? İçeride kaldım. Yardım edin.  " diye bağırmamla sadece beni sesim yankılanıyordu. Nefesim git gide kesiliyordu. Ateşler bahçeye çıkmış olmalıydı. Bacaklarım tutmazken yere düştüm. " Yardım edin.  " tekrardan son gücümle bağırdım. Hayır hayır kimse yokmuydu gerçekten? Nefesim git gide yok oluyordu. Güçsüzçe son kez kapıya vurdum. Gözlerim yavaş yavaş kapanıyordu. Kapının önden artan ayak sesleriyle açık tutamadığım gözlerimi kapamıştım.  bilincim kapanmıştı. Son hatırladığım ateşin bağırmasıydı." Alev, birtanem dayan sakın kapama gözlerini. Alev bak açıyorum kapıyı sakin ol."

ATEŞ'TEN DEVAM

Alev'in yanımdan kalkması ile arkasından baktım. Aleve birşey olacak diye ödüm kopuyordu. Sürekli onu korkumakla kendimi mükkeflendirmiştim. Urazın sunduğu teklif üzerine bahçeye çıkıyorduk aklım alevdeydi. Zaten o da demişti bahçede bekleyin beni diye. Soyunma odasına son kez bakıp bizimkilerin peşinden bahçeye çıktım.

Hepimiz geniş çayrağa yerleşirken aklım hala alevdeydi. Fazla kuruntu yapmak istemiyordum ama dayanamıyordum.  Ben onu düşünürken reha beni sarsıp,
" Hayırdır kardeşim. Sana sesleniyoruz sabahtan nereye daldın?  "  diye sorunca gülüp
, " Aklım alevde kaldı ya, siz ne diyordunuz?  " diyince sırma gülüp,
" Çıkışta kafeye gidiyoruz ya ordan sonra da birşeyler mi yapsak diyoruz? Sen ne dersin?  " dediğin de kafamı salayıp onayladım onu,
" Bana fark etmez. Aleve de soralım öyle kararlaştırırız. " diyip telefonum ile ilgilenmeye devam ettim.

Herkesin okul binasından çıkması ile kaşlarımı çattım. Kafamı çevirdiğim de gördüğüm karanlık bina ile direk ayaklandım." Alev,  " koşarak binaya girdim. Arkamdan ayak sesleri geliyordu.  Alevin karanlık korkusu vardı. Küçükken yaşadığımız korkunç bir olay yüzünden o hiçbir şeyden korkmayan kız karanlıktan korkar olmuştu. Birsürü kez pskoloğa filan gitmiştik ama bir türlü yenememişti bu korkusunu. Koşarak girdiğim karanlık spor salonunda direk kız soyunma odasına yöneldim. Elimi kapının koluna atmam ile açılmayan kapıyla ne yapacağım saşırmıştım. Alev içeride kalmıştı.

Sesimi ona duyurmak için bağırıp,
" Alev, birtanem dayan sakın kapama gözlerini. Alev bak açıyorum kapıyı sakin ol. " ona bir şey olacak  korkudan sesim titriyordu. Açılmayan kapıyı zorlarken dudaklarımdan bi küfür firar etmişti. " Hay amınakoyayım. " diyip geri geri giderek kapıya tekme atmaya hazırlanmışken içeriye giren reha," Dur ateş dur. Alev kapının dibinde olabilir kardeşim. " demişti. Haklılığıyla kaldırdığm ayağımı indirdim. Çaresizce elimi saçıma geçirdim. Urazın koşarak içeriye girmesi ile elindeki anahtarı alıp titreyen ellerim ile kapıdan geçirdim. Yere serilmiş alevin bedenini görmem ile sağ gözümden bir damla  dökülmüştü. Direk içeriye girip dizlerimin üzerine çöktüm. Terden yüzüne yapışmış kızıl saçlarını yüzünden çekerken konuşmaya başladım. " Alev, birtanem yalvarırım aç gözlerini. Açtım kapıyı bak. Geldim işte.  " reha önüme geçip elini omuzuma koyarak, " Bana izin ver kardeşim. " demesi ile kafamı saladım. Ellerini alevin dizlerine ve ince beline geçirip bi hamlede kucağına almıştı. Urazın yardımı ile bende ayağıya kalkıp rehayı takip etmeye başlamıştım.


Reha hızlı adımlar ile alevi bahçeye getirmişti. Çimenlerin üzerine yatırdığı bedeni ile kayranın elindeki suyu aldı. Kapağı açıp önce eline boşaltı suyu sonra yavaşca alevin yüzüne uygulamaya başladı. Ellerimin kitlendiğini hisediyordum. Konu alev olunca çaresizliği iliklerime kadar hissediyordum. Alevde hiçbir değişiklilik olmaz iken kafamı çevirip bizi izleyip gülen sena denen kaşar kızla aklıma gelen anılar ile ayağıya kalkıp senanın önüne gelmiştim. Ellerim direk boğazını bulurken arkadaşları ayaklanmıştı bile." Sen yaptın değil mi kızım? Sen yaptın tabii yankının dayak yemesine dayanamadın değil mi? Rezil oldun zoruna gitti dimi?  İntikam mı aldın sen şimdi orusbu çocuğu?" diye bağırıyordum. Aynı zaman da boğazını sıkmaya devam ediyordum. Moraran yüzü ile nefesi kesilmeye devam ediyordu.  Edizin senayı elimden alması ile gözlerim onu buldu. Yankı yanlarında değildi. Kesin onun işiydi o zaman. " Yoksa o şerefsiz arkadaşınız mı yaptı o nerde? Kim yaptı bunu bulduğum an belasını sikecem o yankının  " beni tutan edizin kollarından kurtuldum. Sena kırmızılaşan yüzüyle bana bakıp kahkaha attı. İğrenç sesi kulaklarıma dolarken onu oracıkta öldürmediğim için bir kez daha pişman oldum, " Ben yaptım tabiki ateşciğim. İlk hamleyi siz yapmıştınız, size karşılık vermeceğimi felan mı sandın? Ne çabuk düşman olduğumuzu hamlelerimizi aklınızdan çıkarır oldunuz? Ama nasıl, o yıkılmaz dediğiniz alev bir hamlem ile devrildi. " devam ederken ne zaman yanıma geldiğini görmediğim kayra korkutucu sesi ile senanın gözlerine bakıp konuştu, " Sen bir insanın çaresizliğinden yararlanıp kendini avutuyorsun ya sana sadece acıyorum. Aynadan kendine bak acınacak haldesin kızım sen. Ama bu senin yanına kalacak sanma. Senin o botokslu kemiklerini sikmezsem bizim de adımız kızılın çetesi olmazsın.  " dediğin de senanın kızarmış boğazıyla yutkunduğunu gördüm. Kayra kahkaha attıp, " Ne deriz bilirsiniz, yarın kötü kolla götü. " göz kırptı. Koluma girip beni de çekiştirmesi ile ona uyup oradan ayrıldık.

Hamle sırası bizdeydi. Kayra haklı;
Yarın kötü kolla götü.

Veee veee veee bittiiiğ!

Uzun soluklu ve kaos dolu bölümüzün sonun geldik. Hadi ama kayradan tırstınız dimi ehehehehe akxjmajxms

Hepinizin yorumlarını heycanla bekliyorum. Sizce alevlerin hamlesi ne olsun?

HyRnZa oY aTrsZ :*

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top