SOPHIE'S ST. JAMES SÜRPİZİ ?Bölüm :31
Kasım 1833"Bu çok utanç verici," dedi Sophie kocasının yarış faytonunun tepesinden. "Birçok kişi bizi görecek.""Salı günü, gün ortası olduğu için," dedi King derin ve güzel bir ses tonuyla, "evet, görüleceğiz."Sophie‟nin yanakları kızardı. "Bu çok absürt.""Sana aklını bundan uzaklaştıracak bir haber vereyim mi?" Sophie ona döndüğünde attığı kahkahayı çok sevdi. Gülümsedi. "Komik mi görünüyorum?""Mükemmel görünüyorsun." King Sophie‟nin eldiven geçirilmiş ellerinden birini aldı ve öptü. "Bu sabah Sprotbrough‟tan haber aldım."Sophie dimdik oturdu. Mary, John ve Bess en sonunda Sprotbrough‟a yerleşme kararı almıştı. "Ve?Doktorun Mary‟nin kanalın bu tarafındaki en iyi hemşire olduğunu ve John‟un aklının anatomiye çalıştığını söyledi. Doktor o aklın o parmaklarla birleşmesiyle, John‟un bir gün harika bir cerrah olabileceğini düşünüyor. Bess öğretmenini yoruyormuş."Sophie gülümsedi. "Peki doktor?""Eminim o manyak adam kaosun her parçasını seviyordun"Sophie buna gülümsedi. "Bence bu harika. Herkes mutlu sona erişti." Sophie‟nin Mary‟nin doktorun hemşiresi olmaktan daha ileriye gideceğine dair umutları vardı.Fayton sola dönünce Sophie gözbağını kaldırmak için elini kaldırdı. "Bu göz bağı gerçekten gerekli mi?"King o amacına ulaşamadan ellerini yakaladı. "Şu an pekde iyi bir Kirli S olmuyorsun.""Kız kardeşlerim bile tüm Londra‟nın önünde gözleri bağlı görünmezlerdi.""Sesily bile mi?""Sesily belki izin verebilirdi," dedi Sophie.Eversley ve Lyne Dükü Jack Talbot‟un aristoratik değerine geri kavuşmasını sağlamak için güç birliği yapınca, kız kardeşleri hemen Londra‟ya geri dönmüştü. Clare Dükü ve Mark Landry saygıdeğer Tehlikeli Kardeşler tarafından memnuniyetle karşılansa da, Derek Hawkins o kadar şanslı olamamıştı.Derek, Talbot evinin önüne geldiğinde Sesily uşağı yoldan ittirmişti ve o kendini beğenmiş adama tüm Mayfair‟in önünde hak ettiği dersi vermişti.O zamandan beri en konuşulan Talbot kızı Sesily‟di.
Ta ki o ana kadar. "Bu yarın dedikodu sayfalarında
olacak," dedi Sophie. "Başlıkları şimdiden görebiliyordu.""Göremeyen Sophie mi?"Sophie güldü. "Bu yeterince müstehcen değil.""Yatak Odası Dışında da Gözleri Bağlı?"Sophie yeniden kızardı ve "Bu da fazla müstehcen," dedi. King sesini alçalttı. "Sana bu akşam ne kadar müstehcen olacağını göstermekten mutluluk duyarım."Sophie ona dönüp cevap verdi. "İşte şimdi gerçekten halka açık yerde olmamak istedim."King inledi ve Sophie seyahat battaniyesinin altında birden sıcakladı. "Dikkatimi sürprizimden alamayacaksın," dedi faytonu durdurarak. "Geldik."Sophie gözbağına uzandı. "Ben...""Henüz değil," dedi King. İnerken fayton hareket ediyordu. "King!" dedi Sophie. "Sakın beni herkesin önünde böyle bırakma!"Ve sonra araç yeniden hareket etti ve King onun üstüne gelerek fısıldadı. "Asla. Seni asla bırakmayacağım."Sophie sesine doğru dönünce King gözbağını çözdü ve dokunabileceği, öpebileceği kadar yakınında olduğunu gördü. Bakışları onun dudaklarına düştü ve King gülümseyerek söz verdi. "İçeri girdiğimiz zaman, aşkım."Sophie bakışlarını onun bakışlarına götürdü. "Sen bir serserisin.""Ve sen değil misin?"Sophie cevap veremeden King atladı ve onu orada bulunanların bakışları altında aşağı indirdi. İnsanlar şüphesiz ki bunu dedikodu sayfalarına ne kadar hızlı yetiştirebileceklerini hesap ediyordu. Eversley Markizi muhtemelen çılgın ve kesinlikle çılgınca âşık olan kocası
