24.Son Mu
Yağızımı gördüğümde hızla ona doğru koşup boynuna atladım. Belimden kavrayıp yükseltmesiyle yanağından öpüp geri çekildim. Uzunca sarılıp birbirimizi öptükten sonra beni yavaşça yere indirdi.
( " =Arda/Yağız , - =Emre)
"Güzelim seni çok özledim."
Bende seni çok özledim.
"Sana söz veriyorum bir daha asla seni tek bir dakika bile yalnız bırakmayacağım."
Daha da yaklaşıp sordum.
Söz mü?
Bana biraz daha yaklaştı. Yüzlerimiz birbirine çok yakındı.
"Söz veri-"
Arkadan gelen sesle cümlesi yarıda kesildi.
-Aryayı sana verirsem ne olayım.
Geri çekilip hızla etrafıma baktım. Onu aradım ama yoktu.
Ee-mre.
-Çok merak ediyorum acaba Arda yaşadıklarımızı, bana yaşattığın o muhteşem dakikaları bilse böyle söyleyebilir miydi?
Ne?
"Arya Emre neyden bahsediyo?"
H-hiç bir şeyden.
Biz hiç bir şey yaşamadık.
Bana inanmayacak korkusundan dolayı kekelemiştim.
"Yalan söylüyorsun"
-Evet Emre ile seviştim demesini mi bekliyordun.
"ARYA ALLAH SENİN BELANI VERSİN."
"BANA BÖYLE BİE ŞEYİ NASIL YAPABİLİRSİN?"
Yalan.
Emre yalan söylüyor.
Yağız bana inanmıyor musun?
-Yalan söylemediğimi ikimizde biliyoruz.
"SİKTİR GİT ARYA TAMAM MI?"
Yağız aniden görüş alanımdan çıkıp yok olduğunda bağırmaya başladım.
EMRE ALLAH SENİ KAHRETSİN TAMAM MI?
HERŞEYİ MAHVETTİN.
DEDİĞİN ŞEYLER ASLA GERÇEKLEŞMEDİ.
Emre aniden saçıma yapıştı.
-Sana kaç kez bana bağırma dedim.
Bırak beni.
-Senin lafına inanmadı hatta açıklama bile yapmana izin vermedi.
-Acıdım sana.
DEFOL GİT ÖNCE KENDİ HALİNE ACI.
Elleri yüzüme doğru kalkıp bana tokat attığında yere düştüm.
Aniden karnımda güçlü bir ağrı hissettiğimde bağırdım.
EMRE DUR.
Emre yere yatırmış beni tekmeliyordu. Hızlıca kollarımı karnıma dolayıp acının dinmesini bekledim.
-Senden de
-Hareketlerinden de tavırlarından da konuşmandan da bıktım artık.
-YETER.
Ye-t-erse bırak beni.
-Bırakmak mı
-Sen hala anlamadın galiba.
-Ben seni hiç bir zaman bırakmicam.
-Mutlu ya da mutsuz hayatın benimle geçecek benim yanımda ölüp gideceksin.
Hayır.
Bu konuştuklarımızın ardından buraya doğru gelen Yağızımı görünce rahatladım. Benim için geri gelmişti. Aramızdaki mesafe azalınca alnından ve göğsünden akan kanı gördüm ve Emrenin elindeki silahı. Vurulmuştu. Ne zaman bilmiyorum ama vurulmuştu.
Hayır.
Hayır.
Gerçek değil bunlar yok böyle bir şey.
Yağız buz gibi parmaklarıyla bileğimi kavrayınca sıçrayıp çığlık attım.
"Herşey gerçek ve senin yüzünden. "
Rüya Bitişi
-Arya.
-Yavrum kalk kabus görüyosun.
Aniden yerimde sıçrayıp uyandım.
Y-ağız.
-Ne Yağızı Arya.
-Yağız kim?
Burdaydı az önce.
Emre bana doğru uzanınca hızla geri çekilip sırtımı yatak başlığına dayadım.
-Niye kaçıyorsun?
DOKUNMA BANA.
K-arnım.
Hızla karnımı kontrol ettim. Bir şey olmadığını görünce derin bir nefes aldım. Yavaşça elimi karnıma bastırdım. Acımadığını farkedince bu sefer de elimi başıma götürdüm. Az önce acıyan saç diplerimden şimdi eser yoktu.
Emre tekrar bana doğru yaklaşınca geriledim. Yinede bana yakın olsun istemiyordum.
-Ne oldu Arya söylesene.
S-sen bana vurdun.
Yine.
Ben yine dedikten sonra yavaşça yutkundu canımı yaktığını kabul ediyordu.
-Kabus gördün az önce.
-Yağız diyordun Yağız kim?
Durumu kurtarmak için anlamamazlıktan geldim.
Ne Yağızı?
-Uyanmadan önce Yağız diye sayıkladın Arya uyanınca da ilk onun adını söyledin.
Ben mi?
-Evet Arya bende sana soruyorum Yağız kim diye.
Şaşırmış gibi yüzüne baktığımda sesini yükseltti.
-YAĞIZ KİM ARYA SÖYLESENE.
B-bilmiyorum.
Üstüme doğru gelmesiyle korkuyla ona baktım. Kaçacak başka yerim kalmamıştı.
-Tamam yavrum korkma.
-Ne gördün seni bu kadar korkutacak?
Tabiki de gördüğüm gibi anlatmayacaktım. Elimden geldiğince her şeyi değiştirip yalan uyduracaktım ya da kısa kesecektim.
Yanıma yaklaşıp beni kendine doğru çekti. Korkuyla gözlerine baktığımda tereddüt etti.
-Korkma bir şey yapmayacağım.
Elleri saçlarıma gittiğinde kasıldım. Korkma diyordu ama elimde değildi.
S-saçlarımdan tuttun.
Dediğim şeyle saçlarımın arasında gezen elini aniden çekti.
Sonra yere yatırdın.
B-bağırdın.
Karnıma vurdun.
-O yüzden mı kontrol ettin uyanınca?
G-e-rçekten vurdun sandım.
Yüzümü avuçlarının arasına alıp konuşmaya başladı.
-Şşşiişşt geçti bebeğim.
-Ben bile isteye canını yakmam.
Emin misin.
-Eminim söz veriyorum.
-Bile isteye canını yakarsam şerefsiz olayım.
