17.Ölmemiş
Geçmişten alıntı.
Arda ben birini seviyorum. Hemde çok uzun zamandır. Sekiz senedir. Çok küçükken onu sevmeye başladım. Gülümsediğinde içimde bir şeylerin hareketlendiğini hissettiğim gün farketmiştim. Başlarda çocukça bir duygu sanmıştım. Ama fark ettimki değilmiş. Gülümsediğinde ortaya çıkan gamzesinde hayat bulmuştum ben. Çok sevdim. Hemde her şeyden çok. Ama ben onu çok erken kaybettim. Yağız'ımı çok çabuk kaybettim. Yeşil gözlerinden huzur akardı onun. Ben çok kısa bir süre bakabildim o huzur akan gözlerine. 8 yaşımda kaybettim ben onu. Bugün onu kaybedişimin 11.yılı
Her 28 Şubatta ki gibi bugünde nefes aldığıma pişmanım. Keşke onu son bir kez görebilseydim.
"Güzelim bir şey diyeceğim ama sakin ol."
Dinliyorum.
"Yağız Kaya yani onlarca yıl acısını çektiğin kişi benim."
Şimdiki zaman
Duyduğum sözlerle kafamı kaldırdım.
Ne demişti o?
Ben Yağız'ım mı demişti?
Hayır benim Yağız'ım öldü.
Üzüldüğümü bilmesinler diye 12 yaşımdan beri ailemden gizli mezarına gidip ağladım ben.
Öldü o.
Mezarına çiçek ektim ben onun.
Yaşıyor olamazdı.
Yaşasaydı benim 11 yıl boyunca neredeyse her gece ağlayıp, ALLAH'A onu son kez görmek için ettiğim dualara son verirdi.
Gelir sarılırdı boynuma.
O benim üzülmeme dayanamazdı.
Ha-hayır sen o değilsin. Mezarına gittim ben onun 1 ay önce.
"Evet benim güzelim. Artık üzülmene gerek kalmadı."
Kanıtla. Bana Yağız'ım olduğunu kanıtla hadi.
"Karanlıktan korkarsın, köpekleri kedilerden daha çok seversin, utanınca saçının bir tutamını sağ kulağının arkasına atarsın, herkesle kolay anlaşırsın yeterli mi?"
Bunları beni az da olsa tanıyan herkes bile bilir Yağız'ım için özel bir şey değil bu.
"Tamam o zaman. Bizim evin orada düşüp sağ kolunu kırdığın için sırtıma almaya çalışırken beraber düşüp sol kolunu da kırmıştık. Hatırlıyor musun? "
Yavaş yavaş her şey netleşiyordu ama ben kabul etmek istemiyordum. Yağız beni üzmezdi.
Bu da Yağız'ıma özel bir şey değil. Bizim mahallede yaşayan her hangi biriysen bunu bilebilirsin.
" Tamam buldum. "
Üstüme doğru yaklaşıp kolumdan tuttu.
Ne yapmaya çalışıyordu?
Kolumdaki elini belime dolayıp öteki eliyle kazağı mı üstümden çıkarmaya yeltendi.
Hızla eline vurdum.
Arda ne yaptığının farkında mısın?
Bir kaç saniye gözlerime baktı.
"Özür dilerim güzelim. Bir an kendimi kaptırdım."
Neye anlamadım.
"Omzundaki dövme."
Sen nerden biliyorsun omzumdaki dövmeyi?
"Hatırlıyor musun Arya seninle bir söz vermiştik. 18 yaşımıza girdiğimizde kolumuza beraber seçtiğimiz dövmeyi yaptıracaktık. Sen hayatında en sevdiğin şey üzerine yemin etmiştin. Ama ne kadar sormama rağmen hayatında en sevdiğin şeyin ne olduğunu söylememiştin. 17 Temmuz'da 19 yaşına gireceksin. Geçen sene 18.yaş gününün gece yarısı yaptırdın o dövmeyi.
