18.Seni İstemiyorum

Eveet benn geldim. Yeni bölümle karşınızdayım. Ben bölümü medyadaki şarkıyı dinleyerek yazdım. Dinlemenizi tavsiye ederim.

Önceki Bölümden Alıntı

Arya ile Arda'nın konuşması

Sen beni sevmedin.

"Nasıl sevmedim Aryam?"

"Seni çok seviyorum nasıl sevmemiş olabilirim?"

Nasıl öylemi?

Ben Yağız'ı sende duygularını karanlığa gömmüş olan Arya'yı sevdin.

Ben çocukluğumda, mutlu yıllarımda yan yana olduğum adamı sevdim. Seni değil.

Sen bana bir söz vermiştin.

Benden asla vazgeçmeyecektin.

Belki ben beni kardeşi olarak gören bir adamı severek aptallık ettim ama sen kardeşinden vazgeçtin be.

Beni sevmemen umrumda falan değildi. Kardeşin olarak görmüş olduğunu öğrenmem de umrumda değil. Ama ben öldüğünü sandığım halde 10 yıl daha seni severken sen nasıl bir yılda beni unuttun?

Hem Yağız benim gözümden düşecek bir damla yaşa dünyayı yakardı.

Senin yüzünden yıllarca her gece ağladım lan ben.

Sen Yağız değilsin.

Sen benim aşık olduğum adam hiç değilsin.

Hatırlıyor musun sırf beni itip düşürdüler diye 3 tane çocuğun arasına dalmıştın.

Hastanelik olmuştun.

Yanına gittiğimdeyse, "Seni üzene, gözünden tek damla yaş akıtana dünyayı dar ederim" demiştin.

Ne oldu o söz?

Beni üzene, gözümden tek damla yaş akıtana dünyayı dar edeceğini söyleyen Yağız Bey gözlerimden yüzlerce yaş akmasına sebep oldu.

Peki Yağız Bey beni yıllarca üzerken neden hiç vicdan azabı duymadı?

Başkasına gelince dünyayı dar ediyorsunda kendin yapınca neden hiç bir şey yapmıyorsun haa?

Söylesene niye susuyorsun?

Tabi iş sana gelince hiç bir sıkıntı yok.

"Arya bak b-"

Yok Arya falan.

Oğlum ben senin yüzünden intahara kalkıştım lan.

Kazağımı dirseğime kadar sıyırıp bileğimde ki bıçak yarası izini gösterdim. 2 yıl geçmesine rağmen izi geçmemişti. Büyük ihtimalde iz geçmeyecektir zaten.

Benim döktüğüm göz yaşlarının hesabını kim ödeyecek?

İntahar diyorum bak.

Çok kolay mutlu olan, her şeye gülen ben intahara kalkıştım.

Sevdiklerimi ne kadar üzdüm haberin var mı?

Sen beni hayatımı siktin Yağız Kaya. Yada adın her neyse.

Şimdiki Zaman

Belki biraz ağır konuşmuştum ama hak etmişti. Ama ben sırf öldü bildiğim ancak ölmeyip başka ülkede gününü gün eden bir adam için yıllarca ağlamıştım.

*Sırf belki yukarıdan beni izliyordur diye gökyüzünü sevmiştim.*

Bunlar unutulur şeyler değildi. O beni, kardeşim dediği kızı tek başına bırakıp gitmişti. Bunun affedilir bir yanı yoktu. Artık onu görmek istemiyordum.

"Bak Aryam yapma böyle."

(Büyük harfler ile yazdığım yerlerde konuşan kişi bağırıyor.)

NEYİ YAPMAYAYIM?

SÖYLESENE NE YAPMAYAYIM.

YAA SEN BENİM HAYATIMA SIÇTIN.

NE YAPAYIM?

HİÇ BİR ŞEY OLMAMIŞ GİBİ BOYNUNAMI ATLATAYIM?

NE BEKLİYORSUN SÖYLESENE?

"Bak Aryam beni b-"

YOK SEN FALAN BUNDAN SONRA.