-Canını yaktıysam eğer kendimde değilimdir.
-Kendi canımı yakarım da sana zarar verecek hiç bir şey yapmam.
Alnımdan öpüp geri çekildi.
-Devam etmek ister misin?
Ş-şey dedin.
-Niye hala korkuyorsun sen dedim ya canını yakmayacağım diye.
-Söyle ne dedim.
Kızmayacaksın.
-Niye kızıyım söyle kızmayacağım.
Benden bıktığını söyledin.
-Ben senden bıkacağım öyle mi asla.
Bende bıktıysan bırak beni dedim.
Kaşlarını çatınca sustum.
Kızmayacaktın.
-Kızmadım devam et.
S-sonra şey dedin.
-Ney dedim.
Mutlu ya da mutsuz hayatın benimle geçecek benim yanımda ölüp gideceksin.
-İyi demişim.
Ö-öyle mi?
Uzaklaşır gibi olduğumda beni sıkıca kendine çekti.
-Kaçma hemen.
-Tamamen doğru değil.
-Mutlu olman tercih ederim evet hayatın benimle geçecek.
-Ama yani ölüp gideceksin demeyelim.
-Her şeyi kolaylaştırabilirsin.
Nasıl olucak o?
-Dediğim gibi ölüp gideceksin demek ağır olur.
-Evet yıllarımız beraber geçecek, hep beraber olacağız, beraber yaşlanacağız.
Dediği şeylerle göğsüme bir ağırlık çöktü. Asla istemezdim.
-Ama sende beni seversen, beni sevdiğini söylersen, bana alışırsan her şey daha güzel olur.
-Seni eskisi gibi ailen ile görüştürebilirim. Tamamen olmasa da eski hayatına biraz dönebilirsin. Öğretmen tutarız liseyi de bitirirsin.
-Yani evli-mutlu-çocuklu kısmına da kolay alışırsan beraber istediğimiz her şeyi yaparız. Hatta belki dünyayı gezeriz. Sonuçta evli olacağız. Kimse karışamaz.
Bildiğin beynimde şimşekler çaktı. Okuluma devam edebileceğimi eski hayatıma geri dönebilmemi bana bir iyilik olarak görüyordu. Elimden tek tek aldığı şeyleri geri vermeyi iyilik sayıyordu. Salaklığına daha fazla katlanmak zorunda kalırsam delirecektim. Birde evli-mutlu-çocuklu diyordu. Ölsemde isteyerek onunla evlenmezdim. Asla ama asla da çocuk falan yapmazdım.
-Anladın mı beni?
Si-
Tam içimden geçenleri söyleyecekken aniden kapı açıldı ve duvara çarptı. Odaya Ecem daldığında derin bir nefes aldım.
*Abi uyuyor sanıyorduk. Aniden kalkıp çıktı. Kusura bakma tutamadık.
-Fazla bile tuttunuz Ozan sorun değil.
Ecem Emreye hiç bakmadan hızla bana koşup sarıldı. Bende sıkıca kollarımı beline doladım. Buna ihtiyacım vardı. Elleri belimi kavrayınca istemsizce acıyla inledim. Ecem benden uzaklaşıp şaşkın şaşkın bana baktı.
*Ne yaptın kıza?
-Anlamadım Ecem.
*Aryaya diyorum ne yaptın.
-Hiç bir şey.
-Benim yaptıklarımdan değil kendi yaptıklarından acıyor canı.
Se-
Ecem tam diyeceğim şeyi söyledi.
*Senin yüzünden kendine yaptıklarından bahsediyoruz heralde.
*Kız sen ona dokundun diye kendini pis hissetmiş.
-Ecem tamam oldu bitti uzatma.
-Biz aramızda hallettik Arya bir daha yapmayacak öyle şeyler.
*Senin tacizine karşı kendini kötü hissedip temizlenmeye çalışmasından mı bahsediyoruz öyle şeyler derken.
Duyduklarımla Eceme baktım. Ecem abisine karşı beni savunuyordu şuan.
-Taciz mi?
*Evet taciz sırf seviyorsun diye ona istemediği halde dokunamazsın.
*Seviyor olman sana bu hakkı vermez.
-Verir.
İkisinden de uzaklaşıp kavgalarını izlemeye başladım.
* NE DEMEK VERİR DALGA MI GEÇİYORSUN?
-BANA BAĞIRMA ECEM.
*SEVİYORUM DİYİP BAŞKASI DA ARYAYA ZORLA DOKUNSA TEPKİN NE OLURDU?
-NE DİYORSUN ECEM SEN?
*AL BAK DÜŞÜNCESİ BİLE HOŞUNA GİTMEDİ DEĞİL Mİ?
*BAŞKASININ YAPTIĞINI DÜŞÜNMEK SENİ RAHATSIZ ETTİYSE SEN DE YAPMAYACAKSIN.
-ZORLA DEĞİL TAMAM MI?
-O DA BENİ SEVİYOR.
*KENDİNİ KANDIRMA ABİ ARYA SENİ SEVMİYOR.
-SEVMESE DE YAVAŞ YAVAŞ SEVECEK. SEVMEK ZORUNDA.
*SEN ZEKİ BİR ADAMDIN ABİ NE OLDU SANA?
*KIZIN BAŞKASINI SEVDİĞİNİ ANLAYAMAYACAK KADAR KÖR MÜSÜN?
Duyduklarımla hızla kafamı Eceme çevirdim. O bunu nerden biliyordu. Ecemin ağzından çıkanlarla Emre hızla bana doğru dönüp sonra tekrar Eceme döndü.
-NE DİYORSUN KIZIM SEN?
-ANLATSANA AÇIK AÇIK NE BİLİYORSAN.
*GERÇEKTEN ANLAMAYIP BANA SORACAK KADAR SALAK OLMANA İNANAMIYORUM.
-ECEEEMMM.
*SEN BU KIZI BİR AYA YAKINDIR YANINDA TUTUYORSUN, KENDİNİ SEVDİRMEYE ÇALIŞIYORSUN.
*BİR AYDIR ALIKOYUYOR, TÜM ÖZGÜRLÜKLERİNİ TEK TEK ELİNDEN ALIYORSUN, KISITLAYABİLDİĞİN KADAR KISITLIYORSUN.
