BİR GENÇLİK KURGUSU.

Ben Aylin. 27 yaşındayım. Doktora  öğrencisiyim. Felsefe, Sosyoloji, Edebiyat sever, müzik dinlemekten de oldukça keyif alırım. Doğma- büyüme İzmirli'yim.  Yakın 3  tane kız arkadaşım var.

Benim hikayeme hazır mısınız bakalım? size anlatacağım çok şey var. 

Birisinin ismi Menekşe. Oda yüksek lisans Tıp öğrencisi. O bir Trakyalı. Edirne'li.  Derslerinde oldukça başarılı birisi. Benden 3 yaş küçük. Henüz 24 yaşında. Onu severim. En yakın arkadaşımdır. İkimiz de gezmeye ve özgürlüğümüze düşkünüz. Çok da eğlenceliyizdir.

Diğer arkadaşımsa Ceylan. Kayseri'li.  Benden 1 yaş büyük. 28 yaşında. O Üniversiteden mezun. İşletme okudu. Şu anda bir mağazada müdür. Mezun olduğu işi yapamadı. O konuda iş  bulamayınca mağazacılıkta ilerledi. Şu anda para kazanıyor ve işinden de gayet  memnun. Dindar birisi. Benim ateist olmam asla arkadaşlığımıza engel değil. Öyle düşünen insanları asla sevmem. Eğer arada saygı varsa muhafazakar birisiyle, dindar olmayan birisi de pekala iyi anlaşabilir. Çoğu insan böyle düşünmüyor. Fakat bu benim umurumda bile değil. Ceylan evli. 20 yaşında evlendi. Şu anda iki tane çocuğu var. Kocası Bankacı. Birlikte çok mutlular.  Mutlu aile tablosu bana ve Menekşeye oldukça uzak bir kavram. Biz evlenmeyi düşünmüyoruz.

Ben farklılıklara ilgi duyan biriyimdir.

Ve son arkadaşım Ali. 31 yaşında. Aramızda en büyük olan o. Gay. Eşcinsel olmasına saygılıyım. Bu nasıl ki dindar arkadaşımla aramda bir sorun yaratmadıysa onunla da yaratmadı. Ali tam bir kitap kurdudur. Erkek arkadaşıyla birlikte yaşıyor. Tabi İspanya'da. Türkiye'de rahat edemedi. Dışladılar. Oda on sene Önce İngiltere'ye yerleşti. Orada 6 sene yaşadıktan sonra Carlos ile tanıştı. Ah Carlos derdi bana. Ne Carlosmuş be derdim bende ona.  İspanyol sevgilisine aşık olunca Ali onun için İspanya'ya yerleşti. 3 senedir orada yaşıyor. Havasını sevmişti. Ali İzmirliydi. İspanya'nın havasını soğuk İngiltere'den daha çok seviyordu. Bu yaz İzmir'e gelecek. Onu çok özledim. Sürekli messangerdan yazışıyor, telefonda görüntülü konuşuyoruz. Erkek arkadaşı çok yakışıklı ve o çok şanslı.

Menekşe ile Alsancak'da buluştuk. Konu aşka gelmişti.

"Evlenmeyeceğini biliyorum fakat sen gene de büyük konuşma" dedim. Ona takılmadan edemiyordum."

"Olsaydı olurdu. Hiç sevgilim olmadı. Ve yaşım  24."

"Bu sen erkeklerden uzak durduğun için öyle. Kalbini kapatmışsın."

"İstemiyorum gerçekten benimkisi tercih."

"Buna saygı duyuyorum bebeğim." Aslında Menekşe çok güzel bir kızdı. Bazen erkeklerin o yüzden ona yaklaşamadıklarını düşünürüm. Güzel ve zevki. Bazıları bundan korkarlar. Menekşe her gün düzenli alkol tüketir. Nede olsa o bir Trakyalıydı. Trakyalı olup da alkol içmeyen yoktur. Düşkündürler. 

