6.Davet

BU BÖLÜMÜ KİTABIMA İLK OY VEREN OKUYUCUM @nrry12 'YE İTHAF EDİYORUM

Arya'dan

Emre'nin bıraktığı kutuyu açtım , içindekileri çıkartıp giyindim ve hızlı bir şekilde saçıma şekil verdim.

Arya'nın saçı , ayakkabısı ve elbisesi.

Aslında ayaklarım biraz acıyordu ama Emre'ye bunu söylersem beni dışarı çıkarmayacağını düşünüp susmaya karar verdim.

Yavaş adımlarla makyaj masasının önüne geçip sade bir makyaj yapmaya başladım. Makyajımı bitirdikten sonra kalkıp yatağın üstüne oturdum ve Emre'yi beklemeye başladım. Bir kaç dakika sonra geldi ve beni tüm yakarışlarıma rağmen kucağına aldı. Odadan çıkar çıkmaz gene kafamı göğsüne yasladı. Emre'nin ya sakladığı bir şey vardı ya da evi inceleyip kaçmamın kolaylaşacağını düşünüyordu. Bunu ona sormayı aklıma not edip kafamı göğsüne yasladım.

Evden çıktı ve kapımı açıp aşinası olduğum Range Rover'a bindirip kendi tarafına geçti ve arabayı sürmeye başladı. Yarım saate yakın bir zaman sonra Soylu Holding yazan kocaman bir binanın önünde arabayı durdurup kapımı açtı. Elini belime koyup beni kendine çekti ve "buradaki herkes seni sevgilim olarak biliyor eğer pot kırarsan bir daha asla seni dışarı çıkarmam" dedi ve kafasını kaldırıp etraftaki insanlara gülümsemeye başladı. Anca tehdit zaten kaba herif.

Aslında Soylu soyadını daha önce bir yerde duymuştum ama hatırlayamıyordum. Bunu daha sonra düşüneceğimi aklıma koyup Emre'ye ayak uydurmaya çalıştım.

Yavaş adımlarla içeri girdiğimizde her kesin bakışları bana döndü ve fısıldaşmalar başladı. Etrafıma göz gezdirdiğimde davetteki diğer kadınların hepsinin abartılı elbiseler giydiğini farkettim. Kapıda gördüğüm kadarıyla Soylu Holding adlı bu yerin kuruluşunun 10. yıl dönümüydü. Bu kadar abartılı giyinmeye ne gerek vardı?

Emre'nin belimden tutup yönlendirmesiyle bir masaya geçtik ve oturduk. Emre sürekli yanımıza gelip giden insanlarla konuşmakla meşgulken ben masada oturuyor ve masa örtüsünün desenlerini inceliyordum. Birden izlenme hissine kapıldım ve kafamı kaldırıp etrafıma baktım. Karşı masamızda oturmuş gözlerini kaçırmadan bana bakan 30'li yaşlarının ortasında bir adam gördüm. Bir kaç saniye sonra yanına gelen biriyle selamlaşlak için ayağa kalktığında belinde gördüğüm silahla baştan aşağı ürperdiğimi hissettim. İçinde bulunduğum yerdeki adamların hiç tekin insanlar olmadığı belliydi. Geceyi bozmamak adına sustum ve Emre'ye biraz daha yaklaşıp oturmaya devam ettim. Bir kaç dakika sonra yanımıza oldukça güler yüzlü bir adam geldi. Emre adamı görmesiyle elimden tutup benimle birlikte ayağa kalktı ve adama sıkıca sarıldı. Adamın "Aaa Emre Soylu siz buralara uğrarmıydınız" demesiyle Emre'nin soyadınıda öğrenmiş oldum.

Adam biraz daha konuşup yanımızdan gitti bizde yerimize oturduk. Birden babamın rakip şirket Soylu Holdingin pis işlere bulaştığını , Soylu Holdingin patronu Emre Soylu'nun adam öldürmekten kısa bir süre hapse girdiğini ve bu yüzden bana zarar vermemeleri için etrafımda korumalarla gezmem gerektiğini söylediğini hatırlamamla bende şalterler atmıştı. Yanımdaki adam bir insanın canına kıymış ve kendisinin beni sevdiğine inandırmıştı. Oysaki ben Emre'ye alışmaya başlamışken sadece ailemin canını yakmak için beni kaçırdığını düşününce kalbimde bir sızı hissetmiştim.

