⚜ KANLI ZAMBAKLAR | 20
-20-
10 YIL ÖNCE
Solgun dudaklarım kurumuş, konuşmamak üzere mühürlenmiş gibiydi. Ağır aksak adımlarım bir ölüyü andırıyordu. Her şeyin bittiğinin farkındaydım. Bu kadar çaresiz hissettiğim bu an daha hatırlamıyordum.
Sarıldığım kanlı beyaz gömleğe baktım dolu gözlerle. Onun gömleği. O ise yoktu artık. Gitmişti. Bir daha dönmeyecekti. Hiç dönemeyeceği bir yere gitmişti. Ölüme. Bu gerçekle nasıl başa çıkacaktım ya da başa çıkabilecek miydim bilmiyordum. Sürünürcesine adımlar atarken arkamdan seslenerek koşan Esved'i duyduğum hâlde tepkisizdim. Herhangi bir tepki vermek gelmiyordu içimden. O kadar yorgun ve bitkindim. İçim o denli bomboştu sanki.
"Başak! Başak, dur!" Hızlı adımlarla yanıma geldi. Omuzlarıma sardı ellerini. "Nereye gidiyorsun?" Şefkatli kolları soğuğa rağmen giydiğim krem rengi askılı elbisemden çıplak kalan omuzlarımı ovalayarak ısıtmaya çalışıyordu. Bense ruhsuz bakışlarımla yaşayan bir ölüden farksız durmaya devam ediyordum. Baktı olmuyor, siyah deri ceketini çıkarıp omuzlarıma sıkı sıkı örttü. "Buz gibi olmuşsun." Sesinde hem sıradanlık hem de endişe vardı tuhaf bir biçimde. İkimiz de normal değildik. Normal olamayacak kadar trajik şeyler yaşamıştık. Bana sıkı sıkı sarılıp alnımdan öptü. "Güçlü durmalısın. Sakin kalman gerek. Aklını kaybedersen onlara günlerini gösteremeyiz. Onların istediği olur." Benden herhangi bir tepki alamayınca yalvarırcasına devam etti. "Ne olur bana boş boş bakma! Bir şey söyle artık!"
Bense hiçbir şey söyleyemeyecek kadar bitkindim. Ağzımı açıp tek kelime edecek takatim yoktu. Kendimde değildim sanki. Yalnızca "O öldü. Öldürdüler onu. O yok artık." diye sayıklıyordum. Sesim titrek çıkıyordu ancak soğuktan değildi. Ruhum üşüyor gibiydi daha çok.
Esved'in korku dolu bakışları delirip aklımı kaçıracağımdan ötürü endişe duyduğunu gözler önüne seriyordu. Ben aptalca sayıklamalarıma istemsizce devam ederken adamın tokadı yanağımda patlayıverdi. "Kendine gel artık Başak! Kendine gel!" O an biraz olsun kendime gelmiş hissediyordum. Esved ise beni kendime getirmek için bile olsa yanağıma aşk etti tokattan ötürü üzüntü duyuyordu. Eli yanağıma gitti, beni yanağımdan öptükten sonra çenesini başıma dayadı. "Sana bir şey olursa ne yaparım ben? Nasıl yaşarım?"
"Esved..."
Yüzümü ellerinin arasına alıp umutla gözlerimin içine baktı. "Söyle gözümün nuru."
"O öldü."
Göz kapakları perde gibi gözlerini yorgunca örterken başımı göğsüne yasladı. "Tamam, geçecek. Sana söz veriyorum bunların hepsi geçecek. Onlara yaptıklarının hepsini ödeteceğiz. Bana güven..."
...
*
YAZAR NOTU: Bölümün olay örgüsü gereği aşırı aşırı kısa olduğunun farkındayım. Bu yüzden aksilik olmazsa bu hafta içinde ekstra bir bölüm daha yazmayı düşünüyorum. ♥️ Sevgiler, bol kokulu öpçükler! 😘
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top