on
Selâmün aleyküm bacımsular✌
Şu an köydeyim ve ne şartlar altında bu bölümü paylaştığımı bilemezsinizz ksdbkahdjsma
Yıldızı okşayalım ve bölüme geçelim♡
◆ ◆ ◆
Gördüğüm tanıdık yüzle birlikte kaşlarım çatıldı. Aslında normal bir şeydi ama neden bu kadar şaşırdığımı ben de bilmiyordum.
O sırada görüş açıma abimle babam da girdi ve adının Asaf olduğunu öğrendiğim, bizim okuldan olan çocukla sohbet etmeye başladılar.
Yanlarında orta yaşlarda, hafif kır saçlı bir adam daha vardı ve sohbet baya keyifli gidiyordu galiba. Çünkü hepsinin yüzünde bir gülümseme vardı.
Daha fazla onları izlememem gerektiğini düşünüp kadınlar bölümüne çevirdim bakışlarımı ve annemgilin gelmesini bekledim.
Asaf burada mı oturuyordu? Babamgille tanışıyor muydu? Tanışıyorsa da nereden tanışıyorlardı?
Kafamdan binbir türlü soru geçerken annemgil kapıdan çıktı ve ayakkabılarını giyindiler. Ben de ayağa kalktım ve yanıma gelmelerini bekledim.
Ramazanın ilk haftasında teravihe gelemesek de bundan sonraki günlerde sürekli gelmeyi düşünüyorduk. Huzurlu ve güzel bir ortamdı fakat bir de huysuz teyzeler olmasa...
Annemgille caminin çıkışına ilerledik ve kapının yanında beklemeye koyulduk. Babamgilin yanından geçerken annem kaş göz işareti yapmayı da ihmal etmemişti.
Mesajı alan babam sohbeti biraz kısa kesti ve onlarla tokalaşıp yanımıza geldi.
Şu an delicesine sorular sormak istiyordum ki birisini annem benim yerime dile getirdi.
"Onlar kim Yasin? Yani nereden tanışıyorsunuz?"
"Nereden tanışacağız hanım iki sokak ötede oturuyorlar. Camiye gelip gittikçe görüyoruz.Ayrıca az önce bizim köylü olduklarını öğrendim.Oğlu pek bir beyefendi. İmamla birlikte camiyle çok ilgilenir. Namazlarda müezzinlik yapar. Maşallah barekAllah."
Kaşlarım şaşkınlıkla havaya kalktı. Annem de aynı şekilde başını salladı ve cevap verdi.
"Hmm maşallah."
Ardından hepimiz yürüyerek eve gitmek için yola koyulduk. Evimiz camiye çok uzak değildi. Yolda giderken Asaf ve yanındaki adamla kadın da gözümden kaçmamıştı.
Ben niye bu kadar hayret ettim yahu? Başka bir şey düşünmek için konu aramaya koyuldum. Mesela hafızlık için hangi kursa gideceğimi şimdiden araştırsam iyi olacaktı.
Aslında hafızlığı liseye başlamadan önce istemiştim çünkü ne kadar erken o kadar iyiydi. Sonra dersleri unutacağımı ve hafızlık bittikten sonra liseye odaklanamayacağımı düşünüp okula gitme kararı aldım.
Liseden sonra iki yılda hafızlığımı bitirip üniversiteye gitme hayalleri kuruyordum. En büyük hayallerimden birisi de psikolog olup kendime ait klinik açmaktı.
Hakkımda hayırlısı olur inşallah diyip yola odaklandım. Eve gelmemize az kalmıştı.
Beş dakika kadar daha yürüdükten sonra binaya geldik ve ben şifreyi girdim. Ardından asansöre bindik ve üçüncü kata geldik.
Eve girer girmez annemgile "Hayırlı geceler." diyip odama gittim. Kesinlikle bu sefer sahurda on beş dakika kala uyumayacaktım. Dün olanlardan sonra bu imkansızdı.
Üstümdekileri çıkarıp pijamalarımı giyindim ve odamın camını açtım. Işığı kapatıp kitaplığımın raflarına doladığım pirinç tanesi büyüklüğündeki rengarek led ışıklarımı yaktım.
En son okuduğum kitabımı elime aldım ve buz gibi yatağımın içine girdim. Kitap okumadan önce biraz telefona bakmaya karar verdim.
Arkadaşlarımdan ve sınıf grubundan gelen birkaç mesaja cevap verdikten sonra sosyal medya hesabıma bakınmaya başladım.
Saçma sapan hesaplardan yazan çılgın vazgeçmiş olmalıydı diye düşünürken gelen mesaj bildirimiyle yüreğim hopladı.
