7 ♛ BUZ VE KAYBEDEN

7. Bölüm

BUZ VE KAYBEDEN

Buz Diyarı, Donmuş Boğaz

Donmuş Boğaz'da yer alan buzullar Salirhenia'nın son isteğiyle artık Kristallerin yeniden yuvası olmuşlardı. Buz Kristalleri yeniden sonsuz uykularına yatmışlardı.

Bir sonraki uyanışlarına dek de orada kalacaklardı.

Yok olmamışlardı, Sitrin Saray'daki gölgeler gibi hapsedilmemişlerdi. Buz Ejderhası'nın Gücü'ne sahipti yaratıklar. Sadece beş ejderhadan birinin gücüne sahip bir Diyar Hükümdarı ve Buz Ejderhası'nın Gücü'ne sahip bir buz hükümdarı tarafından yeniden uyandırılabilirlerdi.

Temsilci Zanen, Salirhenia'nın bunu yapma amacını adı gibi biliyordu. Ölmeden önce son hamlesini yapmıştı ve bu yaptığının sonuçlarını da biliyordu.

"Zamanı geldi, Temsilci." dedi Altın Savaşçı.

Bir zamanlar Zanen'in savaştığı kadın. Lider Aryandria. Tek gözünü onun lacivert gözlerinden ayırmayarak konuşmaya devam etti. "Bunu yapmak zorunda değilsin."

"Bu benim görevim." dedi Buz Ejderhası'nın Temsilcisi. Fakat bunu yapmayı istediği söylenemezdi. "Onun için yapacağım son şey."

Aryandria başını salladı. Yanıt vermedi. Yaralı yüzünde en ufak bir hüzün yoktu. Duygusuzdu. Onun yanında duran kızıl büyücünün de bakışları Zanen'deydi. Adamın yağan karla ıslanan kızıl-kahve saçları Zanen'e Kızıl Kraliçe'yi hatırlattı.

İkisinin de yerinden kımıldamadığını görünce kesik bir nefes aldı. "Gidebilirsiniz. O öldü." Ardından bakışları yeniden Aryandria'yı buldu. "Ve yeniden dirilmeyecek."

Aryandria kollarını göğsünde kavuşturdu. "Yaptıklarının ardından bunu hak etmediğini söyleyemezsin, Zanen. Aydınlık Diyar'da yer alan kaç kişiyi öldürdüğünü bizden daha iyi biliyorsun. Yaptıklarını. Sadece bize değil, sadece Kraliçe Nmerysa'ya değil. Yüzlerce masumu da sırf hırsı yüzünden yok etti. Kalsedon'da onun getirdiği kış yüzünden insanlar açlıktan ölüyor. Ak Kraliçe yaptığı her şeyde kardeşlerinden yardım istemek zorunda."

"Ak Kraliçe öldü." dedi Zanen hızla. "Ve Kara Kraliçe'ye uyan sen de onun yeniden Diyar'a gelmesini sağladın. Bu yaptığının bedeli olmayacağını mı sanıyorsun? Düzeni bozdun. Ve aydınlığa ait birinin kara büyüyle geri getirilmesinde öncülük ettin."

"Eğer etmeseydim, Diyar yok edilecekti." dedi Aryandria. Buz Halkının Donmuş Boğaz'a geldiğini görünce de susmadı. "Bunu biliyorsun. Onun Diyar'ı yok edeceğini de biliyordun."

"Arya." dedi kızıl büyücü kalabalığı göstererek. Kalabalığın çevresi Aryandria'nın dostları Aaron ve Ionia'nın komutasındaki savaşçılarla ve Kızıl Diyar'dan gelen muhafızlarla çevriliydi. Herhangi bir isyan durumunda gereken yapılacaktı.

Zanen de geri durmadı. "Kışı ülkenize o getirmiş olabilir. Fakat bu kışı uzatan müttefiğiniz Kara Kraliçe. Güneşin doğmamasını sağlayan ve karanlığı sizin ülkenizin kalbine yerleştiren de o."

Aryandria'nın sesi hala hissizdi. "Kendi hükümdarının yükselişini hafife mi alıyorsun yoksa? Kış Kraliçesi demiyor muydun ona?"

Kızıl büyücü yeniden söze karıştı. "Temsilci Zanen." dedi uyararak. "Bu törenden sonra tarafını seçeceksin. Bunu unutma."

Aaron'un ona doğru geldiğini gören Aryandria'nın eli belindeki kılıcın kabzasını tuttu. "Alastor haklı. Ve unutma, Khalrane sayesinde yaşıyorsun. Eğer tek bir yanlışını görürsem seni kendi ellerimle öldürürüm."

Khalrane.

