14 ♛ LİLA VE AMETRİN
14. Bölüm
LİLA VE AMETRİN
Ak Ülke, Kalsedon
Altın kanatlı Kraliçe, Doreana Sarin adıyla Sedef Saray'a varmıştı. Sarayın girişinde onu bekleyen Khalrane ve Aryandria'yı görmüştü. İkisi de onun kim olduğunu biliyordu. Aeralel'in yanındaki Euros ise sanki hala varislik teklifini kabul edebilirmiş gibi Aryandria'ya bakıyordu. Aeralel, kendisi yeğeniyle konuşurken onun da Aryandria ile konuşacağına emindi.
"Kararını verdin mi, Doreana?" diye sordu Aryandria, muhafızlar büyük kapıyı kapatırken.
"Altın halkın mensupları olarak, Arya. Ne yapmamız gerektiğini ikimiz de biliyoruz. Dengeyi korumalıyız." dedi Aeralel gülümseyerek. "Nmery nerede bekliyor?" Altın renkli pelerinin tokasını düzeltti. Soğuk, Ak Kraliçe'nin tüm çabalarına rağmen hala etkisini sürdürüyordu. Sarayın koridorlarında yer yer buzlar vardı. Sedef Saray'ın zemininin çoğu mermerdendi ve duvarları beyazdı.
"Beyaz Salon'da." diye yanıt verdi Khalrane.
"Ak Kraliçe'yle konuştuktan sonra seninle de konuşacağım, Khalrane." Khalrane'in yüz ifadesinde beliren hüznü fark ettiğinde sesini yumuşattı. "Elfleri bilirsin ayrıca, soyluları severler." Yürümeye devam ettiler. Aeralel etrafta eskisinden daha az insan gördü. Eskilerin çoğu ölmüş olmalıydı.
Kehaneti yıllardır araştıran Kraliçe Aeralel, yeğeninin öleceğini anlayamamıştı. Bilseydi belki de durdurabilirdi.
"Ak Kraliçe'nin temsilci seçtiğini duydum. Kim olacağı hakkında bir tahmininiz var mı?" diye sordu Euros merakla.
"Kimseye söylemiyor, belki de Doreana ile paylaşacaktır." dedi Khalrane hızla. Beyaz Salon'a vardıklarında konuşmayı kesti.
"Olabilir." dedi Aryandria. Aeralel onun Buz Diyarı'ndan yeni döndüğünü tahmin etti.
Aeralel ve Khalrane'i beklemeyen Aryandria merakla beyaz kapıyı açtı. Kapıya yakın masalardan birinde yanında birkaç konsey üyesiyle Nmerysa'yı gördü. Nmerysa onlarla tartışmayı kesti ve ayağa kalktı. Konsey üyeleri de onun ardından ayağa kalktılar. Başlarıyla Doreana ve Euros'a kısa bir selam verip salondan ayrıldılar.
Ak Kraliçe koşar adımlarla Aeralel'in yanına geldi ve ona sarıldı. Geri çekildiğinde neredeyse Aeralel'in gözleriyle aynı tonda olan mavi gözleri parıldıyordu. "Daha önce geleceğini sanmıştım, teyze."
"Altın Konsey'in son toplantısının ardından geldim, Nmery." diye açıkladı Aeralel. "Hangi hükümdara bağlanacağımızı tartışıyorduk."
"Peki ya kararınız ne oldu?" diye sordu Nmerysa merakla.
"Henüz karar vermedik." dedi Aeralel aklındakini söyleyerek.
Ak Kraliçe onun ardından Euros'a döndü. Euros ona başıyla selam verirken o da gülümsedi. "Temsilci Euros. Yıllardır seni görmemiştim." Aryandria'nın temkinli yüz ifadesini de fark etti. Gözleri kısıldı. "Sana yardım ederim, Euros. Ondan daha iyi bir varis de zor bulunur."
"Kraliçem-" Aryandria'nın sözleri Aeralel tarafından kesildi.
"Beni Bahar Kulesi'ne götür, Kraliçe. Kalsedon'u görmek istiyorum."
Ak Kraliçe son bir kez Aryandria'ya baktı. Ardından Altın Kraliçe ile birlikte salondan çıktılar. Kısa cümlelerle konuşurken beyaz giysili muhafızların yanından geçtiler. Sarayın en yüksek yerlerinden biri olan Bahar Kulesi'ne dakikalar sonra vardılar. Beyaz taşlı basamakları tırmanırlarken çevredeki insanlar azaldı. Bahar Kulesi pek kullanılan bir kule değildi ve eskiydi. Ayrıca Kar Kraliçesi'nin gözünden kaçmış olmalıydı, soğuk azalmıştı ve hiç buz yoktu. Yükseldikçe duvarları saran sarmaşıklar çoğalıyordu.