Bismillahirrahmanirrahim. Bu beni duyuyor muydu yav? Acaba odama dinleyici böceklerden falan mı koymuştu.
Mesaja tıkladım ve gözlerimi ışıktan dolayı kısarak okudum.
@isimbulamiyomqb : Hayırlı geceler ey mümine
Bu cidden sinirimi bozmaya başlamıştı artık. Cevap verme gereksinimi duymadan direk engeli bastım. Mesajlarını görüldü atınca eninde sonunda bıkıp bırakacaktı.
Yani inşallah.
Biraz daha telefonla oyalandıktan sonra onu masanın üstüne koydum ve babama geçenlerde aldırdığım sahabelerin hayatını konu alan kitabımı okumaya başladım.
Musab b. Umeyr içlerinden en çok hayranlık duyduğum sahabelerdendi.
Hep düşünmüştüm, acaba Peygamber Efendimiz (s.a.v) döneminde yaşasam neler olurdu? Müslüman olur muydum?
Aslında halimize ne kadar şükretsek azdı. Müslüman bir ailede doğmak yerine hristiyan bir ailede de doğabilirdim. Derin düşüncelerimle ve sahabelerin sabırlarına hayranlık duyarak kitabımı okudum.
Zamanın ne kadar çabuk geçtiğini fark etmemiştim bile. Kitabı okurken gözlerim yavaş yavaş elimde olmadan kapanmaya başladı ve uykunun esiri olmak üzere kendimi teslim ettim.
Yattım Allah kaldır beni, nur içine daldır beni.
Uykuya dalmak üzereyken bile nasıl aklıma geliyordu yahu?
◆
Göz kapaklarıma vurarak beni rahatsız eden ışığın ne olduğunu bilmiyordum. Yavaş yavaş gözlerimi araladığımda karşımda elindeki telefonu bana tutarak fotoğrafımı çeken abimle yengemi görmeyi tahmin etmiyordum.
Hadi ama bu halimle fotoğrafımı mı çekmişlerdi?
Uykunun tesiriyle olsa gerek onları pek umursamadım ve hala yanan led ışıklarımı kapattım. Ardından çekmeceden bir tülbent çıkarıp başıma geçirdim. Abimle yengem bana gülerken lavaboya ilerledim ve elimi yüzümü yıkayıp kendime gelmeyi bekledim.
Ardından yavaş adımlarla mutfağa ilerlerken pijamlarımla olduğumu ve etek giymediğimi fark ettim. Aslında bunlarla da durabilirdim ama bizim ailemizde böyle şeyler pek hoş karşılanmazdı. Ayrıca onların yanında ben de böyle duramaz, utanırdım. Etekle kendimi daha rahat hissediyordum.
Odama yönelip girdim ve dolaptan etek aldım. Eteğimi uykuyla nasıl giydiğimi bilemeden mutfağa gittim ve patates doğrayan anneme bir bakış atıp çaydanlıkların olduğu dolaptan çaydanlığı aldım.
Suyu doldurup ocağa koydum ve yengemle birlikte sofrayı hazırlamaya başladık. O sırada mutfağa giren abimin aniden kahkaha atmasıyla korkmuştum.
Neye gülüyordu bu?
Bana neden bakıp gülüyorlardı?
Başımı eğip üstüme baktığımda eteğimi ters giydiğimi fark ettim. Gözlerimi devirdim ve eteğimi çıkarıp düzgün bir şekilde giyindim. Şu an onlara cevap verecek halim bile yoktu.
Allah! Yarın cumartesi!
"Hele hele minnoş minnoş minnoş." dedim elimle hayali bir şekilde mendil sallarken. Abim kafasını iki yana salladı ve o gıcık cevaplardan birisini daha söyledi.
"Aha da gitti! Kafa gitti! Allah yardımcın olsun kardeşim benim. Pek de iyiydi."
Abim sahte bir duygusallıkla yanıma gelip başımı okşamaya başlayınca ben de gülmeye başladım.
Arada beni gıcık etse de çok seviyordum zemzem kuyularına atılasıcayı.
Babamın seslenmesiyle birlikte hep beraber sofraya oturduk ve sahurumuzu yaptık. Yemeği yedikten sonra iki litre su içmeyi de unutmamıştım.
◆ ◆ ◆
Bu bölümü okuyucum SlaErden12 ithaf ediyorum♥
Nasılsınız bakalım :)
Bölüm uzunlukları sizce yeterli mi?
Neyse diğer bölümlerde görüşmek üzere,
Selametle👋
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top