Temsilci Zanen ikisinin de yüzüne bir kez daha bakmayarak kalabalığa yöneldi. Ellerinde bir acı hissetti. Hala Salirhenia'nın kristal tacının mavi yaraları vardı. İfadesiz yüzü hatıralarıyla değişti.

Anıları gün yüzüne çıkarken ne kara basan adım seslerini duydu, ne de ona doğru gelen cam tabutu gördü.

Güç, büyü ve diğer onlarca şey. Hepsi bütünleşmiş ve Salirhenia'nın buzulların arasından çıkarılan yaralı, parçalanmak ve donmak üzere bedenini iyileştirmişti.

Tabutu yere koyarlarken genç bir kadın ona mavi bir gül uzattı. "Bedenini bulduğumuz yerin yakınlarında bulduk."

Zanen başını hafifçe sallayarak gülü aldı. Cam tabut karların üzerindeki alçak platformun konulduğunda tabutun etrafında aynı güllerden onlarcası belirdi.

"Kış Gülü." dedi kadın geri çekilerek. Mavi, gri ve beyaz saçlı, buz rengi giysileriyle bu Diyar'a ait olan kalabalığa yöneldi. İnsanlar bağırdı.

Zanen onları duymadı.

Fakat ne dediklerini biliyordu.

"Xarelia Zoira!" diyor olmalıydı bazıları. Kar Kraliçesi.

"Kış Gülü!" diye haykıranlar vardı.

Fakat bunları bastıran şey, en sonunda tüm halkın aynı kelimeleri söyleyişi olmalıydı.

"Kış Kraliçesi!"

Zanen tabutun yanına diz çöktü. Fakat gözleri cam tabuta değil kalabalığa yöneldi. Az önceki genç kadının omuzlarından tuttuğu bir çocuk gördü. Çevresindeki diğer insanların aksine güçlü durmaya çalışıyordu.

Bir nedeni vardı.

Beyaz saçlı çocuğun açık mavi gözleri Zanen'e bakıyordu. Temsilci'nin yanına gelmek istiyordu. Bunu istediğini anlayan kadın onun omuzlarını daha sıkı tuttu. Çocuğun gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü.

Zanen yutkundu. Bakışları kalabalığı tarasa da korumak için yemin ettiği diğerlerini bulamadı. Belki de gerilerdeydiler. Belki de koruyucuları onları buraya getirmeye cesaret edememişti.

Ve hiç kimse bir şey anlamasın diye kalabalıktaki birçok kişiyle daha göz göze geldi. Üzgün bakışlarla karşılaştı.

Buz Diyarı'nı bağımsız yapan en büyük kraliçelerinin önünde son bir kez dizlerinin üzerine çöktüler. İlk dizlerini çöken o çocuk oldu.

Buz Halkını çevreleyen muhafızlar ise kımıldamadılar ve töreni izlemeye devam ettiler.

Birkaç kar muhafızı Zanen'in yanına geldive tabutun üzerini kaplayan camı kaldırdı. Zanen tabutta yatan bedene baktı.

Biri kesilmiş iki kristal kanadı açıktı. İkisi de buz gibi keskin uçlara sahipti ve Zanen emindi ki Kraliçe'nin kanatları da o anda etrafta olan her şey gibi soğuktu. İnce telli beyaz saçları tabutun zeminine yayılmıştı. Gümüş işlemeli mavi elbisesinin karnında birleştirdiği beyaz elleri yaralıydı, birinde gümüş rengi sarmal dövmeler vardı. Elleri buzdan kılıcını tutuyordu. Yüzü sanki her zamankinden daha da soluktu. Zanen gülü onun kılıcının üzerine yerleştirdi.

Birçok kelime döküldü dudaklarından ancak en duyulanı şuydu:

"Kraliçem."

Yanındaki muhafızlar ondan uzaklaştılar. Kar dinmişti. Az sonra kar fırtınası çıkacaktı.

"Kraliçem." dedi Zanen yeniden, sanki Kış Gülü onu duyabilirmiş gibi. Onun beyaz saçlarını süsleyen kristal tacı düzeltti. Bir eli onun yanağına değer gibi oldu.

Soğuk alnını öptü.

Başını kaldırırken birkaç damla gözyaşı Salirhenia'nın yüzüne damladı.

Ona söylediği son sözleri yeniden tekrar etti. "Söz veriyorum."

İnsanların onu duymasını önemsemedi.

"Buz Diyarı'nı koruyacağım." diye devam etti sözleri. "Bir zamanlar sahip olduğun her şeyi koruyacağım. Söz veriyorum."

Bir yanıt alamadı. Salirhenia'nın buz kristalleri kadar keskin ve insanların kanını donduran sesini duyamadı. Ejderha Gücü'ne sahip olduğu anlarda gümüşe parıldayan buz mavisi gözlerini göremedi.

