Ben geldim <3

Elbette Anatomiyi seçerken bir yaram vardı. Üniversite birde vizede kaldığım bir dersti ve hırslanarak 1 aylık çalışmayla 82 alarak geçmiştim. Umarız Reha da geçer.

Keyifle okuyun.

🔸

"Sinir sisteminin işlevsel en küçük yapı birimi nedir?"

Faysal Hoca kalçasını masaya yaslamış, kollarını göğsünde birleştirmişti. Karşısındaki kurban Reha'ydı.

Dokuz kişi çoktan sözlü olmuştu. İçlerinde Hüma da vardı. Faysal Hocanın Reha'yı sona bırakmasına şaşırmamıştım. Akıllı tahtanın önünde dikilen Reha'ya baktım. Saçlarından fırlayan birkaç tel alnına düşmüştü. Uykulu gözlerle tavana bakıyordu.

"Sorabileceğim en kolay soru bu Reha." dedi Faysal Hoca. "Eğer bilirsen sınavına 10 puan eklerim."

Bu çok güzel bir haberdi. 10 puanla kalmış olmak istemezdi. Bu yüzden ona yardımcı olmak adına "Hocam şık mı versek?" diye sordum.

Faysal Hoca bakışlarını bana çevirdi. Kaşlarını kaldırarak "Şık verirsem 5 puan veririm." dedi. Reha ile göz göze geldim. Ciddi bir ifadeyle bana bakıyordu.

"Bence güzel teklif." dedim gözlerine bakarken. Şimdi yine istemiyorum derse şaşırmazdım.

"Tamam hocam şık verin siz." dediğinde sırıttım.

"Peki o zaman." dedi ve kollarını çözerek ellerini ceplerine götürdü. "A-Nöron, B-Akson, C-Myelin."

Reha Faysal Hoca ile göz göze olduğu için bana bakamıyordu muhtemelen. Cevap vermek için faza vakti yoktu. Hızlıca saate baktım.

"Hocam yedi dakika kaldı." dediğimde Faysal Hoca kaşlarını çatarak bana baktı.

"Sordum mu?"

"Pardon hocam." dedim. Faysal Hoca tekrar Reha'ya dönerken, onun gözleri bendeydi. Dudaklarımı oynatıp A dedim.

"Nöron olduğunu düşünüyorum hocam." dediğinde gülümsedim. Hç yoktan beş puanı olmuştu.

"İki yılın birikimi." diyen Faysal Hoca bilgisayarının ekranını kapatırken "Serbestsiniz." dedi. Reha sırasına dönerken son anda yolunu değiştirdi. Ellerini masama dayayıp hafifçe bana eğildiğinde beklemediğim için şaşkın bakışlarla ona baktım.

"Teşekkür ederim." dedi ikimizin duyabileceği bir sesle.

"Rica ederim." Sırtımı arkaya yaslayıp mesafemizi açtım. Hüma'nın bizi izlediğinin farkındaydım.

"Konuşsak mı şu ders işini?"

"Şimdi mi?" diye sordum.

"Ya ne zaman?" dediğinde Hüma'ya yandan bir bakış attım. Başını hızla yukarı aşağı sallıyordu.

"Tamam o zaman." dedim mecbur hissederek.

"Koridora çıkalım mı?"

Başımı sallayıp ayaklandım. Ben önde o arkamda sınıftan çıktık. Pencerenin önünde durduğumda karşıma geçti.

"Yardım ettiğin için sağol." dedi.

"Ne demek." Hafifçe tebessüm ettim. "Ben Salı günü üçte çıkıyorum. Eğer sana da uygunsa salı çalışalım."

"Ben öğlen çıkıyorum." dediğinde o gün sadece ortak İngilizce dersimiz için okula geldiğini anladım.

Ah ulan hayat! Ben her gün sürünüyorum okulda.

"Biraz fazla bekleyeceksin." dedim. Başımı omzuma doğru yatırdığımda Reha'nın arkasında beliren Hüma'yı fark ettim. Bu kız rahatsızdı.

"Sorun yok. Kulübede beklerim." Ellerini buz mavisi kotunun ceplerine götürdüğünde kısa bir an bedenine baktım. Başım neresine geliyordu tam olarak? Sanırım göğsüne. Aklıma nedense annem geldi. Annemden uzun olduğumu hatırlayınca içimden ehehe şeklinde güldüm.

"Bir gün daha mı bulacağız?" diye sordum.

"Yani bir gün anlatırsın. Diğerinde soru çözerdik." dediğinde haftasonumu feda edip etmeyeceğimi düşündüm. Acaba pazarımı mı versem, nasılsa okula en yakın gündü.

"Pazar?"

Hüma'ya baktığımda başparmağını kaldırıp gözlerini adamsın der gibi kıstığını gördüm. Deli kız.

"Saati cumartesi ayarlarız o zaman. İşimiz falan çıkar belki." dediğinde başımı salladım.