Haklıydı. Yaptırmıştım. Dedikleri tamamen doğruydu ama bilmediği bir şey vardı. Ben ona söylememiştim ama hayatımda en çok sevdiğim insan oydu. Aramız açılmasın diye söylememiştim.
Sen yaptırdın mı?
Yavaş adımlarla yanıma geldi. Üstümdeki kazağın kolunu dirseğime kadar sıyırıp gördüğü dövmemle yüzünde bir gülümseme oluştu.
Kendi kolunu da açıp beni yanına çekti.
Gözümden bir kaç damla yaş düşmüştü. Yaptırmıştı. Tutmuştu sözümüzü. Unutmamıştı beni. Benim sevgim karşılık bulmuş olabilirdi. Beni sevmese sözümüzü tutar mıydı?
Kollarımı açtım ve ona sarıldım.
Benim özlemim son mu bulmuştu?
Kafamı göğsüne gömdüm.
Peki çocukken neden itiraf etmedin beni sevdiğini. Bana sen benim kardeşimsin derken hiç mi üzülmedim?
"Bak güzelim. Biz çocukluğumuzu beraber geçirdik. Sen doğduğunda yani ben daha küçük bir çocukken ilk ben görmüştüm seni. Çok güzel bir bebektin. O gün garip hissetmiştim. Yıllar geçtikçe seni kız kardeşim kadar sevdiğimi farkettim. Ama sana hiç aşık gözüyle bakmadım. Sen benim kız kardeşimdin. Hani abiler küçük kardeşlerini hep korurya öyleydi sana karşı olan sevgim. Sonra biz biraz büyüdük. Sen 8 ben 12 yaşıma girmiştim. Tarih 27 Şubat 2002 babamla annemi konuşurken görmüştüm. Babam gitmemiz gerektiğini söylediğinde kalbimde bir acı hissetmiştim. Hangi abi küçük kardeşini bırakabilirdiki. İlk başta sert tepki verdim. Bağırdım çağırdım. "Gidemeyiz ben kardeşimi nasıl bırakacağım "diye olay çıkardım. Babam hiç iyi işlerle uğraşmıyordu o zamanlar. Şu an da öyle pek bir şey değişmedi aslında. Bir süre sonra kabul ettim. Kardeşim dediğim kız için ailemin canının yanmasına izin veremezdim o zaman. Ertesi gün 28 Şubatta son kez buluştum seninle. Dövmelerimizi yaptıracağımıza söz verdiğimiz gün. Son görüşümdü o zaman seni. Herkese şehir dışında bir akrabamızın yanına gideceğimizi söylemiştik. Akşam saatlerinde ölüm haberimizi aldınız zaten. Babam çok güçlü biriydi. Yeni kimlikler ve mezarlar hiç zor olmamıştı. Senin duyduklarına dayanamayıp bayıldığını öğrendiğimde çoktan İngiltere uçağına binmiştik bile. Babam ve annem içinde zordu. Baban ve annenle kardeşten yakındılar. Zor olmuştu ama gitmemiz gerekiyordu. Bir yıl sonra senin Can'la abi kardeş gibi olduğunu öğrendim. Çektiğim acı bu sayede son bulmuştu. Senin Can'la çok mutlu olduğunu öğrenmiştim. Benim yerim dolmuştu. Seni sürekli koruyacak biri vardı artık. Yıllar akıp giderken ben 17 yaşına gelmiştim. Artık seni unutmuştum açıkçası. Nasıl unuttum bilmiyorum ama kardeşimi unutmuştum. Tehlike geçmişti. 18
yaşında tekrar Türkiye'ye dönmüştük. Evimi, çocukluğumun geçtiği yeri özlemiştim. O gün bizim mahalleye geldim. Çocukken sürekli oyunlar oynadığımız parkta seni bir çocuğu salıncakta sallarken görmüştüm. Küçük çocuk kahkaha attıkça gülümsemen büyüyordu. Ben o gün çocukluk arkadaşım olduğunu bilmeden aşık olmuştum sana. Bu güne kadar da bilmiyordum. Bugün benden ve başıma geldiğini sandığını düşündüğün olayları anlattıktan sonra farkettim. Ben 18 yaşında, sen 14 yaşındayken sana aşık olmuştum. 4 yıl oldu işte 5 Haziran tarihinde sana aşık oluşumun 5. yılı olacak."