SENİ DİNLEMEYECEĞİM

HATALI OLAN SENSİN.

SESİNİ KESİP SEN BENİ DİNLEYECEKSİN.

BİR DÜŞÜN BANA YAŞATTIKLARINI. AFFEDİLECEK YANI VAR MI?

"Aryam beni bir dinle."

YA DA DUR. ŞİMDİ DÜŞÜNMEYE BAŞLAMA. BEN GİTTİKTEN SONRA BANA YAŞATTIKLARINI DÜŞÜNECEK FAZLACA VAKTİN OLACAK.

"HİÇ BİR YERE GİTMENE İZİN VERMİYORUM."

SENDEN İZİN ALAN OLMADI ZATEN. GİDECEĞİM DİYORSAM GİDECEĞİM.

"GİTMİYORSUN DEDİYSEM GİTMİYORSUN."

BENDE DİYORUM Kİ SENDEN İZİN ALMIYORUM.

"ARYA BENİ DELİRTME"

DELİRİRSEN DELİR BE. BEN 10 YIL BOYUNCA HER GÜN DELİRDİM. BİRAZ DA SEN DELİR.

"Tamam bak sakin oluyorum."

"Lütfen gitme Aryam ."

BAK ARDA. BENİ AZ DA OLSA TANIYORSAN BEN SİNİRLİ OLDUĞUM ZAMAN YALNIZ KALMAM GEREKTİĞİNİ BİLİYORSUN.

"Ama Aryam ben senden uzak kalmak istemiyorum."

Ama ben senin yanında kalmak istemiyorum.

"Tamam o zaman anlaşma yapalım."

Kendi çıkarların üstünde olursa kabul etmem ona göre.

"Seni üzmeyeceğim. Seni mutlu edeceğim söz veriyorum. Belki bir kaç kere aileni görmene izin verebilirim.Şimdi dersin ki senden kaçar giderim ailemin yanına ama sende biliyorsun ki Emre seni bulur."

Ya ben senin yüzünü görmek istemiyorum Arda. Neden anlamıyorsun?

" Bak Aryam bence fazla zorlama. "

Tamam. Kahretsin tamam. Kabul ediyorum. Ama beni zorlamayacaksın.

" Söz veriyorum."

Kollarını açıp üstüme gelmesiyle geriledim. Beni zorlamayacağına söz vermişti.

Zorlamayacaktın Arda. Söz verdin.

"Ben zorlamayacağım diye söz verdim. Sana yaklaşmayacağım demedim ki."

Ben sana güvenen beynimi sikeyim Arda. Ne diye güveniyorum ki ben sana?

"Şişşşt güzelim sevdiğine küfür edilmez."

Bu iş bir bitsin, ben sizden kurtulayım o zaman göstereceğim sana merak etme.

"Hıhı güzelim kesin gösterirsin."

Ben seni varya s-

"Şişt güzelim. Tamam sinirlenme. Hadi gel. Ne istiyorsan söyle onu yapalım."

Ne istersem yapacak mısın?

"Evet yapacağım. Söz veriyorum bak."

Senin sözüne güven olmaz ama neyse.

"Aryam hadi canım ne istiyorsan söyle. "

İstediğimi yapacaksın ama değil mi?

"Yapacağım. Söyle hadi."

Şey ben telefonumu istiyorum.

"NE YAPACAKSIN TELEFONUNU?"

BANA BAĞIRMA ARDA.

"Tamam bağırmıyorum. Özür dilerim."

"Sakince soruyorum.Ne yapacaksın telefonunu?"

Ben , şimdiye kadar hiç ailemden ayrılmayan ben. Sizin yüzünüzden tam 2 haftadır ailemden hiç bir haber alamıyorum. Ne yapıyorlar bilmiyorum. Özledim işte anlasana.

Fotoğraflarına bakacağım. Kendi telefonum olmasada olur sadece fotoğraflarını görmem yeter. Eminim ki bana fotoğraflarını bulabilirsin. Lütfen Arda çok özledim.

"Tamam güzelim. Sen üzülme. Vakti gelince ailemizin karşısına beraber çıkacağız."

