Emre karşımdaydı beni kolumdan tutup sürükledi kapkaranlık depo gibi bir yere soktu. Ben "Nerdesin Emre" diye bağırırken birden her yer aydınlandı. Emre elinde silahla Can'ın arkasında bekliyordu. "Ben sana yanlış bir hareket yapmayacaksın demiştim ama sen beni dinlemedin benden kaçıp o adamın yanına gittin bunu kardeşim dediğin adamın canıyla ödeyeceksin" dediğinde Can'ın gözlerinde şimdiye kadar hiç görmediğim bir şeyler vardı. NEFRET. Can, kardeşim dediğim adam bana nefretle bakıyordu. Gözlerindeki nefreti görünce bir hıçkırık kaçtı boğazımdan ve sonra gözlerimden onlarca yaş döküldü. Emre öfkeyle parlayan gözlerini bana dikti ve hiç tereddüt etmeden tetiği çekti.

Arya'dan

Duyduğum silah sesiyle yattığım yerden sıçrayarak uyandım. Gördüğüm berbat kabusun etkisinden olmalı ki düzgün nefes alamıyordum. Hızla yattığım yerden kalkıp koşarak odanın kapısına gittim. Sanki biri tüm gücüyle boğazımı sıkıyor gibi hissediyordum, nefes alamıyordum. Kapının yanına çöküp kapıya vurmaya başladım. Odaya Emre'nin evinde gördüğüm yeşil gözlü adam girdi. (Arda'nın gerçek adı Aidan Alexander göz rengi mavi ile yeşil arası bir renk. Ama bana mavi gibi geldi. Maviye de yeşile de benziyor. Alttaki fotoğrafta mavi ama başka fotoğraflarında yeşil gibi bilemiyorum.)

(Dikkatli bakın. Her neyse hikayeye dönelim)

Mavi gözlü adam hızla yanıma geldi. Bir kaç saniye üstümde ne zaman giydiğimi hatırlamadığım sweetin yakasını çekiştiren elime baktıktan sonra koşarak yattığım yatağın yanındaki çekmecenin içinden bir şey alıp bana doğru geldi. Üstüme doğru gelmesiyle yerde kollarımla geriledim. Ondan uzaklaştığımı görünce biraz daha gerilememe izin vermeden yanıma geldi ve elindeki astım ilacını gösterdi.

(Bilmeyen olursa diye atayım dedim ben bundan kullanıyorum. İlacı bu)

Kendimi bıraktım ve ilacı sıkmasın izin verdim. İlacı sıktıktan bir kaç dakika sonra gelen rahatlama hissiyle sweetimin boğaz kısmındaki elimi çektim. Yaslandığım duvardan kayıp duvarın dibine çöktüm. Gözlerimi kapattım ve sıkıntım olduğu her zaman beni mutlu eden şeyi düşünmeye başladım. YAĞIZ'IMIN 10 YIL ÖNCE BEN 8 YAŞINDA KÜÇÜK BİR ÇOCUKKEN "SENİ ASLA YALNIZ BAŞINA BIRAKMAYACAĞIM SÖZ VERİYORUM" DEYİŞİ BEYNİMDE YANKILANMIŞTI. YAĞIZ'IM , ÇEVREMDEKİLERE YAŞATTIĞIM DUYGULAR YÜZÜNDEN YÜZLERCE PARÇAYA BÖLÜNEN KALBİMİN SAHİBİ ÖMRÜ BOYUNCA TUTACAĞINI SÖYLEYEREK VERDİĞİ SÖZÜNÜ SADECE 7 AY 28 GÜN 14 SAAT KADAR TUTABİLMİŞTİ. BEN HAYATIMA BAŞLAYALI 2.793 GÜN 14 SAAT SONRA SEVDİĞİM ÇOCUĞU KARA TOPRAĞA VERMİŞTİM. BUNLARI DÜŞÜNÜRKEN BİRDEN SENDEN ASLA AYRILMAYACAĞIM DEDİKTEN 7 SAAT SONRA AİLESİYLE ÇIKTIĞI YOLCULUKTAN HIZLICA DÖNMESİ İÇİN DUALAR EDERKEN ANSIZIN KAZA GEÇİRİP ÖLDÜĞÜ (BU SATIRLARI OKURKEN KENDİM YAZMAMA RAĞMEN AĞLADIM BİLDİĞİN YA .OFF ÇOK DUYGULANDIM) aklıma gelince gözlerimi daha sıkı kapattım. Bunları düşünmeye devam edersem karşımdaki hiç tanımadığım adamın gözleri önünde hıçkıra hıçkıra ağlayacaktım. Mavilinin (Adını söyleyene kadar böyle hitap ediyoruz Ardaya) karşısında kötü duruma düşmek istemediğim için hızla ne zaman aktığını anlayamadığım 2 damla gözyaşımı sildim ve gözlerimi açtım. Yaptıklarımı izleyen mavili yanıma oturdu ve parmağını boynuma uzattı , parmağının boynumda bir yere değmesiyle küçük bir inleme sesi kaçtı dudaklarımdan. Çıkardığım sesle hızla benden tarafa dönüp "acıdı mı özür dilerim isteyerek olmadı" dedi. Galiba nefes alamadığım için elimi boğazıma getirdiğimde çok fazla baskı uygulamıştım. "Off ne yaptın gerizekalı Arya kesin morarttın boynunu" diyen çirkef iç sesime "ilk defa haklısın iç ses" deyip elimi boynuma götürdüm. Çok hafif bir baskı uygulamamla büyük bir inilti firar oldu dudaklarımdan. İnleme mi duyan mavilinin gözleri bana döndü. Ellerini bana doğru uzattı. Gerilemek için hamle yapmıştım ki belimden tutup beni ayağa kaldırdı. Kollarının arasından çıkmak için uğraşmama rağmen beni odadaki boy aynasının karşısına geçirdi. İyi be bir şey yapmicakmış. Aynanın karşısına geçince mosmor bir halkayla çevrelenmiş boynumu gördüm. Aynada gözlerimizin kesişmesiyle elini kaldırdı ve mosmor bir halkayla çevrelenmiş boynumda ellerini gezdirdi. Bir kaç dakika ayna karşısında bekledikten sonra "Ne oldu? Yani niye durup dururken kriz geçirdin" dedi. Geçirdiğim krizin sebebi gördüğüm kabustu. Gördüğüm kabus aklıma gelince hızla kollarının arasından çıkıp ona doğru döndüm. Şaşkın bakışlarını yüzüme sabitledi. Emre beni eğer ondan gidersem Can'ın hayatıyla tehtit etmişti ve ben şu an büyük ihtimalle Emre'den çok uzaktaydım.

