❅ His ❅

"Sizi buraya asıl çağırma nedenime gelince..." dedi Elijah. "Icebella."

"Onun Ametist'te olduğunu sanıyordum." dedi Dimitri.

"Ben de öyle fakat Laurel ve Chris, Karneol'daki değişiklikleri çoktan fark ettiler. Laurel benim buraya geleceğimi çoktan görmüş olmalı. Belki de ben buraya gelmeden önce IceBella'yı çoktan buraya göndermiştir bile."

"Peki, Elijah, bu Karneol meselesi nedir? Ve şu pelerinler?" diye sordum. 

Elijah konuşmayınca Dimitri, "Dur tahmin edeyim, bize söylemeyeceksin?" dedi. Elijah'a suçlarcasına bakıp devam etti. "Ve bizden yine de IceBella ile savaşmamızı istiyorsun?"

Elijah derin bir nefes alıp açıklamaya başladı. "Pelerinler güçlerini kontrol etmenize yardımcı olur. Çünkü Karneollular onları işlediler."

"Peki Laurel'in pelerini? Onu geldiğim ilk günden beri üzerinde görüyorum. Güçlerini yıllardır bilip kullanmıyor mu? Kontrol etmesine ne gerek var?" diye sordum.

"O biraz karışık işte. Kontrol etmekten çok güçlerini donduruyor diyelim biz ona. Güçlerini kısa sürede olsa işe yaramaz hale getiriyor. Özellikle Laurel ve sizin için gerekli. Ve diğer kişiler de sizin üstünüzde güçlerini kullanamıyor. Bunun için bu sıralar üzerimden hiç ayırmıyorum."

Güçlerimi sevmesem de benim için gerekli olduklarını biliyordum. Her saniye ben fark etmesem de vücudum kendi kendini iyileştiriyordu. Çünkü asla kapanmayacak olan iki yaram vardı. İlki IceBella'nın gücüyle oluşan boynumdaki açık mavi izdi. Bazen hala o buz gibi hissi boynumda hissediyordum. İkincisi Dimitri'nin kolumda bıraktığı yaraydı. Gücünü ilk fark ettiği anda fark etmeden yapmıştı bunu. Onu asla suçlayamazdım. İki yaradan biri beni eninde sonunda öldürecekti. Belki on gün belki on yıl sonra. Fakat hala hissedebiliyordum. Dünya'da olsam gücümü kullanamadığım için bu kadar uzun süre dayanamazdım herhalde. 

Dimitri'nin ise bir dakikalığına bile olsa gücünden kurtulabilecek olmasına sevindiğini biliyordum. Yeteneği ölümcüldü. Ve o bundan nefret ediyordu. Fakat artık alışmıştı, sanırım.

"Size de onlardan vereceğim. Burada olduğunuz sürece IceBella'nın güçlerinden kısa sürede olsa korunursunuz ama başka bir yerde de sizin için gerekli olacak."

"Burada olduğunuz süre boyunca derken ne demek istedin?" diye sordu Dimitri, tam olarak aklımdaki soruyu sorarak.

"Karneollular nam-ı diğer Hissizler. Jack ve benim gibi. Ben tam olarak burada olmasam da güçlerinden bana da bulaştı."

"Biraz daha açsana şu konuyu?" dedim merakla.

"Gümüşlerin ve safirlerin en önemli özelliklerinin hisleri olduklarını biliyorsunuzdur. Fakat buradakilerin tam tersi. Tamamen hislerini kaybetmiş durumdalar ve benliklerini. Jack ve ben gümüş ve safir olduğumuz için fazla etkilenmedik."

"Ve bu yüzden başkaları onlara zarar veremiyor. Güçlerini de bu şehre aktardılar. Bu yüzden Karneol görünmez değil mi?" dedim en sonunda bir şeyleri anlamaya başlamıştım. Elijah evet anlamında başını salladı.

"Ametistliler yani safir geninin taşıyıcıları olanlar etkilendiler."

"Ametistliler neyden etkilendi?" diye sordu Dimitri.

"Karneol'dan." dedi Elijah sanki bütün cevap o tek kelimede saklıymış gibi. 

❅

Dimitri kesin bir kararla siyah olan pelerini seçmişti. Gücüne ve kendisine en yakın olanının o olduğunu söylemişti. Biz bunları seçerken yanımızda kan kırmızısı peleriniyle Lucius vardı. Dışarıdayken siyah olan pelerini içeri girince kırmızıya dönüşüyordu. 

Eğer o, o pelerini almamış olsaydı ben onu seçerdim kesinlikle.

"Gümüşe benzeyeni seç." dedi Dimitri beni saatler süren kararsızlığımdan kurtararak. Beyaz renkli, gümüşe parıldayan pelerini işaret etti. Tıpkı saçlarım gibi beyazdı fakat ışıkta gümüşe parıldıyordu.