Eee yani gösterecek misin fotoğraflarını?

Bana doğru dönüp kafasını hayır anlamında salladı.

Neden hayırdı?

Alt tarafı fotoğraflarını görmek istemiştim. Yanlarına götürmesini istediğimi söylememiştim ki.

Lütfen Arda ne olur göstersen. Yanlarına gidemiyorum ki zaten. Lütfen bir kerecik göreyim.

Az önceki gibi kafasını sağa sola salladı ve yanımdan kalkıp yukarı kata çıktı.

Arkasında bağırdım.

Kafan kopsun gerizekalı. Sanki yanlış bir şey istedim. Siktir git öküz. Gelme bir daha yanıma. Deliricem ya.

5 dakika sonra Arda elinde telefonumu sallayarak aşşağı indi.

Salaktım gerçekten salaktım.
İnşallah beni duymamıştır.

Yanıma doğru gelip oturdu. Kaşlarını çattığı yüzünü bana doğru çevirdi.

"Sen bana az önce ne dedin?"

Ne zaman?

"Ben yukarı çıkarken bir şey dedin."

Hayır hiç bir şey demedim sana öyle gelmiş olmalı.

"Emin misin Arya?"

Eminim tabi.

Gözlerini ellerime dikti. Ellerimde bir şey mi vardı?
Bende ellerime baktığımda sağ elimin işaret parmağıyla baş parmağıma dokunuyordum.

Kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Kaşları daha da çatılmıştı.

"Yalan söylüyorsun Aryam."

Hassiktir.

Anlamıştı.

O Yağız'dı tabiki anlayacaktı.

Yalan söylediğimde sağ elimin işaret parmağıyla baş parmağıma baskı uyguluyordum. Bu çocukluktan kalan bir şeydi. Zaten Yağız keşfetmişti. Hangi aklımla anlamayacağını düşünmüştüm ki.

Yoo yalan falan söylemiyorum. Nereden çıkarıyorsun yalan söylediğimi?

"Aryam seni senden daha çok tanıyorum. Hem duydum."

Neyi duydun?

Belki bilmiyormuş gibi davranırsam bir şey demezdi. Olabilirdi yani.

"Bana siktir git öküz dedin."

Nee ben mi?

"Evet Arya sen."

Aaaa ben der miyim hiç öyle şey.

"Dedin Aryacım duydum."

Off tamam dedim.

"Öyle dediğin için vermiyorum telefonunu."

Neee.

"Evet yok sana telefon falan."

Arda gerçekten özür dilerim. Bir an ağzımdan kaçtı.Verir misin lütfen?

"Özrünüz kabul edilmedi hanımefendi. Hayır vermiyorum."

Yaa Arda lütfen. Sadece fotoğraflara bakacağım. Hem sende benimle bakarsın. Hatta telefonum senin elinde durur.

" Zorlama. Öyle dediğin için vermeyeceğim."

Benim o fotoğraflara bakmam lazımdı. Sevdiklerimi gerçekten çok özlemiştim.

Bir dakika Arda beni sevmiyor muydu? Yani belki onu şaşırtırsam alabilirdim. Evet yapacağım kötüydü ama onunkide kötüydü. Telefon benimdi bu yüzden vermesi gerekiyordu.

Yavaşça ona yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdu.


Duyduğum sesle bakışlarımı Arda'ya çevirmiştim. Fotoğraf çekmişti. Ben onu öperken fotoğraf çekmişti.

Ardaaa silermisin şunu?

"Tabiki."

"Hayır"

Ya Arda lütfen siler misin şunu?

"Hayır diyorum Arya. Silmeyeceğim hatıra kalacak o."

Off yaa.

Oflayıp kollarımı göğsümde birleştirdim. Bana doğru bakmasıyla ona sırtımı döndüm.

Banane o da fotoğrafımızı çekmeseydi. Haketti.

"Şişşt fıstık."

"Sana diyorum güzellik."

Yok sana güzellik falan.

"Güzelim sen bana kızdın mı?"

