7 ❅ Koruyucu
❅ Koruyucu ❅
Yeni Dünya'nın bu kadar soğuk olacağına hayatta inanmazdım. Aralık ayına girmek üzereydik. Bu yüzden havanın soğuk olması normaldi, kar da yağıyordu. İşin garip kısmı bu değildi.
İlginç olan yağan karın açık mavi ve ara ara da eflatun renkte olmasıydı. Dimitri'ye göre bunu radyoaktif dalga ile alakası vardı. Haliyle hava yüzünden bizim görev de ertelenmişti. Tüm bunlara rağmen Corrin, Dimitri ve beni her gün Merkez'e çağırıyordu. Görev ile ilgili konuşmak üzere o, Joseph ve Darya'yla buluşuyorduk. Doruk ve Isabel'i gelmemeleri konusunda ikna etmeye çalışmıştık. Elbette, ikna olmamışlardı. Ayrıca Corrin göreve birkaç safirin daha gelmesi gerektiğini düşünüyordu.
"Önceleri üzerinde fazla düşünmüyordum fakat şimdi gerçekten tehlikedeyiz, dostlarım. Bu durum sadece bizim Ametist'teki yaşamımızı değil, Dünya'yı da etkileyebilir. Orada ne olduğunu öğrenmek zorundayız." demişti ilk buluşmamızda.
Sonuncu buluşmamıza Darya ve Joseph'i de getirmişti. Altı kişinin bu görevi tamamlayabilmesinin daha güçlü bir olasılık olduğuna karar vermişti. Her gün Karneol'la ilgili yeni bir bilgi geliyordu. O gün de öyleydi. Toplantı odalarından birinde, Corrin masanın başındaydı. Dimitri ve ben onun iki yanındaydık. Corrin'in konuşmasına dikkat edemiyordum, sıkıcı geliyordu. Hiçbir şey yapmamasına rağmen dikkatim sürekli olarak karşımda oturan Dimitri'ye gidiyordu. Dikkatimi dağıtan şey kapının aniden gürültüyle açılmasıydı.
"Corrin bu seferki çok önemli!" diyerek içeri daldı Sonya. Sonya, Kalsedon'un bilgisayar ve iletişim araçları konusundaki dahisiydi. Sarı saçları ve büyük kemik çerçeveli gözlükleri vardı.
"Eğer Karneol'la ilgili değilse sana toplantıları bölmemeni söyle-"
"Karneol'la ilgili!" dedi heyecanlı bir sesle genç kadın, ardından apar topar elindeki tabletle içeri girdi. Hepimiz dikkatimizi ona verince konuşmaya başladı.
"Karneol'un kalkanı olduğunu hepimiz biliyoruz." dedi ve devam etti. "Fakat bu Corrin'in icat ettiği kalkan değil... Karneol'u kurduğunuzda henüz o kadar gelişmemişti. Bir kalkanı vardı fakat güçsüzdü. Fakat şu an Karneol'u koruyan kalkan en az Ametist şehrini koruyan kadar güçlü, sırf oradaki hiçbir şeyden haber almamamızı değil ayrıca uydulardaki kameralardan da görünmemesini sağlıyor. Fakat asıl garip olan şey o kalkan Karneol'u gerçekten görünmez yaptı. Girişler ve çıkışların hepsi Karneol'un sınırında son buluyor.''
"Peki biz nasıl oraya gireceğiz?" dedim merakla.
"Tüneller açık olmalı değil mi, Sonya?" diye sordu Joseph.
"Evet ama-"
Corrin onun yerine devam etti. "Tünellerin Karneol'a birçok farklı girişi var. En azından biri oraya açılmalı."
"Fakat Corrin... Elimizdeki bütün bilgilere göre şu an orada Karneol diye bir yer yok." dedi Sonya endişeyle. "Bomboş bir arazi var sadece ve benim bildiğim kadarıyla güneyindeki tek şehrimiz o.''
"Bir yolunu bulacağız, Sonya ve bu arada sana Anya'dan mesaj var. Bir yolunu bulabilirse ziyarete geleceğini söylüyor.'' dedi Corrin.
"Anya, Sonya'nın kardeşi miydi? Peki Sonya'nın kardeşinin mesajından haberi var mıydı? Burada neler dönüyordu?
