63. Bölüm

YAKUT

Batı Denizi, Umut Adaları

"Bu sessizlik iyi değil." dedi Leiseris, Batı Denizi'nin Safir Prensi. Şehirlerin lideri ve Kraliçe Faelenis'in danışmanı. Aynı zamanda düşmanı.

"Ne öneriyorsunuz?" diye sordu Faelenis. Elini sudan çıkarıp taşın üzerindeki haritaya koydu. Bileğindeki solgun kırmızı dövmeler, gün ışığında parıldadı. Batı Denizi'nin karaya en yakın olan bölgelerinden birine, Umut Adaları'na gelmişti. İki kardeşi, tartışmaları için yanındaydı. Onlara güveniyordu.

Zümrüt Prens Roanas'ın yeşil gözleri, adaların ardından görünen karadaydı. "Artık saldırmalıyız."

"Yapamayız." dedi Faelenis ısrarla. "Kara insanları şu anda ittifak halindeler. Eğer saldırırsak hem kuzeyden hem de doğudan kuşatılırız." Kahverengi saçlarının üzerinde yakut, inci ve mercanlarla süslü bir taç vardı. Muhafızları onu suda, uzakta bekliyorlardı.

"Sessizlik Ak Kraliçe'nin bir şeyler planladığının göstergesi." dedi Leiseris. "Bizimle ilgili düşünceleri var."

"Onun her zaman herkesle ilgili düşünceleri var, Leiseris." dedi Roanas başını iki yana sallayarak. "Vaktimizi harcıyoruz."

Faelenis'in kahverengi gözleri, yeni düşünceleriyle ışıldadı. "Belki Nmerysa bunun imkansız olduğunun farkına varmıştır. Batı Denizi'nin resmi hükümdarı benim, Hyrelia değil. Halk asla onu kabul etmez."

"Deniz halkının ve geleneklerinin umurunda olduğunu sanmıyorum. Tek isteği daha fazla yere hükmetmek. İkizi sirenlere sahip, gerekirse sirenlerle bir kez daha savaşırız." dedi Roanas. Sirenlerle olan savaşın aklına gelmesiyle Sendaras'ın varlığını hissetti.

Hatalı bir hükümdar olması, böyle bir sonu hak ettiği anlamına gelmezdi.

Savaşa olan düşkünlüğü, iktidar hırsıyla zehirlenen kardeşini ona düşman yapmıştı. Ölümüne neden olmuştu, hem de kardeşinin emriyle öldürülmüştü.

"Peki Aiolis?" diye sordu Leiseris. "Diyar kraliçeleri onu desteklerler."

Faelenis gözlerini kısarak haritayı inceledi. İnci, Oniks, Kalsedon, Ametist ve Zümrüt'e baktı. Diyar'ın kara ve deniz başkentlerine. "Aiolis de tıpkı onlar gibi ejder gücüne sahip. Aiolis gerekirse onlardan yardım ister, ama onlar kabul etmezler. Yalnız Kızıl Kraliçe kabul edebilir. Aiolis yıllar önce onun Buz Diyarı'ndan kaçmasına yardım etmişti, Kızıl Kraliçe ne yaparsa yapsın borcunu ödeyemez. Ak Kraliçe kendine bağlı bir insan istiyor, Aiolis annemize en çok benzeyen deniz insanı. Bağımsızlığı için savaşacağına şüphe yok. Hyrelia, Aiolis kadar güçlü değil."

Aiolis ve güç. Bir zamanlar aklında asla yan yana getiremeyeceği sözlerdi. Batı Denizi'nin en küçük prensesi, eğer yaşıyorsa şu an en büyük düşmanlarıydı.

"Belki de ölmüştür." dedi Leiseris.

"Emin değiliz, sorun da bu. Aiolis bizden biri. En güçlü düşmanımız, onu asla hafife almamalıyız, kardeşlerim." Faelenis sözlerinde ciddiydi. Deniz Ejderi'nin gücü hakkında her gün yeni bilgiler öğreniyordu. "Dışarıdan birine karşı savaşırız. Ama en küçük kardeşimize karşı... bizi herkesten iyi tanıyan, yapacağımız her şeyi tahmin edebilen birine karşı dikkatli olmalıyız."

Roanas'ın da dikkati haritadaydı. Ama gözleri haritanın kuzeyindeydi. "Kızıl Kraliçe, Ak Kraliçe, Hyrelia ve Aiolis, bize en yakın olanlar. Ama ya Kara Kraliçe? En son olanları duydunuz değil mi?"