*SENİ SEVDİĞİ TAKDİRDE YAVAŞ YAVAŞ BAZI ŞEYLERİN ESKİ HALİNE DÖNECEĞİNİ DE AÇIKÇA BELLİ EDİYORSUN.
*AMA O SENİ SEVMİYOR. HATTA SENDEN ÇOK KORKUYOR HER YAPTIĞIN HAREKETLE DAHA DA UZAKLAŞIYOR.
Emreyi sevebilmemi nasıl bekliyordu anlam veremiyordum.
E-ecem.
*ZATEN BÖYLE DAVRANDIĞIN İÇİN SENİ SEVMESİNE İMKAN YOK EĞER BİRİ BÖYLE DAVRANDIĞIN HALDE SENİ SEVEBİLİYOR SANA AŞIK OLABİLİYORSA YA AKLINDAN YA SEVGİSİNDEN ŞÜPHE EDERDİM.
Dedikleri doğruydu Emre ona böyle davrandığı halde biri ona aşık olabilirse deli olduğunu düşünürdüm.
*O AYRI AMA BU KIZ SENİ SEVİYOR GİBİ DE YAPMIYOR. SENİN HER DEDİĞİNE EVET DESE, TEMASLARINA SES ÇIKARMASA, SANA YAKLAŞSA, HİÇ BİR ŞEY SORUN DEĞİL GİBİ DAVRANSA ONUN SENİ SEVDİĞİNİ DÜŞÜNMEZ MİSİN?
Ecem haklıydı. Başkasını seviyordum hem de deliler gibi. Ama bunu Emreye söylememe imkan yoktu. Ben aklımda da kalbimde de başkası varken Emreye onu seviyormuş gibi davranmazdım.
-Ecem.
*SORUMA DÜRÜSTÇE CEVAP VER ABİ.
-İYİ DÜŞÜNÜRÜM TAMAM MI?
*AL BAK DÜŞÜNÜRÜM DİYORSUN. AMA ARYA BUNLARI YAPIP KURTULABİLMEK VARKEN HİÇ BİRİNİ YAPMIYOR. NEDEN ÇÜNKÜ KIZ SENİ SEVMİYOR. BAŞKASINI SEVERKEN SANA İYİ DAVRANABİLİR TEMASTA BULUNABİLİR Mİ SENCE.
*SEN OLSAN YAPAR MISIN?
-YAPMAM BEN BUNLARI YAPACAK KADAR ŞEREFSİZ BİR ADAM DEĞİLİM.
Bu dediğiyle Ecem ve ben göz göze gelip hafifçe sırıttık. Yaptıklarını unutuyordu galiba.
*İYİ BAK ARYA DA DEĞİL. O YÜZDEN BÖYLE DAVRANIYOR ZOR DA OLSA ANLADIN MI?
-Ecem dışarı çık
*Ne?
-ÇIK DIŞARI ECEM.
Emrenin aniden bağırmasıyla yerimden sıçradım. Neden bağırıyordu.
*Neden?
Emre hızla Eceme doğru gitti. Kolundan tutup kapıya doğru sürükledi.
-ÇIK DİYORSAM ÇIK AMINAKOYIM BİR KERE DE SÖZ DİNLE.
Ayağa kalktığımda Emre hızla dönüp bana da bağırdı.
-OTUR OTURDUĞUN YERDE SENİNLE AYRI KONUŞACAĞIZ ZATEN.
E-mre.
-KES SESİNİ ARYA.
Ecemi kolundan tutup karşıdaki odaya götürdü.
*ABİ BIRAK.
O an Ecemle göz göze geldik. Dudaklarını oynatıp sadece benim duyabileceğim şekilde konuştu.
*Arya özür dilerim yemin ederim sana kızacağını düşünmedim. ALLAH belamı versin ki düşünmedim.
Ben de dudaklarımı oynatarak konuştum.
Şişşşt sakin ol. Sorun değil. Asıl ben özür dilerim. Ben hallederim merak etme.
Ben hallederim diyordum ama o kadar çok korkuyordum ki. Emre bu sefer her zamankinden farklıydı.
*ARYAA.
-KES SESİNİ DEDİM YA ECEM.
Ecemi hızla karşıdaki sokup kapıyı üstüne kilitledi. Ecemin bağırış ve kapıya vuruşları eşliğinde odaya girdi. Bizim odanın da kapısını kilitleyip bana doğru yaklaştı. Hızla yatakta geriledim.
-KORKUYOR MUSUN ARYA?
Ona baktığımda cevabı zaten gözlerimden anlamıştı.
-BU SEFER KORKMAN GEREKECEK ÇÜNKÜ BEN İSTEMEDİĞİM SÜRECE HİÇ BİR ALLAHIN KULU SENİ BENİM ELİMDEN ALAMAZ.
Galiba bu sefer harbiden çok ciddiydi.
E-emre.
-ECEMİN DEDİKLERİ DOĞRU MU?
Ne demem gerekiyordu bilmiyordum. Ecem zaten aklına düşürmüştü. Ben de başkasını sevsem yaklaşmam, dokunmam, seviyor gibi yapmam demişti. Kendi de böyle düşündüğüne göre beni anlayışla karşılayabilirdi.
Bana daha çok yaklaştığında düşüncelerimden sıyrılıp daha da geriledim. Sırtım yatak başlığına deyince durdum. Elini hızla yatak başlığına vurduğunda gözlerimi kapattım.
-AÇ ŞU GÖZLERİNİ CEVAP VER BANA.
Gözlerimi açıp korkuyla üstüme eğilen ona baktığımda kısık sesle küfür edip yumruğunu tekrar yatak başlığına geçirdi.
-BAKMA BANA ŞÖYLE.
-YAPABİLECEKLERİMDEN KORKMAN GEREK AMA KORKU DOLU GÖZLERLE BAKMA BANA DAYANAMIYORUM.
Elini yüzüme uzattığında bu sefer vuracağına, canımı yakacağına çok emindim. Hızla gözlerimi kapatıp kollarımla başımı korudum.
-YAPMA İŞTE ŞUNU HER SEFERİNDE AYNISINI YAPIYORSUN.
-SANKİ DAHA ÖNCE CANINI YAKMIŞIM GİBİ KENDİNİ KORUMAYA ALIYORSUN.
-YAPMA.
Daha önce canım yaktın za-
Hızla eli dudaklarımın üstüne kapandı.
