"Bitti o şiir,
  Başka mısra gerekmez."
         Cahit Zarifoğlu
*******
Bölüm müziği: selena gomez Come&Get it
*******
M.M: Yaralı adam
*******
Keyifli okumalar
*******
Genç kız yağan yağmuru aldırmadan yavaş adımlarla ilerlerken ıslanmak hiçte umrunda olduğu söylenemezdi bakışlarını bulunduğu caddeye çevirdi kendi gibi isten çıkan insanlar sevgilisiyle el ele yürüyen insanlar ve daha bir çok şey bakışlarını hemen yan tarafında gelen sese çevirdi bir kedi yağan yağmurdan kendini korumak için dükkânın içine girmiş korkak bakışlarla çevresine bakıyordu korktuğu ve soğuktan titredigi o kadar belliydi ki kedinin o haline kayıtsız kalamayarak adımlarını o tarafa doğru atmaya başladı yavru kedi onun üstüne  gelmesiyle hızla dükkanın içine girdi genç kız üzülsede umursamamaya çalışarak tekrardan önüne döndü ve yağmur daha da hızlanmaya başlamıştı. Genç kız da ayaklarına komut vererek adımlarını hızlandırdı genç kız artık sokakların ıssız olmasıyla adımlarını artik alışkın olduğu caddede hızlandırdı ıslanmıştı o bunu her ne kadar umursamasada evde bekleyen büyükannesi için endişeleniyordu  elini sırt çantasına attı ve son model telefonunu çıkararak büyükannesinin numarasına bastı telefonun diğer tarafından gelen tanıdık sesle adımlarını yavaşlattı ve sokağın başındaki duvara sırtını yasladı ve cevap bekleyen büyükannesine cevap verdi
-" Alo büyükanne ben eve geç geleceğim merak etme sen yat uyu beni bekleme ."

Duyduğu sesle rahatlayan yasli kadın en sevdiği torununa cevap verdi iç rahatlığıyla

-'Tamam güzel kızım dikkat et kendine .'

-"Tamam büyükanne görüşürüz." diyip telefonu kulağından çekerek sonlandırma tuşuna bastı elinde ki telefonunu çantasına koydu ayni anda da sırtını yasladığı duvardan ayırdı ıslanan kahverengi saçlarını bileğindeki tokayla bağladı ardından daha fazla ıslanmamak için kapsonunu kafasına çekti tekrardan yürümeye başladı.

Kimsenin olmadığı sokakta sadece bir kaç tane kedinin miyavlama sesi geliyordu çevresine bakarak ilerleyen genç kız yağmurun altında yürümenin ona huzur verdiğinin bir kez daha farkına vardı.

O sırada baska bir sokakta yerde kanlar içinde yatan genç adam kaburgasına aldığı darbelerle nefes almakta zorluk çekiyordu acıdan dolayı her tarafı sızlayan adam elini kaldırmak istese bile bir santim bile hareket ettiremedi elini o sinirle kafasını sertçe yere vuran adam kanayan başının farkında bile değildi eğer elini hareket ettirebilseydi yakınlarını arayıp yardım isteyecekti. O kimseden yardım istemeyen bir adamken ona oynanan oyun sayesinde düştüğü duruma lanetler okudu kesinlikle bunun cezasını iyileştiğinde çok acı şekilde çıkartacaktı. Sokakta yankılanan adım sesleriyle şansın ilk defa ondan yana olduğunun farkındaydı sesini duyurmak için çıkara bildiğince sesini çok çıkarmaya çalıştı ama bunun biraz zor olacağının bilincindeydi arada mesafe vardı ve yağmur sesine gök gürültüsü de eklenince daha fazla dayanacagini zannetmiyordu bacağından vurulan şırınganın içinde ki ilaç etkisini göstermeye başlamıştı çoktan kanın kaynadığını zanneden adam son birkez daha olabildiğince bağırdı. Yaklaşan adım sesleri azda olsa içini ferahlatırken kurtulmayı sadece o adamları gebertmek için istiyordu yoksa bu adamı yaşamaya iten hiçbirşey yoktu zira genç adam öyle düşünüyordu zamanın ne getireceğini bilmeden.