Aralarındaki konuşma
(+Arya -Arda )

+ Senin yüzünden kriz geçirdim. Ama eğer onun kılına zarar gelirse yemin ederim seni yaşatmam.

- Benim yüzümden olan ne ben hiç bir şey yapmadım

+Emre eğer ben ondan kaçarsam Can'a zarar verecekti. Bir tek kardeşimin ve sevdiklerimin canı yanmasın diye durdum ben onun yanında. Eminim ki şu an Emre'den kilometrelerce uzaktayım. Kardeşime senin yüzünden bir zarar gelirse yaşatmam seni.

- Anladım sen ona kızdın. Her zaman kendinden çok başkalarını düşünüyorsun vazgeç artık bundan sen herkesten daha önemlisin.

+Konumuz bu değil. Konuyu saptırma.

-Merak etme güzelim ben ayarladım o işleri Emre sana da çevrendeki hiç bir insanada zarar veremez.(Güzelim demese olmazdı yani)

Bana "güzelim" (çoğu kız gibi düşüyorum bende bu kelimeye) demesiyle gözlerimi kaldırdım ve mavi gözlerine baktım. Bu mavileri daha önce gördüğüme yemin edebilirdim ama kanıtlayamazdım.

Birden aklımdaki soruları sorabileceğim aklıma geldi ve ona biraz yaklaşıp "sana bir kaç soru sorabilir miyim mavili" dedim. (Emre'ye de buz bakışlı diyordum ne yapayım gözlerine göre adlandırmak daha çok hoşuma gidiyor.)

Aramızdaki mesafeyi bir adım atıp biraz daha küçülttü. "Benim adım Arda mavili değil" demesiyle elimi ona doğru uzatıp adımı söyleyecekken "Sen zaten benim hakkımda olan çoğu şeyi biliyorsun değil mi?" diye sormamla şirince kafasını sallayıp hıhı dedi. O benim hakkımda olan şeyleri biliyorsa ben de onun hakkında olan şeyleri öğrenebilirim yani.

Aralarında ki konuşma
(+Arya -Arda)

+Sorularıma başlıyorum o zaman.

-Tamam sor hadi.

+Emre ile aranda kötü bir şeyler mi var?

-Evet

+Şeyy yani saçma gibi ama benim üstümü kim değiştirdi?

-Merak etme sana ben dokunmadım. Kız kardeşim değiştirdi üstünü tanıştırırım bir ara.

+Tamam ımmm kaç yaşındasın?

- 4 yaş var aramızda 22 yaşındayım.

+Biz neredeyiz yani neresi burası?

-Merak etme Emre de dahil kimse bulamaz bizi burda.

+Tamam o zaman bir şey sorcam ama kızmican.

-Arya sinirlendirme beni sor ne sorcaksan.

+Tamam yaa off. Şey beni ne zaman bırakacaksın.

-Kendi kafanda hayaller kurmayı bırak. Seni bırakmayacağım. En fazla eski yaşantına geri dönmene izin veririm o kadar.

+Yaa ama neden yaa. Hep hapis hayatımı yaşicam ben.

-Uzatma Arya. Bitti mi soruların?

+Bir tane daha var. Sonra bir şey demeyeceğim.

-Tamam sor.

+Beni neden kaçırdın?

-Şimdi söyleyemem . Karışma her şeye.

+Ayy haspam. Karışma her şeyeymiş . Tamam karışmayız beyefendi defol git. Uyuyacağım ben.

Ehehe konuşma bitti.

"Tamam güzellik hadi uyu sen" dedi ve odadan çıkıp kapıyı kapattı.

Arda'nın odadan çıkmasıyla koşarak yatağa atladım ve yatakta yerleştim. Arda'nın masmavi gözlerini nereden tanıdığımı düşünerek uykuya daldım.

EVETT 1105 KELİMELİK BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM HİÇ BU KADAR UZUN YAZMAMIŞTIM. BÖLÜM NASILDI. BEĞENDİYSENİZ YILDIZA DOKUNMAYI UNUTMAYIN.