-Sen konuşma.
-Sorularıma cevap ver.
-GERÇEKTEN ECEMİN DEDİĞİ GİBİ BAŞKASINI MI SEVİYORSUN?
-BANA DOĞRUYU SÖYLE.
Elini dudaklarımın üstünden çekip vereceğim cevabı bekledi. Doğruyu söylersem belki de benden vazgeçerdi.
E-evet.
Gözlerindeki kırgınlığı görünce acaba söylemesemiydim diye düşündüm.
-Beni hiç mi sevmedin?
-Hiç mi bana karşı bir şey hissetmedin?
Emre bak üzgünüm.
Ama biliyorsun kimi seveceğini seçemiyorsun.
Beni anlayışla karşıla lütfen.
-Anlayamadım.
-Benden anlayış mı bekliyorsun?
Evet.
-NE ANLAYIŞI KIZIM DALGA MI GEÇİYORSUN BENİMLE?
H-hayır neden dalga geçeyim sana ne oldu şimdi?
-BEN HAYATIMDA İLK DEFA BİRİNİ SEVMİŞİM BAŞKASINI SEVİYOR OLMAN ZERRE KADAR UMURUMDA DEĞİL ENİNDE SONUNDA SENDE BENİ SEVECEKSİN.
Duyduklarımla hızla altından çıkmaya çalıştım.
S-sen ciddi misin?
Ama öyle dememiştin.
-NE DEDİĞİM UMURUMDA DEĞİL TAMAM MI BENİ SEVECEKSİN, SEVMEK ZORUNDASIN.
Bir eliyle beni tutarken diğer eliyle telefonunu çıkarıp bir numara tuşladı.
-Serhat.
~Buyur abi bir emrin mi var.
-Hazırlayabileceğin kadar çabuk orayı hazırla biz geliyoruz yengenle.
~Tamam abi hemen hazırlar haber veririm.
Nereye?
-Sürpriz gidince görürsün kalk hadi.
Niye kızgınken bana sürpriz yapmak istesindi ki.
Hayır.
-HAYIR MI?
Evet ben hiç bir yere gelmiyorum.
-ARYA KALK BENİM CANIMI SIKMA.
EMRE GELMEYECEĞİM HİÇ BİR YERE.
-ÖYLE Mİ ARYA HANIM.
EVET ÖYLE.
-İYİ BEN GÜZELLİKLE KALK DEDİM. KALKMADIN. SEN BİLİRSİN.
Hızla kolumdan tutup kaldırdığında tökezledim.
Bırak.
Emre bırak.
-KES SESİNİ ARYA TAMAM MI YETER ARTIK.
Dolaptan uzun bir tişört çıkarıp elime tutuşturdu.
-Giy şunu.
Emre gelmek istemiyorum.
-SANA KAÇ DEFA DAHA SÖYLEYECEĞİM ŞUNU UMURUMDA DEĞİL NEYİ İSTEYİP İSTEMEDİĞİN.
Tişörtü başımdan geçirip giydirdi. Kolumdan tutup kapıya doğru çekiştirdi. Aniden bana dönüp bacaklarıma baktı.
-Şort.
-Şortla çıkamazsın dışarı.
Hızla bir eşofman verip onu da giymemi bekledi. Daha belindeki ipi bağlayamadan beni odadan çıkardı.
EMRE NEREYE GİDİYORUZ SÖYLESENE.
Ecem sesimi duyup kapıya vurmaya başladı.
* ARYA NOLUYO?
B-İLMİYORUM BİR YERE GİDİYORUZ.
*ABİ NEREYE GÖTÜRÜYORSUN KIZI?
-GERİ GELECEĞİZ ECEM OTUR VE BEKLE SENİNLE DE KONUŞACAĞIZ GELİNCE.
Daha fazla konuşamadan beni kapıya çıkardı hızla ayakkabı giyip dışarı çıktık. Beni arabaya doğru götürüp oturttu. Kendi de binip nereye olduğunu bilmediğim bir yere doğru sürmeye başladı. Kemeri takmadığım için ses çıkıyordu. Hızla elini direksiyona vurup bağırdı.
-SİKİCEM ŞİMDİ TAK ŞU KEMERİNİ.
T-tamam takarım.
Ellerim titrediği için kemeri takamıyordum. Tek eliyle direksiyonu tutup üstüme doğru eğilince hızla kapıya doğru yaklaştım.
-Kes şunu.
Titreyen ellerimi görünce oflayıp kemeri kendisi taktı. 10 dakika sonra boş bir arazide durduk. Sadece depo gibi bir bina vardı. Tekrar bir numara tuşlayıp birini aradı.
-Hazır mı Serhat.
~Abi bir 5 dakika oturun siz sonra gelin.
Neden geldik buraya?
-Sus ve bekle Arya görürsün birazdan.
Yeter artık ben gidiyorum.
-Gerçekten benden gidebileceğine inanıyor musun?
Beni çok hafife alıyorsun Emre. Bence tekrar düşün.
-Farz edelim ki gittin seni rahat bırakacağımı mı sanıyorsun?
Ben kendimi korurum bir kere.
-Peki sevdiklerin?
Ne demeye çalışıyorsun açık açık söylesene sen şunu.
-Sevdiklerin diyorum. Ailen ve kardeşim dediğin insanları benden kim koruyacak.
Böyle bir şey yapamazsın.
-Sende beni çok hafife almışsın meleğim. Seni elde etmek için her şeyi yapabilirim.
Canımı yakmaya çalışarak beni elde edebileceğini düşünmen çok aptalca.
-Sen aptallık olduğunu düşünebilirsin ama insanları korku yönetir.
Hızla elini yüzüme doğru kaldırdı.
-Ve sen benden korkuyorsun.
Kaldırdığı elini saçlarımda gezdirip gözümün önündeki saçımı kulağımın arkasına ittirdi.
Bil ki sevgi ile korku asla aynı yerde barınamaz. Sen beni sevdiklerimin hayatıyla korkutursan sadece kalbimde sana karşı beslediğim nefreti büyütürsün.
-Nefret öyle mi?
Evet ailesine zarar verdiğin hiç bir insan seni sevemez.
-Görelim bakalım sever mi sevmez mi?
Bir dakika o ne demek?
-Bekle de gör.
Emre ses tonundan hiç hoşlanmadım. Ne ima etmeye çalışıyorsun?