Genç kız duyduğu şeyden emin olmak için etrafına baktı ama bir şey göremedi içinde oluşan korkuyla adımlarını hızlandırdı bi an önce eve yetişmek istiyordu tekrardan duyduğu sesle ürkerek etrafına baktı gördüğü şeyle korkudan ayakları birbirine dolandı ve hafifçe geriye doğru sendeledi bakışlarını korkarak çevirdi ilk defa böyle bir durumla karşı karşıya olduğu için ne yapacağını bilemedi.
Hızla yerde yatan adama doğru ilerledi sarhoş zannettiği adamın deli gibi titredigini görmesiyle elini şaşkınlık ve korkuyla ağzına kapattı. Üstü başı çamur olmuş adamın üzerine eğildi ve hafif bir şekilde açık olan gözleriyle temas kurmaya başladı titreyen ellerini ağzından çekip adama uzatan genç kız duyduğu adamın kısık acı sesiyle eli havada kaldı korkudan ağlamaya başlayacaktı artık birşeyler yapmasının bilincinde olarak elini tekrardan adama uzattı yağmurun altında yaralı adamı bırakma düşüncesi ona korkunç gelirken hızla adamın yapılı vücuduna elini attı kısa bir duraksamanın ardından adamı düzgün bir şekilde yatırdı elini yerdeki adamın kafasına atmasıyla yapışkan bir yaşlığı elinde hisseti adamın kafası kanıyordu. Hızla telefonu çıkarıp ambulansı aradı adresi verdi ve cabuk olmalarını söyledi ambulans gelene kadar adamın nefes alıp verişinde sorun olduğunun farkındaydı ama elinden hiçbirşey gelmiyordu, çantasına baktı birşey bulma ümidi ile titreyen elleri isini zorlaştırsa da yinede pes etmedi dizlerinin üstüne tamamen çöküp adamın kafasını dizlerine yasladı azda olsa nefesi düzelen adam hala titriyordu çantasından çıkardığı peçete ve suyu yanina koydu yanağından süzülen yaşları eliyle kuruladı ıslandığını umursamıyordu suyun kapağını açıp adama icirmeye çalıştı adam sanki çölde susuz kalmis gibi suyu yudumluyordu yeterince içtiğinden emin olduktan sonra  şişeyi ağzından çekip peçeteyi ıslatıp adamın kafasının kanayan yerlerine sürdü yüzündeki yaralara da peçete suren genç kız ayıp olduğunu bildiği halde çantasındaki pedlerini çıkardı ve adamın yarasına pamuklu olan kısmı koydu sakar biri olduğu için yara bandı eksik olmazdı çantasından onu da aldı peşin etrafına yapıştırdı yüzünde olan yaralara da bant yapıştırdı o sırada adamın yanındaki kırık telefon ve birkac anahtar dikkatini çekti elini adamın deri ceketine attı cüzdanını bulma ümidiyle ama bulamadı genç kız bu olayın hırsızlık olmadığının da farkındaydı baska dertleri vardı bu adamla gelen ambulans siren sesleriyle yerinden hareket etti hızla arabadan inip yaklaşan görevliler azda olsa içini rahatlattı sedyeyle ambulansa alınan adamın arkasından o da bindi. İyi ki büyükannesine geç geleceğini söylemişti acilen müdahale edilen adamı izlemeye koyuldu yaşlı gözlerle çünkü çok korkmuştu bayılmadığına şaşırıyordu .

Hastaneye yaklaşan ambulansla birlikte heyecanla yerinden fırladı ona sorulan sorulara cevap vermeye bile hali yoktu susmayı seçti kimsede üstüne gitmedi zaten durumu ağır olan genç adamı hemen ameliyata aldılar adamın kanına bilinmeyen bir karışım enjekte etmişlerdi biraz daha müdahale edilmeseydi eğer yaşama şansı kalmayacaktı zaten adam kalkarsa eğer onu bu hale getiren düşmanları yaşamayacaktı. Korkudan kaçmışlardı bile onlar, genç kız yorgunlukla kendini koridorda ki sandalyeye çöktü içinden tanımadığı adama yaşaması için dualar ederken gözleri yanmaya başladı hem gündüz çalıştığı otelde çok yorulmuştu hem de bu aksam yaşadıkları ona ağır gelmişti gözleri çoktan kapanmaya başlamıştı.

*******
Okuduğunuz için çok tesekkur ederim

Diğer bölüm görüşmek dileğiyle

Fikirlerinizi bekliyorum

İyi akşamlar  dilerim

******
02/09/2018

Salise A.