İkiz Kardeş B. 25.
Selam...
Kendinden emindi çünkü ona söz vermiştim dahası onun her dediğini yapacağımı da çok iyi biliyordu. Biliyordu çünkü zehrini damarıma enjekte etmiş ve damarıma enjekte ettiği o zehir çoktan kanımı zehirlemeye başlamıştı bile.
İçimden nasıl bir tuzağın içinde çekildiğime lanetler okurken istemsizce direksiyona bir 'şaplak' attım; direksiyona attığım şaplağın sesiyle irkildi bedeni. Gözleri ışıltılı renkler saçarken geceye, dudağının kenarı yana doğru kıvrıldı ve alaycıydı tavrı. "Biraz dikkat et Evrim, yoksa direksiyona zarar vereceksin."
İçimden 'tövbe estağfurullah' çektim. Maksadım Yaradan'a sığınıp sabır dilemekti. Gideceğim istikamet belliydi. Benim sığınağım. Issız tepe... Gaza basıp direksiyonu gideceğimiz güzergâha doğru çevirdim.
Sessizce yol alırken kulağıma fısıldayan sesle irkildim. Evim koçum, farkında mısın bilmem ama ilk yenilgini aldın. Kız şu anda bir sıfır galip durumda. Bana sorarsan bundan sonra dikkatli ol derim, diye beni uyaran iç sesim haklıydı.
Gerçeği söylemek gerekirse 'ben yenilgilerin kadını değilim' diyen Arya, haklılığını kanıtlamıştı. Ben şu an bir sıfır yenik durumdaydım. Bunun düşününce bile tüylerimi dikeni diken etmeye yetiyordu. Bütün olanları aklı süzgecinden geçirdiğimde gerildim. Gerildikçe gaza yükleniyordum. Sanırım bunu yaparak içimdeki öfkeyi bastırmaya çalışıyordum.
Sizce de gerilmekte haksız mıydım? Kim olduğunu bilmediğim bir hanımefendi arka koltuğa yayılarak oturmuş, kendi zaferinin tadını çıkarıyordu. Ben gerildikçe gaza yükleniyordum ama bu onun umurunda bile değildi. Hatta yüz çehresinin aldığı ifadeye bakılacak olursa hız, yapıyor olmam onun hoşuna gidiyor gibiydi. Tekrardan içimden 'ya sabır' dileyip kendi canımı düşünerek hızımı azaltmaya başladığımda
ciğerlerime nefes takviyesi yaparak rahatlamaya çalıştım. Her şeyin bir başı veya bir sonu olduğuna göre bende olayın en başına dönmek ve bu geceyi selametle sonlandırmak istiyordum. Sol gözümü yola sağ gözüm dikiz aynasına sabitledim. Gözüm dikiz aynasına kayar kaymaz onunla göz göze geldik. Mübarek hazırda mı bekliyorsun? Bakışlarımız kesişince yüzüme ciddi bir ifade takınmak için gözlerimi kısarak kaşlarımı çattım.
"Pekâlâ... Madem bana anlatacak çok şeyin var. Ben diyorum ki, her şeyi sıfırlayalım ve en başa dönelim. Bundan sonra ben soracağım siz cevap vereceksiniz."
Benim iç ses hemen kıyama durdu. Yürü be koçum kim tutar seni. Şu kendini bilmez kıza dersini ver.
Sevgili iç sesim, biraz sakin olur musun? Bildiğin üzere daha sabaha çok var, diye yakındım.
En başa dönme fikrime gülümsetmişti. Gülmek bulaşıcı demiştim ya? Arya, gülünce benim de kabaran sinirlerim yatışmaya başlamıştı. "Nasıl istersen Evrim, ben sana zorluk çıkarmak için burada değilim. Aksine senin ufkunu açmak için buradayım."
Yine ne saçmalıyordu acaba ufuk açmak falan diyerek? Neyse tekrar gerilmek istemiyordum. Sakin kalmak ve sakince sorularıma cevap almak istiyordum.
Asfalt zeminde kayarak ilerleyen tekerlekler tıkırtılı sesler çıkarıyor, açık camdan kulağıma dolan uğultulu sesler ise rahatsız edici boyuta ulaşıyordu. Camın kapatma düğmesine bastım. Cam kayarak kendi yörüngesinde ilerlerken, tam olarak kapanınca "tık" diye bir ses çıkardı. Şimdi sorularımı rahat rahat sorabilirdim.
İlk sorumu sormuştum. "Arya Hanım, gerçekte kim olduğunuzu öğrenme şansım var mı?"
Sorum karşısında kan kırmızısı dudaklarının birbirine bastırdı. Başını olumlu anlamında aşağı yukarı salladı. Bu hareketi yaparken, uzun lüleli saçlarının her bir teli ayrı ayrı oynaşıyordu. Benim sorduğum soruyu kendi kendine sordu. "Ben gerçekte kimim? Ben Evrim, Asya'nın ikiziyim..."
Canhıraş bir tek kelime firar etti dudaklarımdan. "Nasıl?"
Arya'nın verdiği cevap kıvrımlı bir vida gibi beynime çakılmıştı... Beynime matkapla vidalanan cevap aniden ayağımı gazdan çekmeme ve frene basmama neden olduğunda ikimiz de öne doğru savrulduk. Benim ani hareketim besbelli Arya'yı korkutmuştu.
Sağ elini kalbinin üzerine bastırırken gözleri nefretle bakıyordu. "Ne yapmaya çalışıyorsun Evrim? Niyetin bizi öldürmek mi?"
Yutkundum, haklıydı ama bu cevabı gerçekten beklemiyordum. Şaşkındım ve kısa dalgalı bir şok yaşamıştım. "Affedersin, bir şeyin yoktur umarım. Siz öyle deyince boş bulundum; daha doğrusu sizden böyle bir cevap beklemiyordum. Şaşkınlığıma verin lütfen."
Evrim, açık konuşmak gerekirse ben de çok şaşkınım. Arya'nın senin baldızın çıkmasına inanamıyorum. Tamam, sakin, anlarız şimdi işin iç yüzünü...
Başımı sağa doğru yatırarak gülümsedim. "Ben gerçekten inanmakta zorluk çekiyorum? Cidden Asya'nın ikiz kardeşi misiniz?"
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top