Hızla yaklaşıyoruz Murat, silahlarımız en fazla iki yüz metreden atış yapabilecek kadar yeterli, bir de onları boğmak için silahlarımız az sayıda. Bence ilk biraz yaklaşıp bu silahları kullanabiliriz, aksi bir durumda uzaklaşıp diğer silahlara başvurabiliriz.

-Hayır Franko, o kadar kolay değil. O silahları kullanmamalıyız, sadece boğmalıyız. Kanları o suya değmemeli, yani silah fikrini aklından çıkar, ateş etmek yok. Ölüme yaklaşmadığımız sürece onlara başvuramayız. Diğer silahları kullanıp sadece boğmak için atışlar yapacağız, sayısı az olabilir ama yeterli olacaktır. Hadi hemen işe koyulun güvertede nişanlarınızı alın ve bekleyin hemen geliyorum.

- Nalet olsun birbirlerini yiyorlar, kontrol edemiyorum onları. Ne yapmamız gerekiyor Kufa, kontrolü ele alamazsak birbirlerini yemeye devam edecekler.

- Bırak yesinler birbirlerini, kanları suya deydiği an ülkeleri riske girecektir. Bunu biliyorlar ve onları öldürmek için geri döneceklerdir. Geri döndüklerinde öfkeli arkadaşlarımız onların icabına bakar, yani öyle umuyorum aksi takdirde başka kontrol edilecek ekip hazırlayın. Afrikaya kimsenin yaklaşmasını istemiyorum, asıl plan ortaya çıkarsa bütün bunlar boş yere feda edilmiş olur.

-Efendim bu arada gemilerde hazırlandı, öfkeli gruplar yavaş yavaş içlerine dolduruluyor fakat o gemileri denizden Avrupa ülkelerine ve Türkiye'ye nasıl sokacağız, önlem alacaklardır öyle rahatça izin vereceklerini zannetmiyorum.

- Onu sonra düşünürüz Barry, şimdi üzerinde düşünmemiz gereken daha önemli işler var. Öncelikle kontrolü tekrar sağlayabiliyorsan sağlamaya çalış, her türlü işimize yarayacaklar ama kontrol bizdeyken onları daha iyi çarpıştırabiliriz. Olabildiğince zarar verip bu karaya yaklaştırmamız gerekli.

Artık son üç yüz metreydi, öfkeli grup birbirlerini yiyorlar, grup DBK' da onları engellemek için hızla yol alıyorlardı. Silahlar çekilmişti ve..

Ateş, hepsini boğarak öldürebilirsek öldürelim, denize düşürmemeye çalışalım onları.

Murat, Murat. Üzerimize geliyorlar Murat ve çok hızlılar. Motorlarımızı çok zorladık ve tekrar yol alamıyoruz.

Bellini nasıl olur da böyle bir şey söylersin bana, gemiyi çalıştıramazsak nasıl kurtulacağız onlardan. Ah nalet olsun, indirin şunları, onlar gelene kadar bizim onları yok etmemiz gerekiyor hadiyin çocuklar..

Gemide öfkeden çıldırmış yaklaşık yüz insan duruyordu, yirmi kadarı birbirini yemiş ve zar zor ayaktalardı. Gemiler yaklaşırken sayıları da azalıyordu ama gemiye git gide daha da yaklaşıyorlardı.

Murat, gemiye tırmanmaya başladılar Murat, çoğunu indirdik ama hâla yaşayanlar var aralarında ve bizi yemek için can atıyorlar.

Bana da hemen bir silah verin, gemiye girenlere normal silahlarla ateş edebilirsiniz gemide kaldıkları sürece sorun olmayacağını düşünüyoruz. Sakın temasta bulunmayın, sakın. Denize düşmemelerine de dikkat edin, bırakın size yaklaşsınlar ve öyle ateş edin. Haydi çocu..

Murattt, Muratt. Arkanda dikkat et Murat.

Vurun şunları hadi hadi, Murat ısırıldı, bir şeyler yapmamız gerekli çabuk olun hepsini öldürün.

Tek tek her biri ölüyorlardı, artık tehdit edecek öfkeli insanlar kalmamıştı fakat gemi de bolca tehdit oluşturacak öfkeli ölü insanlar vardı bir de Murat vardı artık. O da bir tehditti..

Franko, ne yapacağız?

Bilmiyorum Bellini bilmiyorum, sakın ellemeyin ama. Bir şekilde bir şeyler yapmalıyız. Hemen eldiven getirin bana Bellini, çabuk olun lütfen. Murat dayan, kurtaracağız seni dostum, biraz daha dayan.

Al Franko eldivenler, yarayı nasıl kapatacağız, virüs de kapmış olmalı onu nasıl temizleyeceğiz ki?

Bilmiyorum Bellini sakin olur musun? Beni de geriyorsun geride bekle biraz. Uzaklaşın siz riske atmak istemiyorum sizi.

Durumun kötü olduğunun farkındaydı Franko ama ne yapması gerektiğini tam olarak kestiremiyordu. Yaralar kolaylıkla kapanabilirdi ama virüsü nasıl temizleyeği hakkında hiç bir fikri yoktu. Daha virüse yeni rastlamişken panzehirini nasıl üretebilirlerdi ki? Panzehirde olmadan virüsün yok olması için bir mucize olmalıydı, en iyisi yaraları kapatıp beklemek diye düşündü. Test ederek çözüm bulmaya çalışmak, kan kaybından ölmesinden daha iyi düşünüyordu.. Dayanmalısın Murat, dayanmalısın başkan..