5; i hate you




@ jennie; love ma bitches!

9.737 beğeni, 12.037 yorum

+1; İLK YORUM

+399; Tanrım JenJen muhteşemsin~

+828; dün geceki parti neydi lan öyle?? en son koltuktaydım uyandığımda ağaca tuvalet bağıdıyla sarılı buldum kendimi. aca dün gece aramızda bir şeyler mi oldu?

+928; @ 828 altta kimdi?

+1038; @ 928 kıçımda ağrı olmadığına göre ağaç efendi sanırım

+2988; gt var gt! adam başı tekrar takipten herkesi gt yapılıyor! böyle bir gt bir daha asla bulamazsınız.

+4938; Sadece geber kaşar!

+7299; Kızın listesi aletimden uzun ve hâlâ utanmadan kendini bir halt sanıyor amk

+9923; samimiyetsiz

+10011; ÜZERİNDEKİ KIYAFET NE KADAR SİZİN HABERİNİZ VAR MI?! APARTMAN ALIRIM ULAN BEN O PARAYA

+12.037; sen kötü birisin, Jennie


[DM]

jimin: sahte arkadaşlarınla üzerindeki milyon dolarlık paçavralarla fotoğraf çektirmeye bayılıyorsun, değil mi?

jimin: sadece midemi bulandırıyorsun

Jennie: Yine mi sen?

Jennie: Mideni bulandırıyorsam kafanı hiç kaldırmadığın 19. yüzyıla geri dönüp kendini hâlâ kandırabilirsin

Jennie: Sonuçta seçimleri kim ne derse desin en sonunda kendimiz yaparız

jimin: ve benim seçimim

jimin: sen ve umursamaz tavırlarına haddini bildirmek

Jennie: O zaman ne diyeyim

Jennie: İyi şanslar

jimin: bugün her zamankinden daha da umursamazsın

Jennie: Değmediğini fark ettim

jimin: neyin?

Jennie: Bana yaptığım kabalıkların sonuçlarını göstermek isteyen fakat her defasında kapaklanarak buradan sadece görüldüyle uzaklaşan senin aptal siber zorbalığına cevap vererek zamanımı harcamama,

Jennie: Değmiyorsun.

jimin: sana zorbalık etmiyorum

jimin: sadece yaptığın şeylerin sonuçlarını gör istiyorum

jimin: hayatında bir kerecik olsun o kafanı indir ve bastığın çimlerin ne renk olduğunu gör istiyorum tamam mı?

jimin: ama sen mümkünmüş gibi daha da yukarıya kaldırıyorsun burnunu ve bu iyi bir şeymiş gibi insanları imrendiriyorsun

Jennie: Çimlerin kırmızı renk olduğunu biliyorum zorbacı, o kadar da aptal değilim

jimin: benimle dalga mi geçiyorsun?

Jennie: Evet!

jimin: Tanrı aşkına Jennie

jimin: sadece topuklu ayakkabılarınla yürüdüğün o podyum gibi kaldırımda iki dakika dur ve lütfen çimlere bak. inan bana, topuklularını çıkararak çıplak ayak gezip, çimleri hissetmek isteyeceksin

jimin: ayağındaki ayakkabıların seni ne kadar sıktığı ve yürüyüşünü zorlaştırdığını fark edeceksin

jimin: iyi hissetmenin ne demek olduğunu fark edeceksin

Jennie: Bir şeylerin farkına varmaya ihtiyaç duymuyorum

jimin: herkes üzerindeki kıyafetler için senin statünü belirliyor

jimin: bunu göremiyor musun?

jimin: üzerinde milyon dolarlık bir elbise olduğunda herkes seninle konuşmak için kuyruğa giriyor fakat üzerinde pazardan aldığın bir paçavra olduğunda sen kuyruk konumuna düşüyorsun

jimin: bu saçmalığı birinci sınıf bebesi bile biliyor

jimin: seninde bunu bildiğine eminim, öyleyse neden hala bu oyunu sürdürmeye devam ediyorsun?

Jennie: Çünkü anonim

Jennie: Önemli olan dış görünüş

jimin: hayır önemli olan dış görünüş değil

Jennie: Lütfen bana önemli olan dış görünüş değil iç güzellik klişelerine girme, bunu zaten biliyorum

Jennie: Demeye çalıştığımda zaten o değil

Jennie: Dış görünüşten kastım şu ki, eğer depresyonda olan iki kişiyi yan yana koyup her ikisini farklı kıyafetler giydirirsen; birisine dağılmış bir görüntü ve bir diğerine şık bir görüntü verirsen ve insanlara hangisinin sorunlu olduğunu sorarsan tabii ki, dağılmış kıyafetli olanı gösterecekler

Jennie: Ama sorun şu ki, farklı kıyafetler giyse bile içindeki insanların ikisi de bunalımdaydı

Jennie: Gelmek istediğim nokta şu, kıyafetlerin bir önemi yok belki, haklısın. Kıyafetler sadece birkaç parça.