Kızdım tabi.

"Neden?"

O fotoğrafı kimsenin görmesini istemiyorum çünkü.

"Neden beni öptüğün için mi?"

Ben seni öpmedim bir kere saçma sapan konuşma?

"Öptün. "

Öpmedim.

"Öptün."

Öp-me-dim.

"Öptün."

Öpmedim.

"Öpmedin."

Öptüm bir kere tamam mı?

"Hahaha bak kendin itiraf ettin."

Ne. Ben öyle demek istemedim.

"Ama dedin."

Öff tamam be öptüm işte.

Ama isteğimle öpmedim. Bir amacım var da öptüm. Salak mıyım ben durup dururken öpeceğim?

Ağzıma sıçam ben. Yanlışlıkla ağzımdan kaçırmıştım. Ne kadar salaktım.

Tek kaşını kaldırdı. Duymuştu tabi.
Beni kendine çekip kollarımdan tuttu.

Bırakır mısın kolumu?

"Hayır."

Arda bırak.

Kolumu elinden kurtarmak için çekmemle kollarımdaki ellerini sıkılaştırdı.

Arda b-bırakır mısın l-lütfen?

"Sakin ol güzelim korkmanı gerektirecek hiç bir şey yok."

Kork-

"Evet korkuyorsun. Nereden mi biliyorum. Çünkü kekeliyorsun."

Off tamam biliyorsun işte. K-korktum.

"Bence de korkmalısın."

Manyak mısın Arda sen? Az önce "korkmanı gerektirecek hiç bir şey yok" dedin.

"O az önceydi şimdi kork benden. "

İki kolumu da sıkmasıyla aniden inledim. Acıtmıştı. Amacı neydi anlayamıyordum.

N-niye korkmam gerekiyor?

Yani ne yapacaksın?

"Önce benim sorularımı cevaplayacaksın."

"Neden öptün beni?"

İç-içimden geldi.

"İçinden geldi ha?"

Evet içimden geldi.

"Ama ben bir amacım var da öptüm dediğini duydum."

Duydun mu?

"Evet duydum."

Off tamam ya.
Evet bir amacım vardı.

"Amacını duyalım. "

Şeyy.

"Ney?"

Söylemesem.

"Neden."

Kızarsın çünkü.

"Söyle sen ona ben karar vereyim."

Şeyy. Bak gerçekten özür dilerim. Ben sevdiklerimi gerçekten çok özledim. Bir an seni şaşırtabilirsem telefonumu verebileceğini düşünmüştüm. Seni kandırıyor gibi olacaktım ama gerçekten üzgünüm.

Kollarımdaki ellerinden birini çekmesiyle kolumu hızla kendime çektim. Yaptığım şeyi görmüş olmalı ki tek eliyle az önce kendime çektiğim kolumu da kavradı. Ne yapmaya çalışıyordu anlayamıyordum.

Bir kaç saniye kolumu kavrayan elinden kurtulmaya çalışan bana baktıktan sonra sehpadan telefonumu aldı.

"Bunu mu istiyorsun?"

Evet Arda lütfen verir misin?

"Tamam al."

Telefona uzanmamla telefonumu çekti. Vermeyecekse neden oyun yapıyordu? Çok mu komikti yaptığı?

"Telefonunu vereceğim. Hatta bir süre almayacağım"

Tamam hadi ver artık lütfen.

"Ama önce anlaşacağız."

Sen beni bıraksanda ne anlaşacaksak o zaman mı anlaşsak.

"Hayır böyle iyi."

Off Arda tamam söyle ne istiyorsan.

"Vereceğim telefonunu."

Eeee.

"Ama 1 şartım var."

Tamam Arda söyle.

"Tam üç defa bir şey yapacağım ve sen asla engel olmayacaksın."

Şey derken neden bahsediyorsun?

"Sadece üç defa istediğim bir şeyi yapacağım. Ama istediğimin ne olduğu hakkında şu an bilgi veremem. "

Hayır ya kabul etmiyorum. Bilmediğim şeye izin veremem. Kötü bir şey yaparsın sen.