"Senden ne haber? lütfen bana o pislik Kenan ile hala görüştüğünüzü söyleme."

"İyi biri, ama, kesinlikle ilişki adamı değil."

"Herhalde kızım 4 kez seviştiniz ve o sana daha sevgili olmayı bile teklif etmedi."

"Bende onunla 1  yıldır görüşmüyorum zaten. Hep ben ona yazınca yanıt verir. Asla bana yazmıyor. Aramıyor. Sormuyor. Merak etmiyor.  Artık ihtiyaç için asla biriyle sevişmeyeceğim. Sevgilim olursa beni çok severse belki."

"Aynen Aylin. Buna izin verme lütfen. Kendini kullandırtma. Aslında sen Berk'den sonra çok değiştin. İlk aşkındı. Kalbini kırdı. 7 sene süren ciddi bir ilişkiydi. Birbirinizi çok seviyordunuz. ancak bazen sevmek yetmez. Anlaşamadınız. Sevdiniz. Bitti. Onunla bile cinselliği yaşamadın sen. Böyle bir kız değilsin. Ne olduysa ondan ayrıldıktan sonra oldu. Hayatına iki erkek aldın, ikisi de kusura bakma ,ama ,sadece cinselliğe dayalı  flörtlerdi. Fuck Body mi desem Friends with Benefits mi bilemedim yani."

"Ben sana söyleyeyim. Ömer tek  gecelikti. Bir  daha olmadı biliyorsun. Eshişehir'e  gittim. İnternette buluştuk. İlk buluşmada da yattık Belliydi. Ve bekaretim gitti. Sevdiğim erkekle kaybetmek isterdim, ama, olmadı. Ömer tam bir sanal seks manyağıydı. O olaydan sonra bile bana sürekli cinsellik yazıp durdu. Çok sıkılmıştım. Bir erkeğin cinsellik dışında da sohbeti olabilmeliydi. Çıplak resmini atmalar. O asla ona atmamıştı. Oysa o kendisine hoşuna gitmemesini söylemesine rağmen sürekli küçük ufaklığını atmaktan asla vazgeçmemişti.  İhtiyaçtan gitti. Neyse  ikincisi de Kenan. Onunla neredeyse 8 yıldır arkadaşız. Gezer,  tozarız. Fakat benimle sevgili olmuyor. Sen  haklısın. Dört kez seviştik. Bana dostum dedi. Bende dedim deme öyle de düzeltti şimdi. Hiç arayıp, sormuyor. Öyle kaldı o. Ben ona arada yazıyordum sıkıntıdan,  ama, bıraktım. Facebookumda ekli. Ben yazmıyorum oda yazmıyor. Ona sevgili neden olmuyoruz ki? diye sordum. Fakat o bana ben kimseyi hayatımda istemiyorum dedi."

"Bence seni hayatında istemiyor. Unutma bir erkek hayatımda şu anda kimseyi istemiyorum diyorsa aslında istemediği sensindir. Gün gelir başka biriyle ciddi bir ilişki yaşayabilir. Sadece bu sen olmayacaksın canım."

"Bunu  biliyorum."

"Aman üzülme başka erkek mi  yok."

"Zaten sevmiyorum ki onu sadece beğendim.  Kafa dengiydi takıldık ve bitti hepsi bu bence." Kenan 34 yaşındaydı. Ve onu üzmüştü.

"Haklısın. Olursa ciddi,düzgün  olsun. Seni sevsin kollasın. Sevgili olsun. Evlensin. Cinsellikse geri planda duyguyla olsun. Böyle ihtiyaç için,  takılmalık değil, ömürlük olsun  hayatım"  dedi Menekşe. 