Nmerysa, Aeralel ayrıldığında bu kuleyi onarması gerektiğini kendine hatırlattı. Bahar Kulesi, yıllar önceki haliyle anılmalıydı. Kulenin en üst katına vardıklarında birkaç odayla ve büyük bir pencereyle karşılaştılar. Kenarlarını yeşil dalların kapladığı pencerede cam yoktu. Çünkü Kalsedon, bir zamanlar karın yağdığı bir şehir değildi.
Aeralel altın kanatlarını açarken Nmerysa pencereye yaklaştı ve Ak Orman'ın karlarla kaplanan beyaz ağaçlarına baktı. Odalardaki pencerelerden muhtemelen saray ve şehrin bir kısmı görünüyor olmalıydı.
"Yanıma gelmek için hükümdarlığımın kesinleşmesini bekledin, değil mi?" diye sordu Nmerysa merakla. "Hissetmiş olmalısın... geri geldiğimi yani."
Altın Kraliçe, hafifçe başını salladı. Ak Kraliçe'nin kanatlarından çok daha büyük olan sarı kanatları gün ışığında parıldıyordu. Yol çantasından matara çıkardı. Birkaç yudum içti. Nmerysa'nın bakışlarıyla karşılaşınca açıklama yaptı. "Sadece su."
Ak Kraliçe beyaz pelerinini çıkardı ve tıpkı Altın Kraliçe gibi kanatlarını açtı. Altın Kraliçe onun beyaz kanatlarına bakarak elindeki matarayı ona uzattı. "Hava soğuk olmasaydı, Gümüş Göl'e uçmak isterdim, Nmery. Ya da sen daha iyi bir durumda olsaydın. Aylar geçmesine rağmen iyi görünmüyorsun."
"Kılıcın izi hala var." dedi Nmerysa farkında olmadan eli karnına giderken. "Bazen hissediyorum bile."
"Buraya gelme nedenime gelince..." dedi Aeralel. "Sarin'in Adaleti halkı olarak senden birkaç ricamız var."
Nmerysa şaşırdı. "Sarin'in Adaleti bana bağlı değil ki."
"Olabilir, tabii dediklerimizi yaparken. Altın Konsey'e buraya bu yüzden geldiğimi söyledim. Senden yarı bağımsızlık istiyoruz. Yani şehre iç işlerinde pek karışamayacaksın fakat bir savaş olursa sen bize ya da biz sana yardım edeceğiz. Gerçi bir süre savaşa gireceğini düşünmüyorum."
"Her şeyi kabul ederim, teyze." dedi Ak Kraliçe hızla. İlk kez taviz veriyor değildi. "Bu arada bu akşam Ak Ejderha'nın Temsilcisi için adayımı açıklayacağım."
"Kim olduğunu tahmin edebiliyorum."
Ak Kraliçe gülümsedi. Solgun mavi gözlerinin rengi parlaklaştı. "Eğer... Ejderha'nın Gücü onu kabul ederse iyi bir temsilci olacağını düşünüyorum. Akşam kalacaksın değil mi? Sen gelmeden odanı hazırlattım."
"Eski temsilciye ne oldu? Söylentiler doğru mu?" diye sordu Aeralel merakla.
"Ne yazık ki doğru. Salirhenia onu kendi kılıcıyla öldürdü." dedi Nmerysa hüzünlü bir sesle. "Ladonion ölene dek bana sadıktı. Bazen... onunla yeterince yakın bir arkadaş olamadığım için pişmanlık duyuyorum."
Aeralel bulutların arasından görünen güneşe baktı. "O da bunu istedi, emin ol. Sessiz biriydi zaten. Çevresindeki herkese karşı mesafeliydi. Salirhenia... ona kendi istediği ölümü verdiğini duydum. Bedeninin Donmuş Boğaz'da karların altına gömüldüğünü."
"Kendini öldürdü." dedi Ak Kraliçe başıyla onaylayarak. "Buz Diyarı'nın şu an kime bağlı olacağı merak konusu."
"Kızıl Kraliçe savaşla orasını kazandı. Fakat ne kadar elinde tutabileceğini bilmiyorum. Buz ateşe itaat etmez. Yine de Mysia'nın Buz Diyarı'ndan hemen çekileceğini de sanmıyorum."
"Onunla bir görüşme planladım."
Altın Kraliçe'nin yüz ifadesi bile bunun tehlikeli bir şey olduğunu haykırıyordu. Konuşmasına gerek bile yoktu.
♛
Yeniden Ak Kraliçe'nin hakimiyetindeki Sedef Saray'ın ve Kalsedon'un yüzlerce insanı ve Ak Kraliçe'nin eski ve yeni şehirlerinin liderleri... hepsi Beyaz Salon'daydılar.
"Onunla konuştum." dedi Aeralel koridordan geçerlerken. "Kabul edecek gibi görünüyor. En azından senin için lider olabilir." Sarı ve beyaz renkli elbisesinin etekleri yere değiyordu. Altın rengi pelerini ise arkasında uzanıyordu.
