Bölüm - 4

TANRISAL ANLATICI ( ÜÇÜNCÜ ŞAHIS )

Dört katlı evin çatı katının penceresi titizlikle, sessizce açılmıştı. Grimsi pelerini omuzlarından geriye doğru ihtişamla sallanan ve arkasındaki ay ışığıyla adeta gölgeye dönüşen adam, yüzünde ki iğrenç gülümsemesiyle kıza gururla yaklaştı. Gördüğü bedenle hoşnut dolu mırıldanmalar bıraktı geceye. Kan lekelerinden kurumuş cildini umursamadan kızın yüzünde elini gezdirdi. Adam, kızın basit bir kız olmadığına inanmakta zorlandı. Kral' ının neden bu kızı özellikle istemesine anlam verememişti yol boyu.

Elindeki siyah deri kaplamalı, elmaslarla süslenmiş eldivenini özensizce çıkardı. Elini, kızın vücudunun üstünden boydan boya gezdirirken gözünü kapatıp fısıldadı.

''reщsıæ Ârtemis. eюbeщ lûcûщû юeщtîr. ыubsэrıщı lötrэs. lûcûшû юeщtîr. uюыu!''            (Tanrıça Artemis.  Aydan  gücünü yansıt.  Kudretini göster. Gücümü çıkart. Uyku!)  

Gwen, vücudunun bir kara büyünün ele geçirmeye başlamasından bir haber bayılırken, adam kızı kucakladı. Kızın uzun boyu, kaslı yapısı adamı şaşırtmış, düşününce daha da heyecanlanmıştı. Camdan aşağı kollarındaki bedenle atlarken oldukça atletikti. Yerde yatan insanlara bakıp gözünü devirdi. Ne kadar da salaklar diye düşünmeden ederken kısaca etrafa göz gezdirdi. Deniz'i işaret eden East River State Park tabelasını izleyip koşmaya başladı. 

Oldukça geç saat olduğu için sokakta kimse yoktu. Saat dörde geliyordu. Kral Leroy ve Senatör Benedict her şeyi hesaplamışlardı zaten. Ama hesapta olmayan bir şey vardı. Gwen. Tanımadıkları, içinde özel güçleri barındıran kız. Kim olduğu bilinmeyen kız. Vücudunda ki karıncalanma ile gözlerini aralamak isterken birisinin kucağında olduğunu anlaması çok da uzun sürmedi. Nigel, kucağında ki bedenin hareketlendiğini görünce hafif endişe ile kumlarda ve denize az kaldığına şükretti. Kara büyünün etkisinde nasıl kalmaz! Gwen, gözlerini araladığında karşılaştığı hardal rengi gözlerle korkup kendini yere attı. Nigel, için den tüm küfürleri etmeye başlarken karşısında ki kıza adım adım yaklaşmaya başladı. Yaklaştığı her adımda Gwen'de geriye doğru gidiyordu.

''Sen de kimsin ve lanet olsun ne halt ediyorsun?''

Falcı  diye girdiği, aslında kendine tanrıçayım diyen kadının söyledikleri aklında fare gibi dolaşırken korkusunu dışarı yansıtmayacak kadar gururluydu. Adam gelmişti. Gece... Babasının söylediği söz aklına gelince tekrarlamasına izin verdi genç kız; 'Korku, karanlık tarafa giden yoldur.' Bu adam karanlığın kendisi miydi? diye düşünürken aslında biliyordu. Karanlık, onun geldiği ve götürmek istediği yerdi. O kadın Hakateydi?  Lanet olsun!  Adam cebinde ki aslında hiç kullanmak istemediği iğneyi kızın koluna hızlı bir hamle ile batırıp enjekte edince kız karşı koyamamanın şaşkınlığı ile sadece denize baka kaldı.

Sıvının bitmesiyle Nigel, iğneyi geri çıkarttı. Gwen, vücudunun her yerini saran acıyla ağlamaktan daha bitap düşmüş gözleriyle tekrar ağlamaya başladı. Yaşadığı acıyı anlatacak kelime bulamıyordu. İçinde ki her şeyi atmak istercesine bağırırken Nigel de, Gwen'de farkında değildi.

New York'ta beş nokta dört'e yakın deprem olurken, Tropya Evreninde ki tüm krallıklarda sarsıcı bir deprem ile çığlık adeta yıkıcı etki bırakmıştı. Tropya Evrenindeki tüm krallıklarda yaşayan halk korku ile evlerinden çıkarken hepsi etrafa bakınıyordu. Bu sesin bir kıza ait olduğu kesin olsa da ilk defa depremi yaşamak hepsinde şok etkisi yaratmıştı. Kral ve Kraliçe'ler anın etkisiyle balkon konuşmasını yapmak için hazırlığa geçseler de biliyorlardı, sabah bunun hakkında konuşmaları gerekiyordu. Kimdi o? 

Kuşlar korkudan uçarken, tanıdık genç arkadaşlar birbirlerine bakıp konuşmak için uykulu gözlerini ovuşturuyorlardı. Kucaklarında bebekleri uyanmış anneler tekrar uyutmaya çalışırken, babalar eşleri ve çocuklarının soğuktan üşümemeleri için uğraşıyorlardı. Hayvanlarıı sakinleştirmeye çalışan işçiler şimdiden yorulmuşlardı.

Nigel, zeminin titremesiyle zaten aklı giderken cebinde ki siyah taşı suya doğru attı. Kız gerçekten çok güçlü diye aklına kazıdı. Taş, büyük girdaba dönüşürken Gwen'i de sürükleyerek o girdabın içerisine atladı. Gwen, vücudundaki uyuşukluğa karşı koyamadan gözlerini kapattı.

Şimdi tek hissettiği uyuşukluktu. 

İşte, şimdi herşey başlıyordu.

Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top