"Anlaştık." dedim. Birkaç saniye gözlerime baktı. Bakışlarımı kaçırdım.

"Görüşürüz Ecrin."

"Görüşürüz Reha."

Yanımdan uzaklaştığı anda Hüma koşarak yanıma geldi.

"Aferin Sarı kafa!" dedi gülerek.

"Hüma yapma." dedim ciddi bir ifadeyle. "Gerçekten yardım etmek istediğim için kabul ettim. Saffet için değil."

Bi an yüzü asılsa da hemen gülümsedi. "Olsun be! Sevap alırsın." Koluma girip sınıfa doğru yürüdüğünde moralinin bozulduğunun farkındaydım.

🔸

"Senin ben uzuvlarını sikeyim!"

Odanın kapısı aniden açılıp duvara vurduğunda irkilerek arkama döndüm. Münire öfkeli bir şekilde odaya girip kapıyı aynı sertlikle üstüne çarpmıştı.

"Kızlar sessiz olur musunuz?" Koridordan gelen uyarı sesiyle Münire kapattığı kapıyı tekrar açtı.

"Kim lan o!"

Hilal ile birbirimize bakıp aynı anda yerimizden fırladık. Münire'yi içeri çekip kapıyı kapattığımda yüzüne baktım. Gözleri kızarmış, yanakları ıslaktı.

"Ömrümü yedi ya!" diye bağırıp yere oturduğunda Hilal'le ben de iki yanına çöktük.

"Noldu Münire?" diye sordum merakla. "Neyin var?"

"Allah kahretsin bu kadar mı zordu?" Ağlamaya devam etti. Hilal topuzuna soktuğu kurşun kalem aniden yere düşünce sessizce güldü. Dudaklarımı birbirine bastırıp kendimi tuttum. Etrafımda normal insan yoktu.

"Ne oldu anlatsana." dedi Hilal. Ciddi haline geri dönmüştü.

"Emirhan beni aldatmış." dediğinde ağzım şaşkınlıkla açıldı. Daha dün ikisinin fotoğraflarını gösterip gülüyordu. Mutlu olduklarını düşünmüştüm.

"Nerden öğrendin?" diye sordum.

"Kız bana yazdı İnstagram'dan." Burnunu çekip ağlamaya devam etti. "Sen kimsin dedim. Sevgilin dün gece kemerini evimde unutmuş, bir dahakine sağlam bağla dedi."

"Çüş!" diyen Hilal'e baktım. Haklı bir tepkiydi.

"Emirhan ile konuştun mu?" diye sordum.

"Az önce aradım." Burnunu kazağının koluna sürdüğünde Hilal'in yüzünü buruşturduğunu gördüm. "Onunla sadece yatıyorum, seni seviyorum dedi." Bu kez ben yüzümü buruşturdum.

"Pislik herif." dedim dişlerimi sıkıp.

"İki yılım gitti." diyerek ağlamaya devam etti. Onu teselli etmek adına sarıldım. Sevgi bu muydu? Sevdiğini beklemek yerine ihanet edebilmeyi göze almak mıydı?

"Onu sakın affetme. Kapında sürünecek biliyorum." diyen Hilal'e bakıp başımı salladım.

"Bunun affı mı olur?" diye sordum.

"Sadece evlilik dışı ilişki istemedim ya." diye sızlandı kollarımın arasında.

"Bu senin en doğal hakkın." dedim. "Sırf sevgilisiniz diye, seni terk etmesin diye istemediğin bir şeyi yapamazsın ki."

O akşam ders çalışmadım. Münire duş aldıktan sonra kahve yapıp katın balkonunda dertleştik. Daha doğrusu onlar anlattı ben dinledim. Hilalin sevgilisi yokmuş. Tıp okuduğu için başını kaldıramıyormuş. Ona hak verdim. Hoşlandığı bir çocuk varmış ama başka sınıfmış. Hüma gibi onu uzaktan kesiyormuş.

Gece bir gibi yatağıma geçtiğimde mesajlarımı kontrol ettim. Reha mesaj atmıştı. Yine soru sorduğunu düşünüp mesaja girdim.

rehanzh
Bugünkü soru giriş kısmı mıydı?

Mesajı iki saat önce attığını gördüm. Uyumuş bile olabilirdi.

EcBeyz
Evet, bilemeseydin dilinden düşmezdin.

Diğer bildirimlere bakarken mesajıma cevap verdiğini gördüm. Uyumamıştı demek.

rehanzh
Bilemeseydi-n-

Sırıttım.

EcBeyz

rehanzh
İyi geceler Ecrin.

EcBeyz
İyi geceler Reha.

🔸

SELAMM 🖤

▪️ Sizce Reha da Emirhan gibi şerefsiz mi yoksa Soner gibi merhametli mi?

▪️ Saffet ve Hüma tanışsın mı?

Yeni bölümde görüşmek üzere.