-Az sonra ne yapacağımı göreceksin.
Kolumdan tuttu ve peşinden çekiştirmeye başladı. Emindim hiç iyi şeyler olmayacaktı.
Emre hadi lütfen eve gidelim. Gitmeyeceğim senden tamam.
-O şansı yaptıklarınla kaybettin üzgünüm.
Ben yine ne yaptım. Kötü bir şey mi yaptım?
Sustu, cevap vermemeyi seçti. Beni peşinden sürüklemeye devam etti. Beni karanlık bir yere sokup kapıyı kapattığında elimi bıraktı.
E-emre çıkalım buradan ne olur. Ben korkuyorum.
-Korkma meleğim işimiz bitince gideceğiz.
Hadi Emre lütfen gide-
Duyduğum inleme sesiyle cümlem yarıda kaldı. İçeride bizimle birlikte biri daha vardı.
K-kimdi o?
-Hadi gel bakalım kimmiş.
Emre mal mısın sen?
Duyduğun ürkütücü sesin geldiği yöne gidilmez hiç mi bilmiyorsun? Hadi çıkalım buradan lütfen.
Kolumdan sıkıca kavradı ve tüm gücümle karşı koymaya çalışmama rağmen beni sese doğru sürükledi.
Sese doğru yaklaşmamızla birden ışıklar açıldı. Bir depodaydık. Az önce sesin geldiği tarafta başında çuval olan bir adam vardı. Adam el ve ayak bileklerinden duvara zincirle sabitlenmişti. Yanında da adama pis pis sırıtarak bakan başka bir adam vardı.
O adam kim Emre?
-Görmek ister misin meleğim?
B-ben bilmiyorum .
-İstersin istersin.
-Bak bakalım kimmiş.
-Serhat çıkar çuvalı da yengen kim olduğunu görsün.
~Emredersin abi.
Adının Serhat olduğunu duyduğum adam duvara zincirli adamın kafasındaki çuvalı çıkarmasıyla bildiğin başımdan aşağı kaynar sular döküldü.
C-cann.
-Evet meleğim Can. Sence bu yaptığım da mı aptalca?
C-can
-Sen şimdi o karışık aklınla düşünüyorsundur "Neden Can" diye.
Hala sırıtıyordu .Ben seni var ya. Neyse şu an konumuz bu değil. Cana odaklanmalıydım.
-Ben sana söyleyeyim neden Can. Can'ın seni küçükken ölen kız kardeşinin yerine koyduğu, seninde annemiz ile babamız kadar çok sevdiğin iki kişiden biri. Can ve Sena. Ama kadınları üzmek, canını yakmak bana göre olmadığına göre geriye Can kalıyor.
Pardon. Ne dedi o? Kadınları üzmek bana göre değil" mi dedi? Ben neydim. Beni niye üzüyordu. Dalga mı geçiyordu.
Dokunma Cana lütfen.
Emre yalvarırım dokunma. Benim dediklerime kızdın sen ondan çıkartma öfkeni.
Emre sana diyorum lütfen dokunma ona.
-Dokunmayacağım merak etme meleğim.
Teşekkür ederim beni dinlediğin için.
-Dokunmama gerek kalmayacak. İşimi silahla göreceğim.
Ciddi ciddi benimle dalga geçiyordu.
Belinden bir tabanca çıkartıp ben saha hiç bir şey yapamadan Cana doğru sıktı. 4 el ateş etmişti.
Kendimi yere, dizlerimin üstüne bıraktım. Daha fazla ayakta duramazdım zaten. Gözlerimi sıkıca kapatıp ellerimi dizlerime sardım
-Aryam aç gözlerini.
I-ıh
-Aryam hadi aç gözlerini.
Emre açmayacağım diyorum nesini anlamıyorsun.
^Kardeşim ben burdayım.
(Bu Can oluyor)
Hızla gözlerimi açtım. Candı. Duymuştum sesini. Duvara baktığımda Emre'nin zincirlere ateş ettiğini anladım. Canı vurmamıştı. Can bileklerindeki zincirlerden kurtulmuştu. Yavaşça bileklerini ovuşturdu.
Ya-yapmadın. Vurmadın onu.
-Vurmadım ama bu vurmayacağım anlamına gelmiyor.
NE DİYORSUN SEN BE?
-Bak ve gör.
Aniden silahını kaldırıp Canı sağ göğsünden vurdu.
Sağ göğsünden vurmuştu kalbi orada değildi inşallah bir şey olmazdı.
Yerden kalkıp Cana doğru bir adım attım.
-Hareket etmeyeceksin.
SANANE LAN. HA SANANE. BANA BAK EMRE EĞER KARDEŞİMİN K-ALBİ A-ATMAZSA SENİNLE BİR DAHA ASLA KONUŞMAM. YEMİN EDERİM BİR DAHA ASLA YÜZÜNE BİLE BAKMAM.
Ölemezdi. Kardeşimdi o benim. Ölmeyecekti. Biz onunla daha çok güzel günler göreceğiz. Yine ben onu sinir edeceğim. O bana yine "Çiçeğim" diyecekti. Biz tekrar gülecektik.
Emreyi dinlemeyip Cana doğru koştum.
-ARYA SANA HAREKET ETMEYECEKSİN DEDİM.
BENDE SANANE DEDİM.
-BAK KIZIM HAREKET EDERSEN VURURUM SENİ.
Arkamı dönüp bir ona bir de elinde tuttuğu silaha baktım. Emindim blöf yapıyordu.
AZ BİRAZ ADAMSAN VURURSUN.
Cana doğru koşmamla tekrardan 2 el silah sesi duyuldu . Birden sırtımdan karnıma doğru gelen acıyla yüksek sesle inledim. Çok acıyordu. Karnıma baktığımda yavaş yavaş akıp üstümdeki tişörtü kırmızıya boyayan kanı gördüm. Bakışlarımı kanamaya başlamış karnımdan çekip kafamı kaldırdığımda bir kaç adım önümde yerde yatan Canın üstündeki duvardaki mermi gözüme ilişti.
Anlamıştım. Şerefsizin biri arkamdan ateş etmişti. Sırtıma gelen mermi karnımı delip geçerek karşımdaki duvara saplanmıştı.
Acıyordu. Çok acıyordu. Ama eminim ki kardeşimin canı daha çok yanıyordu. Yavaş adımlarla Cana yaklaştım.
