TELEFON

SIRADAKİ SENSİN

İlk kurban başı baş aşağı bağlanmış halde ölü bulunmuştu. İsmi Sinem idi. Henüz 19 yaşındaydı. Genç kızın ailesi olayı duyduktan sonra kahrolmuşlardı.

İkinci kurbanın cesedine ise çöp tenekesinde rastlanmıştı. Canlı halde kesilerek, işkence edilerek öldürülmüştü. Kurban gene kadındı. 26 yaşındaydı. Adı Oya idi.

Bu katili yakalayamadıkları sürece öldürmeyi sürdürecekti. Şehirde ard- arda işlenen benzer cinayetler olayın aynı katil tarafından işlenildiği şüphesini doğurmuştu.

Yeni kurban hedef kimdi acaba?

GECE

Gece yarısıydı. Ağaçlar esmekte olan sert rüzgardan dolayı sallanıyor, sokak köpekleri havlıyorlardı. 

Issızdı. 

Şehrin merkezinde  bankta parkın ortasında genç bir kadın oturmuş, kara- kara düşünüyordu. Çok mutsuzdu. Sevgilisinden yeni ayrılmıştı. Aşkın acısı taa kalbinin derinliklerine kadar işlemişti. Ayrılmalarının nedeni sevgilisinin  son zamanlarda kendisine karşı olan kaba, soğuk tutumuydu. Ve artan ilgisizliğin sonu ayrılık olmuştu. Onu tanıdığını sanmıştı. Oysa gerçek farklıydı. Onu aslında hiç tanıyamamıştı. Hava soğuktu. Oysa bu Cemre'nin o anda umurunda bile değildi.

Ayağa kalktı. Yavaş- yavaş yürümeye başladı. Birden cep telefonu çalmaya başladı. Numara bilinmeyendi. Of be gece-  gece buda diyerek yanıt vermedi. Kapattı. Fakat tekrar tekrar aradı. Tam engelleyecekti ki telefonu yere düştü. Eli de bu esnada yanıtlaya basmıştı.

"Merhaba Hande. Şu anda parkta olduğunu biliyorum. Üstelik de yanlızsın. Adım Telefon. Haha bu da ne dersen eğer? benim  nikim. Ben telefon katiliyim. Bu şekilde arıyor kurbanlarıma onları öldüreceğimi söylüyorum. Sıradaki sensin. Şimdi 10 a kadar sayacağım ve sen ölmüş olacaksın ha ha ha ha ha ha ha 10 9 8 7 6 5 4 3 2 1". 

Kız arkadan bıçaklanarak aniden yere yığıldı.

Cesedin etrafıysa kan gölüne dönüştü.

POLİS CEM 

Cem Beşiktaş'da ki bürosunda oturmuş cinayet dosyalarını inceliyor, okuyordu.

"Bir haber var mı?".

"Maalesef yok Ömer" diyerek yanıt verdi yardımcısına üzgünce.

"Bu adamı durdurmamız gerekiyor aksi taktirde" diyordu ki, yardımcısı Cem araya girerek "yeni birileri daha ölecektir" diyerek tamamladı.

"Aynen öyle" diyerek iç çekti Cem.

"Kahretsin" dedi Başkomiser Cem'de.

"Amirim bir  şey bulduk" dedi meslektaşı Aslı.

"Lütfen bir ipucu de artık".

"Ona telefon katili diyorlar kurbanlarını öldürmeden önce arıyor bilinmeyen numaradan".

"İlginç" diyen Ömer'e "tam bir psikopat sadist" diyerek karşılık verdi Başkomiser Cem. 

Aradan beş ay  geçti. Sonunda bir Dna izine rastladılar. Ve adamı müebbet hapse tıktılar.

Katil hiç bulunamadı oysa. 

Bunu kimse bilmiyordu.

O  hiç yakalanamadı. Bazen mutsuz sonlarda olur. 

Başkomiser ve ekibi Dna izin kalıntısına rastladılar. Adamı yakaladılar. Oysa asıl katilin başkasına suçu attığından habersizdiler. Yanlış adamı yakaladılar.

Yanlış katil yakalandığından beri şehre derin bir sessizlik çökmüştü. Ardı ardına bitmek bilmeyen cinayetler bir anda kesilmişti.

Cinayet işlenmiyordu.

Peki ama nereye kadar?

Kim  Bilir?

Acaba?


Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top