Jennie: Ama 21. yüzyılda insanları belirleyen şeylerde üzerindeki aynı birkaç parça

Jennie: Ben sadece huzurlu bir hayat yaşamak istiyorum ve eğer hâlâ iyi, temiz giyebiliyorsam benim için bu demektir ki hâlâ bir çıkış yolu var.

Jennie: Hâlâ yaşamak için gücüm var.

jimin: kendini bu kadar zorlamak zorunda değilsin

jimin: insanlara bunu kanıtlamak zorunda değilsin

jimin: hala seni üzerindeki birkaç paçavrayla kabul edecek birkaç kişi mutlaka var

Jennie: Bunu sana kim söyledi?

jimin: kitaplar

Jennie: Sana yalan söylemişler.

jimin: kitaplar yalan söylemezler

Jennie: (:

Jennie: Kitaplar hayatımda gördüğüm en büyük dolandırıcılar, Anonim

Jennie: Seni de dolandırarak gerçek hayatı unutturmuşlar, tam da onlardan beklediğim gibi

Jennie: Sevgili, zorbacı Anonim

Jennie: Kıyafetler sadece birkaç parçadan ibaret, fazlası değil. Ama bu gerçeği kim umursuyor¿

Jennie:Sorsan herkes kıyafetlerin önemli olmadığını onaylayacak ama sabah erkenden kalkıp aynı şekilde aynı önemsiz kıyafetleri elli beş kez deneyecekler aynanın karşısında. Hem de bunu kıyafetlerin önemli olmadığını söyleyen o insanlar yapacak.

Jennie: Kıyafetler önemli.

Jennie: Hala birilerini iyi olduğuna inandırmak için önemliler.

jimin: neden insanlara bir şeyler kanıtlamak zorundasın ki?

jimin: olduğun gibi olman yeterli

Jennie: Sen nerden geldin¿

Jennie: Fasulye kızın rüyasından falan mı fırladın sahi¿

Jennie: Polyana gibisin cidden

Jennie: Burası dünya tamam mı¿ Felsefe yaparak ve ünlü yazarların damardan cümlelerini tekrarlayarak hayatta kalamazsın. Burası senin kafanın içi değil. Sadece senin düşüncelerin dönmüyor burada. Milyonlarca kafa var ve milyonlarca farklı düşünce hüküm sürüyor dünyada.

Jennie: Milyonlarca düşüncenin hepsi de emin ol ki masum değil.

Jennie: Kısacası Anonim,

Jennie: Burası gerçek cehennem.

Jennie: Ben sadece burada yanmadan hayatta kalmaya çalışıyorum.

jimin: burası bir cehennem bile olsa

jimin: ve bu saçma bile olsa

jimin: ben hâlâ iyiliğin ve cennetin var olduğuna inanıyorum

jimin; belki göremeyeceğimiz kadar uzaktalar ama ben hâlâ bir gün her şeyin iyi olacağına inanıyorum

jimin: insanların, onların hayatlarının, söylenen sözlerin ve umutların bir öneminin olduğuna inanıyorum

(Görüldü✔️✔️)

jimin: kötülükler yok demiyorum

jimin: kötülükler var, hem de çok fazlalar

jimin: ama bu iyiliklerinde olmadığı anlamına gelmez

jimin: çok azlar, hatta görülmeyecek kadarlar ama yine de varlar

Jennie: Sen hangi tayfadansın¿

jimin: anlamadım?

Jennie: Bu dünyada hayatta kalmak için iki şansın olduğunu söylemiştim. Ya kötü olacaktın, ya da ki intihara meyilli.

jimin: senin gibi kötü birisi olmamak için elimden geleni inan bana yapıyorum

Jennie: bu konuda başarısızsın çünkü sende kötüsün

jimin: ben kötü değilim

Jennie: Kötülerden nefret etmen seninde kötü olmadığın anlamına gelmez

Jennie: Kötüsün.

jimin: değilim

Jennie: Öyleyse buldum.

jimin: neyi?

Jennie: Eğer dediğin gibi kötü değilsen, bu dünyaya katlanmanın sadece tek bir nedeni kalıyor

(Görüldü ✔️✔️)

Jennie: Öleceksin, değil mi¿

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top