-ARRRYAAAA.
Emrenin bana doğru geldiğini farketmemle elimi önüme doğru salladım.
Yaklaşma Emre.
S-sen beni vurdun mu gerçekten?
-YAPACAĞIN İŞE SOKAYIM SERHAT. SİLAHIN BİRİNDE 5 MERMİ OLSUN DİĞERİ KURU SIKI OLSUN DEMEDİM Mİ BEN SANA?
-ARYA YEMİN EDERİM GİTMEMEN, DURMAN İÇİN BLÖF YAPIYORDUM BİLMİYORDUM.
Duvardan yavaşça tutunup soğuk zemine oturdum.
Canın yanaklarına elimi koydum üşümüştü ve biliyordum ki bu normal bir soğukluk değildi. Kafasını yavaşça kaldırıp dizlerimin üstüne koydum. Yavaş yavaş saçlarıyla oynamaya başladım.
Uyuduğu zaman saçlarıyla oynandığında uyanırdı benim kardeşim. Uyanmalıydı.
Ağzımdan gelen kanla gözlerimi karnıma çevirdim. Aslında çok acıyordu ama yüreğimdeki acı fiziksel acımı hissetmeme engel oluyordu.
-Meleğim hastaneye gideceğiz. Lütfen inat etme. Bak öleceksin.
Canı kurtaracaksın söz ver.
-Onu ben vurdum zaten. Yaşamasını isteseydim vurur muydum?
Ağzımdan yavaş yavaş akan kanı silip Emre'ye baktım
Söz ver EMRE.
-TAMAM ALLAH KAHRETSİN TAMAM.
-Söz veriyorum. Yaşatmak için elimden gelen her şeyi yapacağım.
Eğer ben yaşarsam ve o ölürse, ne kadar zaman alır bilmiyorum ama bu işi bir şekilde bitiririm sende benim mezarıma gelirsin haberin olsun.
Duyduğum son şey kendimi bırakmamla çıkan ses ve Emre'nin adımı seslenişiydi.
Emrenin Anlatımıyla
Ben yaptıklarıma inanamıyorum. Aryayı, sevdiğim kızı iki yerinden vurmuştum. Asla aklımda öyle bir şey yoktu sadece blöf yapıyordum ama Serhatın hatası yüzünden her şey bir anda felakete dönüşmüştü. Düşüncelerimden sıyrılıp hızla bağırdım.
-Serhat Canı al götür hastaneye. Ölmesin. Sakın ölmesin söz verdim Aryaya.
-EĞER CANA BİR ŞEY OLURSA KENDİNİ ÖLDÜ BİL. SÖZ VERDİM. NE YAPIYORSAN YAP YAŞATIN ONU.
-AMBULANSI DA ARA ÇABUK. ÇABUK. ARYA İYİ DEĞİL HADİ ÇABUK ARA GELSİNLER.
Üstümdeki ince tişörtü çıkartıp yırttım. Yırttığım parçayı hızla Canın göğsüne bağladım. Arya ölemezdi ona hiç bir şey olmazdı. Ama eğer Can ölürse Arya da beni öldürürdü. Tişörtün geri kalanını da dizlerimde masum bir melek gibi yatan Aryanın karnına bastırdım.
Serhat hızla Canı depodan sürükleyip çıkardı. Bir kaç dakika sonra motor sesi duyuldu. Gitmişlerdi. Yaralı meleğim ve ben tek başımıza kalmıştık. Yavaşça tekrar düşüncelere daldım. Ya Arya ölürse ben o zaman ne yapacaktım. Ben onsuz yapmazdım ki. Ecemi düşünmez bir şekilde ölür Aryanın yanına giderdim. Etrafımdaki herkes olmadan bir hayat düşünebilirdim ama asla Aryasız bir hayat düşünemezdim. Elim yavaşça yüzüne kaydı. Bir kaç dakika yüzünü okşadım. Elim yavaşça burnu ile dudağı arasına gittiğinde duraksadım. En ufak bir yaşam belirtisi hissetmiyordum. Nefes almıyor muydu? Hızla kafamı göğsüne koyup bekledim. Kalbi atıyordu ama gerçekten çok yavaştı. Bir kaç dakika sonra ambulans seslerini duyunca Aryayı kucağıma doğru çektim. Sağlık ekipleri ellerinde sedyeyle depodan içeri girdi. Yanıma geldiklerinde yavaşça ayağa kalktım.
*Emre bey durun. Kıpırdatmayın.
~Sedyeye almamız gerekiyor.
Aryayı yavaşça kaldırıp sedyeye yatırdılar. Elinin sedyenin yanına boşluğa doğru düştüğünü görünce sedyeyi ambulansa taşıyan kadının kolunu tuttum.
-A-arya.
-O ya-şayacak mı?
Kadın kafasını kaldırıp bana baktı. Gözlerimiz buluştuğunda kolunu elimden kurtarıp elimi tuttu.
~Sakin olun.
~Size söz veriyorum. Biz de hastanedeki doktorlar da Arya Hanım için elimizden ne gelirse yapacağız.
~Onu yaşatmak için hepimiz uğraşacağız.
~Şimdi binin hemen gitmemiz lazım. Her saniye bizim için çok önemli.
Hızla ambulansa binip yola çıktık. Arya ile ilgileniyorlardı. Aniden gelen mekanik sesle düşüncelerimden ayrıldım. Kafamı kaldırıp baktığımda panikleyen görevlileri gördüm.
-Ne o-oluyo?
~Daha hızlı olmamız lazım.
~Nabız.
~Nabzı düşüyor.
-O NE DEMEK LAN.
-O NE DEMEK.
Sesler arttığında bir Aryaya bir bağlı olduğu makineye baktım. Gördüğüm düz çizgiyle elimi bende kalbime götürdüm.
-KA-KALBİ DURDU.
-ÖLDÜ MÜ?
-BİRİ BİR ŞEY SÖYLESİN.
~ELEKTROŞOKU HAZIRLA ÇABUK.
~1-2-3
Elektroşokun göğsüne değmesiyle Aryanın vücudu yukarı doğru kalktı. Hala düz çizgiydi.
~DOZU ARTIR TEKRAR VER.