Haklıydı. Bu yaşadıklarımı Ceylan bilmiyordu. Bilse benimle arkadaşlığını bitirmese de bana oldukça kızardı bundan eminim. O evlenmeden cinselliğe karşıydı. Bırak ihtiyaç, zevk için sevişmeyi ona göre evlenmeden, imza atmadan kimse birbirini sevse dahi asla dokunmamalıydı. Cinsellik kutsal evlilikle oda sadece çocuk doğurmak üzerine gerçekleşmeliydi. Kadın asla zevk almamalı, zevk için sevişmemeliydi. Amaç daima çocuk yapmak olmalıydı. O Müslümandı. Öyle yaşayacaktı. Cinselliği üremek olarak görüyordu. Lgbt sevmezdi. Saygı duyardı. Gene de yobazlar gibi asla onlara zarar vermezdi. Ceylan'da şiddete karşıydı. Başkasını öldüren, zarar veren asla ona göre Müslüman olamazdı. Dini kullanan kişiler olarak görüyordu onları.

"Peki ya Efe?." diye sordu Menekşe.

"Ne olmuş ona?."

"Senden hoşlanıyor. Çok iyi bir adam. Aynı yaştasınız. Seni arada arıyor, merak ediyor, tanımak istiyor. Bence şans vermelisin."

"Yapma Menekşe biz onunla sadece arkadaşız."

"Henüz içimden bir ses önce dost sonra da sevgili olacağınızı söylüyor."

"Efe tek  bir sevgilisi olmuş. Oda 10 sene sürmüş. Ayrılmış."

"Bak  gördün mü? sana diyorum ciddi ilişki adamı o diye." Menekşe insanlar konusunda iyidir. Kötü mü iyi mi? kim ne? hemen hisseder.

GÜZELYALI

Efe ile Güzelyalı'da buluştuk. Menekşeyi dinlemiştim. Ona artık daha çok yazıyor, tanımaya çalışıyordum.

Ortak zevklerimiz vardı. Farklı yönlerimiz de vardı.

Olacaktı da.

Önemli olan bana göre sevgi ve de saygıydı. Çünkü biliyordum ki sevgidir ihtiyacımız olan.

Daima.

Sevginin gücü kazanırdı.

Efe ile konuşmaya başladık. Çok iyi bir çocuktu. Yakışıklı değildi, ama, kafa dengiydi. Eğlenceliydi. 

Kalbi de iyiydi. Bana eski sevgilisinden bahsetti. Tabi unuttuğunu da ekleyerek. Bende ona Berk'den bahsettim. Gülerek. Aynı şekilde unuttuğumu söyleyerek. İkimizde çocukluk aşkı deyip geçtik. Sonra cinselliği yaşadığımı söylemeden az-çok Kenan'dan bahsettim. Bozulmuştu. Biraz kıskandığını açıkçası gözünden okuyabiliyordum. Çünkü ilk aşkım çok geçmişte kalmıştı. Onu sevdiğimi söylememe rağmen iplememişti. Gülüp geçmişti. Fakat Kenan daha yeni yaşanmıştı. Bir sene öncesiydi.

Bana şöyle dedi" Bedenini değil ruhunu sevenlerle ol".

Bu hoşuma gitti.

"Bir  gün sana yemek yapacağım. Özel." Efe yemek,mutfak işlerinde çok iyiydi. Ustaydı. Kadın olmama rağmen benden çok daha iyiydi.

Efe 28 yaşındaydı. Benden 1  yaş büyüktü. Mesleği ise Mimardı. Ayrıca yazardı da. Basılmış tam 10 tane kitabı vardı. Kumral,  mavi  gözlü, gamzeliydi. Arada spor giyinirken güneş gözlüğü takardı. Hayvanları korur, onları çok severdi. Bir  tane köpeği vardı. Tek çocuktu. İzmirliydi. Benim gibiydi.

Cafede onunla sohbet ederken, gülüşürken güneş de tepe de sıcak bir İzmir gününde bizimle birlikte gülüşüyordu.

Köpeği Rokette yanımızdaydı. Dişiydi. Goldendi.

Ve o çok tatlıydı. Birlikte yemek yerken onun başını okşadım.

Sevgiyle.