"Tamam." diye mırıldandım gülümseyerek.

❅

"Gitme zamanı yaklaşıyor." dedi Joseph. 

"Peki Corrin'e ne diyeceğiz?" diye sordu Darya.

"Bunu sana sormalıyız, Darya. Eminim ondan bir sır saklamayı beceremezsin." dedi Dimitri. Bunu duyan Darya kulaklarına kadar kızarmıştı. 

"Elijah'a sormalıyız bence." dedim ortamın gerilimini dağıtmak için.

"Aynen." dedi Augustus. "Bizi buraya o çağırdı. Ne diyeceğimizi de düşünmüş olmalı."

Peki IceBella ne olacak? diye sordum Dimitri'ye. IceBella'yı diğerlerine söylememiştik.

Elijah önce safirleri buradan çıkarmamız gerektiğini söyledi.

IceBella'nın yalnız olmayabileceği geldi mi hiç aklına?

Yalnız olma olasılığı mı vardı ki? Jack ve Chris kesin onun yanındadır. 

Haklısın. Ve onlara karşı sadece ikimizdik. Elijah neyin peşindeydi?

Birkaç dakika geçmeden Lucius, Elijah'ın beni çağırdığını söyledi. Sadece beni? Dimitri soru sorar gibi bana baktı. Başımı bilmiyorum anlamında iki yana salladım.

Odadan çıkıp, Lucius'la beraber Elijah'ın odasına doğru ilerlemeye başladım. 

"Şunu dene." deyip elindeki beyaz pelerini bana uzattı. Başımı hayır anlamında salladım. "Merak etme, pelerinin bile etkileri senin üzerinde kısıtlı."

Başımı sallayıp pelerini omuzlarıma örttüm. Anında gücümün kısıtlandığını hissettim. Kolumdaki ve boynumdaki acıyı da.

"Tahmin etmiş olmalıydım..." diye mırıldandı bana bakarak. "Kolunu uzat."

Önce hayır demeyi düşündüm fakat sonra vazgeçip kolumu öne doğru uzattım. Anında yara izinin sarmalarının büyüdüğünü fark ettim. O birkaç dakika içinde bile yaklaşık beşte biri kadar yeni yara izlerim oluşmuştu. Pelerin sırtımı yakmaya başlamış gibi hissediyordum ve hemen çıkardım. Elijah başını iki yana salladı ve birkaç saniye sonra endişeli bir sesle konuşmaya başladı.

"Ben de bundan korkuyordum. Gücün olmasa bir gün bile dayanamazsın." dedi korku ve endişe dolu sesiyle.

"Neler oluyor, Elijah?" dedim sıkıntıyla.

Sanki etrafta birisi saklanıyormuş gibi etrafına bir göz gezdirdi. ''Bunu söylemeyi hiç istemezdim ama... Buradaki herkes gibi Karneol'dakilerin de bir amacı var, Luna. Laurel ve Corrin'inki gibi büyük olmasa da Ametist'te bir devrim başlatabilecek bir şey.''

"Bunu diğerlerine söyleme olur mu?''

Bana soru soran gözlerle baktı. "Diğer seferki gibi olabilir biliyorsun değil mi?"

Başımı evet anlamında salladım. Haklıydı. Fakat yine de.. "Dimitri'ye zaten söylemiştin değil mi?" dedim. "Biliyor zaten."

"Karneol'un amacını biliyor. Diğerini söyleyip söylememen senin kararın. Senin kararına karışamam. Corrin endişelenmeden gitmelisiniz. Karneol'un amacını ona söyleyin." Son cümlesini kısık sesle söylemişti. Sanki sesinde bir beklenti vardı.

"Fakat sen ne yapacaksın?"

"Bir süre daha burada kalacağım. Sonrasına başka bir şey düşüneceğim. Karneollular beni aralarına aldılar. Fakat bir süreliğine. Onlara Karneol'u görünmez yapmalarına yardım ettim. Ve iletişim araçlarının bağlantılarının koparılmasına da. Ama yine de beni çok uzun süre burada tutacaklarını sanmıyorum."

"Kaç tane Hissiz var, Elijah?"

"Hepsi Hissiz değil. Ametistlilerin bazılarının genlerinin dereceleri yükselir. Yani VIII'ken VII ya da VI olabilirler, safire dönüşebilirler. Bu ihtimal her ne kadar az olsa da hiç yok değil. Aralarından bazılarının gözlerindeki mavi ışıltıyı görebiliyorum. Onlara yardım edeceğim.''

Düzenlenme Tarihi: 19.08.2016

Bilgi bölümü gibi bir şey oldu. :3

Medyadaki şarkı için AysenurNazli'ya teşekkürler :D 

Yorum yapıp oy vermeyi unutmayın sakın.

-sınavına çalışmaya gider-