~1-2-3
Göğsüne değmesiyle tekrar vücudu yukarı kalktı. Hala düz çizgiydi kafayı yiyecektim. Arya ölmüştü. Hem de benim sıktığım 2 kurşunla. Yapamazdım. Herşeye dayanabilirdim. Ama buna dayanamazdım.
~ARTIR DOZU TEKRAR.
Dizlerimin bükülmesiyle sırtımı arabanın içine yasladım. Sevdiğim kadını sırf salaklığım yüzünden kaybetmiştim.
*Ece vazgeç o öldü.
~BENİ SORGULAMA HADİ ÇABUK DEDİĞİMİ YAP.
Aryanın vücudu tekrar yukarı kalktı. Olmuyordu işe yaramıyordu. Ece denen kadının gözünden akan yaşı gördüğümde gözlerimi kapattım.
~K-KALK KIZIM DAHA ÇOK GENÇSİN. ÖLEMEZSİN KALK.
Kadın sitemle Aryanın göğsüne vurduğunda makineden tekrar ses gelmeye başladı. Hızla gözlerimi açtığımda makinedeki çizginin değiştiğini gördüm. Düz değildi.
Gururla kafasını kaldıran kadına baktım.
~Döndü geri döndü.
Tüm bu olaylar 5 dakika içinde gerçekleşmişti. O beş dakika içinde hayatımın en kötü dakikalarını yaşamıştım. Öldü, beni bıraktı diye çok korkmuştum. Hızla dizlerimin üstünde kadına yanaşıp ellerini tuttum.
-Teşekkür ederim. Çok teşekkür ederim. Si-siz
~Şişşt bunları Aryayı hastaneye yetiştirdikten sonra konuşalım. Sen de sakin ol.
Bir kaç dakika sonra ambulans bizim hastanenin önünde durunca hızla ayağa fırladım. Aryayı araçtan indirip hızla hastaneye soktular.
~ÇEKİLİN YOL VERİN.
Aryayı ameliyathaneye aldıklarında duvara sırtımı yaslayıp yere çöktüm. Öldü sanmıştım. Öldü diye o kadar çok korkmuştum ki aklım yerinden çıkacaktı. Ölmemişti. O kadın. Ece onu kurtarmıştı. Tam düşüncelerime dalmışken omzuma değen elle hızla kafamı kaldırdım. Aryayı kurtaran kadındı. Bana elini uzatıp yerden kalkmama yardımcı oldu. Yavaşça yürüyüp sandalyelere oturduk. Elini omzuma koyup konuşmaya başladı.
~Ben 3 ay önce 40 yaşına girdim. Bir hafta sonra aynı Arya kızımı bulduğumuz gibi bir yerden çağrı aldık. Hızla gittik tam sedyeye taşıyacaktık. Kızın boynundaki doğum lekesini gördüm.
Kadının ağladığını görünce elinden tuttum.
-Ece abla seni bu kadar üzen şey ne?
-Ne oldu?
~Doğum lekesinden tanıdım. O kız benim kızımdı. O kadar çok hırpalamışlardı ki kızımın yüzü tanınmaz haldeydi. Daha 20 yaşındaydı benim kızım 10 yerinden bıçaklanıp hayatını kaybettiğinde. Aryayı gördüğümde o geldi bir an aklıma.
-Sana sözüm olsun kızına bunu yapanları bulacağım.
~Teşekkür ederim oğlum. Aryanın ameliyatına giren doktor benim eşim. Dediğim gibi elimizden geldiğince yardım edeceğiz. Sende sakin ol kalk odana götürelim seni uyu dinlen biraz böyle olmaz.
-Ben uyuyama-
~Şiişşt hadi Emre oğlum götürelim seni ofisine ameliyat bitene kadar dinlen en azından.
Lafını dinlemeye karar verip ofisime gittik. Kapıyı içeriden kilitleyip içerideki geniş kanepeye oturdum. Aryanın ameliyathanede olduğunu düşününce huzursuzlandım. Çok canı yanıyor muydu acaba? Aryayı düşünerek tedirgin bir uykuya daldım.
2 Saat 15 Dakika Sonra Emrenin Anlatımıyla
Sıçrayarak yerimden uyandım. Kabus görmüştüm. Kabusta Aryanın öldüğünü görmüştüm. Hızla kilidi açıp koşarak odadan çıktım. Odamdan biraz uzakta Ece abla ile karşılaştım.
-ECE ABLA ARYA NERDE?
~Hala ameliyatta oğlum ne oldu?
-Gitmem lazım orada olmam lazım.
~Tamam oğlum gideriz gel.
Tam ameliyathaneye girerken hastanenin kapısından koşarak Ecem girdi. Bana doğru koşmaya başladığında durup onu bekledik. Ecem bana yaklaşıp kolunu kaldırdığında sarılacağını düşünüp kollarımı açtım. Yanağıma inen şiddetli tokatla sarsıldım. Kendi kardeşim ben bu haldeyken bana tokat atmıştı.
-E-ecem?
*ARYAYA NE YAPTIN ABİ?
*SERHAT ONU VURDUĞUNU SÖYLEDİ , HEM DE İKİ YERİNDEN.
*SEN GERÇEKTEN SIRF SENİ SEVMİYOR DİYE KIZI VURDUN MU?
~Kızım bi sakin ol konuşursunuz ofise geçince.
*NE SAKİNİ YA.
*Siz bunun o kıza ne eziyetler ettiğini biliyor musunuz üstüne üstlük şimdi de vurmuş kızı.
Ece abla hayal kırıklığıyla bana baktığında gözlerimi kaçırdım. Olayların bu şekilde olduğunu bilmiyordu tabi.
*NEREDE ARYA ŞİMDİ?
~Ameliya-
Önünde durduğumuz ameliyathanenin kapısı yavaşça açılınca hepimiz o tarafa doğru ilerledik.
Doktor OĞUZ BAŞARAN gerçekten başarılı bir doktordu. Şimdiye kadar ona getirdiğim tüm korumaları kısa bir sürede iyileştirip ayağa kaldırmıştı. Doktorun yüzünü gördüğümde benim de yüzüm düştü. Her ameliyattan gülümseme ile çıkıp bana güzel haberi veren adam bu değildi sanki. Yüzünde tam tersine kederli bir ifade vardı.
-Hocam ne bu suratınızın hali?
*Ne oldu Aryaya bir şey mi oldu?
