Canhıraş B.15.

Selam...

"Eşim, eşim..." diye cevap verdi. Kelimeler adamın ağzından canhıraş bir şekilde dökülmüştü.

Hemen adımlarımı çabuklaştırıp genç adamın kıyına iyice yanaştım. "Beyefendi eşinize ne oldu?"

Genç adam, cevap vermek yerine hafifçe yutkundu. "Eşimin sancısı tuttu, acilen hastaneye götürmemiz gerek. Benim arabam var ama..." dedi tekrar yutkundu. "Ben şu an arabayı kullanacak durumda değilim."

Önce genç adamın telaşı beni korkutmuş olsa da olayın özünü öğrendiğimde içten içe gülümsemiştim.

Evrim koçum, aynı şey başına geldiğinde seni de görürüz. Bakalım o zaman telaş yapılıyor mu yapılmıyor mu?

Genç baba adayının telaşı ve iç sesimin uyarı mahiyetindeki serzenişleri Asya'yı düşürdü zihnime. Gülümsedim... Asya'nın hamile sureti düştü ruhuma. Gülümsedim... Kendimi genç adamın yerine koydum. Gülümsedim...

Benim dalgınlığımı ve içten içe gülümsediğimi gören baba adayı, yüzüme alık alık bakarak, "Eşimin sancısı tuttu diyorum. Biraz acele etseniz." Uyarı işe yaramış beni kendime getirmişti.

"Tamam, siz eşinizi hemen getirin. Eğer yardıma ihtiyaç varsa, bak burada bayan arkadaşta var. O, size yardım eder," diyerek Arya'yı gösterdim.

Arya, omuzlarını yukarıya kaldırıp başını içe doğru çekerek elleriyle olmaz işareti yaptı. Başımı hafifçe sallayarak neden olmaz işareti yaptım. "Ben yapamam Evrim," dedi ama ben üsteledim. "Yaparsın, yaparsın. Bak insanlar zor durumda." dedim.

Eline düşmüştüm fırsatı hiç kaçırır mı Arya Hanım. "Tamam, yaparım ama bana borçlandığını unutma. " dedi. Bu kızın kitabında pes etmek yazmıyor muydu acaba? Her olaydan kendine pay çıkarmasını biliyordu. İçimden seni fırsatçı seni diye geçirdim.

Benim yol arkadaşım hemmen atağa geçti; bende aynı şeyi söylüyorum ama dinleyen kim. Bu kız fırsatçının ta kendisi Evrim. Bak deliliyle ispatıyla ortada. Sende gözlerinle gördün işte. Biraz önce kendi ağzınla onun fırsatçı biri olduğunu söyledin...

Yeter kafamı ütülediğin boşboğaz. Sen kendine bak bir. Senin Arya'dan geri kalır yanın var mı? Eline fırsat geçer geçmez kızı hemen yerden yere vurdun hemen...

Kendi iç sesimle tutuştuğum dalaşa bir son verdim çünkü bizim genç baba adayı ve eşi binanın kapısından dışarıya adım atmışlardı. Başımla işaret vererek Arya'ya hamile kadını ve onun koluna girerek taksiye getirmeye çalışan genç adamı, gösterdim. Arya, gönülsüzce onlara doğru yürümeye başladı. Onların yanına vardığında ayakta zar zor duran hamile kadının boşta kalan koluna girdi. "Yardım edeyim!" diyerek.

Hamile kadın, har adımda bir kere duruyor ve burnundan hızlıca aldığı nefesi ağzından geri veriyordu. Bir an gözüm Arya'ya takıldı. Aynı işlemi kendisi de yapıyordu. Garipti doğrusu...

Onlar gelmeden ben taksinin bütün kapılarını açmıştım ön hazırlık olarak, zira zaman kaybetmek istemiyordum. Sonuçta taksiciyiz arada bir başımıza geliyordu bu tür vakalar. Yani önceden tecrübem vardı bu konuda. Benzer çok baba adayları gördüm kadın bir doğururken kendileri dokuz doğuruyordu. Kadından çok onlara yardım gerekiyordu bazen.

Taksinin arka koltuğuna yeni müşteriler binince Arya, mecburen ön koltuğa geçti. Sakin kalmaya özen göstererek taksiyi çalıştırmadan önce emniyet kemerimi taktım ve taksiyi, "Bismillah" diyerek çalıştırdım.

Kadının aciz çığlıklarını duydukça panikleyerek aşırı hız yapmamaya gayret ediyordum, ama kadının her çığlığı içimin sızlamasına neden oluyordu. Elimden geldiğince onu bir an önce hastaneye götürmek için gayret ediyordum, fakat gariplik silsilesi haneme düşmeye devam ediyordu...

Hamile kadının, her sancı nöbeti geldiğinde ister istemez sıkıntı çığlıkları atıyordu. Arya ise ön koltukta kadınla beraber ter döküyordu. Arada bir başını camdan tarafa çeviriyor gizlice parmak uçlarıyla gözyaşlarını siliyordu. Tamam, anlıyorum Arya da bir kadındı ve diğer kadının çektiği sıkıntılara duyarsız kalamıyordu. Yalnız Arya'nın tepkisi çok fazlaydı. Garipsenecek kadar fazla...

Öyle ki, kadın arka koltukta sancıdan kıvrandıkça Arya da ön koltukta aynı sancıları çekiyormuş gibi sıkıntı terleri atıyordu. Bu sizce de garip değil mi? Bence garipti ...

Arya'yı bu kadar etkileyen şey neydi? Bunu öğrenmek için can atıyordum.

Evrim, koçum... Asya'dan sonra sende çok meraklı biri oldun çıktın. Bu kadar merak iyi değildir, hem de hiç iyi değildir...

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top