"Diyar'ın tamamının gücüne sahip olmadan Gölge Diyar'ın yanında Gece Diyarı'na da saldırmayı amaçlıyor, gücü buna yeter mi bilmiyorum. Eğer savaşı kazanırsa er geç amacı biz olacağız. Hem kardeşlerine hem bize savaş açacak." Leiseris, kuzeyde hüküm süren insanlardan çekiniyordu. "Sirenleri hafife almamalıyız."

"Sirenlerin hepsi ona bağlı değil, Zinaida'nın yanında olanlar da var."

"Atladığınız biri var, Prens Rhyseion." Faelenis, yeni öğrendiklerini tam zamanında kullanacaktı.

"Eski Gece Kralı'nın oğlu ve Kara Kraliçe'nin sevgilisi. Şu an Gece Diyarı'nı ele geçirmeye çalışıyor, bizimle ilgili değil." dedi Roanas.

"O sadece Gece Diyarı'yla ilgili biri değil." dedi Faelenis gülümseyerek. "Parçaları birleştirin, eminim anlayacaksınız." Faelenis'in bu sözlerine karşılık iki prens birbirlerine ifadesiz yüzlerle baktılar. "Araştırdım. Rhyseion, Gece Diyarı'nı yıllardır yönetiyor, bunu zaten biliyorsunuz. Amcası bir kukla. Kuzeni Lyktos ise onun güçsüz anını bekleyen biri. Dymentsia bir rhona. Hem bir kara kraliçe, hem de ülkesi için her şeyi yapabilecek biri. Aşk için hırsından ya da ülkesinden hayatta vazgeçmez. Rhyseion'un hükümdar olup olmaması da umurunda olmaz. Başka bir ülkeyi çıkarları için de karıştırmayacak biri, zaten yeterince güçlü."

"Gece Diyarı'nın müttefikliğine ihtiyacı yok diyorsun yani. Gece Diyarı'nın karışması onun işine gelmez, haklısın. Zaten çıkarlarına uysa da o ülkeyi yalnızca içten karıştırmaz, büyük bir savaş ister." Leiseris, Faelenis'in dediklerini anlamaya başlamıştı.

"Rhyseion ne kadar güçlü biri olursa olsun Dymentsia onu kendi gücünden çok sevemez. Sevse de aşkı için ülkesini tehlikeye atamaz ve büyük bir savaşı, bir ülkeyi içeriden karıştırmaya tercih eder. Rhyseion yalnızca bir prens değil." dedi Roanas. Ama bildikleri bu kadardı.

"Gölge Diyarı'nın Prensesi Zerelia'nın oğlu. Ülkenin şu anki varisi olan bir gölge kral." Faelenis sözlerini daha fazla uzatmadı. "Zerelia sirenlerle çok yakındı. Rhyseion, Zerelia'ya benzemiyor, yıllardır bekledi, Zerelia'nın aksine sabırlı. Diores'in aksine düşüncelerini hemen ortaya çıkarmıyor veya saklamıyor. Eğer savaşı o ve Dymentsia kazanırsa, sirenler bizimle savaşabilir, Aiolis'e gerek kalmadan yok oluruz."

Faelenis artık savaş olmadan barış olmayacağının farkındaydı.

"Etrafımız düşmanlarla çevrili, kardeşlerim. Madeinos ve Karelias'ın çocukları olarak birbirimizden ayrılmamalıyız." Yakut Kraliçe'nin bu sözlerini, iki prens onayladı.

Ona inandılar. Tıpkı önceki gibi. Oysa, Faelenis kardeşlerinden birinin ölümünü sağlamış, üçünü ise sürgün etmişti. Güvenilmezdi.

Ailesine zaten ihanet etmişti.

Spoi: Sonraki bölümde Aiolis var.

Faelenis'i yazmak amma sıkıcıymış. Okurken de sıkılmadığınızı umuyorum dhsjk gerekli bir bölüm olduğunu düşündüm, ama uzatamadım. Faelenis'in ve kardeşlerinin bu kitaptaki son bölümüydü, sonraki kitaba geçene kadar aklınıza takılmasınlar dedim.

Sonraki bölümü yazmaya başladım. Sınavlarım hala bitmediği için ne zaman biter bilmiyorum. Birkaç haftadır resmen hayattan koptum, ne bir şey okuyorum, ne bir şey yazıyorum...

Lütfen, yorum yapın. Sizi çok özledim. Lütfen kendinizi belli edin <3

20.05.2018, 23.13

35.679, 4.472, 7.7