" O zaman asla sana fotoğraflarını göstermem."

Ya ama lütfen Arda. Bak gerçekten çok özledim.

"Şartımı kabul edersen veririm fotoğrafları. "

Ya ama sen kötü bir şey yaparsın.

"Aryam insan sevdiğinin canını yakmaz merak etme. Hem ben zaten sana istediğimi yapabilirim. Ama bak seninde karlı çıkmanı sağlıyorum."

Bak Arda kötü bir şey yapmayacaksın söz ver.

"Kötü bir şey derken ima etmeye çalıştığın ne Arya?"

Saf olmadığını biliyorum.Ne demek istediğimi gayet iyi anlıyorsun.

"Hayır anlamadım."

"Anlatsana biraz."

Ardaa

Sinirlendirme beni ne demek istediğimi gayet iyi anlıyorsun.

Gür bir kahkaha attı biliyordum beni sinirlendirmek hoşuna gidiyordu. Yavaşça bana doğru eğildi.

"Teklifimi kabul ettiğini varsayıyorum."

"Tamam kabul ediyorum. Ama eğer yanlış bir şey yaparsan anlaşma falan demem döverim Arda haberin olsun."


Nazikçe belimden tutup kendine doğru çekti. Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım. Kendim de biliyordum ki onu affedecektim. O öldüğünü düşündüğüm halde sevmekten asla vazgeçmediğim,her zaman sevdiğim kişiydi. Ama onun yokluğunda çok acı çekmiştim ve onu ne kadar sevsem de bana yaşattıklarının en azından bir kısmını onunda yaşamasını istiyordum. Onu sevsem de benim canımın yandığı gibi onunda canı yanacaktı. Ama ben gaddar biri değildim. Birazcık üzüldüğünü gördüğümde zaten kıyamıyacaktım.


Ben düşüncelere dalmışken yavaşça çenemin altından tutup başımı kaldırdı.


"Anlaşmamızın bana düşen kısmını yerine getirme zamanım gelmedi mi sence?"

Gözlerinin içine baktım.

Geldi galiba.

Belime sarılı kolunu çekmeden oturduğumuz koltuğun önündeki sehpaya uzanıp üzerindeki telefonumu eline aldı.

Açılma tuşuna basıp birkaç saniye bekledi. Telefonumun ekranı aydınlandığında kilit ekranındaki fotoğrafı gördüm.

Benim ortada Senanın ve Canın iki yanıma geçmiş kollarını benim belime sarmış , üçümüzünde mutlulukla gülümsediğimiz fotoğraf.

Emreyle tanışmadan 2 gün önce sanki her şey mükemmelmiş gibi gülümsediğimiz o güzel fotoğraf.

Sanki onları hissedebilir mişim gibi yavaşsa telefonumun ekranına dokundum.

Parmaklarımı yavaşça hareket ettirip sanki dokunsam baktığım fotoğraf silinip gidebilirmiş tedirginliğiyle Senamın , kardeşimin yüzünde gezdirdim parmaklarımı.


Her zaman ki gibi gözlerinin içi gülerek gülümsüyordu.


Bir kaç yaş telefonumun ekranını es geçerek dizlerime düştü.

ÖZLÜYORDUM...


Senanın fotoğraftaki yüzünde gezinen parmaklarımı çektim.


Canın , bana herkesten daha çok değer verdiğini bildiğim dostumun yüzüne kaydırdım.


Yavaşça parmaklarımı onunda yüzünde gezdirdim.


Canda gözlerinin içi gülerek gülümsüyordu.


Ama Canın Senadan farkı dokunmadan duramadığım , onlarca kez çıkmasına sebep olduğum harika gamzeleriydi.


Bir kaç damla gözyaşı daha dizlerime düştü.


ÇOK AMA ÇOK ÖZLÜYORDUM...


Ben dalgın bir şekilde kardeşlerimin fotoğrafına bakarken Arda yavaşça uzanıp göz yaşlarımı sildi. Yüzümü avuçlarının içine aldı.Yavaşça gözlerime baktı. Koyu kahve gözlerim yeşil gözlerine değdiğinde gözlerindeki üzüntüyü görebiliyordum.