O beni sevmemişti. Beni kardeşi olarak görmüştü.
İnsan kardeşim dediği insana kendi ölüm acısını yaşattırır mıydı?
Her ALLAH'IN günü ölüm acısıyla yanıp kül olmasına müsaade eder miydi?
Peki kardeşini bu kadar çabuk unutur muydu?
Ben onu 6 yaşında sevmeye başlamış, 8 yaşındayken öldüğünü öğrenmeme rağmen 10 yıl daha sevmiştim.
Ben aşık olduğum insan öldüğü halde 10 yıl daha aynı duyguları beslemiştim.
Ben 10 yıl ölü bir adamı sevmiştim yaa.
O beni sevmemişti ki.
Beline doladığım kollarımı çekip onu hızla göğsünden ittim.
Sen beni sevmedin.
"Nasıl sevmedim Aryam?"
"Seni çok seviyorum nasıl sevmemiş olabilirim?"
Nasıl öylemi?
Ben Yağız'ı sende duygularını karanlığa gömmüş olan Arya'yı sevdin.
Ben çocukluğumda, mutlu yıllarımda yan yana olduğum adamı sevdim. Seni değil.
Sen bana bir söz vermiştin.
Benden asla vazgeçmeyecektin.
Belki ben beni kardeşi olarak gören bir adamı severek aptallık ettim ama sen kardeşinden vazgeçtin be.
Beni sevmemen umrumda falan değildi. Kardeşin olarak görmüş olduğunu öğrenmem de umrumda değil. Ama ben öldüğünü sandığım halde 10 yıl daha seni severken sen nasıl bir yılda beni unuttun?
Hem Yağız benim gözümden düşecek bir damla yaşa dünyayı yakardı.
Senin yüzünden yıllarca her gece ağladım lan ben.
Sen Yağız değilsin.
Sen benim aşık olduğum adam hiç değilsin.
Hatırlıyor musun sırf beni itip düşürdüler diye 3 tane çocuğun arasına dalmıştın.
Hastanelik olmuştun.
Yanına gittiğimdeyse, "Seni üzene, gözünden tek damla yaş akıtana dünyayı dar ederim" demiştin.
Ne oldu o söz?
Beni üzene, gözümden tek damla yaş akıtana dünyayı dar edeceğini söyleyen Yağız Bey gözlerimden yüzlerce yaş akmasına sebep oldu.
Peki Yağız Bey beni yıllarca üzerken neden hiç vicdan azabı duymadı?
Başkasına gelince dünyayı dar ediyorsunda kendin yapınca neden hiç bir şey yapmıyorsun haa?
Söylesene niye susuyorsun?
Tabi iş sana gelince hiç bir sıkıntı yok.
"Arya bak b-"
Yok Arya falan.
Oğlum ben senin yüzünden intahara kalkıştım lan.
Kazağımı dirseğime kadar sıyırıp bileğimde ki kesik izini gösterdim. 2 yıl geçmesine rağmen izi geçmedi. Büyük ihtimalde iz geçmeyecektir zaten.
Benim döktüğüm göz yaşlarının hesabını kim ödeyecek?
İntahar diyorum bak.
Çok kolay mutlu olan, her şeye gülen ben intahara kalkıştım.
Sevdiklerimi ne kadar üzdüm haberin var mı?
Sen beni hayatımı siktin Yağız Kaya. Yada adın her neyse.
Evettt ben geldim kuzular.
Biliyorum biraz beklettim.
1170 kelimelik bir bölümdü.
Sizce bölüm nasıldı?
Sizce Arya bu kadar tepki göstermekte haklı mı?
Arda'yı affetmeli mi?
Lütfen hayalet okuyucu olmayın emeğie saygı duyup yıldıza dokunu verin kuzularım.
Hepinizi çok öpüyorum. Muahh😘😍
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top