❅
Corrin bize Karneol'a gitmemiz için iki araba vermişti. İki gruba ayrılacaktık. Ben, Dimitri, Darya, Joseph ve Augustus ilk grupta olacaktık, diğer grupta ise Isabel, Doruk, Max, Evgeniya ve Merinda olacaktı. Hepimiz Karneol yakınlarındaki bir kasabada buluşacaktık. Sanıldığının aksine Karneol yakınlarında bir yerleşim yeri daha vardı. Fakat orada kimse yaşamıyordu. Daha karların hepsi erimeden yola çıkacaktık. Corrin bize silah da vermişti.
Ardından ise bizim görevimizin sadece orada neler olup bittiğini anlamak ve asla ama asla fark edilememek olduğunu söylemişti. Olağanüstü bir durum olursa ancak o zaman silahları kullanacaktık. Gerçi Dimitri'nin gücü hesaba katıldığında buna bile gerek olmayacaktı.
Daha güneş doğmadan yola çıkacaktık. Sabah olduğu için hava buz gibiydi. Kalın bir palto giymeme rağmen donuyordum. Kapıda dakikalardır onları bekliyordum. Kalsedon'un dışında Ametist devriyeleri havaya aldırmadan kol geziyordu, erken çıkma nedenimiz buydu. İstersem içeride, sıcakta, bekleyebilirdim fakat orada da yerimde duramıyordum..
Her şeye rağmen Kalsedon'dan çıkacağım için mutluydum. Buraya doğru gelen gece mavisi arabayı görür görmez harekete geçtim.
"Birkaç dakika daha gecikseydiniz sizi-" Sözlerime devam edemedim. Ortamdaki gerilimi görebiliyordum neredeyse. Birkaç dakika içinde bu gerilimin Dimitri, Darya ve Joseph'ten yükseldiğini fark ettim. Ardından ise isteseler hepsinin bu göreve gitmeyeceklerini fark ettim. Nedenini anlamam çok sürmedi. Benim yüzümdendi. Aradan uzun süre geçmişti fakat hala kimse olayları unutamamıştı. Olan her şey birbirine bağlıydı. Garip bir şekilde olsa da öyleydi işte. Kalsedon'un çıkışına kadar hiçbirimiz tek kelime etmemiştik.
"Sizce Karneol'da ne var?" diye soran Augustus'un sesiyle etrafımızdaki gerilimin yerini korku ve endişe aldı.
"Bence önemli bir şey değil. Büyük ihtimalle Ametist'ten kaçan bir kaç kişidir." dedi Darya.
"Bütün kalkanı değiştirip Karneol'u görünmez yapabilen biri ayrıca." dedi Dimitri.
"Ya da birileri." diye ekledim.
"Umalım da o birileri insan olsun." dedi Joseph.
"Hadi ama başka ne olabilir ki?" dedi Darya kendinden emin bir şekilde. "Bu arada Dimitri hala benimle konuşmayacak mısın?" dedi arkasını dönüp Dimitri'ye bakarak.
"Evet, Darya. Corrin'den önce bana söyleyebilirdin. Tabi bundan önce bunu bana Luna söyleseydi daha iyi olurdu."
"Hala aynı konu mu? Bunu konuşmuştuk. Özür dilerim, tamam mı" dedim. Ama içten içe haklı olduğunu biliyordum. Ona söylemeliydim.
Dimitri tam bir şey diyecekken Augustus sözünü kesti. "Lütfen, sakin olur musunuz artık? Daha önemli bir konu var önümüzde, bilmem farkında mısınız? Sadece biz değil Ametist'i hatta Dünya'yı bile ilgilendiren bir konu Karneol.''
"Haklısın." dedi Dimitri. ''Ve sola dön, Joseph. Devriyeler sağda. Sonra görünmezlik kalkanını çalıştır. Karneol'un kuzeydoğusundaki kasabada kalacağız. Bu yüzden tünellere gir."
"Karneol'a 60 kilometre kala tünellere gireceğimizi sanıyordum." dedim ona dönerek.
"Evet fakat gelmeden önce Ametist devriyelerinin iki katına çıktığını öğrendik."
Düzenlenme Tarihi: 13.08.2016
Yarın yine sınavım var. Oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmezseniz çok sevinirim :)
Bạn đang đọc truyện trên: AzTruyen.Top