Kocaman bir aslan küçük bir ceylana aşık olmuştu. Küçük ceylanı ailesinden koparıp kendi yaşadığı yere getirmişti. Küçük ceylan ailesini bir daha görememekten korkuyordu. Küçük ceylan ailesinden uzakta olduğu her gün dahada üzülüyordu. Aslan aşık olduğu ceylanı üzgün diye üzülüyordu ama sevdiğini ailesine verirse bir daha göremeyeceğini bildiği için ceylanını mutlu da edemiyordu.


Bizim olayımız tam olarak buydu. Ben ona tutsak bir ceylan o ise karşımdaki kocaman aslandı.


Benden biraz uzaklaştı.


"Ben anlaşmanın bana düşen kısmını yerine getirdim ve getirmeye devam edeceğim. Merak etme telefonunu senden almıcam. Belki ailemizi de görebiliriz. Ama ben kendi üstüme düşeni yaptığıma göre seninde yapman gerekiyor."

Ne yapmamı istiyorsun, yada ne yapacaksın

Beni belimden tutup yakınına çekti.

Ardaya güvenmiyor değildim evet ama yinede tedirgindim.

"Öpebilir miyim bir kere"

Gözlerime bakarak sormuştu bu soruyu . Yavaşça gözlerimi kaçırdım.

"Arya bak ben neredeyse beş yıldır seni seviyorum. Hemde hiçbir karşılık almadan sevdim. Farkettiğin gibi sana zorla da bir şey yaptırmadım. İzin almadan da yapabilirim her istediğimi ama ben senden izin istiyorum."


T-tamam

"Korkuyorsan izin vermek zorunda değilsin"

Biz bir anlaşma yapmıştık. İstediği şeyi yapmam gerekiyordu. Korkayım yada korkmayayım yapmak istediği şeylere izin verecektim.

Hayır yapabilirsin istediğini

Gözlerimi kapattım. Korkuyordum. Öpmesinden veya yapacaklarından değil. Ona karşı yumuşamaktan korkuyordum.


Yavaşça yaklaşıp yüzümü ellerinin arasına aldı.

Sıcak dudakları yanağıma değdiğinde irkildim.

İrkildiğimi fark edince geri çekildi.

Hissedeceğimi düşündüğüm hiçbir duyguyu hissetmemiştim.İğrenme , heyecan, korku ...

Hiçbirini hissetmemiştim.

Sadece mutluydum.Bu daha önce hissettiğim mutluluktan çok farklıydı.

Özlediğim şeye kavuşmanın verdiği mutluluktu bu.

Benden biraz uzaklaştı. Yüzü gülüyordu.

"Karşı çıkmadığın için teşekkür ederim Aryam"

Merak etme karşı çıkmayacağım.


Yavaşça esnedim uykum gelmişti.

"Uykun gelmiş güzelim.Hadi kalk beraber yatalım."

Beraber yatma isteğini 2. isteğin olarak sayarım Arda haberin olsun.

Kafasını onaylar biçimde salladı. Bu kabul ettiğinin işaretiydi.

Belimden tutup kaldığımız odaya doğru yönlendirdi.Yatağın üstündeki örtüyü kaldırıp beni yanına çekti.Birbirimize bakıp yavaşça kıkırdadık.Bir kaç saat önce bağırışıp çağırışırken şimdi beraber yatıyorduk.Kolunu yavaşça belime dolayıp beni kendine doğru çekti. Gerçekten yorulmuştum. Kendimi uykunun derinliklerine bıraktım.


AŞKLARIM , BEBEKLERİM , CANLARIM BİLİYORUM Kİ ÇOK UZUN SÜREDİR YOKUM. HEPİNİZİ ÇOK ÖZLEDİM. 2200 KELİMELİK UZUN BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM. BUNDAN SONRA BURALARDAYIM. MERAK ETMEYİN UZUN SÜRE BURADA OLACAĞIM.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top