Angel bu notu okuduktan sonra gerçekten Chase'in dediği gibi aklında yüzlerce soru oluşmuştu. Ama aynı zamanda bu numarayı aramaktan başka şansı da yoktu. Aslında Angel'ın merak ettiği şey  bu Chase denilen adamın Angel'ı nerden tanımasıydı. Hikayeye devam etmeden önce size Angel'ın küçüklüğünde yaşadığı bir olayı anlatacağım. Angel küçükken ailesi sürekli bir erkek çocuk konusu açardı. Garip olansa şu... Angel bu konuşmaya küçükken bir kere şahit oldu. Nedeni ise bu konuşmanın Angel'dan gizli tutulma çabası. Eeeee... Tabi Angel küçük olduğu için çok bir şey anlamamıştı. Konuşulanlar ise gerçekten ürkütücüydü. Şu an bu konuşmaya anlam vermeyeceğiniz için anlatmayacağım. Ama inanın bana... Bu konuşma gerçekten hoş değil. Ben sizi olaya geri getireyim. Angel numaraya bir göz attıktan sonra hemen cep telefonunu eline alıp her bir rakamı tek tek tuşladı. Eli titriyordu, tüyleri diken diken olmuştu. İçinden geçen o korku dalgalarını hissedebiliyordu. En sonunda o tuşa bastı. 10 saniyelik bir bekleyişten sonra kendini Chase olarak adlandıran bir adamın sesi geldi:"Angel, sen misin?". Angel bu sesi bir yerden tanıyordu ama tam olarak çıkaramıyordu. Angel büyük bir merak ve korku içerisinde:"Evet... Benim..."dedi. Chase:"Angel, korkmana gerek yok. Sana hayatım pahasına yemin ederim ki zarar vermeyeceğim, sadece seninle konuşmak istiyorum. Her zaman geldiğin kafeye gel, seni orada bekliyorum.". Veeeeeeee telefon kapanır.