Hızla tualete gideceğimi söyleyip ayağa kalktım. Emre'nin kolumdan tutup "bende geleyim" demesiyle kolumu elinden kurtarıp nefret dolu bakışlarımı atıp dişlerimi sıkarak "gerek yok" dedim ve tualete doğru yürümeye başladım. Büyük adımlarla tualete girdim ve tek elimi lavabo tezgahına dayayıp suyu açtım ve suratıma çarptım. Soğuk suyun içimdeki öfkeyi hafifletmesiyle musluğu kapatıp dışarı çıktım. Lavabo kimsenin uğramayı tercih etmeyeceği bodrum katındaydı. Açıkçası biraz tırsmıştım. Adımlarımı hızlandırıp Emre'nin yanına çıkmak için merdivenin başına gelmemle biri ağzımı kapattı ve beni kendine yapıştırdı. Şu an gerçekten iğrenç hissediyordum. Arkamdaki adamdan kurtulmak için debelenmeye başladığımda hızla belimden tuttu ve sırtımı duvara çarptı. Karşımdaki adamın kim olduğunu görmek için kafamı kaldırdım ve bana pis bir sırıtaşla bakan , beni izleyen adamı gördüm. Elimi kaldırdım ve adamın yanağına koydum . Adamın şaşkınlığından yararlanıp dizimi son güçle kasıklarına geçirdim ve koşmaya başladım. Daha bir kaç metre gitmiştim ki adam beni belimden tuttu ve kafamı duvara çarptı. Kafamda inanılmaz bir sancı vardı ve burnumdan aşşağı doğru sıcak bir şeyler akıyordu ama adam buna rağmen boynumu öpüyor , emiyor ve ısırıklar bırakıyordu. Tüm gücümü topladım ve "Emre" diye bağırdım. Ama hiç bir şey olmamıştı. Gerçekten bu adam bana tecavüz mü edecekti. Tam umudumu kaybetmek üzereydimki önümdeki adam birden yere düştü kafamı kaldırdıp baktığımda Emre yerdeki adamın üzerine çıkmış adamı yumrukluyordu. Bense artık dayanamayıp duvardan kayarak yere düşmüştüm. Adamın üstünden kalktı ve "Alın bunu depoya götürün" diye kükredi. Evet bildiğin kükredi. O an bir çok haykırış ve adım sesi duyuldu. Emre hızla yanıma geldi ve beni sarsmaya başladı. Sesini tam algılayamıyordum. Gittikçe sesi azaldı ve artık onu duymamaya başladım. En son hissettiğim şey burnumdan ağzıma akan kandı. Ve sonrası karanlık.

Emre'den

Aryam gideli biraz olmuştu ama hala dönmemişti. İçimde kötü bir his vardı ama biraz sonra geleceğini düşünüp bu hissi bastırmaya çalıştım. Bir kaç dakika sonra tuvaletlerin olduğu kattan Arya'mın bağırma sesini duyunca koşarak aşşağı indim. İçeri nasıl girdiğine anlam veremediğim Sedat (Emre'den nefret eden bir adam) Arya'mı duvarla arasında sıkıştırmış ona dokunuyordu. Benim dokunmaya kıyamadığıma başkası dokunuyordu. Hızla Arya'mın yanına gittim ve Sedat'a bir yumruk geçirdim. Bir an benim dokunamadığıma dokunduğunu düşünüp Arya'yı unuttum ve üstüne çıkıp ona durmadan yumruk atmaya başladım. Sonra arkamdan gelen sesle arkamı döndüm. Benim Aryam , meleğim yerde yatıyordu. Hızla kalktım ve yanına gittim. Başından gözlerine , burnundan dudaklarına kan akıyordu. Benim Arya'mın canı yanıyordu. Hızla kalkıp Arya'yı kucağıma aldım. Bizi izleyen insanların arasından hızla geçtim ve Arya'yı arabanın arka koltuğuna yatırıp eve doğru sürmeye başladım. Bir elim direksiyondayken öteki elimle doktoru aradım. Hemen evime gelmesini söyleyip telefonu kapattım. Eğer Arya'ma meleğime , bir şey olursa tüm dünyayı yakardım.

Evettt 850 kelimelik bir bölümle karşınızdayım sizce bölüm nasıldı?

Lütfen bölümü beğendiyseniz oy vermeyi unutmayın

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top