Bölüm:4 ●Kardeşimin Kokusu●
"O gün,canım çok acımıştı
Canım bile bana acımıştı"
****************
Bölüm Şarkısı: Bilal Sonses /İçimdeki Sen
****************
Medyada Savaş
*****************
"Siz tanışıyor muydunuz?"diyen kaşları çatık olan Savaş'a döndüm. Tam ağzımı açıp cevap verecektim ki Akın benden önce konuşmaya başladı.
"Hani size anlatmıştım ya geçen gece yardım ettiğim kız Nefes'ti" Savaş'ın derin bir nefes verdiğini ve gülümsediğini gördüm. Lan acaba bu buna niye bu kadar sevindi?
"Kızım seni Akın'ın sevgilisi sandı öyle olmadığını öğrenince de mutlu oldu" diyen iç sese el hareketlerimden birini gönderdim. Tamam o kitaplarda olan saf kızlardan değildim ama yine de bu fikir saçma geliyordu yani kim daha bir gündür tanıdığı bir kız için mutlu olurdu ki.
"Sende o kızsın"diyen Akın'a döndüğümde anlamayan bakışlarımdan attım. Sanırım açıklama gereği duymuştu ki eliyle Sude'yi gösterdi.
"Şu kapıda gördüğüm kız da sensin o zaman" Sude'ye baktığımda kertenkele taklidi yaptığını sandım bir an. Yüzü renkten renge giriyordu.
Savaş diğerleriyle bizi tanıştırmaya başlamıştı.
"Kızlar bu Akın zaten hepinizin tanıdığını düşünüyorum ve bunlarda Nefes Sude ve Buse şu yandaki kiş-" Savaş'ın sözünü bölen kişiye döndüğümde bunun ismini öğrenemediğim kişi olduğunu anladım ve Savaş'ın sözünü devam ettirdi.
"Efe ama siz bana kısaca mükemmelponçiktatlıbirefe deseniz de olur." Bu çocuğu gözüm tuttu kafa çocuk. Efe'ye baktığımda Buse'ye doğru gittiğini gördüm.
"Selam güzelim sevgilin var mı?." Ah! Bir insan bu kadar mı açık sözlü olur. ,
"Sevgilim yok ama sana bakacak gözde yok.!" Oww sert koydu sayın seyirciler Buse vs Efe kapışmamız hala deva-
"Mal"
"Sözümü niye bölüyon iç ses?Daha ben durumları açıklayacaktım."
"Acaba annen seni havaya üç kere atıp hiç mi tutmadı diye düşünüyorum"
"Kapa çeneni!"
"Tm"
"Tşk"
"Öd"
"Öptüm s.s."
"S.s."
İç sesimle olan ergence konuşmaya bir son verip bizimkilere döndüm. Efe bir elini kalbinin üstüne koymuş üç numaralı bakışlarıyla-milli bakışımız- Buse'ye bakıyordu.
"Sesi duydun mu?" Buse anlamazca Efe'ye bakıp "Ne sesi" diyen bakışlarından attı.
"Kalbimin kırılma sesini çok kırdın beni güzellik ama merak etme ben zor kızları severim" Buse bu durumdan sıkılmış olmalı ki kendini koltuğa attı. Ben de Savaş'a döndüm.
"Artık filme geçsek mi ne?" Savaş'ta benimle aynı düşünce olmalı ki mutfağa gidip patlamış mısırları getirdi. Tabi bu sırada da Akın filmi takmıştı her ne kadar Efe'nin korku filmi tak Buse'm korkunca bana sarılır desede Akın romantik-komedi filmlerden birini takmıştı.Kendimi koltuklardan birine bıraktım.Üçlü koltukta ben ve Sude oturuyordu yanımızda ki tekli koltuğa Buse diğer yandaki tekli koltuğa ise Efe geçmişti. Karşımızda olan üçlü koltuklardan birinde de Savaş ve Akın oturmuştu ve film başlamıştı...
******************
Filmi bitirmiştik. Cidden güzel bir filmdi. Her ne kadar filmde romantik bir sahne çıkıp Efe'nin Buse'ye olan " Hadi gel bizde deneyelim Biz onlardan daha iyi öpüşürüz" laflarına Efe Buse'den bir yumruk yese de film güzel geçmişti.
Şimdi ne mi yapıyorduk Sude'nin büyük ısrarlarına uğramış her gencin bir klasiği olarak doğrulukmu cesaretlik mi oynuyorduk. Her ne kadar içimde ki Nefescikler "Çok klişee" diye bağırsalarda Sude'ye karşı çıkmak olmazdı. Yani Sude bu ne yapacağı belli olmazdı.