Nmerysa başını salladı. "Kharin'in Umudu'nun ona ihtiyacı var." Ardından geniş salonun kapısını açtı. Gürültü birkaç saniye kesildi. Ardından Kraliçe, devam etmelerine izin verdi. Çoğunluğu arplardan gelen müzik sesi yeniden yükseldi.
Aeralel, birkaç şehir liderinin bulunduğu masaya geçti. Nmerysa ise bu kez Veilhr'e gülümseyip Doğu Ormanı'ndan gelen insanların yanına oturdu. Dakikalar boyunca onlarla konuştu ve Orman Şehirleri'ndeki durumu sordu.
Ay yükseldiğinde ve ay ışığında sarayın iç ve dış duvarları sedefi andıran bir şekilde parıldadığında Ak Kraliçe ayağa kalktı. Müzik sesi kısıldı ve Ak Kraliçe platforma varınca son buldu.
"Burada olduğunuz için mutluyum." dedi Ak Kraliçe platformun önündeydi fakat yüksekte değildi. "Yeniden sizinle olduğum için de minnettarım."
Sözleri birden fazla anlam barındırıyordu.
Yutkundu. Geniş pencerelerden yansıyan ayın, meşale ve mumların ışığında altın ve gümüşe parıldayan dalgalı sarı saçlarını sırtına itti. Bu kez tamamıyla beyaz giyinmişti. Mavi gözleri gücünü belli edercesine parlak kırmızıya parıldarken sesini yükseltti. "Kar Kraliçesi, Ak Ejderha'nın Temsilcisi'ni öldürdü!"
Salondaki insanların fısıltıları yükseldi.
"Ladonion'a hepimiz müteşekkiriz. İyi bir temsilci ve iyi bir dosttu. Son anına dek de, son anında da ne Ak Ejderha'dan ne de Ak Ülke'den vazgeçmişti. Onun anısını onurlandıracağız, dostlarım. Ladonion boş yere ölmüş olmayacak. Ak Ülke yaşayacak! Ak Ejderha'nın Gücü'yle oluşturulan ülkemiz yüzyıllar boyu ayakta kalacak! Yaptığımız fedakarlıklar boş yere olmayacak!"
Salondaki herkes bu fedakarlıklardan birinin ona ait olduğunu biliyordu.
Ak Kraliçe ülkesi için savaşırken ölmüştü.
Ve dirilmişti.
Bir süre sessizliği dinledi. Beyaz duvarlara yansıyan ışığa ve ışığın insanlarına baktı. Hepsi acı çekmişti ve buna kendi de dahildi.
Dakikalar sonra yeniden konuştu. "Ak Ejderha'nın Gücü'nün yeni bir taşıyıcıya ihtiyacı var. Ve ben kendi adayımı çoktan seçtim."
Bu kez Beyaz Salon'a hakim olan şey katkısız meraktı.
Gözleri halen kan kırmızısı olan Kraliçe ona yakın masada oturan genç bir kadına baktı. "Seçimim aslında yıllardır belliydi. Ladonion'un da benimle hemfikir olduğuna eminim."
Baktığı genç kadın bunu beklemiyordu.
"Benim adayım, ülkemizi ve beni geri getirmek için düşmanına diz çökmek ve yemin etmek zorunda kalan kadın. Saray muhafızlarının ve okçuların lideri olan muhafız. Kharin'in Umudu şehrinin varisi olan bir ak elf."
Aeralel yanında oturduğu Khalrane'e fısıltıyla bir şeyler söyledi. Khalrane heyecanlı bir şekilde ayağa kalkarken buz izlerine sahip beyaz eldivenli eli titriyordu, diğer elinde ise Zanen'in nişan yüzüğü parıldıyordu.
"Lider Khalrane." dedi Kraliçe Nmerysa, Khalrane yavaş adımlarla onun yanına gelirken. "Ak Ülke uğruna yaşadığı her saniye savaşan Khalrane."
Gök mavisi bakışları olan sarışın kadın, Nmerysa'ya baktı. Ne diyeceğini bilemiyordu.
"Sahip olduğu her şeyini feda eden ve dostlarının katiline her gün bakma cesaretini gösteren Khalrane." diye devam etti Nmerysa konuşmasına. "Ak Ülke'nin buzlarının çözülmesine yardımda bulunan biri. Hemen hepinizin de onu tanıdığına eminim."
Ardından son sözlerini söyledi. "Yarın gün doğumuyla birlikte Ak Ejderha'nın onu seçip seçmediğini anlayacağız. Umut ediyorum ki Fedakar Khalrane, benim temsilci adayım, gücün yeni temsilcisi olacak. Ak Ejderha'nın Gücü bizimle olsun!"
03.08.2017, 23.56
4996, 744, 987
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top