tarafından St. James‟teki son derece normal bir yere
gözleri bağlı şekilde getirildi.Ama Sophie, King‟in bakışlarındaki heyecanı gördüğü için artık bunu önemsemiyordu. Başını iki yana salladı. "Anlamıyorum. Neredeyiz?" Bir dükkânın önüne baktı. "Bir kitap dükkânında mıyız?""Herhangi bir kitap dükkânı değil," dedi King. Bakışlarında kendini beğenmiş bir gurur vardı.Sophie başını kaldırıp üstteki tabelaya baktı. "Matthew ve Oğullan Kitap Dükkânı." Sophie donup kaldı. Sonra şaşkınlık ve neşeyle ona döndü, "Matthew mi?"King sırıttı. "Paylaştığımız ilk isim."Sophie bir kaşını kaldırdı. "Ve uşağımla paylaştığımız isim.""Sanırım benim uşağımı kastediyorsun, ama evet."Matthew artık onların uşağıydı ve Mayfair evinde mutlu bir şekilde çalışıyordu.Sophie güldü. "Bir kitap dükkânı."Yine o gülücük. King‟i her gün daha fazla sevmesini sağlayan."İçeri girmek ister misin?"King‟in sorusu bitmemişti ki Sophie kapıdaydı.King cebinden bir anahtar çıkarıp elini kapıya koydu. "İçinin boş olduğunu bilmelisin. Kendin doldurmak istersin diye düşündüm." King kapıyı Sophie‟nin dünyanın tüm köşelerinden gelecek kitaplarla doldurma hayali kurmaya şimdiden başladığı o sessiz, karanlık odaya açtı.Sophie içeri girmedi. Bunun yerine girişte durup ona ve St. James‟e baktı. "Bu mükemmel."King‟in yüzünde şaşkın ve mutlu bir ifade vardı. "Daha görmedin bile."
Sophie başım iki yana salladı. "Görmem gerekmiyor.
Mükemmel."King ona yaklaştı. "Şensin mükemmel."Sophie leydilerin lordlarına insan içinde dokunmamasını umursamayarak elini onun yüzüne götürdü. O hariç hiçbir şeyi önemsemiyordu. "Matthew ve Oğulları." Başını bir yana eğdi. "Olması gereken isimi bu olmayabilir.""Değiştirebiliriz," dedi King hemen. "Sen beğenmezsen. Matthew çok önemsemiyor. Sanırım onun için bu adın takılmasından memnun ama yine de değiştirilebilir.""Sorunbu değil."King başını iki yana salladığında, Sophie onun sinirlendiğini görebiliyordu. "Sophie. Önemi yok. İçerisini görmek ister misin?"İstiyordu. Hem de çok. Ama o an fazla mükemmeldi. "İstiyorum," dedi şüpheyle, "ama birkaç ay süresinde dükkânın adının ne olacağını bilmediğimizin farkında olmalıyız." "Kimin umurunda o lanet..." King durdu. "Birkaç ay mı?" Sırıtma sırası ondaydı.King ona yaklaştı ve Sophie bir leydi gibi davransa geri çekilmesi gerekirdi. Ama Kirli S olmanın yararlan da vardı."îsim ne olabilir, Sophie?"Sophie kükremesinden hoşlanmıştı."Şey," dedi. "Emin olamıyorum ama Matthew ve Kızları olarak değiştirme şansımız olabilir mi?"Dedikodu sayfaları o günden bahsettiklerinde, başlıkları ele geçiren şey gözleri bağlı olan markiz değildi. Tüm St. James‟in ve yeni bir kitap dükkânının önünde, gün ışığında uygun olup olmamasını
önemsemeden karısını öpen o çok aşık markiden
bahsetmişlerdi.Tüm bunlardan sonra onu kollarına almış, eşikten geçirmiş ve kapıyı kocaman siyah bir çizme ile hızla kapatmıştı.
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top