Mutfaktan elinde boş bira şişesiyle gelen Akın'da bizim gibi yuvarlak masanın etrafında oturmuştu. Benim solumda Efe sağımda ise Sude oturuyordu. Sude'nin yanında sırasıyla Akın, Savaş ve Buse oturmuştu. Akın'ın şişeyi çevirmesiyle oyun başlamıştı. Şişe birkaç tur döndükten sonra soru sorma yeri Sude'ye cevaplama yeri ise Efe'ye gelmişti. Sude soruyordu.
"Doğruluk mu? Cesaretlik mi?
"Doğruluk"
"İlk öpücüğünü verdiğinde kaç yaşındaydın?" Oha abi soruya gel ben bu kızı iman power diye bilirdim. İçimden gandırdın beni, gandırdın şarkısını söylemeye başladım.
"13" Yuh devenin nalı abartmayın lan 13 ne.
Şişeyi Efe çevirdiğinde soru sorma yeri Akın'a cevaplama kısmı ise bana gelmişti. Hadi bismillah
"D, C"
Bende Akın gibi kısa keserek sadece "D" dedim.
"Bakire misin?" Oha! Tekrar söylüyorum O-H-A. Ciddi mi diye Akın'a bakarken Savaş'ın çatık kaşlarıyla Akın'a baktığını gördüm. Lan ben Sude'ye karşı sövüyordum sorusundan dolayı bunlar bayağı bir çoştular. Utancımdan yanaklarımın kızardığına yemin ile edebilirdim. Fazla beklemeden başımı onaylar şeklinde aşağı yukarı salladım. Savaş'a baktığımda ise büyük bir gülümsemeyle bana baktığını gördüm. Her ne kadar Öyle bakma yiğidim kalbimde yangın çıkartıyorsun demek istesem de diyemedim şimdi yani çocuğun gözünde bir asalak durumuna düşmeyelim değil mi ?
Şişeyi bu sefer ben çevirmiştim soru sorma kısmı Buse'ye cevaplama kısmı ise Savaş'a gelmişti.
"Seni hiç pişmanlığa uğratan bir kız oldu mu?" Buse'nin sorusuyla istemeden Savaş'ın cevabına kulak kesilmiştim.Her ne kadar bu yaptığıma bir anlam veremesemde boşverdim ve Savaş'ın cevabını duymaya çalıştım.
Derin bir nefes alıp "Hayır" dedi. Cevabıyla sanki dudaklarım benden izinsiz bir şekilde yukarı doğru kıvrılmaya başladı dişlerimle yanaklarımı ısırıp buna engel oldum. Her ne kadar Savaş'a aşık olmasam da ondan etkilenmiştim yani herhangi bir kız Savaş'ı görse o bile etkilenebilirdi.
"Artık geç oldu biz kalkalım" diyen Buse'yle düşüncelerimden ayrıldım. Kızlarla birlikte kalktığımızda Efe'nin "Öpücüğüm iyi akşamlar rüyanda beni ve çocuklarımızı gör ." Buse'nin homurdanması eşliğinde kapıya doğru gittiğimizde tam kapıdan çıkacakken Savaş kolumu tutup konuşmaya başladı.
"Tekrar konuşuruz değil mi?" Gülümsedim. Benimle konuşmak mı istiyordu?.
"Tabi ki de" O da gülümsemişti.
"Sana bir şey söyleyebilir miyim?" Sorusuyla tüm dikkatimi Savaş'a verdim. Başımı aşağı yukarı salladım. Bana biraz daha yaklaştı. Bir an heyecandan ellerim titremeye başlayınca yumruk yaptım ellerimi. Yüzünü biraz daha yaklaştırıp konuşmaya başladı.
" Kardeşim gibi kokuyorsun" Hadi canım sende! Yalnız Savaş'ın kardeşi neredeydi ki evde hiç görememiştim.
"Kardeşin nerede?" Sorumla birlikte gözlerinden durgunluk geçtiğini yemin bile edebilirdim.
"Meleklerin olduğu yerde" Olduğum yerde kalakalmıştım. Nasıl yani kardeşi ölmüş müydü?
Savaş'ın üstüne pek gitmek istemediğimden "İyi akşamlar " dileyerek kapıdan çıktım. Beni bekleyen kızların yanına ilerleyip evimize girdik.
Kapıdan girdiğimde kendimi odama atıp hemen kıyafetlerimi değiştirip klasik hayvanlı pijamalarımı giyip kendimi yatağa atıp düşünmeye başladım.
Savaş'ın kardeşi ölmüştü? Peki başka kardeşi daha varmıydı
Kafamda ki düşünceleri giderdip yatakta cenin pozisyonu alarak kendimi uykunun kollarına bıraktım.
************
Bölüm sonu :*
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top