°Hasta çok kan kaybetmiş ama biz elimizden geleni yaptık. Ameliyat sırasında tekrar kalbi durdu.
* KALBİ Mİ DURDU?ARYA ÖLDÜ MÜ?
* HEM TEKRAR NE DEMEK?
~Ambulanstayken de kalbi durmuştu.
-Eee doktor iyi mi Arya?
°Dediğim gibi çok kan kaybetmiş iki kez de kalbi durdu ama yaşıyor merak etmeyin. Arya gerçekten çok güçlü bir kız. Hayata tutunmayı başardı. Şimdi yoğun bakıma alacağız.
-Eee hocam iyiyse bu yüz ifadenizin sebebi ne?
°Yoğun bakıma alacağız ama ne zaman uyanır bunu bilemiyorum.
*O n-ne demek?
°Hatta uyanıp uyanmayacağı konusunda da garanti veremem. Bu önümüzdeki ay içinde uyanırsa şanslısınız. Çok uğraştık ama vücuduna giren kurşunların da birini çıkaramadık. Daha çok kan kaybetmesini göze alamazdık. Kurşun omur iliğe girdiği için de bir kaç sorun doğurabilir ama bunu Arya Hanım uyanmadan söylemem mümkün değil.
-A-arya ne zaman uyanacak bir tarih söyleyemez misiniz?
°Dediğim gibi böyle durumlarda uyanırsa kendinizi şanslı sayın. Açık söylemem gerekirse bir aya da uyanabilir bir yıla da. Siz umudunuzu kesmeyin ve bekleyin.
°Diğer hastanın durumuna gelirsek o Arya Hanımdan çok daha şanslı. Onu normal odaya aldık.
* Diğer hasta derken anlamadım.
Doktor elindeki dosyaya bakıp tekrar bize döndü.
°Can Yılmaz kurşun sağ göğsünden girmiş ama başarılı bir şekilde çıkardık sorun yok.
Ecem hızla bana döndüğünde yavaşça doktoru ve Ece ablayı gönderdim.
-Teşekkür ederim bizi yalnız bırakabilir misiniz bir süre?
~Tabiki oğlum konuşmak istersen sor gösterirler nerede olduğumu.
Onları gönderdikten sonra Ecem yine bana döndü.
-Bak Ece-
*Burada konuşmayacağız odana gidelim.
Odaya girip hızla kapıyı çarptı. Sakinleştirmek için kolunu tuttuğumda hızla kolunu çekip bağırdı.
-Ecem sakin ol.
*SAKİN FALAN OLAMAM SEN BENİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN? NE BU YAPTIKLARIN?
*ARYAYI VURDUN ÜSTÜNE ÜSTLÜK EN YAKIN ARKADAŞINI DA VURMUŞSUN.
*HADİ ÇOCUĞA ACIMADIN,SEN SEVDİĞİNİ SÖYLEDİĞİN KIZA ARYAYA NASIL KURŞUN SIKTIN?
- Y-yemin ederim bunu yapmak aklımda yoktu.
*NE VARDI ABİ AKLINDA ONU SÖYLE O ZAMAN.
-Arya bana çok karşı çıktı, beni kızdırdı o yüzden onu Can ile cezalandırmak istedim. Kendimce vicdan azabı çektirecektim. Bana karşı gelmeyecekti. Canı da o yüzden sol değil de sağ göğsünden vurdum. Amacım öldürmek değildi zaten.
Ecem ellerini saçlarına götürüp saçlarını çekiştirdi.
*Amacın öldürmek değildi öyle mi iyi iyi afferin sana tebrik ederim öldürmediğim için.
*Aryayı niye vurdun o zaman?
-O gerçekten bilerek olmadı ben Aryaya bir şey olmasını hiç ister miyim? Blöf yapıyordum Aryaya gitmemesi için hatta silahı da ona göre hazırlatmıştım. Daha doğrusu öyle biliyordum. Serhat hata yaptı. Ben silahın içinde kurşun olmadığını zannediyordum.
*Abi ALLAH AŞKINA kaç yıldır bu işin içindesin. Bilmiyor musun silahla oyun olmayacağını?
-Gerçekten o an onu düşünmedim.
*Düşünmedin tamam ama ya Arya uyanamazsa.
-O ne demek?
*Doktor uyanamayabilir de dedi. Uyanamazsa o zaman ne yapacağız.
-Tüm doktorlara tek tek gösteririz illa biri bir şey yapar öyle değil mi?
*Oğuz abi zaten çok iyi bir doktor o yüzden hastanemizde Emre o uyanmaz derse bir mucize olmadığı sürece uyanacağını sanmıyorum.
-Uyanmaz demedi ki.
*Uyanacağı kesin değil erkenden uyanırsa kendinizi şanslı sayın dedi.
-Arya, benim güzel kızım çok güçlü uyanır o . Biliyorum ben uyanacak .
*Umarım uyanır abi biz dua edelim.
Kafamı çevirip eceme baktım. Elini dizine vurup yan tarafa kaydı. Eğilip başımı dizine koydum.
*Arya uyanana kadar sana kötü davranmayacağım. Seni daha fazla üzgün görmek istemiyorum. Ama eğer sapasağlam uyanmazsa işte o zaman benden çekeceğin var.
-Biliyorum ne dersen haklısın.
10 GÜN SONRA...
Emrenin Anlatımıyla
Ecemle birlikte yine Aryayı ziyarete gelmiştik. Tam 10 gün olmuştu ama Arya hiç bir şekilde tepki vermemişti. Uyanmama olasılığı beni o kadar korkutuyordu ki. Öylece yatakta kıpırdamadan yatıyordu. Beni rahatlatan tek şey nefes aldıkça inip kalkan göğsüydü. Her gün yanına geliyor, onunla konuşuyor, özür diliyordum. Ama bir türlü uyanmıyordu. Korkuyla yavaşça elini elimin içine aldım. Bir süre sonra güzel yüzünü izlemeye daldım.
SELAAAMMM. SİZCE BÖLÜM NASILDI?
BÖLÜMLER BAYA GEÇ GELİYOR FARKINDAYIM AMA BEN UZUN ZAMANDIR ŞEHİR DIŞINDAYIM VE İNTERNET İŞİ SIKINTI OLUYOR. EN KISA ZAMANDA TELAFİ EDECEĞİM.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top