Yarım yüzyıldır onun yanındaydı.

O ana dek.

Yerinden kımıldamadı. Buz Halkına bir an için baktığında onların da hala dizlerinin üzerinde olduklarını gördü.

Buz gibi teninde akan soğuk göz yaşlarını fark etmedi. Salirhenia'nın yüzüne kar kristalleri düşmesiyle kendine geldi.

Kar yağmaya başlamıştı.

Sanki kış, son bir kez daha kraliçesinin emrini dile getiriyordu. Zanen başıyla işaret verdi. Birkaç adım gerisindeki muhafızlar cam tabutu kapattılar.

Zanen ayağa kalktı. Onu izleyen Buz Halkı da ayağa kalktılar.

"Kış Kraliçesi." diye bağırdı soğuk ve gür sesiyle. Kar daha da yoğun yağmaya başladı. "Buz Diyarı'nı bağımsız yapan Kış Gülü ve Diyar'ın yarısına hakim olan Kar Kraliçesi. Buz Ejderhası'nın Gücü'ne on altı yaşından beri sahip olan Salirhenia Zeraldria. Ben, Buz Ejderhası'nın Temsilcisi Zanen, ona bugün tıpkı sizler gibi veda ediyorum. Ona olan son görevimi yapıp son emrini yerine getiriyorum. Buz Halkını Diyar'ın görmüş görebileceği en güçlü halk yapmaya çalışan Kraliçe son nefesini bu buzullarda verdi. Kar Kraliçesi, karların arasında öldü ve karlara gömülecek. Uyandırdığı Buz Kristallerinin yanında tıpkı onlar gibi sonsuz uykusuna yatacak. Heykeli, tıpkı kendinden önceki buz hükümdarları gibi Kristal Saray'ın yakınlarına dikilecek."

Bir isyan.

Buz Halkının burada olma nedeni belki de buydu.

Fakat bunun ne yeri ne de zamanıydı.

Yine de Salirhenia cenaze töreninde bir isyan çıkmasından mutlu olurdu. Tahta çıkışı gibi, yükselişi gibi ve hatta batışı gibi.

İsyancıydı. Başkaldırandı. Yükseliş için savaşandı.

Fakat Salirhenia, artık burada değildi ve eğer Zanen onun gerçekten son istediklerini yerine getirmek istiyorsa beklemeliydi.

"Kış Kraliçesi." diye yineledi. "Kış Gülü." Ve ekledi. "Diyar Kraliçesi."

Ne muhafızlar, ne de Aryandria ve Alastor buna itiraz etti.

Buz Halkının haykırışlarını duymadı. Birçok insan, cam tabutun içinde yatan Salirhenia'yı görmek için yaklaştı.

Dakikalar geçti. Kalabalık azaldı. İnsanlar evlerine döndü ve sonraki hükümdarlarının kim olacağını beklemeye koyuldu.

Kar muhafızlarının tabutu buzullara daha yakın bir yere götürmesini izledi.

Yoğun karda ve çıkan fırtınada tabutun camlarının kırılışını ve tabutun buza dönüşünü izledi. 

Güneş battı.

Aryandria ve Alastor da gün batımıyla ortadan kayboldu.

Muhafızlar da gittiler. Fakat Zanen yerinden ayrılmadı.

Karın durmasını bekledi.

Ay ışığında buzulların ve parıldamasını izledi.

Tıpkı ayaklarının dibi gibi, Salirhenia'nın mezarının olduğu yerin çevresinde de kış güllerinin açmasını izledi. Arada birkaç beyaz ve koyu mavi gül görse de hemen hepsi buz mavisiydi.

Önündeki kış güllerinden birini kopardı. Salirhenia'nın buzdan mezarına doğru ilerledi. Rüzgar esmeye devam etti. Zanen'in uzun beyaz saçları gümüşe parıldadı. Yıldızlı bir kış gecesini andıran lacivert gözleri gökyüzünü buldu.

Gülü, buzdan tabutun üzerine koyarken buza dönmeyen tek yerin Salirhenia'nın yüzü olduğunu gördü. Buza dönen camın ötesinde onun yüzüne son kez baktı. Beyaz tenini, keskin yüz hatlarını, ince burnunu ve soluk dudaklarını son kez aklına kazıdı. Kristal tacındaki elmaslar ışıldadı.

Tabutun tamamı buza döndü. Ardından buza dönen tabutu yağan karlar örttü.

Karın yağışı daha da arttı ve Zanen'in bıraktığı gül dahil tüm kış gülleri kara gömüldü.

Fakat Zanen biliyordu, güllerin yeniden ortaya çıkacağını biliyordu.


20.07.2017, 22.55

3.199, 452, 632

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top